Okunma Sayısı : 2447
   
Resul KURT - İş Güvenliğinde Erteleme Değil, Çözüm Şart!
Yayımlanma Tarihi: 27.06.2013
 
Neredeyse her yıl bir kasabayı dolduracak kadar insanı kurban veriyoruz iş kazalarına. Hatta terörden daha fazla. Henüz ülkemizde yeterince bilinmeyen meslek hastalıklarının sonuçlarını yazmadan bile kaç evde ateş düştüğü yeri yakıyor. 

Keşke hiç olmasa kaza, hiç ölmese gencecik delikanlılar, ekmek parası peşinde koşturan Ali, Ahmet, Mehmet, Ayşe ve Fatma gibi onlarca, yüzlerce işçi kardeşimiz. 

2011 yılında ise 69.227 iş kazası olmuş, 2011 yılında ölümlü iş kazası sonucu 1.700 işçi kardeşimiz hayatını kaybetmiş, 2011 yılında iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ayaktan tedavi görenler sigortalılar için 1.713.488 gün ve yine hastanede yatarak tedavi gören sigortalılar için de 59.412 gün geçici iş göremezlik ödeneği verilmiş. 

Tam bir yıl önceydi, artık işçinin de talihi döndü, artık işçi kardeşlerimizin tabutlarda işyerinden çıkması son buldu diye sevinmiştim. Bence AK PARTİ İktidarının çıkardığı en önemli yasalardan birisiydi 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu. Başta sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Çalışma Bakanı sayın Faruk Çelik’in çabaları ile iş sağlığı ve güvenliğinde bir dönüm noktası yaşandı. İSG Genel Müdürü Kasım Özer, başta olmak üzere burada adını sayamadığımız onlarca uzman arkadaşımızın birkaç yıl süren çalışmaları ve bir çok ülke sisteminin incelenmesinden sonra 6331 sayılı Kanun çıkartıldı. 

Gece yarılarına kadar süren bu çabaların sonucunda çıkmış bu kadar önemli bir yasanın ertelenmesi hem sektörü tedirgin etti, hem işçilerde üzüntüye yol açtı ve hem de iş sağlığı ve güvenliğinde Türkiye’yi 6331 sayılı Kanun öncesine götürdü. Ertelemeyle İş kazaları eskiden olduğu can yakmaya devam edecek, işverenler iş kazası nedeniyle milyarlarca lira tazminat ödeyecek, Onbinlerce İş Güvenliği Uzmanı işsiz kalacak, bir çok OSGB sıkıntılı günler yaşayacak. 
Esnafın haklı serzenişi nedeniyle sorun kökten çözülmek yerine ertelenmek isteniyor. 

Bu köşeden Çalışma Bakanlığını aylardır uyarıyoruz. Ama maalesef Bakanlık verdiğimiz mesajları ve yorumları anlayamadı, çözüme odaklanacağı yerde kolaycı yol olan ertelemeyi seçti. Aslında herkes yavaş yavaş Kanuna ısındı, iş güvenliği hiç önemsenmediği kadar toplumda konuşuldu, kendine yer buldu. Ancak Çalışma Bakanlığı toplumun hızına yetişemedi, bürokrasi dönüşümü anlayamadı, kavrayamadı ve basit nüanslara boğuldu. Tavsiyemiz sayın Bakanlığın aşağıda yer verdiğimiz çözüm yollarına başvurup erteleme kararından vazgeçmesidir; 

-    Öncelikle, eğitim kurumu açmak için tam süreli iki eğitici şartından vazgeçilmelidir. Çünkü A sınıfı iş güvenliği uzmanları tam süreli eğitici olduklarında uzmanlık yapamıyorlar, böylece yaklaşık 400 A sınıfı uzman sistem dışına itilmiş oluyor. 

-    Özellikle Esnafın ve küçük işyerlerinin en fazla yakınma konusu olan 20 kişiden az işçi çalıştıran az tehlikeli ve tehlikeli işyerlerinde İşyeri Hekimi, Diğer Sağlık Personeli ve İş Güvenliği Uzmanı çalıştırılması yükümlülüğü tamamen kaldırılmalıdır. 

-    Hem iş güvenliği uzmanlığı hizmeti, hem de işyeri hekimliğinde 1000-750-500 işçi çalıştıran işyerlerinde tam zamanlı işyeri hekimi/iş güvenliği uzmanı çalıştırılması uygulamasından vazgeçilmelidir. Saat bazında ve farklı uzman ve hekimlerden parçalı olarak hizmet alınmalıdır. Böylece 30 saat İş Güvenliği uzmanı çalıştırmak isteyen bir işyeri 10 saat makine mühendisinden, 10 saat elektrik mühendisinden ve 10 saatte çevre mühendisinden hizmet alabilecektir. Bir işyerinde işyerine "İş güvenliği hizmetlerinin sunulması için hesaplanan zorunlu süre bölünmek suretiyle birden fazla kişi görevlendirilemez." hükmü değiştirilmelidir. Özellikle birkaç saatlik eksiklikler olması halinde hizmette aksamaya sebebiyet veriyor. 

-     A ve B grubu İş güvenliği uzmanlarının sayısal yetersizliğini aşmak için A ve B grubu iş güvenliği uzmanı çalıştırma süresinin bir kısmının C grubu tarafından yerine getirilmesine izin verilmelidir. Örneğin, 100 saat A grubu uzman çalıştırması gereken çok tehlikeli işyerinin bu 100 saatin 20 saatini A grubu ve kalan 80 saatini de B veya C grubu uzmanla tamamlaması durumunda yükümlülük yerine getirilmiş olacaktır. Böylece A gurubu uzman sayısının yetersizliğinden kaynaklanan eleştiriler önleneceği gibi, C grubu uzmanlara da A grubu deneyimli uzmanlarla birlikte çalışarak kendini yetiştirme fırsatı verilmiş olacaktır. 

-    Aslında keşke bu A, B, C ayrımı ortadan kalksa da sistem rahatlasa. Piyasa kendi ayrımını kendi yapsa. 

-    Bakanlık OSGB’leri sanayi sitelerine hizmet verecek dispanserler gibi görmekten vazgeçmelidir. OSGB kriterleri esnetilmelidir. Gereksiz malzeme listesi azaltılmalıdır. OSGB Açılması için hemşire, sağlık memuru zorunlu personel olmaktan çıkartılmalıdır. Çünkü işyeri hemşiresi gibi belgesi olan sağlık personeli yok denecek kadar az olup, (sadece sayıları 74) OSGB’lerde görev yapan sağlık personeli bu vasıfta değildir. Amaç işyerlerine hemşire-sağlık memuru hizmeti vermekse piyasada zaten hizmet verecek OSGB’ler kendi sağlık personellerini istihdam edeceklerdir. 

-    Uygulamada OSGB'ler kuruldukları il ve sınır komşusu illerde hizmet sunmaya yetkilidir. Sınır illerin dışında hizmet verilebilmesi için Yönetmelikte belirtilen şartları sağlayarak o illerde şube açılması zorunludur. Ancak bu kadar çok OSGB açılması ülkemizi "OSGB mezarlığına" dönüştürür. Burada Özellikle az tehlikeli sektörde faaliyet gösteren bankalar, sigorta şirketleri, mağazalar için hizmet verilmesinde OSGB’ler için sınır komşusu zorunluluğunun kaldırılması hizmet kalitesinin sürdürülebilmesi için uygun olur. Yıllar önce sağlık bakanlığı poliklinik ve tıp merkezlerine ruhsat verdi, 5 sene sonra hepsi iflas etti, kapandı, ülke ekonomisine darbe vurdu. Aynı akıbet OSGB için de geçerlidir. 

-    OSGB’lerde işleyiş sistemi değiştirilmeli, ya OSGB’ler tüm Türkiye’ye hizmet verebilmeli, bunun yerine iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi için sınır komşusu veya 200 km sınırı uygulanmalıdır. Ya da az tehlikeli-tehlikeli sınıftaki şirketlerin merkezlerinin kurulu bulundukları ildeki bir OSGB'den hizmet almaları durumunda tüm ülke genelinde hizmet verebilmeleri sağlanmalıdır. 

-    İSG Katip sisteminin sağlıklı işletilmesi için SGK verilerinin online olarak alınabilmesi sağlanmalıdır. İSG Katip sisteminde görünmeyen işyerleri manuel girilebilmelidir. 

-    Bakanlıkta İSG Katip sisteminden kaynaklanan sorunlar için bir destek ekibi kurulmalıdır. 

-    İSG Katip ile SGK sistemi sürekli olarak güncellenmeli, sistemde görünmeyen veya tehlike sınıfı yanlış olan işyerlerinin OSGB’ler tarafından sisteme kaydedilmesi/değiştirilmesi sağlanmalıdır. 

-    İş güvenliği eğitimlerinde, az tehlikeli sınıftaki işyerleri için uzaktan eğitime fırsat verilmelidir. Böylece dağınık yapıdaki bankalar, sigorta şirketleri, perakende mağazaları gibi az tehlikeli sınıftaki işçilere de iş güvenliği eğitimi doğru bir şekilde verilmiş olur. 

-    Mesleki eğitimlerde sorun yaşanıyor. Mutlaka Milli Eğitim Bakanlığı mesleki eğitimlerde yeniden aktif rol oynamalıdır. Mesleki yeterlilik kurumu da elini çabuk tutmalı ki milli eğeitimin eli rahatlasın. 

-    İş Müfettişleri (Sosyal) ve SGK Müfettişlerine de bu yönde eğitim kurumlarında görev yapma ve hatta Tehlikeli ve Az Tehlikeli İşlerde İş Güvenliği Uzmanlığı imkanı tanınmalıdır. 

-    Az tehlikeli işlerde Uzaktan İSG eğitimine fırsat verilmelidir. 

Büyük bir özveriyle çıkartılan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunundaki bazı yükümlülüklerin ertelenmesine ilişkin bir çalışma yapılıyor. 
Özellikle hatırlatmak istiyoruz ki, sadece 50 kişiden az işçi çalıştırılan işyerlerinde iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli çalıştırılması zorunluluğunun ertelenmesi söz konusu. 

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile diğer mevzuat çerçevesinde tüm işverenlere getirilen yükümlülükler ile 50 kişiden fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli çalıştırılması zorunluluğu halen yürürlükte olup, bir erteleme yapılması söz konusu değildir.

Bu makalenin içeriği www.resulkurt.com adresinden alınmaktadır.

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı