Maliye Bakanı Şimşek, AB'deki borç krizini, Türkiye'ye
etkilerini ve ekonomideki gelişmeleri değerlendirdi.
ANKARA - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TL'nin dolar ve
euro karşısında değer kaybetmesi, iç talebi yavaşlatma yönündeki adımların
ithalatı azaltması, petrol ve doğalgaz fiyatlarında geçen yıl olduğu gibi bir
yükselme beklentisinin bulunmaması nedeniyle önümüzdeki cari açıkta bir daralma
beklediklerini bildirdi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek,
Kanal 7 televizyonunda katıldığı bir programında, Avrupa'daki ekonomik kriz ve
bu krizin Türkiye'ye yansıması ve diğer ekonomi konularında değerlendirmelerde
bulundu.
"AB bu krizi inanılmaz kötü
yönetti, bunu ben söylemiyorum, bunu bütün gözlemciler söylüyor" diyen Şimşek,
18 ay önce yangın küçükken ve kontrol altına alınabilecekken, şimdi yangının çok
büyüdüğünü ve büyük ülkelere de sirayet ettiğini kaydetti. Şimdi bunun kontrol
altına alınması için daha büyük bir kaynak ve çok daha radikal yapısal
düzenlemeler gerektiğini dile getiren Maliye Bakanı, 9 Aralık 2011 tarihinde
yapılacak olan zirvenin etkisiyle piyasalarda bir iyimserliğin söz konusu
olduğunu da söyledi.
Sorun ilk çıktığında devletlerin
bankaları kurtardığını vurgulayan Şimşek, şimdi devletleri güçlü devletlerin,
Avrupa Merkez Bankası ve IMF'nin kurtarmasının beklendiğini kaydetti. Şimşek,
şöyle devam etti:
Artık kırılma
noktasındayız
"Piyasaların beklentisi şu; bu
zirveden Fransa ve Almanya'nın önderliğinde çok ciddi, yeni bir takım kurallar,
bu kurallarla birlikte, kurallara uymayanlara müeyyideler, bunun soncunda Avrupa
Merkez Bankası, Kurtarma Fonu ve ve bir de IMF'den yeni kaynaklar... Yani hem
mevcut Kurtarma Fonu artırılsın hem Avrupa Merkez Bankasının kaynakları
kullanılsın hem de IMF'dan daha fazla kaynak kullandırılarak bu yangın kontrol
altına alınsın. Beklenti bu, bu nedenle bir iyimser hava var. AB liderleri 18
aydır hep bir araya gelirler beklenti yaratırlar, ondan sonra hayal kırıklığına
uğratırlar. Son dakikada yapılması gerekeni yaptılar, fakat son dakika yapıldığı
için çok geç, çok az yetersiz algısı oluştu. Fakat bu defa öyle sanıyorum ki
artık kırılma noktasındayız, bunun da farkındalar. Hal böyle iken eğer 9
Aralıkta şapkadan bir şey çıkartmazlar da, Euro Bölgesi ciddi bir şekilde
dağılma riskiyle karşı karşıya kalır. Euro Bölgesinin dağılması da aslında ciddi
anlamda AB'nin çöküşe gitmesi demektir."
Bakan Şimşek, 9 Aralık veya
sonrasında köklü bir çözüm üretilemezse Avrupa'nın güneyinde birçok ülkenin
borçlarını sürdüremeyeceğini ve bunun soncunda bu ülkelere borç veren banka ve
ülkelerin de batma riskinin ortaya çıkabileceğini vurguladı.
Kriz derinleşirse Türkiye de
etkilenir
Türkiye'nin ekonomik temellerinin
çok sağlam ve siyaseten iyi bir noktada olduğuna dikkat çeken Şimşek, fakat
AB'deki krizin derinleşmesi halinde Türkiye'nin de etkileneceğini
söyledi.
Cari açıkta bir daralma
bekliyoruz
Önümüzdeki dönem 3 faktörden
dolayı cari açığın azalmasını beklediklerini belirten Maliye Bakanı, bunun
birincinin "kur" yani TL'nin dolar ve euro karşısında değer kaybetmesi,
ikincisinin iç talebi yavaşlatma yönünde atılan adımlar ve üçüncünün de petrol
ve doğalgaz fiyatlarında yüksek artışların beklenmemesi olduğunu söyledi. Bakan
Şimşek, "Bütün bunları bir araya getirdiğimiz zaman Türkiye'nin cari açığında
bir daralma bekliyoruz" dedi.
Arap
baharı
Türkiye'nin bir diğer
sıkıntısının Arap baharı olduğunu kaydeden Şimşek, Arap baharının yaşandığı
ülkelerde müteahhitlik projelerinin askıya alındığını, dış ticaretin de
azaldığını söyledi.
Atanamayan
öğretmenler
Şimşek, 2012 yılında da atamalara
devam edeceklerini söyledi. Devletin ana sınıfı gibi belli alanlarda öğretmen
ihtiyacı bulunduğunu, burada da arz yetersizliği olduğunu söyleyen Şimşek, bazı
alanda da arz fazlası bulunduğunu söyledi.
Kaynak: Dünya Gazetesi