İSTANBUL - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'de 1 kilogram ihracatın
değerinin 1,46 dolar, Almanya'da ise 4,1 dolar olduğunu belirterek, Türkiye'nin
Almanya gibi ihracat portföyüne sahip olması halinde aynı miktarda, yani 90
milyon ton ihracat yapılsa bile ihracatın yaklaşık 350 milyar doların üzerinde
olacağını bildirdi.
Çağlayan, 6. kez düzenlenen "Uluslararası Markalaşma
Stratejilerinde İnovasyon ve Sosyal Sorumluluk" konulu Turquality Vizyon
Semineri'nde yaptığı konuşmada, özellikle dünyada kriz sonrasında gelinen
noktada artık üretimde maliyet ve fiyat avantajı yaratmanın yanı sıra, başka
birşeye de ihtiyaç duyulduğunu, dolayısıyla marka konusunun daha fazla gündeme
girmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'de bile marka olmanın artık giderek artan
bir değer haline geldiğini vurgulayan Çağlayan, ülke nüfusunun yaklaşık 30
milyonunu oluşturan gençlerin alışverişte ürünün markasına dikkat ettiğini
belirtti.
"İhracat ürünleri üst üste konulduğunda 90 milyon
ton"
Türkiye'nin geçen yıl gerçekleştirdiği 135 milyar dolarlık
mal ihracatı içinde ne kadarının markalı ürün olduğuna bakıldığında sonuçların
pek memnun etmeyeceğini ifade eden Çağlayan, ihracat içindeki markalı ürünlerin
miktarının artırılması gerektiğini vurguladı. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen
135 milyar dolarlık ihracatta ürünler üst üste konulduğunda 90 milyon tonluk
ihracatın söz konusu olduğuna dikkati çeken Çağlayan, konuşmasını şöyle
sürdürdü: "Biz ihracatın 1 kilogramını kaça yapıyoruz? Gördük ki bizim 1
kilogram ihracatımızın değeri 1,46 dolar... Bugün Almanya'nın 1 kilogram ihracat
fiyatı 4,1 dolar, Japonya'nın 3,5 dolar, Kore'nin 3 dolar... Türkiye, Almanya
gibi bir ihracat portföyüne sahip olsa, yani markalı ürünler, yüksek teknoloji
ihtiva eden ürünlerle ihracat yapsa, biz aynı miktarda 90 milyon ton ihracat
yapsak bile bizim ihracatımız yaklaşık 350 milyar doların üzerinde olur. Bunu
bir hedef olsun diye söylüyorum. Türkiye'nin yapmış olduğu ihracat rakamında,
birim ihracat kilogram fiyatının çok daha yüksek rakamlara çekebilme
noktasındaki şansımızı anlatmak istiyorum."
"Önemli olan
tasarımların meyvelerini toplamak"
İhracatçılar için marka olmak
ve marka bilinci oluşturmanın son derece önemli bir öncelik olma noktasına
geldiğinin altını çizen Çağlayan, 2010 yılında dünyada 724 bin tasarım başvurusu
yapıldığını, Türkiye'nin de yaklaşık 34 bin tasarım başvurusuyla dünyada 15.
sıraya geldiğini, 2011 yılında bu sayının bir önceki yıla oranla arttığını
anlattı. Ekonomi Bakanı Çağlayan, tasarımların somut meyvelerini toplamanın
önemine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bunun için çok daha fazla
Ar-Ge ve marka yatırımı yapmamız gerektiğini hepimiz artık biliyoruz. Ar-Ge, bir
maliyet değil, şirketin geleceğine yönelik yatırımdır. Marka ise rekabet
avantajı katan en önemli maddi olmayan değerdir. Geçmişte para kazandığımızda
ilk yaptığımız şey çok lüks otolar, sonra en büyük yazlıklar almaktı. Ar-Ge
dediklerinde onun ne olduğunu sorgulamazdık, marka dediklerinde 'Ne yapacağım
markayı? Ben para kazanıyorum' derdik. Bugün giderek ciddi bir şekilde
acımasızca gelişen rekabet ortamında artık marka olmak
zorundayız."
Çağlayan, dünyada tanınan bazı markaların değerine işaret
ederek, "General Electric ile bugün önemli bir görüşme yapacağız. Dün benimle
görüşme yaptılar. Türkiye'yi operasyon üssü yapacaklarını önümüzdeki çok kısa
bir süre içinde benimle birlikte açıklayacaklar. Marka değeri 43 milyar dolar...
diye konuştu.
Kaynak: Dünya Gazetesi