10 çocuk yapana "Kahraman
Anne"
Azerbaycan'da, 10 veya daha fazla çocuk sahibi annelere "Kahraman Anne" adı
verilmesi yönünde çalışma başlatıldı. Azerbaycan Kadın, Aile ve Çocuk
Problemlerinden Sorumlu Devlet Komitesi'nin hazırlayıp Milli Meclise sunduğu
"Fazla çocuklu ailelere devlet desteği" yasa tasarısına, 10 veya daha fazla
çocuk sahibi annelere "Kahraman Anne" adının verilmesi yönünde madde konuldu.
Tasarıda, "Kahraman Anne"lere belli imtiyazların tanınacağı, para yardımı
yapılacağı belirtilirken, annelere de çocuklarına "iyi annelik etmeli ve onların
eğitimleri için olanak sağlamaları" şartı getirildi. Yasa tasarısı önümüzdeki
günlerde Milli Meclisin gündemine alınacak. "Kahraman Anne" adı Sovyetler
döneminde 1944 yılından itibaren 10 veya daha fazla çocuklu annelere verilmiş ve
bu annelere belli imtiyazlar sağlanmış, özel madalyalar verilmişti. Resmi
rakamlara göre Sovyetler Birliği döneminde 15 Sovyet cumlhuriyetinde 431 bin
kadına Kahraman Anne unvanı verildi. A.A.
TÜİK'te kasıt yok, ceza var
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, TÜİK'te iki olay yaşandığını belirterek, "Bu
kadar çok güzel işi varken gölge düşürüyor. TÜBİTAK'la birlikte çalışma
başlattık. Gereken tedbirleri aldık. Sakınan göze çöp batar derler. Muhtemelen
bir ceza olacak. Kasıt olmadığını düşünüyorum. İkisi de hata gibi görünüyor,
manipülasyon görünmüyor. Gizli bilgiyi alıp birileriyle paylaşmak yok. İş kazası
olmuş" diye konuştu. Yılmaz şunları söyledi: "Turizm gelirlerini doğru
hesaplamak için epeydir çalışıyoruz. Turizm anketlerimiz, değişimi yakalayamadı.
Turistlerin cep telefonu ücretleri, aldıkları VIP hizmetler, THY'nin yolcu
taşıma ücretleri, gelen turistin yol ücretleri gemirler hesaplanırken, dikkate
alınmıyordu. Geçen sene Türkiye'nin net hata noksanı 8-10 milyar dolara çıktı.
Türkiye'ye giren ama kaynağını izah edemediğimiz 8-10 milyarlık para var. Farkın
büyük bölümü bundan kaynaklanıyor. Cari açığımızı durup dururken yüksek
gösteriyoruz. Ama görüldüğü kadar yüksek değil bizim cari açığımız.
AB'ye referans olduk
Kaynağını izah edemedikleri gelir için çalışma yaptıklarını belirten
Yılmaz, "TÜİK büyük oranda bitirdi. Dış ticarette de yine bazı çalıştığımız
şeyler var. Bir mal ithal ediyoruz. Burada bir referans fiyat kullanıyoruz.
Bunun 100 dolarlık liste fiyatı var. Bunu 50 dolara da ithal etseniz
istatistiklere 100 dolar olarak giriyor. Bununla ilgili de şu anda bir çalışma
yürütüyoruz. Bazı konularda yeni hesaplamalar olacak. Turistlerin cep telefonu
işini Eurostat'la yazıştık. İlgilerini çekti, çok mantıklı olduğunu söylediler.
Muhtemelen Avrupa ülkeleri de hesaplarına katacaklar" diye konuştu.
İtibar etmesinler piyasaya baksınlar
Moody's'in kararına tehki gösteren Yılmaz, "Piyasa aktörleri spekülasyona
karşı dikkatli olsun. Her habere itibar etmesin" uyarısında bulundu. Yılmaz,
şunları söyledi: "Kredi derecelendirme kuruluşlarının itibarı tartışmalı.
Bunların en yüksek düzeyde not verdiği ülkeler patır patır döküldüler. Bazı
yatırım fonları birkaç kredi derecelendirme kuruluşu not vermeden ülkeye
gitmiyorlar. Yoksa piyasa şartları bakımından biz iyiyiz. Biz bunlara bakmadan
doğru politikaları izlemeliyiz. Kredi derecelendirme kuruluşlarının
değerlendirmeleri dünyanın sonu değil. Türkiye'deki piyasa aktörleri
spekülasyonlara karşı dikkatli olmalı. Özellikle küçük yatırımcıların daha
dikkatli olması lazım. Borsa gibi alanlara kısa vadede girip çıkma alışkanlığını
doğru bulmuyorum. Bu spekülatif hareketlerden kaybeden küçük yatırımcı oluyor.
Daha orta vadeli bakmaları gerekiyor. Kısa vadede kazanç yolunu tercih etmeden
kendini güvenceye alması lazım. Büyükler daha bilinçli, analistleri var. Kendi
hesaplarını yapıyorlar. Küçükler çok riskli işler yapmasınlar. Her çıkan haberle
hareket ederlerse çok rasyonel davranmazlar."
Kaynak: Dünya Gazetesi