Okunma Sayısı : 4139
   
Sizden Gelenler - İŞLETMEYE DAHİL YATIRIM FONU KATILMA BELGELERİNİN DEĞERLEMESİ
Yayımlanma Tarihi: 4.12.2007
 
İŞLETMEYE DAHİL YATIRIM FONU KATILMA BELGELERİNİN DEĞERLEMESİ
 
 
                                                                                                            Cem TEKİN
                                                                                                            Gelirler Kontrolörü
 
            I. GİRİŞ:
 
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde tadadi olarak belirtilen tüzel kişiler genel olarak bir takvim yılını kapsayan hesap dönemi içinde elde etmiş oldukları kazanç ve iratlar üzerinden kurumlar vergisi ödemekle yükümlüdürler. Öte yandan her türlü ticari ve sınai faaliyet ile uğraşan gerçek kişilerin bu faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar “ticari kazanç” olarak adlandırılarak gelir vergisine tabi bulunmaktadır. Kurum kazancı gelir vergisinin konusuna giren kazanç ve iratlardan oluşmakla birlikte işletmeye dahil iktisadi kıymetler, alacaklar ve borçlar da dönem sonu itibariyle Vergi Usul Kanunu’nda yer alan usul ve esaslar çerçevesinde değerleme işlemine tabi tutulmak suretiyle ortaya çıkan tutarlar mali karın tespitinde olumlu ya da olumsuz olarak dikkate alınmaktadır. Aynı şekilde ticari faaliyet ile uğraşan ve bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükellefleri de işletmeye dahil iktisadi kıymetler ile alacak ve borçlarını değerleme günü itibariyle değerleme işlemine tabi tutmaları gerekmektedir.
 
Yazımızın izleyen bölümlerinde öncelikle yatırım fonu katılma belgelerinin hukuki mahiyeti ile V.U.K. uyarınca yapılacak değerleme işlemlerine ilişkin usul ve esaslar ana hatları itibariyle açıklanacak, daha sonra işletmenin aktifinde kayıtlı bulunan yatırım fonu katılma belgelerinin değerlemesi ayrıntılı olarak açıklanacaktır.
 
            II. ANA HATLARI İTİBARİYLE YATIRIM FONU KATILMA BELGELERİ
 
Sermaye piyasası araçlarının ihracı, halka arzı ve satışı ile borsalar ve teşkilatlanmış diğer piyasalar, sermaye piyasası faaliyetleri, sermaye piyasası kurumlarının çalışma usul ve esasları 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda düzenlenmiş olup, anılan Kanunun 32. maddesinde yatırım fonları da Kanun kapsamına dahil olan sermaye piyasası kurumları arasında sayılmıştır. Anılan Kanunun 37. maddesinde yatırım fonları şu şekilde düzenlenmiştir;
 
“Yatırım Fonları
MADDE 37 – (Değişik: 29.4.1992 tarih ve 3794 sayılı Kanun md. 27 ile.) Bu Kanun hükümleri uyarınca halktan katılma belgeleri karşılığında toplanan paralarla, belge sahipleri hesabına, riskin dağıtılması ilkesi ve inançlı mülkiyet esaslarına göre sermaye piyasası araçları, gayrimenkul, altın ve diğer kıymetli madenler portföyü işletmek amacıyla kurulan mal varlığına Yatırım Fonu adı verilir.
Fonun tüzel kişiliği yoktur; ancak mal varlığı kurucunun mal varlığından ayrıdır.
Kurucu, fonu, yatırım fonu katılma belgesi sahiplerinin haklarını koruyacak şekilde temsil eder, yönetir veya yönetimini denetler. Fon varlığının korunması ve saklanmasından kurucu sorumludur. Kurucu ile katılma belgesi sahipleri arasındaki ilişkilere bu Kanunda ve ilgili mevzuatta hüküm bulunmayan hallerde Borçlar Kanununun Vekalet Akdi hükümleri uygulanır.
Yatırım fonu ve yatırım ortaklığı portföylerinde bulunan taşınmazlarla, taşınmaza dayalı senetlerin tescil, şerh ve diğer tapu işlemlerinin yerine getirilmesine ilişkin esaslar, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün bağlı olduğu bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirlenir.”
 
            Öte yandan Sermaye Piyasası Kurulu’nun Seri: VII No: 10 “Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği”nde yatırım fonlarının kuruluş ve işleyişlerine ilişkin düzenlemeler yer almakta olup, anılan tebliğin 3. maddesi uyarınca; bankalar, aracı kurumlar, sigorta şirketleri ve Kanunlarında engel bulunmayan emekli ve yardım sandıkları ile 506 sayılı Kanunun Geçici 20. maddesi uyarınca kurulmuş olan sandıklar yatırım fonu kurabileceklerdir.
 
Yatırım fonlarının oluşturacakları portföyü işletmek dışında başkaca bir faaliyette bulunmaları mümkün olmayıp, anılan tebliğin 4. maddesi uyarınca yatırım fonları tarafından oluşturulacak portföyde yer alabilecek varlıklar şunlardır;
 
            - Özelleştirme kapsamına alınanlar dahil Türkiye’de kurulan ortaklıklara ait hisse senetleri, özel ve kamu sektörü borçlanma senetleri,
 
            - Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar hükümleri çerçevesinde alım satımı yapılabilen, yabancı özel ve kamu sektörü borçlanma senetleri ve hisse senetleri,
 
            - Ulusal ve uluslararası borsalarda işlem gören altın ve diğer kıymetli madenler ile bu madenlere dayalı olarak ihraç edilmiş ve borsalarda işlem gören sermaye piyasası araçları,
 
            - Kurul’ca uygun görülen diğer sermaye piyasası araçları, repo, ters repo, future, opsiyon ve forward sözleşmeleri,
 
            - Nakit değerlendirmek üzere yapılan İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. nezdindeki borsa para piyasası işlemleri.
 
            Tebliğin 10. maddesinde yatırım fonu kurabilecek kurumlarda mevcut olması gereken nitelikler ile aranacak şartlar yer almakta olup, buna göre yatırım fonu kuracak;
 
            - Aracı kurumların, Sermaye Piyasası Kanunu’nun 30. maddesinin (a) ve (b) bentlerinde tanımlanan sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunmak üzere Kuruldan izin almış olmaları,
 
            - Aracı kurumların özsermayelerinin, Sermaye Piyasası Kurulu’nun Seri: V No: 34 sayılı “Aracı Kurumların Sermayelerine ve Sermaye Yeterliliğine İlişkin Esaslar Tebliği”nin 7. maddesi kapsamında hesaplanan tutardan az olmaması,[1]
 
            - Banka ve sigorta şirketlerinin kendi mevzuatlarına göre sahip olmaları gereken asgari ödenmiş sermayeye sahip olmaları,
 
            - Kurucuların kendi özel mevzuatları ve sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde faaliyetlerinin tamamen veya belirli faaliyet alanları itibariyle sürekli veya son bir yıl içinde bir ay veya daha fazla süreyle geçici olarak durdurulması kararı verilmemiş olması,
 
            - Kurucuların yetkililerinin, müflis olmamaları ve zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, emniyeti suistimal, sahtecilik, hırsızlık, dolandırıcılık, istihsal kaçakçılığı hariç kaçakçılık gibi yüz kızartıcı suçlardan dolayı veya kendi özel mevzuatları ve sermaye piyasası mevzuatına aykırılıktan dolayı mahkumiyet kararlarının bulunmamış olması,
 
gerekmektedir.
 
            Yatırım fonu katılma belgesi, belge sahibinin, kurucuya karşı sahip olduğu hakları taşıyan ve fona kaç pay ile katıldığını gösteren kıymetli evrak niteliğinde bir senet olup, kaydi değer olarak tutulur. Katılma belgelerinin itibari değeri olmayıp, fon pay değeri, fon toplam değerinin tedavüldeki katılma belgelerinin kapsadığı pay sayısına bölünmesi suretiyle tespit edilir.
 
            Katılma belgesi sahipleri, belgelerini fon içtüzüklerinde belirlenen esaslara göre fona iade etmek suretiyle paraya çevirebilirler. Ayrıca içtüzüğünde hüküm bulunmak şartı ile kurucunun talebi ve borsanın uygun görmesi üzerine menkul kıymet niteliği verilen katılma belgeleri borsada işlem görebilir. Ancak özel fon katılma belgeleri borsada işlem göremezler, bu katılma belgelerinden fona geri dönenler ancak başlangıçta içtüzükte belirlenen kişi ve kuruluşlara satılabilir.
 
            III. YATIRIM FONU KATILMA BELGELERİNİN DEĞERLEMESİ
 
            a. Ana Hatlarıyla Değerleme;
 
            Değerleme, Vergi Usul Kanunu’nun 258. maddesinde vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tespiti olarak tanımlanmış olup, değerlemede iktisadi kıymetlerin vergi kanunlarında gösterilen gün ve zamanlarda haiz oldukları kıymetler esas tutulur. Değerleme ölçüleri mezkur Kanunun 261. maddesinde tadadi olarak belirtilmiş olup, iktisadi kıymetin niteliğine ve mahiyetine göre; maliyet bedeli, borsa rayici, tasarruf değeri, mukayyet değer, itibari değer, vergi değeri veya emsal bedeli/ücreti ölçülerinden biri kullanılmak suretiyle değerleme işlemi yapılır.
 
            Değerlemede iktisadi kıymetlerin her birinin tek başına nazara alınması kural olmakla birlikte teamülen aynı cinsten sayılan mallarla düşük kıymetli müteferrik eşyanın toplu olarak değerleme işlemine tabi tutulması mümkündür.
 
            İktisadi işletmelere dahil iktisadi kıymetlerin nitelik ve mahiyeti dikkate alınmak suretiyle hangi değerleme ölçüsü kullanılmak suretiyle değerleneceği V.U.K.’nın 269-mükerrer 290. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
 
            b. Yatırım Fonu Katılma Belgelerinin Değerlemesi;
 
İktisadi işletmelere dahil menkul kıymetlerin değerlemesine ilişkin usul ve esaslar mezkur Kanunun 279. maddesinde düzenlenmiş olup, anılan madde şu şekildedir;
 
“Menkul Kıymetler
Madde 279: Hisse senetleri ile fon portföyünün en az % 51'i Türkiye'de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri alış bedeliyle, bunlar dışında kalan her türlü menkul kıymet borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayici yoksa veya borsa rayicinin muvazaalı bir şekilde oluştuğu anlaşılırsa değerlemeye esas bedel, menkul kıymetin alış bedeline vadesinde elde edilecek gelirin (kur farkları dahil) iktisap tarihinden değerleme gününe kadar geçen süreye isabet eden kısmının eklenmesi suretiyle hesaplanır. Ancak, borsa rayici bulunmayan, getirisi ihraç edenin kâr ve zararına bağlı olarak doğan ve değerleme günü itibariyle hesaplanması mümkün olmayan menkul kıymetler, alış bedeli ile değerlenir.”
 
            Madde metninden de anlaşılacağı üzere menkul kıymetlerin değerlemesinde, değerlemeye konu menkul kıymetin niteliğine bağlı olarak alış bedeli ya da borsa rayici ölçüsü kullanılmaktadır. Buna göre, hisse senetleri ile fon portföyünün en az % 51'i Türkiye'de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri alış bedeliyle, bunların dışında kalan diğer menkul kıymetler ise borsa rayici ile değerlenecektir. Buna karşılık alış bedeli ile değerlenmesi gereken menkul kıymetlerin dışında kalan diğer menkul kıymetlerin borsa rayicinin bulunmaması veya borsa rayicinin muvazaalı bir şekilde oluştuğunun anlaşılması durumunda değerlemeye esas bedel, kıst getiri yöntemi kullanılmak suretiyle menkul kıymetin alış bedeline vadesinde elde edilecek gelirin (kur farkları dahil) iktisap tarihinden değerleme gününe kadar geçen süreye isabet eden kısmının eklenmesi suretiyle hesaplanır. Bununla birlikte kıst getiri yöntemi kullanılmak suretiyle değerleme işleminin yapılması mümkün olmayan menkul kıymetler ise alış bedeli ile değerlenecektir.
 
            Dikkat edileceği üzere V.U.K.’nın 279. maddesinde menkul kıymetlerin değerleme işlemlerine ilişkin usul ve esaslar hüküm altına alınmış olmakla birlikte, değerleme uygulaması açısından “ menkul kıymet” tanımına anılan Kanunda yer verilmemiştir.[2] Bu nokta da yatırım fonu katılma belgelerinin değerlemesinde anılan düzenlemenin geçerli olup olmadığı sorusuna cevap verilebilmesi için katılma belgelerinin menkul kıymet olup olmadığının ortaya konulması gerekmektedir. Menkul kıymet kavramı 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 3. maddesinin (b) bendinde özetle; ortaklık veya alacaklılık sağlayan, belli bir meblağı temsil eden, yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel gelir getiren, misli nitelikte, seri halinde çıkarılan, ibareleri aynı olan ve şartları Kurulca belirlenen kıymetli evrak olarak tanımlanmıştır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere menkul kıymetten söz edebilmek için öncelikle ortada bir kıymetli evrakın bulunması gerekmektedir. Aksi takdirde kıymetli evraka bağlanmamış bir ortaklık payının ya da yatırım aracının “menkul kıymet” olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Buna karşılık, Sermaye Piyasası Kurulu’nun Seri: VII No: 10 “Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği”nin “Katılma Belgesi” başlıklı 35. maddesinde içtüzüğünde kurucu dışındaki aracı kuruluşlarca serbestçe alım satımı öngörülen (A) tipi yatırım fonları katılma belgelerinin menkul kıymet sayılacağı belirtilmiştir. Diğer taraftan anılan tebliğin 5. maddesinde ise fon içtüzüklerinde belirtilmek suretiyle, portföy değerinin aylık ağırlıklı ortalama bazda en az %25'ini, devamlı olarak mevzuata göre özelleştirme kapsamına alınan Kamu İktisadi Teşebbüsleri dahil Türkiye'de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine yatırmış fonların (A) tipi, diğerlerinin (B) tipi olarak adlandırılacağı belirtilmiştir.
 
Bu kapsamda olmak üzere fon portföyünün en az % 51'i Türkiye'de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri V.U.K.’nın 279. maddesi uyarınca alış bedeliyle değerlenecektir. Bu kapsamdaki katılma belgeleri (A) tipi katılma belgesi olarak adlandırılmaktadır. Buna karşılık fon portföyünün en az % 25'i ile %50’si Türkiye'de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri de (A) tipi yatırım fonu olarak adlandırılmakla birlikte bunların alış bedeli ile değerlenmesi mümkün değildir. Sermaye Piyasası Kurulu’nun Seri: VII No: 10 tebliğinin 35. maddesinde içtüzüğünde kurucu dışındaki aracı kuruluşlarca serbestçe alım satımı öngörülen (A) tipi yatırım fonların katılma belgeleri menkul kıymet sayılacağı belirtildiğinden alış bedeli ile değerlenmesi gereken katılma belgeleri dışında kalan diğer (A) tipi yatırım fonu katılma belgelerinin V.U.K.’nın 279. maddesinde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde değerlenmesi gerekmektedir. Buna göre fon portföyünün en az % 25'i ile %50’si Türkiye'de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgelerinin teorik olarak “borsa rayici” ile değerlenmesi gerekmekle birlikte katılma belgeleri borsada işlem görmediğinden borsa rayici bulunmamaktadır. Bu nedenle anılan katılma belgelerinin kıst getiri ölçüsü ile değerlenmesi gerekmektedir. Buna göre anılan mahiyetteki katılma belgeleri dönem sonu itibariyle ilgili fon yönetimi tarafından ilan edilen değer üzerinden değerlenmesi gerekmektedir.
 
Öte yandan dönem sonu itibariyle işletmede mevcut (B) tipi Yatırım Fonu Katılma Belgelerinin değerlemesi ise özellik arz etmektedir. Sermaye Piyasası Kurulu’nun Seri: VII No: 10 tebliğinin 35. maddesinde sadece (A) tipi yatırım fonları katılma belgelerinin menkul kıymet sayılacağı belirtildiğinden (B) tipi yatırım fonları katılma belgelerinin menkul kıymet olarak değerlendirilmesi mümkün olmayıp, buna bağlı olarak V.U.K.’nın 279. maddesinde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde değerleme işlemine tabi tutulmaları da mümkün değildir. Bununla birlikte V.U.K.’nın “Özel Haller” başlıklı 289. maddesinde mezkur Kanunun değerlemeye ilişkin bölümünde yazılı olmayan iktisadi kıymetlerin değerlemesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiş olup, anılan madde şu şekildedir;
 
“Özel Haller
Madde 289: Bu bölümde yazılı olmayan veyahut yazılı olup da kendi ölçüleriyle değerlenmesine imkan bulunmayan iktisadi kıymetlerden bina ve arazi vergi değerleriyle, diğerleri, varsa borsa rayici, yoksa mukayyet değerleri, o da yoksa emsal bedeliyle değerlenir.”
 
            Anılan madde metninden de anlaşılacağı üzere V.U.K.’nın üçüncü kitabının “İktisadi İşletmelere Dahil Kıymetleri Değerleme” başlıklı ikinci bölümünde yazılı olmayan ya da yazılı olup da kendi ölçüleriyle değerlenmesine imkan bulunmayan iktisadi kıymetlerin (bina ve arazi dışındaki kıymetler) varsa borsa rayici, yoksa mukayyet değeri, bununda mevcut olmaması durumunda emsal bedeliyle değerlenecektir. Buna göre (B) tipi yatırım fonu katılma belgelerinin borsa rayicinin bulunmaması nedeniyle mukayyet değerleri ile değerlenmesi gerekmektedir.[3] Bilindiği üzere “mukayyet değer”, V.U.K.’nın 265. maddesinde bir iktisadi kıymetin muhasebe kayıtlarında gösterilen hesap değeri olarak tanımlanmıştır. Bu kapsamda olmak üzere fon portföy değerinin aylık ağırlıklı ortalama bazda en fazla %24'ünü devamlı olarak mevzuata göre özelleştirme kapsamına alınan Kamu İktisadi Teşebbüsleri dahil Türkiye'de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine yatırmış (B) tipi yatırım fonu katılma belgelerinin mukayyet değeri ile değerlenmesi gerekmektedir.[4]
 
            Yapılan açıklamalar çerçevesinde işletmelerin aktifinde kayıtlı yatırım fonu katılma belgelerinin değerleme ölçüsü, katılma belgelerinin nitelik ve mahiyetine bağlı olarak aşağıdaki tabloda özet olarak yer almaktadır.

Yatırım Fonu Katılma Belgesinin Mahiyeti
Değerleme Ölçüsü
Fon portföyünün en az % 51'i Türkiye'de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri,
V.U.K.’nın 279. maddesi uyarınca alış bedeliyle değerlenecektir.
Fon portföyünün en az % 25'i ile %50’si Türkiye'de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri,
 
V.U.K.’nın 279. maddesi uyarınca teorik olarak “borsa rayici” ile değerlenmesi gerekmekle birlikte katılma belgeleri borsada işlem görmediğinden borsa rayici bulunmamaktadır. Bu nedenle anılan katılma belgelerinin kıst getiri ölçüsü ile değerlenmesi gerekmektedir. Buna göre anılan mahiyetteki katılma belgeleri dönem sonu itibariyle ilgili fon yönetimi tarafından ilan edilen değer üzerinden değerlenmesi gerekmektedir.
Fon portföy değerinin aylık ağırlıklı ortalama bazda en fazla %24'ünü devamlı olarak mevzuata göre özelleştirme kapsamına alınan Kamu İktisadi Teşebbüsleri dahil Türkiye'de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine yatırmış (B) tipi yatırım fonu katılma belgeleri,
V.U.K.’nın 289. maddesi uyarınca mukayyet değeri ile değerlenmesi gerekmektedir.
 

            IV. SONUÇ:
 
            Kurumlar vergisi mükellefleri ve ticari faaliyetle uğraşan ve bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükellefleri, işletmelerine dahil bulunan iktisadi kıymetler ile alacak ve borçlarını değerleme günü itibariyle değerleme işlemine tabi tutmaları gerekmektedir. Bu kapsamda olmak üzere işletmeye dahil yatırım fonu katılma belgelerinin de değerleme işlemine tabi tutulması gerekmektedir.
 
Sermaye Piyasası Kurulu’nun Seri: VII No: 10 “Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği”nin 5. maddesinde ise fon içtüzüklerinde belirtilmek suretiyle, portföy değerinin aylık ağırlıklı ortalama bazda en az %25'ini, devamlı olarak mevzuata göre özelleştirme kapsamına alınan Kamu İktisadi Teşebbüsleri dahil Türkiye'de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine yatırmış fonların (A) tipi, diğerlerinin (B) tipi olarak adlandırılacağı, 35. maddesinde ise (A) tipi yatırım fonları katılma belgelerinin menkul kıymet sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre (A) tipi yatırım fonu katılma belgelerinin V.U.K.’nın 279. maddesinde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde değerlenmesi gerekmektedir. Anılan madde uyarınca fon portföyünün en az % 51'i Türkiye'de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri alış bedeli ile bunların dışında kalan (A) tipi katılma belgelerinin ise kıst getiri ölçüsü ile değerlenmesi gerekmektedir.
 
Bununla birlikte fon portföy değerinin aylık ağırlıklı ortalama bazda en fazla %24'ünü devamlı olarak mevzuata göre özelleştirme kapsamına alınan Kamu İktisadi Teşebbüsleri dahil Türkiye'de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine yatırmış (B) tipi yatırım fonu katılma belgeleri ise menkul kıymet olarak değerlendirilmediğinden, V.U.K.’nın 289. maddesi uyarınca mukayyet (kayıtlı) değeri ile değerlenmesi gerekmektedir.
 
 
 
                                                                                                            Cem TEKİN
                                                                                                            Gelirler Kontrolörü


[1] Aracı kurumların alım satım aracılığı faaliyeti için sahip olmaları gereken özsermaye tutarı 90.000.000.000 TL olmakla birlikte her yıl itibariyle Maliye Bakanlığı'nca ilan edilen yeniden değerleme oranının %20 sinin altına inmemek kaydı ile her yıl Kurulca belirlenir. Öte yandan aracı kurumlar yapılan her bir sermaye piyasası faaliyeti için özsermayelerini aşağıda belirtilen oranlarda artırmak zorundadırlar:
a) Halka arza aracılık faaliyeti için, alım satım aracılığı faaliyeti için sahip olunması gereken özsermaye tutarının % 50'si,
b) Menkul kıymetlerin geri alma veya satma taahhüdü ile alım satımı faaliyeti için, alım satım aracılığı faaliyeti için sahip olunması gereken özsermaye tutarının % 50'si,
c) Portföy yöneticiliği faaliyeti için, alım satım aracılığı faaliyeti için sahip olunması gereken özsermaye tutarının %40'ı,
d) Yatırım danışmanlığı faaliyeti için, alım satım aracılığı faaliyeti için sahip olunması gereken özsermaye tutarının % 10'u,

[2] G.V.K.’nın Geçici 67. maddesinde anılan madde uygulaması açısından “menkul kıymet” ve “diğer sermaye piyasası aracı” kavramları tanımlanmıştır. Buna göre “menkul kıymet” ve “diğer sermaye piyasası aracı” kavramları; özel bir belirleme yapılmadığı sürece Türkiye'de ihraç edilmiş ve Sermaye Piyasası Kurulunca kayda alınmış ve/veya Türkiye'de kurulu menkul kıymet ve vadeli işlem ve opsiyon borsalarında işlem gören menkul kıymetler veya diğer sermaye piyasası araçları ile kayda alınmamış olsa veya menkul kıymet ve vadeli işlem borsalarında işlem görmese dahi Hazinece veya diğer kamu tüzel kişilerince ihraç edilecek her türlü menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracını ifade eder. Ayrıca bankaların ve aracı kurumların taraf olduğu veya bunlar aracılığıyla yapılan; belirli bir vadede, önceden belirlenen fiyat, miktar ve nitelikte, ekonomik veya finansal göstergeye dayalı olarak düzenlenenler de dahil olmak üzere, para veya sermaye piyasası aracını, malı, kıymetli madeni ve dövizi alma, satma, değiştirme hak ve/veya yükümlülüğünü veren vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri G.V.K.’nın Geçici 67. maddesi uygulamasında diğer sermaye piyasası aracı addolunacaktır.

[3] Değerleme ölçüsü olarak borsa rayici, V.U.K.’nın 263. maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre borsa rayici; gerek menkul kıymetler ve kambiyo borsasına, gerekse ticaret borsalarına kayıtlı olan menkul kıymetlerin değerlemeden evvelki son muamele gününde borsadaki muamelelerin ortalama değerini ifade etmektedir.

[4] Ancak literatürde fon portföyünün en az %51’i Türkiye’de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri dışındaki diğer yatırım fonu katılma belgelerinin kıst getiri ölçüsü ile değerleneceğine ilişkin görüşlerde bulunmaktadır. (Bkz. Ali Cüneyd ARUNTAŞ, Kurumlar Vergisi Mükellefleri Açısından Yatırım Fonu Katılma Belgeleri ile Bu Belgeler Karşılığında Elde Edilen Kar Paylarının Vergilendirilmesi, Vergi Sorunları Dergisi, Aralık/2004, Sayı: 195)
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı