İş güvenliği bulunmayan kişiler için geçerli olan kötü niyet tazminatı, sadece siyasi görüşü ya da medeni durumu yüzünden işten çıkartılan çalışanlara altı aylık brüt maaşı kadar tazminat alma imkanı veriyor.
30 ve daha fazla işçinin çalıştığı bir işyerinde en az 6 aylık kıdemi olan işçiler iş güvencesi kapsamındalar. İş güvencesi kapsamındaki işçilerin işten çıkartılmaları için işverenin geçerli bir neden öne sürmesi gerekiyor. Ayrıca iş güvencesi kapsamındaki işçilerin işe iade davası açma hakkı var. Bu hak dolayısıyla hem tazminat elde edebiliyorlar, hem de işlerine geri dönebiliyorlar.
GÜVENCESİ OLANI KAPSAMIYOR
İş güvencesi kapsamındaki işçilerin mahkemelerde işe iade davası açma hakkı varken, iş güvencesi kapsamında olmayan bir işçinin işverenin kötü niyetli işten çıkarmasına karşı kötü niyet tazminatı hakkı bulunuyor. Kötü niyet tazminatı, iş güvencesi kapsamında olmayan işçilerin işverenlerce haksız şekilde ve fesih hakkının kötüye kullanılarak işten çıkartılmalarına karşı bir koruma mekanizması.
HANGİ HALLERDE ÖDENİYOR?
İşinden siyasi görüşü, evli veya bekar olması, evliyken çocuk sahibi olması, işvereni şikayet etmesi, işveren aleyhine dava açması veya açılmış bir davada şahitlik yapması nedeniyle atılan işçiye kötü niyet tazminatı alabilir.
ŞİKAYET EDENLER DİKKAT
Son dönemde çalışanların haklarını aramaları için kurulmuş ALO 170 hattını çok fazla kullandığını görüyoruz. ALO 170 hattına şikayette bulunulurken çalışanların isimlerini vermeleri şart değil. Ancak işveren şikayetin türüne göre hangi çalışandan bu tarz bir şikayet geleceğini tahmin edebiliyor. Sadece bu nedenle yani şirket çalışanı ALO 170 hattını aradı diye işten atılan çalışanların kötü niyet tazminatı alma hakkı doğacaktır.
GEREÇÇE: EVLİLİK
Diğer yandan pek çok büyük şirketin, özellikle sıklıkla seyahat gerektiren işlerde bekar, evli olsa da çocuk sahibi olmayan çalışanları tercih ettiğini görüyoruz. Aynı şekilde bunların yanında bekarken evlenen, evliyken çocuk sahibi olan işçiyi sırf bu nedenle işten çıkartan işveren de kötü niyet tazminatı ödemek zorunda kalacaktır.
YARGITAY'IN GÖRÜŞÜ DE ÖNEMLİ
İşverenin zarar etmesi nedeniyle işçi tenkisatı yapmak zorunda kalması, hamilelik nedeniyle işin verimliliği noktasında işverenin takdirine dayanan fesihleri, kıdem tazminatı tavanının artmasına kısa bir süre kala yapılan fesihleri ise Yargıtay kötü niyetli fesih olarak değerlendirmemektedir. Fakat işverenin evli bir işçiyi sırf hamile kalması nedeniyle çıkarmasının kötü niyetli bir fesih olduğu kabul edilmektedir.
NE KADAR TAZMİNAT ALINIR?
Kötü niyet tazminatı, ihbar tazminatının 3 katı tutarındadır. Dolayısıyla kötü niyet tazminatının miktarı, işçinin kıdemine göre değişir. Buna göre;
- Kıdemi 6 aydan az işçinin kötü niyet tazminatı 6 haftalık ücreti,
- 6 aydan fazla 1,5 yıldan az olan işçinin tazminatı 12 haftalık ücreti,
- 1,5 yıldan fazla 3 yıldan az olan işçinin tazminatı 18 haftalık ücreti,
- 3 yıldan fazla olan işçinin ise 24 haftalık ücreti kadar olacaktır.
BRÜT ÜCRET ÜZERİNDEN
Tazminata konu olan ücret işçinin brüt ücreti olacaktır. Ayrıca tazminat miktarı hesaplanırken işçiye ücreti dışında sağlanan para ve para ile ölçülenebilecek bütün menfaatler de dikkate alınacaktır. Yani işçiye verilen kıyafet yardımı da, tazminat tutarı hesaplanırken paraya çevrilerek tazminata eklenecektir.
DAVA AÇMALISINIZ
İşverenin fesih hakkını kötüye kullandığına, işçinin açacağı dava sonucunda Mahkemece karar verilebilir. İşveren kıdem ve ihbar tazminatlarını ödeyerek işçiyi işten çıkarmış olsa dahi, fesih hakkını kötüye kullanmış olabilir. Diğer yandan işveren hem fesih hakkını kötüye kullanmış, hem de ihbar sürelerine uymamış ise hem kötü niyet tazminatı, hem de ihbar tazminatını ödemek zorunda kalacaktır. Bu durumda 1 yıllık kıdemi olan işçinin kıdem tazminatı hakkı da doğacaktır.
İŞÇİ KANITLIYOR
İşverenin fesih hakkını kötüye kullandığı iddiasıyla kötü niyet tazminatı hakkı için dava açma süresi fesih tarihinden itibaren 10 yıldır. Dolayısıyla işçilerin işverenin fesih hakkını kötüye kullanması nedeniyle tazminat talebiyle dava açması için 10 yıllık süreyi geçirmemeleri gerekmektedir. İşverenin fesih hakkını kötüye kullandığının ve feshin kötü niyetli olduğunu ispat yükümlülüğü ise işçiye aittir.
Kaynak: SGK Rehberi