Maliye Bakanlığı’nın Katma Değer Vergisi Genel Tebliği, hafta sonu Resmi
Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Bakanlar Kurulu’nca vergi oranları indirilen
teslim ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV
tutarlarının, Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen sınırı aşan kısmı, tebliğde
belirtilen borçlara yılı içinde vergilendirme dönemleri itibariyle mahsuben,
izleyen yıl içerisinde talep edilmesi kaydıyla nakden ya da söz konusu borçlara
mahsuben iade edilebilecek.
İndirimli oran kapsamında yer almakla birlikte verginin konusuna girmeyen
veya KDV’den istisna işlemler dolayısıyla yüklenilen vergiler, tebliğ kapsamında
değerlendirilmeyecek. İndirimli oran kapsamındaki işlemlerden, KDV’nin konusuna
girmeyenler KDV beyannamesine dahil edilmeyecek.
İade tutarının hesaplanması
İndirimli orana tabi işlemleri bulunan mükellefler, bu işlemleri nedeniyle
yüklendikleri ve indirim yoluyla telafi edemedikleri için yılı içinde mahsuben
iadesini talep edecekleri KDV tutarını aylar
itibariyle ve kümülatif olarak
hesaplayacak. Hesaplamaya her yılın Ocak ayı itibariyle başlanacak. Ay içindeki
iade hakkı doğuran işlemin bünyesine giren vergiden, işlem dolayısıyla yüzde 1
veya yüzde 8 oranı uygulanarak hesaplanan KDV düşülecek ve ay içi itibariyle
“iadeye esas KDV” tutarına ulaşılacak.
Bu tutar, Ocak ayı devreden vergisi ile karşılaştırılacak. Beyannamede
sonraki döneme devreden vergi yer almıyorsa o dönem için dönem sonu iade hesabı
“sıfır” kabul edilecek. Sonraki döneme devreden vergi mevcutsa ve iadeye esas
KDV tutarını aşıyorsa iadeye esas KDV tutarı, aşmıyorsa devreden vergi tutarı
“İade edilebilir KDV” olarak kabul edilecek. Bu tutar, ilk ay sonu itibariyle
iade edilebilir KDV tutarı olacak. Ocak ayında indirimli orana tabi işlem yoksa,
iade edilebilir KDV sıfır olarak dikkate alınacak. Şubat ayında indirimli orana
tabi işlemin bünyesine giren vergiden, işlem dolayısıyla hesaplanan vergi
düşürülerek Ocak ayında yapıldığı gibi ay içi iadeye esas KDV tutarına
ulaşılacak. Bu tutar, ocak sonu iade edilebilir KDV tutarı ile toplanacak ve
toplam Şubat sonu devreden vergisi ile karşılaştırılacak. Karşılaştırma ocak
ayındaki gibi yapılarak, Şubat sonu “İade Edilebilir KDV” tutarına ulaşılacak.
Bu tutar, iadeye hak kazanılan iki aylık kümülatif KDV tutarı
olacak. Şubat
ayında indirimli orana tabi işlem yoksa Şubat içi iadeye esas KDV de
olmayacağından devreden vergi ile karşılaştırma Ocak sonu iade edilebilir KDV
esas alınarak yapılacak.
Yıl içerisinde yapılacak tüm iade taleplerinde, önceki dönemlerde iade
talibinde bulunulup bulunulmadığına bakılmaksızın, ilgili yıl için belirlenen
alt sınır ve iadesi talep edilen tutarlar dikkate alınmadan iadenin talep
edildiği her bir döneme kadar belirlenen şekilde kümülatif bir hesaplama
yapılacak. İlk defa iade talebinde bulunulduğu dönemden önceki dönemlerden
herhangi birinde ödenecek verginin bulunması durumunda, ödenecek vergi çıkan bu
dönemden önceki dönemlere ilişkin olarak herhangi bir iade talebinde
bulunulamayacak.
İndirimli orana tabi işlemlerden doğan iade tutarının hesaplanmasında, önce
işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalar nedeniyle yüklenilen vergiler
dikkate alınacak, daha sonra ilgili dönem genel yönetim giderleri için
yüklenilen vergilerden pay verilecek. Bu şekilde hesaplanan tutarın, azami iade
edilebilir vergi tutarının altında kalması halinde, en fazla aradaki farka
isabet eden tutar kadar amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla
yüklenilen vergilerden iade hesabına pay verilebilecek. İndirimli orana tabi
olmayan teslim ve hizmetler ile indirimli orana tabi işlemlerle ilgisi
bulunmayan giderler dolayısıyla yüklenilen vergiler iade hesabına dahil
edilmeyecek.
Kaynak: Dünya Gazetesi