İSTANBUL - Yeni şehirleşme ve kentsel dönüşüm projelerinin gayrimenkul
sertifikaları ile finanse edilebileceğini söyleyen İstanbul Menkul Kıymetler
Borsası (İMKB) Kotasyon Müdürü Kudret Vurgun, gayrimenkullerin de seküritizasyon
yoluyla sermaye piyasasına sunarak kaynak temin edilebilen bir model
oluşturulabileceğini söyledi.
Vurgun, gayrimenkul sertifikaları konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Küresel ekonomik gelişmeler ile ABD ve Avrupa piyasalarında yaşanan
dalgalanmaların, tasarruf açığı bulunan ve yatırımlarını genellikle dış
finansman ihtiyacıyla karşılamak durumunda olan Türkiye'de, gayrimenkul
projelerinin sadece bankacılık kesimiyle finanse edilmesi yerine "menkul
kıymetleştirme" yoluyla sermaye piyasası imkanlarından da yararlanılmasının
önemine işaret etti.
Vurgun, "Böylece bir yandan yurt içi tasarruflar
harekete geçirilerek yeni kaynaklar yaratılır, diğer yandan sermaye piyasasına
yeni yatırım enstrümanlar kazandırılmış olur" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ekonomisinde son yıllarda yaşanan gelişmeler sonucunda gayrimenkul
sektöründeki hızlı büyüme ve yeni şehirleşme planlarının sektörün finansmanında
yeni kaynak arayışlarını beraberinde getirdiğini anlatan Kudret Vurgun,
"Gayrimenkulleri de seküritizasyon (belli bir varlığı veya alacağı menkul
kıymetleştirme) yoluyla sermaye piyasasına sunarak kaynak temin edilebilen bir
model oluşturulabilir" dedi.
"Gayrimenkul sertifikaları sermaye piyasasına
kazandırılmalı"
Gayrimenkul sertifikaları esaslarının Sermaye Piyasası Kanunu'nda
düzenlendiğini, ancak bu düzenlemelerin eski olduğunu belirten Vurgun, sermaye
piyasasının süreç içerisinde geliştiğine, borsanın, inşaat ve gayrimenkul
sektörlerinin çok hızlı büyüdüğüne işaret etti.
Vurgun, "Gayrimenkul sertifikalarının yeniden ele alınarak sermaye piyasasına
kazandırılması lazım. Sektörde büyük konut projeleri var. Sadece bankacılık
kanalıyla finanse ediliyor. Başka bir alternatif yok gibi. Oysa ki sermaye
piyasasının çok geniş imkanları var. Bunlardan faydalanabilmek için bu tip
modellerle gayrimenkul yatırım ortaklığı, gayrimenkul sertifikaları yoluyla
sermaye piyasasından kaynakları temin edip yine finanse etmek mümkün diye
düşünüyorum" görüşünü paylaştı.
Gayrimenkul sertifikalarının, sadece 1996 yılında Emlak Bankası AŞ tarafından
Ataşehir'de 382 konut için ihraç edildiğini ve beklenen ilgiyi görmediğini
anlatan Vurgun, gayrimenkul sertifikalarının İMKB'de işlem görmesi konusunda
1996 yılında düzenlemeler yapıldığını hatırlattı.
Gayrimenkul
sertifikalarının, İMKB Tahvil ve Bono Piyasası bünyesinde oluşturulan
gayrimenkul sertifikaları pazarında işlem görürken, uygulamadaki zorluklar
nedeniyle ve esasen Tahvil Bono Piyasası enstrümanı olmayan gayrimenkul
sertifikalarının Tahvil ve Bono Piyasası'nda işlem görmesi uygulamasına 11
Aralık 2009 tarih ve 313 No'lu İMKB Başkanlığı Genelgesi ile son verildiğini
söyleyen Kudret Vurgun, "Ancak gelinen son durum itibariyle, İMKB'de Hisse
Senetleri Piyasası bünyesinde Kurumsal Ürünler Pazarı'nın kurulmuş olduğu ve bu
pazarda 'piyasa yapıcı' sisteminin geçerli olduğu göz önüne alınarak,
gayrimenkul sertifikalarının bu pazarda işlem görmesi konusunda çalışmalar
yapılabileceği düşünülmektedir" dedi.
"Gayrimenkul sertifikaları günün koşullarına göre
değerlendirilmeli"
SPK düzenlemelerinde yer alan bazı hususların günün koşullarına göre yeniden
değerlendirilmesi ve değiştirilmesinin gayrimenkul sertifikaları pazarının
gelişimine olumlu katkıları olacağını düşündüğünü ifade eden Vurgun,"Gelinen
aşamada gerek inşaat şirketlerinin teknik ve donanım bakımında gösterdiği
gelişim, gerekse sermaye piyasamızın kamuyu aydınlatma esasına dayalı olduğu
dikkate alındığında gayrimenkul sertifikası ihracında banka garantisi (banka
teminat mektubu) istenmesine ihtiyaç bulunmamaktadır. Banka teminat mektupları
maliyetleri artırıcı bir unsurdur. Ayrıca Merkezi Kayıt Kuruluşu kurulduğundan
kaydileştirme konusunda düzenleme yapılması gerekmektedir" diye konuştu.
Gayrimenkul sertifikalarının İMKB'de aktif olarak işlem görmesi halinde işlem
hacminin ne kadar olacağı tahmininin zor olduğunu belirten Vurgun, "TOKİ, Emlak
Konut GYO AŞ ya da belediyeler gibi kurumsal ve güvenilir kurumların ilk aşamada
ihraççı olarak piyasada yer alması, gayrimenkul sertifikası pazarının
başlangıçta daha sağlıklı çalışmasına olumlu katkı sağlayacak ve yatırımcı
güvenini pekiştirecektir" dedi.
Gayrimenkul sertifikalarının İMKB'de işlem gören Gayrimenkul Yatırım
Ortaklığı şirketlerine ne gibi etkiler doğurabileceğine ilişkin olarak ise
Vurgun, "Gayrimenkul sertifikasının yapısal olarak farklı nitelikteki bir ürün
olması itibariyle İMKB'de payları işlem gören Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarına
olumsuz bir etkisi olacağı düşünülmemektedir. Ayrıca halka açılma konusunda
tereddüt yaşayan inşaat şirketlerinin proje finansmanlarını sermaye
piyasalarından sağlamasına imkan verecek olmasından dolayı inşaat sektörünün
sermaye piyasalarına erişimini kolaylaştıracaktır" dedi.
"Gayrimenkul sertifikaları başka projelerde de
kullanılabilir"
Kentsel dönüşüme tabi parsellerle ile ilgili bir örnek veren Kudret Vurgun
şunları söyledi:
"Mevcut toplam konut alanı 100 bin metrekare olan bir yerde,
yeni üretilecek toplam konut alanının 200 bin metrekareye yükseldiğini
düşünürsek, eski hak sahiplerine 100 bin metrekare için gayrimenkul sertifikası
dağıtılır, geriye kalan ilave 100 bin metrekarelik alan için çıkarılan
gayrimenkul sertifikaları halka veya yeni yatırımcılara satılarak finansman
sağlanabilir"
Gayrimenkul sertifikalarının hayata geçirilmesi için İMKB'de,
SPK'da çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulayan Vurgun, sektör oyuncuların
bir araya gelmesi gerektiğini belirterek gayrimenkul sertifikalarının sermaye
piyasasına nasıl kazandırılabileceği üzerinde düşünülmesinin gerekliliğine
işaret etti.
İstanbul Finans Merkezi projesi kapsamında enstrüman çeşitliliğin
arttırılması gerektiği görüşünü paylaşan Vurgun, sadece hisse senedi ve tahvilin
yeterli olmayacağını, kira sertifikalarının yakında çıkacağını belirterek
"Gayrimenkul sertifikalarının çıkarılmasıyla İMKB'ye derinlik
kazandırabilir.
Sermaye piyasasını büyütür ve İstanbul Finans Merkezi projesine de bu yönüyle
bir destek sağlanmış olur" dedi.
Gayrimenkul sertifikalarının sermaye piyasasına kazandırılması durumunda
emeklilik fonlarının, yastık altındaki altınların borsada
değerlendirilebileceğini söyleyen Kudret Vurgun, İMKB'nin bu konularda çok açık
olduğunu, finansmanın tek kaynaktan yapılmayıp riskin dağıtılması gerektiğini
dile getirdi.
Kaynak: Dünya Gazetesi