Borsa ve DİBS'te park etmiş sıcak para ile yurt dışı
yerleşiklere ait mevduat ve katılım bankası fonlarının toplamından oluşan
yabancı portföyünün 2011 sonunda 96.7 milyar dolara kadar inen değeri, ocakta
11.3 milyar dolar artarak 108 milyar doları aştı.
Naki BAKIR
ANKARA - Küresel ekonomideki aşılamayan kırılganlığın da etkisiyle 2011
yılında hızla eriyen Türkiye'deki sıcak para yatırımları, 2012'ye ise hızlı
büyümeyle başladı.
Küresel finanstaki kırılganlığın devam ettiği bir süreçte yaşanan bu gelişme,
mali disiplini ve finans sistemindeki göreli istikrarla pozitif anlamda dünyadan
ayrışan Türkiye'nin "sıcak para" olarak adlandırılan spekülatif kısa vadeli
uluslar arası sermayeyi çekme açısından cazibesini koruduğunu gösterdi.
Özellikle yabancıların hisse senedi portföy değeri ve İMKB'deki yatırımcı
sayısında süren artış, ekonomik büyümenin temel kaynağı olan sıcak para
girişlerinin 2012'de de belli bir hacimle devam edeceğinin işaretini verdi.
DÜNYA'nın Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) ve Merkez Bankası verilerinden yaptığı
hesaplamaya göre, Borsa ve DİBS'e park etmiş sıcak para ile yurt dışı
yerleşiklere ait mevduat ve katılım bankası fonlarının toplamından oluşan
yabancı portföyünün 2011 yılında "net" 17 milyar 280.3 milyon dolar eriyerek 96
milyar 715.2 milyon dolara inen hacmi, ocak ayında 11 milyar 297.5 milyon dolar
büyüyerek 108 milyar 12.8 milyon dolar oldu. Geçen yılın tümünde yüzde 15.2
eriyen yabancı portföyü, bu yıl ise daha bir aylık dönemde yüzde 11.7 oranında
büyüdü.
Geçen yıl yabancı portföyündeki erime, asıl olarak küresel finans
piyasalarında belirsizlik ve sıkıntıların giderek arttığı son sekiz ayda
yaşanmıştı. İlk dört ayda hızlı büyümesini sürdürerek nisan sonu itibariyle 128
milyar 698.7 milyon dolarla tarihi tepe noktasına ulaşan yabancı portföyü, son
sekiz ayda ise yüzde 24.9 oranında yaklaşık 31 milyar 983.5 milyon dolar
erimişti. Bu yıl ocak ayındaki artışla 108 milyar doları aşan yabancı portföyü,
bir yıl önceki düzeyini yakalamış oldu.
En hızlı büyüme Borsa'da
Yabancı portföyünde geçen ay yaşanan büyüme, ağırlıkla Borsa'daki
yatırımlarından kaynaklandı. İMKB'deki yabancı yatırımcı sayısı artışını
sürdürerek ocak sonunda 7 bin 750'ye ulaştı. Bu yabancı yatırımcıların İMKB'deki
hisse senedi portföyü de ocak ayında yüzde 18.2 oranında net 8 milyar 376 milyon
dolar büyüyerek 54 milyar 356 milyon dolara çıktı.
Geçen ay yabancıların devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) portföyünün değeri
de 1 milyar 533 milyon dolarlık artışla 37 milyar 284 milyon dolara
yükseldi.
Yabancı mevduatında hızlı artış
Yabancı bankalar ve diğer yurt dışı yerleşiklerin Türk bankacılık
sistemindeki Türk parası ve döviz cinsi mevduat ve katılım fonlarının toplam
hacmi de bir ayda 1 milyar 389 milyon dolar artarak 16 milyar 373 milyon dolara
yükseldi. Bunun da 6 milyar 204 milyon dolarının yurt dışında yerleşik
bankalara, 10 milyar 169 milyon dolarının ise diğer yurt dışı yerleşiklere ait
olduğu belirlendi. Geçen ay özellikle yurt dışı yerleşik bankaların Türkiye'deki
mevduat hacminde hızlı bir büyüme yaşandı. Söz konusu hacim bir ayda yüzde 22.9
oranında 1 milyar 157 milyon dolar büyüdü; diğer yurt dışı yerleşiklere ait
mevduatlar ise yüzde 2.3 oranında 232 milyon dolarlık bir artış gösterdi.
Türkiye yatırım için cazip
Son aylarda küresel finansal sistemde devam eden istikrarsızlığa karşılık,
kamu maliyesi göstergeleri ve finans sisteminin daha pozitif bir tablo arz
etmesi, Türkiye'yi "sıcak para" olarak adlandırılan spekülatif kısa vadeli
uluslar arası sermaye açısından cazip kılıyor. Alınan olağan üstü önlemlere
rağmen iyimser bekleyişlerin henüz oluşamadığı Yunanistan yanında, İspanya,
Portekiz gibi Avrupa ülkelerinin ciddi kamu maliyesi defolarına karşılık
Türkiye'nin başarılı bütçe performansı ve kamu borcunun GSYH'ye oranının yüzde
40 dolayında oluşu, dış yatırımcıları Türkiye'ye çekecek göstergelerin başında
sayılıyor.
Ancak dış yatırımcı açısından mali disiplinin tek başına yetmeyebileceği,
görece istikrar ve güvenin sağlanması durumunda diğer piyasaların 2012'de sıcak
parayı çekme konusunda Türkiye'ye rakip olabileceğine de işaret ediliyor. Son on
yılda Türkiye ekonomisindeki büyümenin anahtarı olan sıcak para girişlerinin
durması ya da fon akımlarının tersine dönmesinin ise Türkiye'yi hızlı bir
küçülme, artan işsizlik, piyasalarda durgunluk ve şirketler kesiminde yaprak
dökümleriyle karşı karşıya bırakabileceği vurgulanıyor.
Kaynak: Dünya Gazetesi