Dell ve Intel, teknolojinin mevcut ve gelecekte var olması öngörülen işgücü eğilimleri üzerindeki rolünü belirlemek amacıyla gerçekleştirdiği ikinci Küresel Gelişen İşgücü Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Gelişen İşgücü Raporu, günümüzde nerede ve nasıl çalışıldığını ortaya koyarak, ofiste ya da evde çalışan profesyonellerin en iyi performansı sergileyebilmek için ne gibi teknolojilere ihtiyaç duydukları konusunda işverenlere önemli veriler sunuyor. ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Japonya, Brezilya, Çin, Hindistan, Rusya, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Güney Afrika’nın aralarında bulunduğu 12 ülkede 9 faaliyet gösteren küçük, orta ve büyük ölçekli şirketlerden 5 bin çalışanla görüşüldü.
Araştırmaya göre Türkiye’de çalışanların yüzde 74’ü evden çalışmayı avantaj olarak görüyor. İnsanların yüzde 52’si, evden çalışanların ofiste çalışanlar kadar ya da daha fazla üretken olduklarını düşünüyor. Bununla birlikte Çin, Hindistan, Türkiye ve BAE’deki 10 çalışandan 4’ü, evden çalışanların daha az üretken olduklarına inanırken; gelişmiş ülkelerdeki çalışanların yüzde 29’unun bu konuda kesin bir fikri yok. Herhangi bir süreyle evde çalışanların yarısı, evde ofise kıyasla daha üretken olduklarını düşünüyor. Kalan yüzde 50’nin yüzde 36’sı, evde ve ofiste eşit derecede üretken olduklarına inanıyor. Sadece yüzde 42’lik bir kesim, evde daha az üretken olduğunu söylüyor.
Gelişmekte olan ülkelerde eve daha çok iş getiriliyor
Tüm dünyada çalışanların yüzde 64’ü, en azından bazı işlerini mesai saatlerinden sonra evlerinde tamamlıyor.
Gelişmekte olan ülkelerde, işverenler çalışanlardan giderek yükselen bir oranda evdeyken erişilebilir olmalarını bekliyor. Bu ülkelerdeki çalışanların yüzde 83’ü, iş e-postalarını mesai saatlerinden sonra da kontrol ettiklerini söylüyor. Gelişmiş ülkelerde ise bu oran yüzde 42. Mobil teknolojilerin temel bir sağlayıcısı olarak, gelişen işgücüne doğru çözüm ve hizmetleri sunmaya devam edebilmek için değişen ortamın nabzını tutmanın kritik önem taşıdığını belirten Dell Türkiye Ülke Müdürü Didem Duru, “Araştırmanın da gösterdiği gibi, ‘ofis’, artık dört duvarın arasındaki bir masadan ibaret olmaktan tamamen çıkmış durumda. Sürekli bağlantıda olma hali, iş hayatı ve özel yaşamdaki cihazlar arasındaki sınırları belirsizleştiriyor” diye konuştu.
Gelişen teknoloji yeni iş kolları yaratırken, iş yapış şekillerini de değiştirdiğini Kaydeden Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın, şunları söyledi: “Rekabetin bu kadar çetin ve başarıya ulaşanların da rekabette fark yaratanlar olduğunu düşünürsek, bu süreçte şirketler çalışanlarının motivasyonu ve verimliliğini artırmak için farklı yöntemlere başvuruyor. Daha esnek çalışma şartları, yaşamımızın tüm akışını değiştiren ve iş hayatını evrimleştiren mobilite kavramı ve çalışma ortamlarında daha yüksek teknolojiye sahip olmak hiç şüphesiz üretkenliği ve motivasyonu artırıyor.”
İşyerinde teknoloji insanın yerini almayacak
Araştırmaya göre çalışanlardan sadece yüzde 34’ü kendi yaşam süreleri içinde işlerinin tamamen otomatik olarak yapılacağı bir teknolojinin mümkün olacağını düşünüyor. Gelişmekte olan ülkelerde, özellikle BAE, Hindistan ve Türkiye’de çalışanlar teknolojiye bağlanmaya daha istekliyken; Birleşik Krallık, ABD ve Japonya’da çalışanlar çalışma hayatlarında daha fazla insani unsur görmek istiyorlar.
Kaynak: Dünya Gazetesi