ANKARA - DİSK Araştırma Enstitüsü, ekonomi 34 yıllık bir dönem için sabit
fiyatlarla 3.7 kat büyürken, asgari ücretin yüzde 9'luk gelişme ile neredeyse
yerinde saydığına işaret etti.
DİSK Araştırma Enstitüsü asgari ücretle ilgili yayımladığı raporda, asgari
ücretin uzun gelişme seyrine bakıldığında 34 yıllık bir dönem için (1978
yılından bu yana) ekonominin (1977-2006 GSMH ve 2007 sonrası GSYİH) sabit
fiyatlarla 3.7 kat büyürken, asgari ücretin yüzde 9'luk gelişme ile neredeyse
yerinde saydığını kaydetti.
Raporda, "1999 yılına kadar 1978 yılındaki ekonomik gücüne ulaşmayan asgari
ücret, bu yılda ulaştığı düzeyi, yüksek enflasyon ortamında yaşanan iki krizle
ciddi bir biçimde kaybetmiş, 1978 ve 1999 seviyesine ancak 2004 yılında yeniden
ulaşabilmiştir. 2005 yılından bu yana ise asgari ücret yerinde hemen hemen yatay
seyrini devam ettirmektedir.
Halbuki asgari ücret ekonomik büyüme oranında bir artış kaydetseydi bugün
net 2 bin 251 TL ve 950 euro olacaktı. Her bir aile ferdi için öğün başına
sadece 72 kuruş gıda harcaması yapılabilen asgari ücret Türkiye'nin ayıbıdır.
Diğer Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında en uzun çalışma sürelerine ve en
az ücretli izin hakkına sahip olan işçilerimize layık görünen bu ücretin
yetersiz olduğu, yapılan bilimsel çalışmalarla da görülmektedir. Açlık ve
yoksulluk sınırının altında sefalet ücreti olarak belirlenen asgari ücret,
insanca yaşanacak bir ücret düzeyine getirilmelidir" ifadeleri
kullanıldı.
Talepler
DİSK Araştırma Enstitüsü'nün raporunda asgari ücretin, bir işçinin ailesi
ile birlikte asgari olarak temel ihtiyaçlarını karşılayacak, işçiyi kimseye
muhtaç etmeyecek bir düzeyde belirlenmesi ve sefaletin son bulması için talepler
şu şekilde sıralandı:
"-Asgari ücret, işçinin ailesi ile birlikte tüm zorunlu ihtiyaçlarını
karşılayacak biçimde, insan onuruna yakışan bir düzeyde tespit
edilmelidir.
-Asgari Ücret Tespit Komisyonu lağvedilmeli, asgari ücretin belirlenmesi
süreci bir toplu pazarlık süreci olarak ele alınmalıdır.
-Görüşmeler kamuoyuna açık hale getirilmeli, anlaşmazlık durumunda
işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanabilecekleri yasal zeminler
oluşturulmalıdır.
-Asgari ücretin herkese bölge, yaş, işkolu vb. ayrımı yapılmaksızın aynı
oranda belirlenmesi esas alınmalı, bölgesel asgari ücrete uygulanması yolundaki
girişimlerden uzak durulmalıdır.
-Asgari ücret gelir dağılımını düzenleyici yönde belirlenmeli ve ekonomik
büyümeden pay almalıdır.
-Asgari ücretlinin geçim haddi ile enflasyon arasındaki uyumsuzluğun
yoksullaştırıcı etkisi göz önüne alınarak, enflasyon verilerinde temel harcama
kalemleri dikkate alınmalı, TÜFE sepeti emek örgütlerinin katılımı ile
belirlenmeli ve denetlenmelidir.
-Asgari ücretle çalışanlar için elektirik, su, doğalgaz kullanımı asgari
ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz olmalıdır.
-Sabah 6.00-9.00 ile akşam 18.00-21.00 saatleri arasında ulaşım parasız
olmalıdır.
-Eğitimde hiçbir ad altında para alınmamalı, eğitimin okul dışı giderleri
devlet tarafından karşılanmalı, sağlık tümüyle parasız olmalıdır.
-Asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır."
Kaynak:Dünya Gazetesi