İSTANBUL - Büyük Mükellefler Vergi Dairesi (BMVD) Başkanı Bülent Sarıgül, "Büyük mükellefler arasında uyumsuz olan yok denebilir. Kasıtlı bir vergi kaçırma pek yok. Ancak yorum farkı veya hatalardan kaynaklı şeyler olabiliyor" dedi.
Sarıgül, 2012'de brüt olarak 69 milyar 366 milyon lira vergi tahsilatı yaptıklarını, 3 milyar 593 milyon lira da vergi dışı gelir elde ettiklerini kaydetti.
BMVD olarak toplam 72 milyar 959 milyon lira bütçe geliri elde ettikleri bilgisini veren Sarıgül, bundan KDV iadesi düştükleri zaman rakamın 63 milyar 420 milyon liraya düştüğünü dile getirdi.
Vergi gelirleri tahsilatının 67 milyar 985 milyon lira olduğunu aktaran Sarıgül, tahsilat oranlarının ise yüzde 98 olduğunu ifade etti.
Tahakkukta yüzde 24,65 artış, tahsilatta da yüzde 25 artış yaşandığını anlatan Sarıgül, "Bu Türkiye geneline göre fazla bir rakam. Mesela BSMV'de yüzde 224 artmış, bu normal olmayan bir artış. Bu sıra dışı atışın nedeni 2012 yılında bankaların şubelerinden verdikleri BSMV beyannamelerinin merkezden verilmeye başlanmasıyla diğer vergi dairelerine ödenen bu vergilerin Büyük Mükellefler Vergi Dairesi'ne yatırılmaya başlanmasıdır" dedi.
Bülent Sarıgül, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi'nin 2007'nin başında 500 mükellefle kurulduğunu, 2009'da ise 350 mükellefin daha katılmasıyla bu sayının 850'ye yükseldiğini söyledi.
Zaman içinde şirket birleşmelerinden dolayı sayıda azalma olduğunu aktaran Sarıgül, 2012 sonu itibariyle mükellef sayılarının 834 olduğunu dile getirdi.
Büyük mükelleflerden ilk 10'nun 2'sinin reel sektörden, 8 tanesinin ise bankalardan oluştuğu bilgisini veren Sarıgül, "İlk 20'ye bakıldığında yarısından fazlası banka... Bunu 12'ye 8 gibi düşünebilirsiniz. Bu, bankaların çok para kazanıp, çok vergi ödediğini; reel sektöre göre daha karlı bir sektör olduğunu gösteriyor" dedi.
Vergilerin yüzde 70'e yakın bir kısmının ÖTV ve KDV'den oluştuğunu kaydeden Sarıgül, ÖTV'nin toplam vergiler içerisinde 1 numaralı paya sahip olduğunu dile getirdi.
Yorum farkı
Tütün, alkol ve akaryakıt gibi sektörlerde bu oran yüksek olduğu için, insanların kaçakçılığa yöneldiğini vurgulayan Sarıgül, "Türkiye'de insanlar vergilerini gönüllü ödesinler diye ciddi çalışmalar yapıyoruz. Ama buna rağmen kısa vadede bunlar çözülemiyor. Büyük mükellefler arasında uyumsuz olan yok denebilir. Kasıtlı bir vergi kaçırma pek yok. Ancak yorum farkı veya hatalardan kaynaklı şeyler olabiliyor. İşlem hacimleri çok yüksek olduğu için basit bir hata bile çok büyük rakamlara tekabül edebiliyor. Bu tarz durumların bir kısmını biz çözüyoruz, bir kısmını da müfettişlere gönderiyoruz" ifadelerini kullandı.
Kurumlar vergisi oranının 2006 yılında düşürüldüğünü anımsatan Sarıgül, sözlerine şöyle devam etti:
"Aynı anda yatırım indirimi de kaldırıldı. 3 yıl süre verildi. Daha sonra onlar Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Son 5 yıldır gözlediğimiz kadarıyla Kurumlar Vergisi'nin indirilmesi bir vergi kaybına yol açmadı. Hatta arttı bile denilebilir. Kurumlar Vergisi'nin indirilmesi, memleketin lehine olan bir durum olduğunu ortaya çıkardı. Vergi oranları düştüğü için kurumlar Türkiye'ye gelip yatırım yaptılar. Bu, Macaristan gibi diğer Avrupa ülkeleriyle rekabet edebilmemiz için önemli bir orandı. O anlamda uluslararası yatırımcılar için, doğrudan yatırımlarını yaparken bu bir tercih nedenidir. Bizim diğer ülkelerle rekabet edebilmemiz için bu yüzde 20 oranı gerekli idi. Ve bizim de kurumlar vergisi tahsilatlarında herhangi bir düşüşe yol açmadı.
Kurumlar vergisi oranının Türkiye'den daha düşük olduğu bir ülke hatırlamıyorum. Ancak Türkiye'de genel oran yüzde 20 olmakla birlikte, yatırımları teşvik mevzuatımızla değişik bölge ve sektörlere göre indirimli kurumlar vergisi oranımız da var. Bu yüzde 5'e kadar düşüyor. O yüzden belli sektörlere ve belli bölgelere göre yatırım yaparsanız indirimli kurumlar vergisi avantajından faydalanma imkanınız da var. Genel anlamda yüzde 20 oranı makul bir oran. Bu oran 1990'ların başında yüzde 46 idi. En son yüzde 30'dan yüzde 20'ye düştü. Ciddi düşüşler oldu yani."
"Vergi kaçakçılığının çoğu akaryakıtta ve sahte sigarada
Bülent Sarıgül, topladıkları vergiler arasında kurumlar vergisinin payının yüzde 14, Özel Tüketim Vergisinin payının yüzde 38,49 olduğunu belirterek, "Türkiye geneli toplanan ÖTV'nin yüzde 33'ünü bizim daire toplamış. KDV ise yüzde 12,5. Bizim dairenin topladığı vergilerin Türkiye'de toplanan tüm vergilere oranı yüzde 22,26" dedi.
Vergi kaçakçılığının çoğunlukla akaryakıtta ve sahte sigarada olduğunu kaydeden Sarıgül, bu alanlarda vergi yüksek olduğu için insanları cezbettiğini söyledi.
Pompada 5 liraya alınan yakıtın yaklaşık 70'inin vergi olduğunu hatırlatan Sarıgül, "Gönül ister ki bu oranlar düşsün, ama bütçe dengesi itibariyle kısa vadede bunların düşmesi mümkün değil. Uzun vadede diğer gelirlerin artmasıyla belki bu vergilerde azalmalar olabilir. Kayıt dışılığın önlenmesi için Bakanlığımız ciddi çalışmalar yapıyor" ifadelerini kullandı.
Başlatılan yeni uygulamalar hakkında da bilgi veren Sarıgül, konuşmasına şöyle devam etti:
"Yaklaşık 2 ay önce Gelir İdaresi Başkanlığı şöyle bir uygulama başlattı. Maliye olarak bazı mükellefleri re;sen terk ettiriyoruz. Yani adam Maliye'ye müracaat etmiş, 'Ben iş yeri açtım, şurada çalışıyorum' diye. Biz bakmışız ki beyannamelerini vermiyor, iş yerine yoklama yaptırtıyoruz, iş yerinde bulunmuyor. Daireye çağırıyorsunuz, mektup gönderiyorsunuz, gelmiyorsa, burada bir sorun var diyoruz. Bizim bir iç genelgemiz var. Yani 'Belli şartları taşıyan mükelleflerin kaydını otomatikman silebilirsiniz' dendi. Daha önce bu yasaktı. Şimdi o tarz, kaydı sistemden silinen mükelleflerin listesini internete koydu Gelir İdaresi Başkanlığı. Şimdi siz elinizdeki fatura ile o mükellef kayıtlı mı değil mi diye bunu görebilirsiniz. Eskiden vergi levhası sorgulaması yapılıyordu ama şimdi bu mükellef sağlam bir mükellef mi, kaydı silinmiş bir mükellef mi bunu görebiliyorsunuz. Bu çok önemli bir şey. Bütün vatandaşların bunu bilmesinde büyük fayda var."
Kaynak:Dünya Gazetesi