Deloitte'un raporuna göre 2015 yılı beklenmeden pekçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi analog yayınların sona erdirilme tarihinin öne çekilmesi gerekiyor.
İSTANBUL - Deloitte'un ''Sayısal TV Yayıncılık'' raporuna göre, Türkiye'de TV kanallarının karasal dijital yayına geçişinin hızlandırılması ve 2015 yılı beklenmeden pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi analog yayınların sona erdirilme tarihinin öne çekilmesi gerekiyor.
Deloitte'un ''Sayısal TV yayıncılık'' raporu yayımlandı.
Dünyada dijital TV yayınlarının hızla analog yayınların yerini aldığını ortaya koyan raporda yer verilen Dünya Telekomunikasyon Birliği verilerine göre, dünyada yaşayan 6,9 milyar insanın yüzde 71'i evinde TV izleyebilme imkanına sahipken, bu insanların yaşadığı toplam 1,7 milyar hanenin yüzde 77'sinde en az bir TV cihazı bulunuyor.
Deloitte raporuna göre, 2010 yıl sonu itibariyle Avrupa'da TV sahibi hane sayısı 246 milyon olurken, bunların yüzde 34'ü karasal, yüzde 32'si uydu, yüzde 29'u kablo ve yüzde 5'i IPTV yayınlarından faydalanıyor.
2015 yılına kadar TV yayıncılığındaki geleneksel karasal karakter devam ederken, uydu ve kablo arasındaki farkın açılması ve sayısallaşmanın da artması bekleniyor.
Avrupa'da TV yayınlarının ulaştığı hanelerin yüzde 69'una sayısal HD kalitesi ulaşmış olmakla birlikte, HD TV'ye sahip hane sayısı halen yüzde 10'lar seviyesinde bulunuyor.
Pazar büyüklüğü 1,5 milyar lira
Türkiye'de Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) verilerine göre; 18 milyon TV sahibi hane ve 1.279 tane kayıtlı TV yayıncısı bulunuyor. 2011 ikinci çeyrek itibariyle 1,3 milyon kablo TV ve 3,5 milyon uydu platform abonesi bulunan Türkiye'de sayısal TV pazar büyüklüğü 1,5 milyar lira olarak tahmin ediliyor.
''2015 yılı beklenmeden pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi analog yayınların son erdirilme tarihi daha öne çekilmelidir'' görüşüne yer verilen rapora göre, bugünden itibaren sayısal karasal (DVB-T) yayınları almaya uygun olmayan TV cihazlarının üretim ve ithaline izin verilmemesi gerekiyor.
Türkiye'nin yaklaşık 7 milyon sabit geniş bant abonesi ile IPTV'nin de en hızlı yaygınlaşabileceği ülkelerden biri olduğuna dikkat çekilirken, mobil TV konusunda da Türkiye'nin önemli bir potansiyel barındırdığı vurgulanıyor.
Kaynak: Dünya Gazetesi