İZMİR - Egeli turizmciler, alkollü içkilerden alınan vergi artışını
otomatiğe bağlamayı amaçlayan Yasa Tasarısı'nı endişeyle karşıladı. Ege Turistik
İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, "Uygulamanın
kaçak içki üretimini ve vergi kaçağını artırmasından, İzmir'in EXPO 2020
adaylığı sürecine ve Türk turizminin saygınlığına zarar verecek sağlık
sorunlarına yol açmasından endişeliyiz" dedi. Uygulamadan vazgeçilmesini
beklediklerini söyleyen İşler, en azından bakanlık belgeli tesisler için
ayrıcalık getirilmesini istedi.
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, Bakanlar Kurulu'nca TBMM'ye gönderildi.
Tasarının 26 ve 27'nci maddeleri verginin hesaplanmasında yöntem değişikliği
getiriyor, alkollü içki ve sigaradan alınan vergi otomatiğe bağlanıyor. Süren
uygulamada Maliye Bakanlığı'nın önerisiyle Bakanlar Kurulu'nca yapılan vergi
artışı, tasarının yasalaşmasıyla enflasyona bağlı olarak altı ayda bir otomatik
yapılacak. Yeni dönemde alkollü içki ve sigaradan alınan vergi ocak ve temmuz
ayında, enflasyonun açıklandığı gün otomatik olarak yansıtılacak. Üretici Fiyat
Endeksi'ndeki (ÜFE) altı aylık artış, alkollü içki ve sigaradan alınan verginin
artış oranı olacak.
'Gelirden çok, kayıp olacak'
ETİK Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan
Vekili Mehmet İşler, tasarının yasalaşması durumunda alkollü içkiye enflasyon
bazında yılda iki kere zam geleceğini belirterek bunun da turizm sektörünü zora
sokacağını söyledi. 60 yılın en ağır geçen ekonomik krizine rağmen her yerde
ekonominin iyi gittiğinin vurgulandığını, ancak Türkiye turizminin geçen yıla
göre pek parlak gitmediğine dikkat çeken İşler, şu görüşleri dile getirdi:
"Verginin arttırılması vergi gelirlerinin artması anlamına gelmiyor. Vergilerin
arttırılması ne yazık ki kayıt dışılığı, gayri resmiliği arttıracak, bu nedenle
beklenen vergi gelirinden çok kayıp oluşacak. Gelirlerde düşüş, vergide azalma
olacak. 'Yasal içki tüketiminde düşüş görüldü' diyecekler, oysa merdiven altı
diye tanımladığımız kaçak içki üretimi daha çok artacak."
Üretim
ve vergide kayıtdışı artar
Sektörde tüketilen alkol konusunda ciddi bir denetim olmadığına dikkat çeken
İşler, getirilen yüksek vergilerin merdiven altı üretilen kaçak içkiye davetiye
çıkardığını yineledi. Geçen yaz Antalya'da ve Bodrum'da tekne gezisine çıkan Rus
turist rehberlerinden beşinin sahte içki nedeniyle yaşamını yitirdiğini
anımsatan İşler, İzmir'in EXPO 2020 adaylığı sürecine ve Türk turizminin
saygınlığına zarar gelmesinden endişe ettiklerini belirterek sözlerini şöyle
sürdürdü: "EXPO 2020 gibi uluslararası organizasyona aday bir kentin ve bölgenin
tam da adaylık öncesi ölümle sonuçlanacak bir vaka. Saygınlığımıza gölge
düşürür, tüm emeklerimiz boşa gider. EXPO adaylık sürecinde kaçak içki ve bunun
vereceği zararlardan dolayı saygınlığın kaybolmasına, adaylık konusunda isminin
geri plana itilmesine neden olacaktır. Kaçak içki konusunda hem alanda hem de
üretilen yerlere gerekli denetim yapılamamakta, ne yazık ki devlet kaçak içkiyle
mücadelede etkin olamamaktadır."
Rekabet gücümüz
azalır
Alkollü içkiden alınan verginin otomatiğe bağlanmasının sektörü rakip
ülkelerle rekabette de zora sokacağının altını çizen İşler, "Rakiplerimiz her
şey dahil sisteminde çalışırken, vergiyi artırsalar bile içkiyi Türkiye'den daha
ucuza mal ediyor ve satıyor. Biz içkiyi pahalı elde ediyoruz. Vergisi de pahalı,
onlarla rekabet edemez hale geliyoruz" dedi.
Cari açığın kapatılması yolunda vergi gelirinin arttırılmasına yönelik
uygulamaların turizm girdilerini dolaylı olarak olumsuz etkileyeceğini
vurgulayan İşler, vergi artışını otomatiğe bağlayan uygulamanın kaçak içki
üretimini ve vergi kaçağını artırmasından endişe ettiklerini söyledi.
Kaynak: Dünya Gazetesi