Erkan'ın açıklamaları, Türkiye'nin kredi risk
primindeki (CDS) düşüşü hızlandırdı. Yeni ekonomi yönetiminin
politikaları ve TCMB'nin sıkılaştırma adımlarıyla Türkiye'nin 5 yıllık
CDS'i, 3 Kasım Cuma günü 365 baz puan civarına inerek son 2 yılın en
düşük seviyesini gördü. Türkiye'nin CDS'i, 27 Temmuz'daki Enflasyon
Raporu toplantısında ilk kez basının karşısına geçen Erkan'ın
piyasalarda olumlu karşılanan açıklamalarının ardından 2 yıl sonra ilk
kez 400 seviyesinin altına gerilemişti.
TL varlıklara yabancı
yatırımcı ilgisinde artışı yansıtan CDS düşüşü; devam eden jeopolitik
risklere karşın TCMB'nin dezenflasyonun tesis edilmesine yönelik kararlı
adımları, Türkiye'nin dış finansmana erişimi artırmayı sürdürmesi,
yabancı yatırımcılarla gerçekleştirilen görüşmelerden olumlu sinyallerle
birlikte devam ediyor.
“TCMB’nin iletişimi güçlü bir şekilde enflasyona odaklandı”
Yabancı
yatırım bankaları, Erkan'ın 2 Kasım'daki Enflasyon Raporu sunumuna dair
analizlerinde, "enflasyonda kalıcı ve belirgin bir düşüş sağlanana
kadar sıkılaştırmanın devam edeceği" kararlılığına vurgu yaptı. Merkezi
ABD'de bulunan yatırım bankası Morgan Stanley'nin CEEMEA ülkelerine
yönelik haftalık raporundaki Türkiye'ye ilişkin değerlendirmede, son
Para Politikası Kurulu (PPK) karar metinleriyle uyumlu olarak yapılan
iletişimin güçlü bir şekilde enflasyona odaklanıldığını gösterdiği
kaydedildi. Raporda, Erkan'ın "enflasyonda belirgin bir iyileşme
sağlanana kadar sıkılaştırma adımlarının devam edeceği" sinyali verdiği
ancak politika faizinin seviyesine ilişkin olarak ileriye yönelik
spesifik bir yönlendirmede bulunmadığı da ifade edildi.
ABD'li
çok uluslu yatırım bankası Citibank'ın raporunda ise, Erkan'ın
vurguladığı konular arasında '2024'ün ikinci yarısında başlayacak olan
dezenflasyonun TL cinsi varlıklara yönelik ilginin artışı, iç talebin
dengelenmesi ve enflasyon beklentilerinin çıpalanmasıyla destekleneceği,
enflasyonda kalıcı ve belirgin bir düşüş sağlanana kadar
sıkılaştırmanın devam edeceği, TCMB'nin, 21 Temmuz ve 2 Kasım tarihleri
arasında almış olduğu zorunlu karşılık kararları ile piyasadan 1 trilyon
TL'nin üzerinde likidite çektiği, KKM programından çıkış için belirli
bir takvim bulunmamakla birlikte TL cinsinden varlıkların cazibesinin
arttırılmasına devam edileceği' hususlarının önem arz ettiği kaydedildi.
Kaynak: Dünya Gazetesi