"FOSİL YAKITLAR İÇİN TAHMİNİ BÜTÇE
ENVANTERİ 2013"
OECD'nin "Fosil Yakıtlar İçin Tahmini Vergi
Harcamaları ve Bütçe Desteği Envanteri 2013" başlıklı raporunda ise Türkiye'nin
ihmal edilebilir fosil-yakıt kaynakları bulunduğu belirtildi. Raporda, "Türkiye
tüm petrol ve doğal gazı doğudaki ülkelerden ithal ediyor. Bununla birlikte
ülke, büyük petrol ve gaz rezervlerine yakınlığı sayesinde büyük enerji transit
rotaları üzerinde bulunuyor" denildi.
2000'den bu yana Türkiye'nin elektrik arzının yüzde 75 arttığını, 2010'da
doğal gazın tüm enerji üretiminin yaklaşık yarısını beslediğini kaydeden OECD,
enerji üretiminde kömürün yüzde 26, hidroelektrik santrallerin yüzde 25 ve
akaryakıtın yüzde 1 yer tuttuğunu bildirdi. Raporda şu bilgiler yer aldı:
"-Türkiye ürettiği elektriğin yüzde yarımını ihraç ediyor.
-Türkiye taş kömürü ve linyit üretiyor. Ancak iç üretim 2010 yılında iç
tüketimin sadece yüzde 47'sini karşıladı. Ülkede taş kömürü kaynakları kıt olsa
da linyit çok. Türkiye ürettiği tüm linyiti tüketiyor fakat toplam taş kömürü
ihtiyacının yüzde 90'ını ithal ediyor.
-2003'ten bu yana, hükümet devletin elindeki üretim tesislerinin önemli bir
payını özelleştirmeye başlarken, elektriğe özel sektör yatırımı önemli miktarda
arttı. 2005 yılında kamunun sahip olduğu dağıtım şirketi, özelleştirme başladığı
için 20 farklı şirkete bölünmüştü.
-2001'de Türkiye rekabetçi doğal gaz piyasası oluşturma hedefiyle doğal gaz
piyasası yasası kabul etti. Yasa hükümetin sahip olduğu BOTAŞ'ın ithalat,
iletim, depolama ve ticaret faaliyetlerini ayrıştırmayı gerektiriyorsa da, BOTAŞ
doğal gaz piyasasında büyük bir oyuncu olarak kaldı... 2006'da BOTAŞ dört
şirkete 15 yıl boyunca dört şirkete toplam doğal gaz ithalatının yüzde 12'sini
ithal etme hakkı verdi.
-Avrupa, Orta Doğu ve Hazar bölgesi arasında bulunmasından dolayı Türkiye
uluslararası boru hattı bağlantıları için büyük bir merkez haline geldi.
Rusya'dan gelen gaz Bulgaristan'a, Rusya-Türkiye Mavi Akım boru hattıyla ve
Rusya-Türkiye Batı gaz boru hatlarıyla nakledilirken; Azerbaycan'dan
Bakü-Tiflis-Erzurum boru hattı aracılığıyla naklediliyor. Tasarlanmakta olan ve
Türkiye'nin uluslararası boru hattı bağlantılarını artıracak olan bir dizi proje
daha var. Nabucco boru hattı böyle bir proje ve Orta Doğu ve Hazar bölgesinden
yeni arzcıların Avrupa gaz piyasasına erişimlerini sağlayacak.
-Doğal gaz ve elektrik piyasası reformlarının parçası olarak Türkiye
maliyetin tam yansıtıldığı bir tarife yapısına doğru gidiyor. Gaz ve elektrikte
toptan piyasa fiyatları maliyet bazlı olsa da perakende fiyatları tek ulusal
perakende tarifesine göre düzenleniyor. Bundan dolayı perakende tarifesi dağıtım
bölgelerindeki farklılıkları yansıtmıyor.
-Elektrik perakende fiyatları 2002-2007 arasında, yüksek hammadde fiyatları
üretim maliyetlerinde önemli artışlara yol açmasına rağmen sabit kaldı. 2008'den
bu yana tarifeler üç ayda bir girdi fiyatları, enflasyon ve döviz kurları hesaba
katılarak ayarlanıyor. Bu sisteme geçiş, ortalama perakende tarifesini yüzde 50
yükselten büyük tarife artışını kapsadı (Ocak, Temmuz ve Ekim 2008'de.)
-Türkiye tüm enerji ürünleri için yüzde 18 KDV uyguluyor. Benzin ve dizel
fiyatı, petrol ürünlerine getirilen görece yüksek tüketim vergileri sayesinde
OECD içindeki en yükseklerden.
-Tarımda Kullanılan Dizel'de İndirim: Türkiye'de dizel yakıtından alınan,
kar marjları düşük çiftçilere yük oluşturan vergi çok yüksek. Tarımda kullanılan
dizelde indirim programı Tarım Bakanlığı tarafından çiftçilere belli ürünleri
yetiştirmelerinde yardımcı olmak için 2007'de başlatıldı. Bakanlık tarafından
tanımlanan üç ayrı ürün var ve değişik yardım düzeylerini temsil ediyor. Yardım
dekar başına ölçülüyor ve Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen bir takvime göre
ödeme yapılıyor. Ne kadar para ödeneceğine ilişkin bir kısıtlama yok. Önlem
aşamalı olarak uygulanıyor.
-Fakir Ailelere Kömür Yardımı: Program 2003 yılında Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı tarafından fakir aileleri desteklemek için başlatıldı.
Türkiye'de önemli sayıdaki hane halkı hala ısınma amacıyla linyit yatıyor. Kömür
TKİ tarafından sağlanıyor, belediyeler tarafından dağıtılıyor. Enerji
Bakanlığı'na göre 2003-2009 arasında ortalama 1.7 milyon aile kömür yardımı
aldı. Ancak veri eksikliği bakanlık tarafından harcanan toplam miktarın
ölçülmesini engelledi."
Türkiye hakkında diğer veriler
Türkiye'de havacılık, deniz ve demiryollarında kullanılan enerjinin düşük
vergilendirildiği kaydedilen raporda şu bilgiler verildi:
-Enerji vergileri temelde ulaştırma sektöründen alınıyor. Açıkça çevre için
uygulanmasa da benzin ve dizel vergi oranları dizeldeki sülfür içeriği ve
benzindeki yakıt-oktan bileşimine göre farklılık gösteriyor. Birçok ülkede
olduğu gibi litre başına benzine konulan vergi, dizele konulan vergiden yüksek
ve biyodizel, dizele göre daha fazla vergi avantajına sahip.
-Benzinde tüketim vergisinin şimdiki düzeyi OECD ülkeleri arasında en
yüksek. LPG ve doğal gazdan daha düşük vergi alınıyor. Sonuç olarak son yıllarda
Türk arabalarında LPG tüketimi önemli ölçüde arttı. Yurtiçi havacılık şu anda
enerjide vergiden muaf. Deniz ulaştırmada vergi var ama muafiyetler de
yürürlükte.
-Isınma ve sanayide LPG ve doğal gaz kullanımında tüketim vergisi
taşıtlardan alınanlardan düşük. Diğer gazlar ve kömür vergiden muaf. Isınma ve
sanayide yüzde 30 doğal gaz kullanılıyor. Kömür de aynı paya sahip. Kömür,
ısınma-sanayi kategorisi CO2 emisyonunun yüzde 40'ından, toplam enerji
emisyonunun ise yüzde 20'sinden sorumlu. Türkiye'nin en önemli enerji kaynakları
arasında bulunan Linyit evlerde ısınma amacıyla yaygın kullanılıyor. Dizel ve
diğer petrol ürünleri yüksek vergilendiriliyor ve ısıtma-sanayi amaçlı enerji
kullanımının yüzde 20'sini oluşturuyor.
-Elektrik üretiminde doğal gaz kullanımı için vergi var, bu amaçla dizel,
kömür ya da fuel oil kullanımı vergiye tabi değil. Evde elektrik kullanımına
sanayi ve ticari kullanımdan daha yüksek vergi uygulanıyor.
-Elektrik üretimi genelde kömüre ve doğal gaza dayanıyor, ikisi birden
santrallerde enerji kullanımının yüzde 85'ini meydana getiriyor. Elektrik
üretiminde enerjinin sadece yüzde 10'u su ve yenilenebilir enerji kaynaklarından
sağlanıyor. Karbon emisyonunda yüzde 36, elektrik üretiminde yüzde 46 pay sahibi
olan doğal gaz vergilendiriliyor. Emisyonda yüzde 55, enerji üretiminde yüzde 38
payı olan kömürden vergi alınmıyor.
Çevre hedefleri
OECD Vergi Politikası ve Yönetimi Merkezi Direktörü Pascal Saint-Amans
raporlarla ilgili açıklamasında "Enerjiye uygulanan vergide varyasyonlara
gidilmesi ve çevresel yararı önemli yakıtların düşük vergilendirilmesi ülkelere;
enerji vergi sistemlerinde reform yapmaları ve çevreyle ilgili hedeflerini daha
düşük maliyetle erişmeleri için önemli fırsat sağlıyor. Çevre koruma bağlantılı
vergilerden daha çok yararlanılması aynı zamanda, mali kriz dönemlerinde kamu
finansmanını iyileştirecek gelirlerin artırılması anlamında ekonomik açıdan da
verimli olabilir" dedi.
Kaynak: Dünya Gazetesi