Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, gelişmiş ülkelerin krizde hala
kalıcı çözümü bulabilmek için adım atmadığını ve sırtlarını merkez bankalarına
dayadığını anlatarak “Merkez bankalarının çabaları ellerindeki matbaalarla, para
basma makineleriyle sınırlı” dedi.
BORSA / FİNANS SERVİSİ - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dünya ekonomisinde
asıl kalıcı çözümlerin hükümetlerin atacağı adımlarla gerçekleşeceğini
belirterek, “Kalıcı çözüm için pek çok ülkede ciddi bütçe tedbirleri gerekiyor.
Özellikle gelişmiş ülkeler, çok hızlı bir şekilde bu adımları atmaları
gerekiyor. Sadece sırtlarını merkez bankalarına dayayıp ‘Sen biraz para sür biz
de rahat edelim’ yaklaşımının sürdürülemez bir yaklaşım olduğunu, buradan tekrar
altını çizerek vurgulamak istiyorum” dedi. Babacan, dünya ekonomilerinin kritik
bir dönemden geçtiğini ifade ederek “Bu kritik dönemde bu geçici rahatlamalara
hükümetlerin asla güvenmemesi lazım. Üzerine düşen adımları artık hükümetlerin
parlamentoların gelişmiş ülkelerde atmaları lazım” diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Arap Bankalar Birliği, Türkiye Bankalar
Birliği ve Dünya Arap Bankacılar Birliği işbirliğiyle düzenlenen “Arap-Türk
Bankacılık ve Finans Forumu”nda yaptığı konuşmada, son yıllarda Körfez ülkeleri
ile ikili ekonomik ve siyasi ilişkilerde Türkiye’nin önemli mesafe kat ettiğine
değindi. Babacan, “Barış olmadan refah, istikrar ve adalet olmadan huzur tesis
edilemez, bölgemizde istikrar sağlanmadığı sürece de küresel barışın mümkün
olamayacağını düşünüyoruz. Bunun için temel değerlere ve prensiplere dayanan
işbirliğinin ve ortak anlayışının oluşması kanaatindeyiz” ifadesini
kullandı.
Dünya kritik bir dönemden geçiyor
Ali Babacan, krize de değinerek, dünya ekonomisinin son derece kritik bir
dönemden geçtiğini, 2008 yılında başlayan finansal ve ekonomik krizin sadece
evreler ve fazlar değiştirerek aslında fiilen devam ettiğini kaydetti. Komple
bir çöküşü önleyebilmek amacıyla merkez bankalarının yoğun çaba gösterdiğini
ifade eden Babacan, şunları söyledi:
“Ancak biliyorsunuz merkez bankalarının çabaları ellerindeki matbaalarla,
para basma makineleriyle sınırlı. Asıl kalıcı çözümler hükümetlerin atacağı
adımlarla gerçekleşecektir. Kalıcı çözüm için pek çok ülkede ciddi bütçe
tedbirleri gerekiyor. Gelir gider dengelerinin yeniden kurulması gerekiyor. Pek
çok ülkede yapısal reformların gerçekleştirilmesi gerekiyor. Gelişmiş ülkelerde
yapısal reformlar artık ertelenemeyecek kadar aciliyet kazanmış durumda. Ben
buradan tekrar söylüyorum, gerçekten adım atması gereken ülkelerin, özellikle
gelişmiş ülkeler açısından söylüyorum, çok hızlı bir şekilde bu adımları
atmaları gerekiyor. Sadece sırtlarını merkez bankalarına dayayıp ‘Sen biraz para
sür biz de rahat edelim’ yaklaşımının sürdürülemez bir yaklaşım olduğunu buradan
tekrar altını çizerek vurgulamak istiyorum.”
Adımlar geciktikçe maliyetler büyüyor
Atılması gereken adımlar geciktikçe maliyetlerin büyüdüğünü belirten Babacan,
“Sanmayın ki ‘bunu erteleyeyim, üç ay sonra, altı ay sonra yapalım. Bunlar
bekleyebilir...’ Bu böyle olmuyor, maliyetler büyüyor. Bugün milli gelirin yüzde
1’i, yüzde 2’si ölçüsünde bir tedbirle işleri kontrol altına alabilecekken,
bakıyorsunuz 6 ay sonra yüzde 3-4 tedbir bile yangını söndürmeye yetmiyor” diye
konuştu. Babacan, dolayısıyla kritik bir dönemden geçildiğini, bu kritik dönemde
bu geçici rahatlamalara hükümetlerin asla güvenmemesi gerektiğini, üzerine düşen
adımları artık parlamentoların gelişmiş ülkelerde atmaları gerektiğini
belirtti.
BDDK’da hatır gönül işi olmaz
BDDK’nın bağımsız bir kurum olduğunun altını çizen Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan, “Doğrusu neyse, gözlerini kırpmadan yapıp geçerler. Hatır gönül işi
olmaz. ‘Şu arkadaşımdı, dostumdu, bunlara farklı bir şey yapalım. Şu aile çok
farklı bir ailedir, onlara farklı kurallar uygulayalım.’ Böyle bir şey yok.
Kurallar açık bir şekilde ortaya konur ve istisnasız bir şekilde bütün bankalara
uygulanır. Biz de BDDK’nın bağımsız ve dik duruşunu hep destekleriz” dedi.
Türkiye dahil Arap Birliği bankalarının aktifi 3 trilyon dolar Türkiye
Bankalar Birliği (TBB)Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, Türkiye ile bölge
ülkeleri arasındaki ekonomik ve bankacılık faaliyetinin giderek artan bir ivmeye
sahip olduğunu, Arap Bankalar Birliği’ne üye ülkeler esas alınarak yapılan
analize göre; Türkiye de dahil edildiğinde, 3 trilyon dolar tutarında büyük
ölçekte bir ekonomik büyüklüğe ve hemen hemen aynı büyüklükte bankacılık
aktifine ulaşıldığını söyledi.
Türkiye ile bu ülkeler arasındaki dış ticaret hacminin son 10 yılda 5 milyar
dolardan 34 milyar dolara yükseldiğine değinen Aydın, bu hacmin Türkiye’nin
toplam dış ticaret hacminin yaklaşık yüzde 10’unu oluşturduğunu kaydetti.
Kaynak: Dünya Gazetesi