İşsizlik oranının yüzde 8'e inmesinde istihdamda kaydedilen 676
bin kişilik net artış etkili oldu. Ancak bu artış üretimle ilgili sektörlerden
çok, devletin personel alımlarından kaynaklandı. Memur sayısı ikinci çeyrekte
278 bin kişi artarak 2.5 milyona ulaştı.
DÜNYA'nın yaptığı hesaplamaya göre memur maaşları ilk sekiz ayın
ortalamasında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 arttı. Personel
giderlerinde yaşanan yüzde 18.8'lik artışın 8 puana yakın kısmı ise kamu
personeli sayısındaki büyümeden kaynaklandı.
Naki BAKIR
ANKARA - Türkiye'de işsizlik oranının yüzde 8'le 2001'den bu yana olan
dönemin en düşük düzeyine inmesinde son bir yılda kaydedilen net 676 bin kişilik
istihdam artışı etkili olurken, bu artışın ise ekonominin kendi gelişim ivmesi
ve üretimle ilgili başat sektörlerden çok, devletin yoğun memur alımlarından
kaynaklandığı belirlendi.
Devletin idari, güvenlik, eğitim ve sağlıkla ilgili kadrolara personel
alımları bir yandan işsizliği düşürürken, diğer yandan da ağırlaşan personel
yükü nedeniyle bütçeye oldukça ağır bir fatura yükledi. Bütçede 8.5 milyar
liralık açık verilen ve yıllık hedeflerin tutmayacağının adeta kesinleştiği ilk
sekiz ayda devletin personel maaşları ve sosyal güvenlik primi olarak toplam
yükü geçen yıla göre 10.5 milyar TL arttı. Bütçe dengelerinde yaşanan bozulmanın
nedenlerinin başında devletin hızla artan personel yükü geldi.
Ancak yükü artıran asıl unsur, mevcut maaşlara uygulanan zam oranı değil,
kamu personeli sayısındaki hızlı artış oldu. Memur maaşları yılın ilk sekiz ayı
ortalamasında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 dolayında bir cari artış
kaydetti. Personel giderlerinde aynı dönemlere göre yaşanan yüzde 18.8'lik cari
rtışın 8 puana yakın kısmı personel sayısındaki büyümeden kaynaklandı.
İstihdam artışı kamu ile ilgili alanlarda
DÜNYA'nın TÜİK veri tabanından yaptığı belirlemelere göre Türkiye genelinde
kamu ve özel sektörde toplam istihdam haziran itibariyle son bir yılda net 676
bin kişi artarak 25 milyon 576 bine ulaştı. Bu dönemde en hızlı artışlar kamunun
payının yüksek olduğu istihdam alanlarında yaşandı. İdari ve destek hizmet
faaliyetlerinde 168 bin, kamu yönetimi ve savunmada 152 bin, eğitimde 125 bin,
sağlık ve sosyal hizmet faaliyetlerinde 114 bin kişilik istihdam artışı yaşandı.
Sadece bu dört alandaki yıllık istihdam artışı 559 bine ulaştı.
Yıllık bazda istihdam artışında bu alanları 101 bin kişiyle mesleki, bilimsel
ve teknik faaliyetler izlerken, tarım dışı sektörler içinde en fazla istihdamı
gerçekleştiren, ekonominin belkemiği konumundaki imalat sanayiindeki artış 83
binde kaldı. İstihdama en fazla katkı eren sektörlerden inşaatta da son bir
yılda 58 bin kişilik bir istihdam artışı yaşandı. Ayrıca yıllık bazda konaklama
ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinde 49 bin, bilgi ve iletişim sektöründe 45 bin,
ulaştırma ve depolamada 44 bin, gayrimenkul faaliyetlerinde 33 bin, elektrik gaz
ve su sektöründe de 9 bin kişilik bir istihdam artışı yaşandı.
Buna karşılık istihdam, tarım dışı sektörler içinde imalattan sonra en fazla
insanın çalıştığı ticaret sektöründe son bir yılda 75 bin kişi azalırken,
"diğer hizmet faaliyetleri" alanındaki istihdam düşüşü 141 bin kişiye ulaştı.
Türkiye ekonomisinde hala en fazla istihdam gerçekleştiren sektör olan tarımda
son bir yılda 45 bin, madencilikte 28 bin, finans ve sigorta alanında 14 bin
kişilik istihdam azalması yaşandı. Kültür, sanat, eğlence, dinlence ve spor
alanında da istihdamın bir yılda 2 bin kişi azaldığı belirlendi.
Kamu çalışanlarında yıllık artış 94 bin
İstatistikler, son bir yılda memur sayısında rekor bir artışa işaret ediyor.
Bu artışta ise bir kısım sözleşmeli ve geçici personelin kadroya geçirilmesinin
de etkisi bulunuyor. Ancak toplam kamu istihdamı bazında bakıldığında da artışın
yüksek boyutlarda olduğu görülüyor. TÜİK verilerine göre emekli olan ve
ayrılanlar düşüldüğünde toplam memur sayısı bu yılın ikinci döneminde geçen
yılın aynı dönemine göre net 277 bin 684 kişi artarak 2 milyon 459 bin 240'a
ulaştı. Bu artışın bir kısmı kadroya geçirilen sözleşmelilerden geldi. Aynı
dönemde kadroya geçirme uygulamaları ile sözleşmeli personel sayısı ise 160 bin
322 kişi azalarak 171 bin 380'e geriledi. Sürekli işçi sayısı 21 bin 563 kişi
azalarak 363 bin 485'e gerilerken, geçici işçi sayısı 207 kişi artarak 29 bin
494'e çıktı. Ayrıca geçici personel sayısı 14 kişilik azalışla 21 bin 532, diğer
kamu personelinin sayısı da 1.944 kişi azalarak 113 bin 897'ye indi. Bu
gelişmelerle kamu çalışanlarının toplam sayısı, son bir yılda net 94 bin 48 kişi
artarak 3 milyon 159 bin 28'e ulaştı. Bütçede personel yükünün artmasında asıl
rolü oynayan da verilen maaş zammının oranı değil, personel sayısında yaşanan bu
artış oldu.
Personel giderini yeni alımlar büyüttü
Yılın ilk sekiz ayında bütçe harcamaları yüzde 16.3 artışla 229 milyar lira
olurken, personel giderleri yüzde 18.8'le daha hızlı bir artış göstererek 58.4
milyar liraya ulaştı. Ağustos sonu itibariyle TÜFE bazında yıllık enflasyon
yüzde 8.9 oldu. Ancak ilk sekiz ayın endeks değerlerinin ortalaması ile yapılan
hesaplama ise yıllık artışın yüzde 9.7 olduğunu gösteriyor. Buna göre bütçede
personel yükünde kaydedilen yüzde 18.8'lik cari artış, "reel" bazda ise yüzde
8.3 oranında bir artışı ifade ediyor. Sekiz aylık personel giderindeki artış,
aynı dönemde memur maaşlarında kaydedilen artış oranının çok üzerinde çıktı.
Memurlara geçen yıl ilk altı ayda yüzde 4'lük maaş zammı ile birlikte önceki
yılın ikinci yarısından kaynaklanan 0.21 puanlık enflasyon farkı; ikinci yarı
için de yüzde 4 zam verilmişti. Bu yıl da uzun süren pazarlıklar sonucunda 4+4
oranları kabul edildi ve geriye doğru uygulandı. Geçen yıl ilk yarıda TÜFE
artışı yüzde 4'lük maaş zammını aşmadığı için ikinci dönemin başında enflasyon
farkı uygulanmamıştı. 2011'in ikinci yarısında ise TÜFE artışı yüze 6.79'la
ikinci yarı zammını aştığı için bu yıl ocak ayında maaşlara yüzde 2.68 oranında
enflasyon farkı yansıtıldı. Bu yılın ilk altı ayı için, enflasyon farkı ve yüzde
4'lük zamla belirlenen maaşlara, temmuzda yüzde 4'lük ikinci yarı zammı da
uygulandı. Bu oranlara göre memur maaşları bu yılın ilk sekiz ayı ortalamasında,
geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11.1 oranında bir artış kaydetti.
Bu da personel giderlerinde aynı dönemlere göre yaşanan yüzde 18.8'lik cari
artışın 8 puana yakın kısmının personel sayısındaki artıştan kaynaklandığını
gösteriyor. Personel yükünde yaşanan yüzde 8.3'lük "reel" artışın da tamamına
yakını buradan geliyor, sekiz aylık dönemlere göre memur maaşında ortalama artış
reel bazda sadece yüzde 1 dolayında bulunuyor.