Hükümet, temel gıda maddelerinde de vergi indirimine hazırlanıyor. Bu kez yapılacak indirimin diğerinden farkı, indirim oranının tamamen tüketiciye yansıtılacak olması. Çünkü KDV indirimi gıdada toptan ürünlere değil, tüketici ürünlerine yapılacak.
Önder BARLAS
PARİS - Bir süre önce toptan kırmızı ette KDV oranını yüzde 8'den yüzde 1'e indireceğini duyuran Hükümet, temel gıda maddelerinde de vergi indirimine hazırlanıyor. Bu kez yapılacak indirimin diğerinden farkı, indirim oranının tamamen tüketiciye yansıtılacak olması. Çünkü KDV indirimi gıdada toptan ürünlere değil, tüketici ürünlerine yapılacak.
İndirim müjdesini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker verdi.
Önceki gün Paris'te düzenlenen Antalya Botanik EXPO 2016'nın bayrak tesliminden sonra gazetecilerle bir araya gelen Bakan Eker, bu yöndeki talimatın bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından "Tüketici gıda maddeleri konusunda yardımcı olun" sözleriyle verildiğini ve kendilerinin bu konuda Maliye Bakanlığı ile birlikte çalışma yaptıklarını açıkladı.
Eker, bu çalışmanın enflasyondaki yükselişle ilgili olup olmadığı yönündeki soruya ise "İktisatçıların bakış açısına göre enflasyonla mücadele olarak gözükebilir. Ancak siyasilerin bakış açısına göre bu Türk halkının temel gıda ürünlerini daha ucuza alabilmesi için atılmış bir adımdır" dedi.
Ürünler belirleniyor
Bakan Eker, hangi ürünlerde indirim yapılacağını ise henüz belirlemediklerini kaydederek, "Birçok temel gıda için düşünülüyor" diye konuştu. Toptan ette yapılması öngörülen KDV indiriminin fiyatlara birebir olarak yansımayacağı yönünde görüşler olduğunun hatırlaması üzerine ise Eker, "Onlar fiyatlar düşsün istemiyor demek ki. Halbuki bir miktar düşmesi lazım. Toptan ette 7 puan düşüyor, perakende de bir miktar etkisi olur" yanıtını verdi.
'Pirinçte rekor kırdık'
Konuşmasında Türk tarımında gelinen noktaya da değinen Eker, özellikle pirinç ve buğday konusuna dikkat çekti. Türkiye'nin pirinçte tarihin rekorunu kırdığını belirten Eker, "8 yıl önce 365 bin ton çeltik üretimiyle başladık. Bu yıl 900 bin ton çeltiği aştık. Bu 550 bin ton pirinç anlamına gelir. 8 yıl önce Türkiye'nin pirinç tüketimi 550 bin tondu. 220 bin ton üretim yapıyorduk, kalanını ithal ediyorduk. Şimdi pirinç üretimimiz 550 bin tonlara geldi. 74 milyon nüfus ve 26 milyonun üstünde turist var. 100 küsur milyon insan pirinç tüketiyor. Bugün geldiğimiz noktada pirinç tüketiminin yüzde 90'nından fazlasını üretiyoruz" diye konuştu.
Buğdayda tarihi adım
Buğdayda da tarihi adım attıklarını belirten Eker. "Artık protein analizi yapıyoruz. Tıpkı biyokimya analizi gibi. Buğdayın proteinini ölçüyoruz ve ayrı ayrı stokluyoruz. İhtiyacı olana ihtiyacı olduğu protein miktarı buğdaydan veriyoruz" dedi.
"21.8 milyon ton buğday ürettik ve kalitemizi artırdık" diyen Eker, "Türkiye bu yıl buğday ihracatında dünyada bir numara oldu. 18 milyon ton ihtiyacımız var. Süne ile mücadele sonuç verdi, sertifikalı tohumculuk arttı. Bütün bunları ekili alan aynı olmasına rağmen üretimdeki artıştan kaynaklandı" diye konuştu.
Cari açığın gülen yüzü
Türkiye'nin gıda ithalatının 7.5 milyar dolar, ihracatının ise 12.5 milyar dolar olduğunu belirten Eker, "Yani 5 milyar dolar dış ticaret fazlamız var. Cari açığın gülen yüzüyüz" dedi.
Tarımdaki gelişmelerin dünya üzerinde hazırlanan raporlara da yansıdığını belirten Eker, "OECD, 17 yıl sonra ilk defa Türkiye tarım raporunu hazırladı. ABD ve AB'den sonra Mart 2011'de Türkiye'ye yönelik bir rapor yayınladı. Bu raporda da görüleceği gibi Türkiye dünyanın 7'nci büyük gücü haline geldi" dedi.
Türkiye'nin tarım hasılasının son 8 yılda 23 milyar dolardan 62 milyar dolara ulaştığına dikkat çeken Eker, "Üstelik tarım alanlarımızda artış olmadı. 8 yıl önce de 24 milyon hektar alanda tarım yapılıyordu, bugün de 24 milyon hektarda tarım yapılıyor" dedi.
IMF ve Dünya Bankası'nın önerilerinin tersini yapıyoruz
"OECD raporunda Türkiye 'tarıma çok destek veriyorsunuz' diye eleştiriliyor" diyen Eker, "OECD ülkelerinde tarım GSMH'nin yüzde 0.35'i oranında desteklenirken, Türkiye'de yüzde 3.5 destek veriliyor. Bu destek, ürünlerin uluslararası fiyatı ile iç piyasadaki fiyatı arasındaki farkı gösteriyor. OECD de buna karşı çıkıyor. Ama biz bu zamana kadar OECD'nin, Dünya Bankası'nın, FAO'nun ve IMF'nin ne dediyse tersini yaptık, tarımsal üretimde zıplama yaşadık" diye konuştu. Tarıma geçen yıl 7.4 milyon TL nakit destek verdiklerini belirten Eker, tarım bütçesinin de bu yıl geçen yıla göre yüzde 20 arttığını kaydetti.
Kooperatifçiliğe özel önem
Tarımda küçük ve orta ölçekli işletmelere ihtiyaç olduğunu belirten Eker, "Kooperatif Latince bir kelime, zihin haritamızda karşılığı yok. Beynimiz arıza yapıyor. Onun için bu zamana kadar gerekli önem verilmemiş. Biz geldikten sonra kooperatifleri destekledik. Bin 980 kooperatife 1.7 milyar lira destek verdik. Bu, 200 bin aile demek. Bütün illerdeki kooperatifleri destekledik. Geçenlerde Bitlis'e gittim 30 küsur kooperatifi destekledik.
Bizim zihnimizde arıza yapan başka kelimeler de var. Mesela koordinasyon, planlama ve organizasyon gibi. Biz kooperatifleri arıza olmaktan çıkartacağız" dedi.
'Yoksul ülkelere model olacağız'
Dünyanın son 10 yıldır tıkandığını belirten Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Kimse zengin konumunu bırakmak istemez ve istemiyor. Bu nedenle bütün üretimi zengin ülkeler yapıyor. Afrika, Ortadoğu ve Asya'nın yoksul ülkelerine Dünya Bankası, IMF ve FAO gibi kurumlar tarımsal önerilerde bulunuyor. Onların üretmesi değil, tüketmesi isteniyor. Ancak paraları olmadığı için ithalat da yapamıyorlar. Biz Afrika, Ortadoğu ve Asya'nın yoksul ülkeleri için özel bir model oluşturulmasını istiyoruz. Bu konudaki çalışmamız sürüyor. Ben kendimi buna adadım. Artık misyonum bu. Yaptığım toplantılarda da hep bunu gündeme getiriyorum" diye konuştu. .
Birçok Avrupalı bakan eskittim
Ekonomik ve siyasi istikrarın ülkeler için çok önemli olduğunu belirten Eker, "Bizden önce çok fazla siyasi istikrar yoktu.Bu nedenle ekonomik istikrardan da söz edemiyorduk. Ben 24 yıl Tarım Bakanlığı'nda çalıştım. Bu süreçte 14 tarım bakanı gördüm. 15'inci tarım bakanı benim arkadaşımdı. 2.5 yıl beraber çalıştık. Şimdi bir sürü Avrupalı bakan tükettim. Örneğin, İtalya'da 3, Fransa'da 3 bakan gördüm" diye konuştu.
Kaynak: Dünya Gazetesi