Irak'ın geleceğinin belli olmadığını, büyük sıkıntılar yaşandığını dile
getiren Sinan Çelebi, ancak Kuzey Irak'ın çok sakin olduğunu, Amerikalıların
Irak'a girdiği günden bu yana bir tek yabancının dahi burnunun kanamadığını
söyledi. Bu nedenle rahatlıkla yatırım yapılabileceğini vurgulayan Çelebi,
şunları söyledi: "Benim tavsiyem kazandığınız 5-6 kuruşu boşa harcamamanız.
Hangi alanda uzmansanız o alanda yatırım yapın. Eğer restoran işletiyorsanız
güzel yemeklerinizle Iraklıların karşısına çıkın. Para kazanınca farklı iş
kollarına geçersiniz. Biraz param var diye inşaata, sanayiye girerseniz başarı
oranınız düşük olur, yazık olur. Kimse Irak'a 25 günde 1 ayda köşeyi dönerim
düşüncesiyle gelmesin. İyi araştırma yapsın. İş fırsatları kimseye altın tabakta
sunulmaz, ama çalışan kazanır. Binlerce Türk firması bölgemize geldi ve
kazandı."
KOBİ'lere karşılıklı eşleşme teşviki
İki ülke arası ticaretin gelişmesi için ülke KOBİ'lerinin karşılıklı
eşleşerek iş yapması halinde teşvik verilmesi yönünde çalışma
başlatılabileceğini de anlatan Sinan Çelebi, bunun için Türk yetkililerle de
görüşeceklerini bildirdi. Bakan olmasıyla birlikte ilk işinin Kuzey Irak'ta Türk
firmalarının önünü açmak olduğunu kaydeden Sinan Çelebi, şu bilgileri
verdi:
"2009'da bakan oldum o dönemde ekonomik hacmimiz 4 milyar dolarken bugün 8
milyar doların üzerindedir. Bakan olduğumda 485 Türk firmasının ticareti varken
bugün rakam 1150'ye yükseldi. 300'e yakın da yerel ortakla iş yapan Türk
firmasını sayarsak bu rakam 1500 civarında. Bana göre bu rakamlar da yetmez,
daha ileri taşımalıyız."
Kuzey Irak'ın gerek stratejik konumu, gerek enerji zenginliği, gerekse genç
nüfus yapısı ve turizm potansiyeli ile Türk işadamları için büyük fırsatlar
sunduğunu anlatan Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever, Kuzey Irak'ın giderek
Türkiye ekonomisinde daha büyük önem taşımaya başladığını söyledi. Mersin
Limanı'na gelen her 4 konteynerden birinin Irak'a gittiğine dikkat çeken Sever,
"Sadece Kuzey Irak'ta yabancı yatırım 20 milyar dolara ulaştı. Ekonomik refahın
gelişmesinde bizim işadamlarımız, müteahhitlerimiz en büyük paya sahip. Irak'ın
en çok ithalat yaptığı ülke Türkiye. Çimento, un, tavuk eti başta olmak üzere
Türk ürünleri Irak ithalatının yüzde 80'den fazlasını oluşturuyor" dedi. Türk
işadamlarının Kuzey Irak'ta kurduğu şirketlerin toplam yabancı yatırımın
yarısından fazlasına denk geldiğini kaydeden Sever, 2012'de yaklaşık 10,7 milyar
dolarlık Irak'a ihracat gerçekleştirildiğini hatırlattı. Irak'ın Almanya'dan
sonra Türkiye'nin en çok ihracat yaptığı ikinci ülke konumunda olduğuna işaret
eden Sever, "Türkiye, ihracatının yüzde 7'sini Irak'a yapıyor. Bu rakam cari
açığımızın da yüzde 20'sine tekabül ediyor. Irak ticareti olmasa cari açık yüzde
20 daha artacak" dedi.
Müteahhitlik sektörü için de Irak'ın büyük önem taşıdığını vurgulayan
Sever, "Tıpkı ihracat gibi 2012'de rekor kırarak 26 milyar dolara ulaşan Türk
müteahhitlik sektörü için de Irak'ın önemi büyüktür. 2012'de dünyada üstlenilen
26 milyar dolarlık proje bedelinin 4,3 milyar doları, yani yüzde 17'si tek
başına Irak'a gerçekleştirilmiştir" dedi. Geçen yıl yurtdışında en çok işçi
istihdam edilen ülkenin de Irak olduğunu kaydeden Sever, yurtdışına giden her 4
işçiden birinin Irak'a gittiğini ve bugün Irak'taki Türk işçi rakamlarının 12
bini aştığını bildirdi.
Türkiye ile Irak arasında iletişim hattı güçlendirilmeli
DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, iki ülke arasında
ticaretin geliştirilmesi için Türkiye - Irak iletişim hattının güçlendirilmesi
gerektiğini söyledi. Mevcut durumda Irak Merkezi Yönetimi ile Türkiye arasında
iletişim hattından çok fay hatlarından söz edilebileceğini kaydeden Güldağ, bu
konunun 4 noktada özetlenebileceğini anlattı.
Türkiye'nin dış politikada en hareketli dönemlerinden birini yaşadığını
dile getiren Güldağ, şunları söyledi: "Irak ile geçmişten gelen bazı konular
üzerinde durulmalı. Türkiye, Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinde ABD'ye
destek sağlamayınca Irak'ın şekillenmesinde devre dışı kaldı. Bu nedenle yeni
ilişkilerde sıkıntı yaşıyor. Ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 2009'da Irak
Başbakanı Nuri Maliki ile Bağdat'ta bir toplantı yaptı. Burada sudan sağlığa,
orman ürünlerine kadar 48 mutabakat zaptı imzalandı ama arkasından beklenen
gelmedi ki iki ülke arasındaki iletişim zaafını güçlendiren unsurlardan biri de
buydu. Ayrıca Türkiye'nin Kuzey Irak ile ticari yakınlaşmasını ve ilişkilerini
hepimiz biliyoruz. Bu da Bağdat Merkezi yönetimini ciddi şekilde kızdırıyor.
Ankara ile Bağdat arasında tehlikeli rüzgarların esmesine neden oluyor. Bir de
Haşimi sorunu var. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi ölüm cezasına
çarptırıldı ve ardından Türkiye'ye gelmesiyle Ankara ile Bağdat arası fay hattı
güçlendi."
Eylem planımız Irak'ın 18 eyaletini kapsayacak
Ekonomi Bakanlığı Anlaşmalar Genel Müdürlüğü Ortadoğu Dairesi Başkanı Fuat
Kasımcan ise toplantıda bakanlık olarak Irak'a yönelik bir eylem planları
bulunduğunu bildirdi. Bu planın Irak'ın 18 eyaletini kapsayacak şekilde
hazırlandığını kaydeden Kasımcan, plan çerçevesinde 2015'e kadar Irak
ihracatının 20 milyar dolara çıkarılmasının hedeflendiğini söyledi. Bu nedenle
Irak'taki gelişmeleri yakından izlediklerini vurgulayan Kasımcan, yıl yıl eylem
planlarını hazırladıklarını bildirdi. Bu bağlamda 2013'te özel sektör
temaslarını mümkün olduğunca artırmak istediklerini dile getiren Kasımcan,
bilgilendirme toplantıları düzenleneceğini, sektörel ticaret heyetleri, alım
heyetlerinin Irak'a daha agresif şekilde gerçekleştirileceğini söyledi. Bu yıl
18 fuarın teşvik kapsamında yer aldığını açıklayan Fuat Kasımcan, benzer şekilde
Türkiye'de Gaziantep Fuarı gibi fuarların düzenlenmesini planladıklarını
söyledi. Irak'ta zaman zaman mevzuat eksikliği nedeniyle çalışmanın zor
olabildiğine işaret eden Kasımcan, en temel sorunun sevk öncesi inceleme
uygulaması olduğunu açıkladı. Bu konuyla ilgili sürekli temas halinde
bulunduklarını bildiren Kasımcan, "Bir istişare mekanizması kuruldu. İşbirliği,
birliktelik olumlu sonuçlar doğuruyor. Aksamadan ihracatımızın devamını
hedefliyoruz" dedi.
Irak KOBİ'ler için bir cennet
Irak'ın Almanya'dan sonra Türkiye'nin en fazla ihracat yaptığı ülke
olduğunu kaydeden TOBB DEİK Türkiye - Irak İş Konseyi Başkanı Ercüment Aksoy,
"Irak KOBİ'ler için bir cennet" değerlendirmesini yaptı. Irak'ın ihracatta
Almanya'dan daha önemli olduğuna inandığını kaydeden Aksoy, bunun sebeplerini
şöyle açıkladı:
"Irak'ta Almanya'ya göre niteliksel bir farkımız var. Almanya'da 2,5 milyon
Türk nüfus yaşıyor ve oraya sadece İslami esaslara göre üretilen gıda maddeleri,
tekstil, otomotiv ihraç ediyoruz. Kuzey Irak'a ise her şeyi satabiliyoruz. Ben
bu önemin Ankara tarafından da yeterince altının çizildiği kanısında değilim. Bu
bölgeye daha fazla önem verilmeli."
Mersinli işadamlarının birlikte hareket ederek Irak'a gitmesi gerektiğini
dile getiren Aksoy, kentin özellikle gıda sektöründe güçlü olması nedeniyle bu
alana yoğunlaşabileceklerini söyledi. Kuzey Irak'ta bir güvenlik sorunu
bulunmamasına rağmen Bağdat'tan aşağı inildiğinde Türklere karşı şahısların dahi
protestosunun başladığını bildiren Aksoy, bu nedenle özellikle Bağdat'ta
birlikte hareket edilmesinin daha da büyük önem taşıdığını dile getirdi. Aksoy,
Kuzey Irak'la çok güzel çalışmalar yapıldığını ama Güney'in de ihmal edilmemesi
gerektiğini, bu bölgede de çok büyük fırsatlar bulunduğunu, birlikte hareketle
her sorunun üstesinden gelinebileceğini söyledi.
İşbirliğinden başka şansımız yok
Türkiye ile Irak'ın komşu olması nedeniyle lojistik anlamda birbirine bağlı
iki ülke olduğunu anlatan MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, "Irak ve Türkiye rakip
olursa ikisi de kaybeder. İşbirliğini etkin ve akılcı yaparsa kazanan iki ülke
olur. İşbirliğinden başka şansımız yok" değerlendirmesini yaptı. Irak'ın Orta ve
Güney bölgesinde sıkıntıların sürdüğünü hatırlatan Aşut, ciddi güvenlik sorunu
bulunduğunu ancak bu bölgelerin ihmal edilip ilişkilerin kesintiye uğratılmaması
gerektiğini vurguladı. Fizik kurallarının boşluk tanımayacağını dile getiren
Aşut, "Bizim boşverdiğimiz her bölgeyi birileri doldurur" ifadelerini
kullandı.
Irak'ı tanımayan yabancı firmaların finansal güçleri olsa da başarılı
olamadığına değinen Şerafettin Aşut, Türk firmalarının farkının da bu noktada
ortaya çıktığını, bölge insanı ile kültürel, dinsel, tarihsel yakınlığı olması
nedeniyle başarılı olduğunu anlattı. Türkiye gibi Lübnan ve Ürdün'ün de bölgede
güçlü olabileceğini dile getiren Aşut, Türkiye'nin bu noktadaki avantajının ise
yetişmiş insan gücü olduğunu vurguladı. Mersin olarak Irak'a İran'a iş gezileri
düzenlediklerini ve önemli anlaşmalar yaptıklarını bildiren Aşut, artık ekonomik
işbirliklerinin yanı sıra kültürel ve eğitim işbirlikleri de yapılması
gerektiğini söyledi. AB ülkelerinin Erasmus gibi eğitim projelerinin
uygulanabileceğini kaydeden Aşut, öğrenci değişim programlarıyla ülkelerin
birbirlerini daha yakından tanıyabileceğini ve beraberinde başarının da
geleceğini sözlerine ekledi.
Çok uluslu firmalar oluşturup küresel firmalara
dönüşmeliyiz
Toros Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Özer ise konuşmasında
Türk yatırımcıların Kerkük'ten, Süleymaniye'den, Erbil'den ortaklar bulması
gerektiğini anlattı. Dünyanın artık çok uluslu şirket yapısını da aştığını,
küresel firmalara dönüştüğünü vurgulayan Özer, iki ülkenin daha büyük başarılara
imza atması için önce çok uluslu firmalar oluşturup ardından da küresel firmaya
dönüşmeyi hedeflemesi gerektiğini söyledi. Artık katma değeri düşük ürünlerle
zenginlik hayali kurulamadığına da değinen Özer, bu nedenle birlikte ar-ge
yatırımları yapılması gerektiğini anlattı. Türkiye'nin dünya enerji
kaynaklarının yüzde 80'ine sahip doğu ile bu enerjiyi kullanacak batının
ortasındaki bir iletim hattı olduğuna dikkat çeken Ahmet Özer, Türkiye'nin bu
avantajını iyi değerlendirmesi gerektiğini çünkü enerji kaynağına sahip
olmaktansa Pazar geçiş yoluna sahip olup müdahale edebilmenin daha büyük önem
taşıdığını anlattı.
Hedefimiz Irak'a gidecek girişimcileri doğru
yönlendirmek
Dernek olarak yola çıkarken Irak'ın demokratikleşmesine ve sanayi hamlesine
katkı koymayı hedeflediklerini anlatan TURİYAD Genel Başkanı Ferudun Gündüz,
bunun da Irak'a gidecek Türk yatırımcıların doğru yönlendirilmesiyle mümkün
olabileceğini anlattı. Türkiye'nin Irak'ın sanayi hamlesi gerçekleştirmesine
katkı sağlayacak deneyimi bulunduğunu vurgulayan Gündüz, yeri geldiğinde Irak ve
Türk girişimcilerin kol kola girerek, yeri geldiğinde Türk sermayesinin yeterli
olmadığı yerde Amerika ve Avrupalı girişimciyle birlikte hareket edip onların
teknolojinden de faydalanarak Kuzey Irak'ta daha önemli başarılar
yakalanabileceğine inandıklarını anlattı. Artık Irak'ta ticaretin daha da
kolaylaştığını, faaliyetteki 5 Türk bankası sayesinde para transferinin
rahatlıkla yapılabildiğini anlatan Gündüz, özellikle Kuzey Irak ile hiçbir
sıkıntı yaşanmadığını bildirdi.
Türkiye'de Avrupa ürününe yönelik oluşan kalite algısının Irak'ta da Türk
ürünleri için oluştuğunu vurgulayan Gündüz, bunun çok önemli bir avantaj
olduğunu ve iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin doğru
stratejiler geliştirip Irak'ta her iki bölgeye de ayrı ayrı bakması gerektiğini
kaydeden Gündüz, dernek olarak bu stratejilerin geliştirilmesi, yatırımcı için
gerekli olacak araştırmaların yapılması noktasına katkı koyacaklarını açıkladı.
Irak'a yatırımda ciddi avantajlar bulunduğuna da dikkat çeken Ferudun Gündüz,
"Orada SGK yok, vergiler yok, kazandığınız zenginlik size kalıyor" dedi. Kuzey
Irak'ta güvenlik sorunu yaşanmadığını da vurgulayan Gündüz, Türk pasaportunun
itibar gördüğü bir bölge olduğunu ve para kazanmak isteyen yatırımcının risk
alabilmesi gerektiğini söyledi.
En büyük ihracatçıya
plaket
Toplantı sonunda Türkiye ve Mersin'den 2012 yılında en çok ihracat yapan
3'er firmaya da plaket verildi. Buna göre Mersin'den Irak'a en çok ihracat yapan
Firma Dicle Gıda olurken ikinci Nawras Tarım Ürünleri üçüncü ise Teknoyap
oldu.
Türkiye'den Irak'a 2012'de en çok ihracat yapan firma ise Gaziantep'ten
Altunkaya İnşaat Nakliyat, ikinci Cizre'den Yüksel Dış Ticaret, üçüncü ise
İstanbul'dan Taha Kargo Dış Ticaret firması oldu.
2023 HEDEFİ 50 MİLYAR DOLAR: Ekonomi Bakanlığı'nca oluşturulan Irak'a
yönelik eylem planı doğrultusunda 2015'e kadar Irak ihracatının 10,7 milyar
dolardan 20 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor. 2023 hedefi ise 50 milyar
dolar.
Kaynak: Dünya Gazetesi