SAKARYA - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, ''Türkiye'de
hibrit araç üretimi sözkonusu olursa o zaman hibrit araçlarla ilgili vergisel
düzenlemeler de yeniden kolayca ele alınabilir'' dedi.
Toyota'nın Arifiye ilçesindeki fabrikasını ziyaret eden Ergün, Toyota Üst
Yöneticisi (CEO) Orhan Özer ve Toyota yöneticileri ile bir süre basına kapalı
görüştü. Daha sonra yöneticilerle üretim tesislerini gezen Ergün, fabrikanın
idari binasında çalışanlarla bir araya geldi.
Toyota'nın Avrupa'daki en önemli fabrikalarından biri olan Sakarya'daki
fabrikasını ziyaret ettiklerini ifade eden Ergün, geçen ay da Toyota'nın
Japonya'daki merkezini ziyaret ettiklerini anımsattı.
Ziyarette Toyota'nın yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcıları ve diğer
yöneticileriyle, çalışanlarıyla bir araya geldiklerini anlatan Ergün, ''Dünyada,
Türkiye'de Toyota'nın yerini orada da müzakere etme imkanı bulduk. Kuşkusuz
Japonya ve Türkiye arasındaki ilişkiler çok uzun bir zamana dayanıyor. O
ilişkilerin Japonya'da da tarihi bir öneme ve değere sahip olduğunu görmek bizi
ayrıca memnun etti. Japon yönetiminin, Japon halkının Türkiye'ye karşı nasıl
büyük bir ilgi ve sevgi duyduğunu orada görme imkanımız oldu'' diye
konuştu.
Türkiye'deki Japon yatırımlarının da son derece önemli olduğunu ifade eden
Ergün, Toyota'nın dünyada göstermiş olduğu büyüme ve gelişmeye paralel gelişme
ve büyümeyi Toyota Türkiye'den de beklediklerini söyledi.
Ergün, şöyle devam etti:
''Türkiye'nin son yıllarda yükselen değer haline gelmesi, dünyada büyük bir
ekonomik kriz yaşanırken Türkiye'nin daha önce yapmış olduğu reformlar nedeniyle
ve sağladığı siyasi istikrar ve güven ortamı nedeniyle bu sıkıntılı dönemi çok
rahat bir şekilde, ekonomisini büyüterek ve güçlendirerek geçirdiğini herkes
görüyor. Bunu dünyadaki bütün yatırımcılara gösterme imkanımız oluyor, birçok
yatırımcı artık Türkiye'yi sadece Türkiye olarak görmüyor.
Türkiye sadece Türkiye değil. Sadece 780 bin kilometrekare toprakları ve 75
milyon nüfusu olan bir coğrafya olarak görülmüyor. Böyle de değil zaten.
Türkiye, bunun çok daha üzerinde etkisi olan, çok stratejik bir konuma sahip,
çok geniş pazarlara hitap edebilen, genç ve dinamik nüfusa sahip, yetişmiş insan
gücüne sahip, son derece yüksek teknoloji kullanımı ve üretimine yatkın,
potansiyeli olan bir ülke. Bu nedenle de Türkiye'yi birçok firma çok geniş bir
coğrafyanın operasyonel merkezi olarak görüyor. Türkiye'de üretimi bulunan
firmalar Avrupa'ya çok kolay şekilde hitap edebiliyorlar, Afrika'ya, Orta Doğu
ve Yakın Asya'ya, Kafkasya'ya çok kolay bir şekilde hitap edebiliyorlar.
Dolayısıyla Türkiye'de bulunduğunuz zaman sadece 3-4 saatlik uçuş
mesafesiyle 20-25 trilyon dolarlık bir pazarın içinde dolanabiliyorsunuz ve
yaklaşık 1,5 milyarlık nüfus potansiyeline hitap edebiliyorsunuz. Onun için
Toyota'nın da bunları gördüğünü memnuniyetle müşahede ettik ve özellikle Toyota
Yönetim Kurulu Başkanı'nın Türkiye'ye karşı büyük bir ilgi ve sevgisinin
olduğunu görmekten de büyük memnuniyet duyduk.''
Türkiye'nin 2023 hedefleri içinde otomotiv sektörünün 4 milyon araç
üretmeyi amaçladığına dikkati çeken Ergün, ''Bugün 1 milyon 200 bin araç
üretilmektedir Türkiye'de. Bu 4 milyon araç hedefine göre kuşkusuz Toyota da
kendine bir hedef koymaktadır. Eminim, 4 milyon aracın o süreç içinde 500 binden
fazlasını Toyota'nın üretmiş olduğu araçlar oluşturacaktır, belki de daha
fazlasını, bilemiyorum, gelişmelere göre. Buradan bakıldığında ilk etapta 500
binlik üretim gücü ve potansiyelinin harekete geçirilebileceği görülüyor''
şeklinde konuştu.
Japonya'daki Toyota merkezi ziyareti
1-2 yılda yaşanan talihsiz süreci Toyota'nın hızlı şekilde atlattığını
görmekten memnuniyet duyduklarını belirten Ergün, Japonya'daki deprem ve tsunami
felaketinin Japon firmalarını ve halkını çok etkilediğini anımsattı.
Son zamanlarda Toyota'daki üretim düşüşünün en önemli nedenlerinden
birisinin tsunami, ikincisinin de Avrupa pazarlarındaki önemli daralma olduğuna
işaret eden Ergün, şunları dile getirdi:
''Fakat bütün bunların etkileri artık yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Yeniden
bir bir ivme kazandığını görmekten büyük mutluluk duyduk. Yönetim kurulu başkanı
önerilerimiz olup olmadığını da sordu. Biz de önerilerimizi sıraladık. Toyota,
'Sakarya'da, Türkiye'de ne yapabilir' diye. Öncelikle yeni modeller üretmesi
lazım. Sadece 2 model üretimiyle yetinmemesi lazım, o karar zaten alınmış
bulunuyor. Ar-Ge merkezi kurması lazım. Toyota'nın burada bir Ar-Ge merkezi
kurması lazım. Çünkü Türkiye'de önemli Ar-Ge eksikleri var.
Bir Ar-Ge merkezini de Toyota'nın Türkiye'de kurması ve Türkiye'nin
araştırma-geliştirme potansiyelinden yararlanması lazım. Bir başka husus, hafif
ticari araç üretiminde de Toyota'nın adım atması, kendisi ve sektör açısından
uygun olacaktır.
Türkiye'de hafif ticari araç üretimi konusu bütün hafif ticari araç
üreticileri tarafından önemsenen bir konu haline gelmiştir. Bunu Toyota'nın da
önemli bir konu olarak gündemine almasında fayda olduğunu, kendilerine elbette
önerme imkanım oldu.
Bir başka husus da 20 yıla yakın zamandır Toyota Türkiye'de üretim yapıyor
ve Sakarya'da bu üretimi yapıyor. Artık modellerinden birisinin de Toyota
Sakaria adını taşımasının uygun olacağını kendilerine teklif ettik. Bu, sayın
başkana çok cazip bir teklif olarak geldi açıkçası. Başkan yardımcısına bu
konuyu mutlaka çalışması gerektiğini ifade etmişti. İnşallah önümüzdeki üretim
süreçlerinde Toyota Sakarya modelini de artık görmek istiyoruz.''
Hibrit araçlar
Toyota'ya yaşadığı süreçteki sıkıntılar nedeniyle destek vermek ve otomotiv
sektörünün Türkiye'de geleceğinin parlak olacağını göstermek için ziyaret
yaptıklarını anlatan Ergün, Türkiye'de hibrit araç üretmeleri konusunda da
öneride bulunduklarını bildirdi.
Ergün, şöyle devam etti:
''Çünkü Toyota'nın araçlarının büyük bir bölümünün her modelin hibridi var,
aşağı yukarı. Dolayısıyla hibrit araçlardan da üretim yapılması belki Türkiye'de
hibrit araçlarla ilgili vergi düzenlemesinin yapılmasını da yanında
getirecektir. Çünkü Türkiye cari açıkla mücadele eden bir ülke, tamamen ithal
kapısını açmak da istemeyiz. Türkiye'de hibrit araç üretimi sözkonusu olursa o
zaman hibrit araçlarla ilgili vergisel düzenlemeler de yeniden kolayca ele
alınabilir.
Nasıl elektrikli araçlarda bu düzenlemeyi yaptık. Bir firmamız elektrikli
araç üretmeye başlayınca biz de aynı segmentteki elektrikli araçların yüzde 37
olan özel tüketim vergisini yüzde 3'e indirerek, onun pazarda uygun fiyatla yer
almasına imkan sağlamış olduk. Aynı şey hibrit araçlar için de sözkonusu
olabilir ama 'bunun bir üretim şeklide gerçekleşmesiyle bu daha doğru olacaktır'
diye düşünüyorum.''
Kaynak: Dünya Gazetesi