ANKARA - Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, sosyal güvenlik primleri asgari
ücretten gösterilen ve fazla mesai ücretleri ödenmeyen işçinin iş akdini
feshetmesini haklı buldu.
Trabzon'da yaşayan bir işçi, "fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi ve
sosyal güvenlik primlerinin asgari ücretten yatırılması" sebepleri ile noter
kanalıyla işverene ihtarname göndererek, hizmet akdini feshettiğini bildirdi.
Konuya ilişkin davayı gören mahkeme, normal ücret ödendiği gerekçesiyle işçinin
haklı feshini kabul etmeyerek, kıdem tazminatı talebini reddetti.
Temyiz edilen davayı gören Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yapılan yargılama
sonunda davacının ücretinin bin 325 lira olmasına rağmen sosyal güvenlik
primlerinin asgari ücret üzerinden yatırıldığının ve davacının fazla çalışma
ücretlerinin ödenmediği anlaşıldığına işaret ederek, "İşçinin SSK primlerinin
gerçek ücretten yatırılmaması ve fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesinin işçiye
iş akdini haklı nedenle fesih imkanı verdiğinin tartışmasız" olduğunu vurguladı.
Daire, davacı işçinin, buna dayanarak iş akdini haklı nedenle feshettiğine
dikkati çekerek, işçinin kıdem tazminatı talebinin kabulüne hükmetti.
"İşçinin emeğinin karşılığı, işveren için en temel borç"
9. Hukuk Dairesi, kararın gerekçesinde, işçinin emeğinin karşılığı olan
ücretin işçi için en önemli hak, işveren için en temel borç olduğu, ücretin en
geç ayda bir ödeneceğinin yasa İş Kanunu ile kurala bağlandığı vurgulandı.
Ücreti ödenmeyen işçinin, bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi
gibi yasal yollardan talep etmesinin mümkün olduğunu belirterek, 4857 sayılı İş
Kanunu'nda ücretin yirmi gün içinde ödenmemesi durumunda, işçinin iş görme
edimini yerine getirmekten kaçınabileceğinin açıkça düzenlendiğine, durumun
toplu bir nitelik kazanması halinde bunun kanun dışı grev sayılamayacağının
kurala bağlandığına dikkat çekildi.
Ücreti ödenmeyen işçinin, alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti
ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınmasının, iş
ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabileceği belirtilerek, işverenle bir
çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini
feshetme hakkı da bulunduğu ifade edildi. Ücretin hiç ya da bir kısmının
ödenmemesinin bu konuda önemsiz olduğu bildirildi.
Sigorta primlerinin eksik ya da düşük yatırılması
İş Kanunu'nun 24'üncü maddesinin 2 numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü
edilen ücretin, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret
edilen kararda, şunlar kaydedildi:
"İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta
tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih
imkanı bulunmaktadır. İşçinin ücretinin işverenin içine düştüğü ödeme güçlüğü
nedeniyle ödenmemesinin sonuca bir etkisi yoktur. İşçinin, ücretinin bir kısmını
ücret garanti fonundan alabilecek olması da işçinin fesih hakkını ortadan
kaldırmaz. Bireysel veya toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ayni yardımların
(erzak ve kömür yardımı gibi) yerine getirilmemesi de bu madde kapsamında
değerlendirilmeli ve işçinin 'haklı fesih' imkanının bulunduğu kabul
edilmelidir.
İşçinin sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik bildirilmesi,
sosyal güvenlik hakkını ilgilendiren bir durum olsa da sigorta primlerinin hiç
yatırılmaması, eksik yatırılması veya düşük ücretten yatırılması hallerinde de
işçinin haklı fesih imkanı vardır."
Kaynak: Dünya Gazetesi