ANKARA - Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, iş yerinde 7,5 yıl kıdemi olan bir
işçinin durup dururken ve tazminatından vazgeçerek iş sözleşmesini feshetmesinin
hayatın olağan akışına aykırı olduğuna karar verdi. İşçinin istifa ettiğini öne
süren işverenin haklı fesih nedenini kanıtlayamadığına dikkat çekilerek, işçiye
kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesine hükmedildi.
İş yerinde çalışırken sıcak su dökülmesi nedeniyle ayağında yanık oluşan
işçi, bu nedenle istirahat kullanmak isteyince iş sözleşmesinin davalı işveren
tarafından haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle yerel mahkemeye dava açarak
kıdem ve ihbar tazminatlarıyla vergi iadesi, fazla çalışma ve genel tatil
alacaklarını talep etti
Davacı çalışanın iş kurmak için istifa ettiğini öne süren işveren, çalışan
tarafından verilmiş bir yazılı belgeyi mahkemeye ibraz edemedi.
Davayı görüşen yerel mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna
dayanarak, işverenin iş sözleşmesini fesihte haksız olduğuna hükmetti. İşveren,
yerel mahkemenin kararını temyiz etti.
"Davacının iş yerindeki toplam kıdemi 7 yıl 5 ay 10
gündür"
Davaya bakan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işverenin temyiz talebinin yerinde
olmadığına karar vererek, davacı işçiye kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesine
hükmetti.
Gerekçeli kararda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, iş sözleşmesinin
işveren tarafından haksız olarak feshedilip edilmediği noktasında toplandığına
dikkat çekilerek, tanık beyanına göre işçinin çalışırken ayağına kaynar su
dökülmesi nedeniyle yanık meydana geldiği ve bu nedenle 3 gün rapor aldığının
sabit olduğu vurgulandı.
Kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Davalı işveren ise davacının iş kurmak için istifa ettiğini savunmaktadır.
Ancak buna ilişkin davacı tarafından verilmiş yazılı belge ibraz edememiştir.
Davacının iş yerindeki toplam kıdemi 7 yıl 5 ay 10 gündür. Bu kadar kıdemi
bulunan işçinin durup dururken iş sözleşmesini feshetmesi hayatın olağan akışına
aykırıdır. Davalı, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından kıdem ve ihbar
tazminatına hak kazanmayacak şekilde sona erdirildiğini ispatlayamamıştır.
Davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin hüküm altına alınması gerekirken
reddi isabetsizdir."
Kaynak:Dunya Gazetesi