Temeli karşılıksız çeke hapis cezasını kaldırmak olan
düzenlemeyi destekleyenler ekonomik krizlerde sıkıntıya düşen işadamlarının
hapse girmeleri halinde, borçlarını ödeme imkânının tamamen ortadan kalkacağını
düşünüyor. Düzenlemeye mesafeli yaklaşanlar ise karşılıksız çek yüzünden
alacağını tahsil edemeyenlerin ciddi mağduriyet yaşadığını belirterek bir orta
yolun bulunması gerektiğini savunuyor.
Hüseyin GÖKÇE
ANKARA - Adalet Bakanlığı'nda hazırlandığı ve karşılıksız çeke hapis cezasını
kaldıracağı öne sürülen yeni Çek Yasası'na büyük ölçüde destek yanı sıra
tepkiler de geliyor. Temeli karşılıksız çeke hapis cezasını kaldırmak olan
düzenlemeyi destekleyenler ekonomik krizlerde sıkıntıya düşen işadamlarının bir
hapse girmeleri halinde, borçlarını ödeme imkânının tamamen ortadan kalkacağını
düşünüyor.
Düzenlemeye mesafeli yaklaşanlar ise karşılıksız çek yüzünden alacağını
tahsil edemeyenlerin ciddi mağduriyet yaşadığını belirterek bir orta yolun
bulunması gerektiğini savunuyor.
"Kamuoyu oluşturma iddiaları"
Bu arada bazı kaynaklar Çek Yasası'yla ilgili piyasada dolaşan taslakların,
kamuoyu oluşturma amacını taşıdığını öne sürüyorlar. İnternetteki metnin
üzerinde 'tasarı' ibaresinin yer aldığını ifade eden kaynaklar, bir düzenlemenin
tasarı haline gelebilmesi için mutlaka Bakanlar Kurulu'na Hükümet tarafından
sevk edilmesi gerektiğini belirterek, "Oysa Bakanlar Kurulu'na sunulan bir
çalışma yok. Görüşe gönderilen tasarı taslakları kısmında da yer almıyor. Bu
konu Adalet Bakanlığı bünyesinde sadece 'üzerinde çalışılan konular' başlığı
altında yer alıyor. Dolayısıyla iddia edildiği gibi düzenlemenin yılbaşından
önce TBMM'de yasalaşması en azından bugün itibarıyla mümkün görünmüyor"
dediler.
Palandöken: TBMM'ye gönderilecek
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken
TESK olarak kendilerine gelen yoğun talepler doğrultusunda Adalet Bakanlığı ile
çalışma yaptıklarını belirterek, çalışmanın kısa sürede sonuçlanacağını umduğunu
bildirdi. Halen zamanında çekini ödeyemeyen yaklaşık 10 bin kişinin cezaevinde
olduğuna dikkat çeken Palandöken, "İyi bir noktaya geldik. Şuan Adalet Bakanlığı
konu ile ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Kısa zamanda Bakanlar Kurulu
tarafından TBMM'ye gönderilecek olan yasanın yeni yıla yetiştirilmesi için yoğun
çalışma var" dedi. Yasanın içeriğinin kendilerinin de talebi olan ekonomik
suça-ekonomik ceza ilkesiyle hazırlandığını kaydeden Palandöken, "Çek
Kanunu'ndaki hapis cezası kaldırılıp yerine en az 5 yıl çek yasağı getirilecek"
şeklinde konuştu.
Aygün: 160 bin dosya mahkemede bekliyor
Yürürlükteki kanunun değişmesiyle ilgili bir kanun teklifi hazırlayan TBMM'ye
sunan CHP Ankara Milletvekili ve eski ATO Başkanı Sinan Aygün, mevcut kanunun
yüzbinlerce mağdur yarattığını söyledi. Teklifi sunarken yaptığı açıklamada
hapistekilerin yanı sıra 160 bin dosyanın da Yargıtay aşamasında olduğunu
belirterek, "Yasaya göre; 10 bin lira borcun varsa ve ödeyememişsen 10 bin lira
da devlet istiyor ve borcun 20 bin liraya çıkıyor. Devlete 10 bin lirayı
yatırmazsan hapis cezası veriliyor. Borçlu zaten 10 bin lira parayı malı aldığı
adama ödeyememiş, bir de devlet 10 bin lira istiyor. Devlet '10 bini öde çık'
diyor yani rehin alıyor. Devlet burada fidyecilik yapıyor. 'Fidyeyi getir seni
bırakayım' diyor. Hapisteki adam borcunu nasıl ödeyecek? Hapisteki adam boncuk
yaparak bu parayı ödeyemez" diye konuştu.
Koçoğlu: Alışveriş pratikliği azalacak
Hapis cezası yerine para cezası getirilmesinin çekin güvenilirliğini de biraz
zaafiyete düşüreceğini belirten İNTES Başkanı Şükrü Koçoğlu da, "Bu da ticari
hayatı sıkıntıya sokar. Güvenilir firmanın geçerliliği devam eder. İnsanlar çeki
kabul ederken böyle bir ayrım da yapılabilecektir" dedi. Ekonomik suça ekonomik
cezanın ilk bakışta sempatik gibi gelmesine rağmen, öbür tarafta çeki alamayıp
işleri bozulan insanların da olacağını ifade eden Koçoğlu, bir orta yol
bulunması gerektiğini bildirdi.
Tanrıverdi: Vadeli piyasada ciddi risk
Olaya iki taraflı bakılması gerektiğini belirten İHKİB Başkanı Hikmet
Tanrıverdi, "Düzenlemenin olumlu tarafı ekonomik suça ekonomik ceza olması
lazım. Ancak çeklerin caydırcılığı olmazsa, vadeli dönen piyasada ciddi risk
ortaya çıkar" dedi. Firmalar işletme sermayesi olarak kullandıkları çekleri
fazla kullanamayacak hale gelebileceğini belirten Tanrıverdi, "Piyasalar daha da
daralır. Vadeli mal alınıyor, çek güvence gibi duruyor. Çekteki kötü niyetli
olanlar için bunun kalktığını düşünüyorsan güven ortadan kalkar. Gerçekten iyi
niyetli olup şirketi sıkıntıya giren firmalar da var" diye konuştu. Bu
sıkıntıların ortadan kalkması için bankacılık sisteminin farklı bir ödeme aracı
geliştirmesi gerektiğini ifade eden Tanrıverdi, "Hapis cezası kalkmalı ama bunun
yerine Fransa'da olduğu gibi bankacılık sistemi sigortaya bağlı olarak bir
garanti uygulayabilir. Burada Eximbank'ın ihracatta sağladıkları garanti, iç
piyasada da bankalar tarafından getirilebilir. Bankaların bu tip formüllerle
piyasadaki vadeli hareketi devam ettirmesi lazım" dedi.
Kurt: Çekte hapis cezası kalkmasın
Halen yürürlükte olan 5941 sayılı Çek Yasası'nın yeterli olmasa da en azından
caydırıcı olması açısından önemli olduğunu kaydeden ÖRSAD Başkanı Fikri Kurt ise
, bazı sivil toplum kuruluşları ile sendika başkanlarının çek yasasında
düzenleme yapılarak, hapis cezasının kaldırılması için baskı yaptıklarını
belirtti. "Hapis cezasının kaldırılması ticari hayatta kaos yaratır" diyen Kurt,
şu değerlendirmelerde bulundu: "Vadeli satış yapan işletmeler nakit olarak
çalışmak isteyeceklerdir. Bu da vadeli alım yapıp vadeli satış yapan
işletmelerde tedirginliğe neden olacak, belki de alım satımı durduracaklar.
Ayrıca işletmelerin tedirginlik yaşaması ile ticaretlerini belki de tamamen
nakde dönüştürmek isteyeceklerdir. Bunu sağlayabilecek yeterli nakit akışının
olmadığı kanaatindeyim."
Vardan: Bankalar sorumluluk almalı
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Ömer Cihad Vardan da
"Burada sistem, kim eğer bir mal almak istiyorsa ve karşılığında nasıl
ödeyeceğini taahhüt etmişse o şekilde olmalı. Karşılıksız çek sorunu, taahhüt
zamanında yapılmadığı için, kredi aracı gibi kullanıldığı için çıkıyor. İnsanlar
elinde nakit olmadığı için bu yola başvuruyor. Ama piyasa koşulları zora
girince, kötü niyet olmasa dahi, ödeyememekle karşı karşı kalınıyordu. Ticaretle
uğraşan birinin hapisle karşı karşıya gelmesi insanı bitiriyor ama karşı tarafta
alacağını tahsil edemeyen mağdur olmuş kişiyi de göz ardı edemezsiniz. Bence,
çeki veren bankanın da sorumluluğu biraz daha artırılmalı. Bankalar krediyi
verirken nasıl ince eleyip sık dokuyorlarsa, çekte de aynı uygulama yapılmalı,
ödeyemeyecek durumda olanlara karne verilmemeli" diye konuştu.
Konukoğlu: 5 yıl çok fazla olur
Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu şunları söyledi:
"Mali bir ceza mutlaka olmalı. Ancak 5 yıl çek mahrumiyeti çok fazla. Burada
gerçekten iyi niyetli ama mağdur olmuş insanları da düşünmek gerek. O yüzden,
bir kişinin çeki karşılıksız çıktıysa ve eğer bunu bir ay içinde öderse, cezası
olmamalı. Yani iyi niyetli kişileri süre tanınmalı. Ödenmediği takdirde bu ceza
uygulanmalı. Şu anda borcunu ödeyecek olan zaten her şekilde ödüyor. Küçük
işletmelerse, korktukları için çek kesmekten imtina ediyor."
Koca: STK'lar bir araya gelip tartışmalı
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanı Mustafa Koca da,
"Karşılıksız çeklerle ilgili aslında işveren, hükümet ve STK'lar bir araya gelip
tartışmalı. Ekonomik hataların cezası ekonomik olur demek yanlıştır. Tasarıda
çeki dönen insanın 5 yıl çek kesmeme cezasını biz destekleriz. Çünkü çeki yazmak
demek, söz demektir. Yazılan her çekin rakamının sigorta kapsamında olması
lazım. Çeki kullanan insanların işin ehli ve iyi niyetli olması gerekirken,
alacaklı da mutlaka banka veya devletin garantisi altında tutulmalı" dedi.
Özgenç: Çek kesme cezası kartları patlatır
“Hem mevcut yasadaki hapis cezası hem de söylenilen 5 yıl çek kesme yasağı
bence çözüm değil” diyen KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç de, “Ama verilen çekin
de mutlaka ödenebilirliği olmalı. Bu işler artık kurallı olmalı. Burada
bankalara sorumluluk düşüyor. Çek verilecek kişilerin sorgulaması yapılmalı.
Dolayısıyla bu ödeme aracı. 5 yıl hak mahrumiyeti cezası insanları farklı
yollara itecektir. Bu kez kredi kartlarında patlama yaşanır” diye konuştu.
"Çek yasağı 10 yıl sonra otomatikman kalkacak"
Piyasada dolaşan Adalet Bakanlığı tarafından hazırlandığı öne sürülen 6
maddelik tasarı, 5941 sayılı Çek Kanunu'nda karşılıksız çek kesenlere hapis
cezası yerine para cezası verilmesini öngören düzenlemeleri içeriyor.
Düzenlemenin Bakanlar Kurulu, ilgili komisyonlar ve TBMM Genel Kurulu'ndan aynen
geçmesi halinde karşılıksız çek için hapis cezası yerine para cezası verilecek.
Çalışmayla birlikte çek cezasının 10 yıl sonra otomatikman kaldırılması da hükme
bağlanıyor.
Alınan bilgilere göre, kanunun 3'üncü maddesinin 6'ncı fıkrasında yer alan
'şikayette' ibaresi 'talepte' şeklinde değiştiriliyor. Bu değişiklikle,
karşılıksız çek işlemlerinde şikayete bağlı olarak uygulanan adli yaptırım,
talebe bağlı yaptırım haline getiriliyor.
5941 sayılı Çek Kanunu'nun 'Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı
açma yasağı' başlıklı 5'inci maddesinin başlığında ceza sorumluluğu ibaresi
çıkarılıyor.
Aynı maddenin birinci fıkrasında karşılıksız çeklere ilişkin her bir yaprak
için verilmesi öngörülen bin 500 güne kadar adli para cezası kısmı kaldırılarak,
adli yaptırıp idari yaptırıma dönüştürülüyor.
Çek Yasası'nın "Etkin pişmanlık ve yasakların kaldırılması" başlıklı 6'ncı
maddesinin başlığı "Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılması"
şeklinde değiştiriliyor. İlgili değişikliğe göre karşılıksız kalan çekin
bedelini faizi birlikte tamamen ödeyen kişi hakkındaki çek düzenleme ve çek
hesabı açma yasağı kaldırılacak.
Ayrıca daha önce çek yasağının koyulduğu yıldan itibaren 10 yıl sonra mahkeme
kararına bağlı olarak kaldırılması hükme bağlanırken, yapılacak değişiklikle söz
konusu yasağın 10 yıl sonra Merkez Bankası tarafından otomatikman kaldırılması
öngörülüyor.
Çağlayan: Çekte ortak noktada buluşmalıyız
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Çekte hapis cezasının kalkacağı iddialarına
yönelik olarak, bu konunun çeki alan ve çeki veren olmak üzere iki tarafı da
ilgilendirdiğini belirterek, her iki tarafı ortak bir noktada buluşturacak bir
yapının oluşması gerektiğini söyledi. Çağlayan, inovasyon konulu bir toplantıda
gazetecilerin sorularını yanıtlarken, bu konu üzerinde çalışıldığını söyledi ve
"Bir taraf çekten hapis cezasının kalkmasını isterken diğer bir taraf
sanayiciler üreticiler bir hasla bunun daha da fazla ağırlaştırılmasını
istiyorlar. Masanın her iki tarafını görüp ona göre değerlendirmek zorundayız"
dedi.
Kaynak: Dünya Gazetesi