TOBB Kanunu'nda görev sürelerini sınırlayan hükümlerin
yürürlükten kaldırılmasına ilişkin, CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam'ın
kanun teklifi, 2 dönem üst üste görev yapan başkan ve yöneticilerin 3'üncü kez
seçilmelerini yasaklayan hükümlerin geçersiz kılınmasını öngörüyor.
ANKARA - CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam'ın TOBB Kanunu'nun oda,
borsa ve birlik yönetim ve meclis organlarında görev sürelerini sınırlayan
hükümlerinin yürürlükten kaldırılmasına ilişkin kanun teklifi, TBMM'de ele
alınmayı bekliyor. Teklifin 1'inci maddesinde odalar ile birlik organlarında 2
dönem üst üste görev yapan yöneticilerin 3'ncü kez aynı görevlere seçilmelerini
yasaklayan kanun hükümlerinin geçersiz kılınması öngörülüyor.
Özetle, oda, borsa ve birlikte seçimle işbaşına gelen bir yöneticinin
görevini lâyıkıyla yapıp yapmadığına kendisini seçenlerin karar vermesi
gerektiği, oda üyelerinin iradelerine yasa ile müdahalenin doğru olmadığı ve
TOBB yöneticilerine uygulanan yasaklayıcı hükümlerin anayasanın eşitlik ilkesine
aykırılığı gerekçelerine dayandırılan teklif, 2013 yılındaki seçim döneminde
halen bulundukları görevlerdeki 2'inci dönemlerini dolduracak olan oda başkan ve
yöneticileri doğrudan ilgilendiriyor.
Hükümetin desteği şart!
Susam'ın, 5174 Sayılı Kanun'da değişiklik teklifinin TBMM'de gerçekleşme
şansı özellikle iktidar kanadının desteğine bağlı. DÜNYA Mikro Politika bu
şansın siyasi yönünü AKP ve CHP'li milletvekilleriyle konuşarak araştırdı; her
iki partinin önde gelen isimleri "evet" ile "hayır" arasında ayrıştılar.
Odalar kesiminde ise daha ilginç bir durum söz konusu: Görüşlerine başvurulan
bazı odaların başkanları, seçilme sınırlarının kaldırılmasını istiyor,
dolayısıyla kanun teklifine açık destek veriyor. Bazılarının değerlendirmesiyse
"yorum yok" tavırlarında hissediliyor: Seçilme dönem sınırı kaldırılsa hiç fena
olmaz!
MİLLETVEKİLLERİNİN GÖRÜŞLERİ?
Düzenleme Anayasaya aykırı, seçilme hakkı engellenmemeli
Mehmet Ali Susam / CHP İzmir Milletvekili, teklif sahibi
TOBB Kanunu ile TESK Kanunu beraber çıktı. CHP, TESK'te 2 dönem seçilmiş
olanların yeniden seçilememesi konusunu Anayasa Mahkemesi'ne götürdü, mahkeme
Anayasaya aykırı buldu. TOBB Kanunu'nda böyle bir maddenin varlığı meslek
örgütleri arasında eşitsizlik yaratıyor. Adaletsizliğin ortadan kaldırılması
için anayasaya aykırılığı Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilen bir noktanın
altını, verdiğim yasa teklifiyle çizmiş oldum.
Demokrasi açısından da üyelerinin oylarıyla seçilen insanların yasal bir
düzenlemeyle seçilme haklarının ellerinden alınmasını doğru bulmuyorum. Meslek
örgütü başkanlığı ömür boyu yapılması gereken bir iş değil, ama profesyonel
değil, gönüllü bir iş; birikim gerektiriyor, geçmiş deneyimler kullanılıyor. Bir
başkanın görev süresine, hizmet ettiği kesimlerin hizmet süresi içindeki
memnuniyetiyle karar verilmesi gerekir. Oda ve borsalarımızın meclis
kadrolarında, meslek komitelerinde insanların bu işi nitelikli bir şekilde
değerlendirebileceklerini düşünüyorum. Seçim sürecinde demokrasiyi egemen
kılarak kimi istiyorsa onu seçmesini sağlarsınız. Ben, doğru olduğuna inandığım
bir konuda teklifimi verdim. Sanayi ve Ticaret Komisyonu'nda meslekten gelen
arkadaşlarımızın da bu konuya sahip çıkmalarını istiyorum. Türkiye'de birçok oda
ve borsa bu konuda sıkıntı içinde.
Yöneticiler zamanında gitmesini bilmeli
Mehmet Yüksel / AKP Denizli Milletvekili
2 dönem sistemi Avrupa'da uygulanan bir sistem. TOBB'da da buna benzer bir
düzenleme yapıldı; mantıklı geliyor, çünkü 2 dönem sonra insanlar heyecanını
kaybedebiliyor, 3'üncü dönemde metal yorgunluğu olabiliyor, heyecanını kaybeden,
hayallerini tüketen insanlar başarılı olamayabiliyor. Böyle güçlü ve etkili
kurumların başında bulunan insanların heyecanlarını yitirmemeleri lâzım, bu
anlamda doğru, ama tecrübe de kolay kazanılmıyor, tecrübenin de kaybedilmemesi
lâzım. Bazen bakıyorsunuz, 3-4 dönem de yapsa bu konuda sıkıntı olmadığını
görüyorsunuz.
Bana göre, bu sınırlama kaldırılmalı, ama insanlar da zamanında gitmesini
bilmeli! 30 yıl başkanlık yapanları biliyoruz, bu da şık değil, yeni
geleceklerin önünü açmak lâzım. Bizim lider yetiştirmekte en büyük sıkıntı
budur. Liderler kendilerini geçecek, işi kendilerinden daha iyi yapabilecek,
çıtanın üzerine çıkabilecek yeni beyinlerin yetişmesine fırsat vermiyorlar. O
makamlara geldikten sonra gençlere yol açmayabiliyorlar. Burada genelleme yapmak
istemiyorum. Mutlaka radikal düşünen vardır, ama 6 defa gidip 7 defa gelenler
olduğu için, bunların artık çağımızda son bulması lâzım. İnsanlar zirvedeyken,
iyi anılırken, yerlerini ikram edecek, daha üst hedeflere tırmanabilecek
gençleri yetiştirmeliler. Yoksa, 3 dönem olmuş 12 yıl olmuş fark etmiyor!
İnsanlar ilk 3 dönemde de heyecanını kaybedebiliyor, başarılı olamayabiliyor,
ama 4'üncü dönem aynı hızla ve heyecanla devam edenler olabiliyor. Bu çağda
insanlar gitmeyi bilmeli, kanunlarla sınırlanmadan göreve gelenler de
kendilerinden sonra gelecekleri yetiştirerek zamanında ve yasaları beklemeden
gitmeli.
Taze kana ihtiyaç var, Türkiye buna alışmalı
Mücahit Fındıklı / AKP Malatya Milletvekili
Ben de oda başkanlığı yaptım. Odalar Birliği başkanlığı maaş almadan yapılan
bir faaliyet; fahri yürütülen bir görev. Oda başkanı olduğunuz zaman kendi
işinizden çok feragat etmek zorunda kalıyorsunuz. İkincisi, bir müddet sonra
alışkanlık haline gelebiliyor, yapılanmada bir kemikleşme oluyor. Bir
bakıyorsunuz bir kişi 30 sene başkanlıkta kalabiliyor; başkanlık koltuğunun
maddi değil ama manevi bir bağı oluşuyor. Bu da odaların kendi içinde değişim ve
dönüşümünü, dinamizmi öldürüyor.
8 yıllık bir oda başkanının birinci yılı çevreyi, odayı, sistemi tanımakla
geçiyor. 8 yılın son 1 yılı da rutin hâle geliyor. Aradaki 5'inci ve 6'ncı
yıllar bir başkanın en verimli olduğu dönem. Dinamik, aktif, üretken bir
dönemden ve belli bir performansı yakaladıktan sonra işler artık rutine binmeye
başlıyor. O nedenle taze bir kanla tekrar o dinamizmi yakalamak lâzım, aksi
takdirde odalar sektörlerin gerisine düşmeye başlıyor. Biz bunları oda
başkanlığımız döneminde de çok tartıştık, neticede Rifat Bey dahil ısrarcı
olundu, 8 yıl sınırlaması kondu. Bunu koyuyoruz, yarın sıkıntı olur, belki
istikrarı bozar, diye uyarılarımız da oldu; ancak yasanın bu şekilde çıkmasında
ısrar edildi. Şimdi buna uymak lâzım, zaten TOBB'den de sürenin değiştirilmesi
konusunda bir talep yok, hiçbir oda başkanından da gelmiş değil. Türkiye buna
alışmalı, çünkü bizde öyle oda başkanları vardı ki 30 yıl geçmiş, 80 yaşına
gelmiş, tabanı yakalama imkânı yok, ama görevde kalmış!
Rifat Bey de kanunun değişmesini istemez
Hüseyin Üzülmez / AKP Konya Milletvekili
Bu yasa çıkarken 2 dönemi savunan bir başkan olarak şimdi bu sınırlamanın
kaldırılmasını savunmam beklenemez, ilkelerimizle de uyuşmaz. TOBB Kanunu'nun
çıkacağı dönemde bunu ilgili çevrelerle çok uzun tartıştık ve 2 dönemle
sınırladık. O dönemde yasa çalışmaları içinde bulunan biri olarak bunu
değişmesini istemem, Rifat Bey'in de isteyeceğini sanmam. Ayrıca, bu konuda bir
yasa değişikliğine gidileceğini de sanmıyorum.
Kendi üyeleri karar vermeli
Ümit Özgümüş / CHP Adana Milletvekili
TOBB Başkanlığında, oda başkanlığında, belediye başkanlığında ya da
başbakanlıkta süre kısıtlamasına karşıyım. Bu, demokrasinin ruhuna aykırı, çünkü
o başkanların, başbakanların, oda başkanlarının seçmeni olan kesim karar
vermeli. Bir belediye başkanı başarılıysa 5 dönem görev yapsın, bir oda başkanı
başarılıysa 5 dönem görevini sürdürsün. Ancak, burada önemli kriter şu: Seçim
yasasını, seçim şeklini objektif hâle getirmeliyiz. Baştaki kişiler bir sonraki
seçimi manipüle etmemeli, demokratik bir seçim yasası olmalı. Bu şekilde 2
dönem, 5 dönem sınırlaması, bana göre, o başkanın o liderin o oda başkanının kaç
dönem görev yapacağına kendi seçmeni karar vermeli.
Gerçekten bu işi çok iyi götürüyor, kendini yeniliyor, yeni projeler ortaya
koyabiliyorsa, saygınlığı varsa, bırakın yapabildiği kadar yapsın! Eğer sanayi
odası başkanı ise başarılı olup olmadığına sanayiciler karar versin; borsa
başkanı ise borsacılar karar versin. Yorgunluk belirtisi varsa, kendini tekrar
etmeye başladıysa, zaten seçmeni onu takdir edecek, kan değişimi yapacak ve
yenileyecek.
Geri dönmek yanlış olur
Sinan Aygün / CHP Ankara Milletvekili, TBMM İçişleri Komisyonu
Üyesi
Bu sınırlamayı getiren biziz! O zaman Rifat Bey bütün odalardan görüş aldı ve
kanun 1 günde çıktı. Bunun altına biz de imza attık, hükümet de imza attı; geri
dönmek yanlış olur!
Konuyla ilgili olarak ben 2 ay önce bir soru önergesi verdim; Sayın Bakan
Hayati Yazıcı verdiği yanıtta 2 dönem başkanlık yapanın bir daha
yapamayacağını, oda seçimlerinin ekim ayında, odalar birliği seçimlerinin 2013
Mayıs'ında olacağını belirtti. 2005 yılında çıkan bu kanundan geri dönmek doğru
olmaz.
Kanun delinmemeli
Erdal Aksünger / CHP İzmir Milletvekili
TOBB Kanunu Meclise ortak bir kanaat ve görüş birliği ile geldi. Toplumun, iş
camiasının kabul ettiği gibi uygulanmaya devam etmeli. Ayrıca kimse arkasından
dolanarak delme girişimlerinde de bulunmamalıdır!
ODA BAŞKANLARI NE DEDİ?
Ekonomik hedeflere ulaşmak için, tecrübeli yöneticiler
gerekli
Suat Hacısalihoğlu / Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Biz oda, borsa ve TOBB Başkanlığı için görev süresi kısıtlamasının
kaldırılması görüşündeyiz. Demokratik bir ülke olmayı benimsemiş Türkiye'de
seçme ve seçilme özgürlüğünün önünde bir engel bulunmaması gerekir. Seçme ve
seçilme özgürlüğüne TOBB Kanunu özelinde baktığımızda, oda ve borsa
başkanlarının seçilmelerinin kısıtlanması için belirli aralıklar, süreler gibi
demokratik olmayan yöntemlere başvurulmasını doğru bulmuyorum.
Bu, tamamen seçmenlerin iradesine bırakılmalıdır. Seçmenlere adaylar üzerinde
görev kısıtlaması koymak adaya değil, seçmene kısıtlama getirmektir ki bu
demokratik bir ülkede olmaması gereken bir husus. Seçmene kısıtlama
getirdiğinizde demokrasiden, seçme ve seçilme özgürlüğünden bahsedemezsiniz.
Kanımca, bunun yerine daha şeffaf, daha özgür olmayı teşvik etmeliyiz. O nedenle
ülkemizde bu ve benzeri alanlarda belli bir tecrübeye ulaşmış kişilerin
Türkiye'nin gelişmesine katkı, ekonomimizin 2023 stratejisine uygun çalışma
anlamında değerlendirilmelerine kısıtlama getirilmemesi gerektiğine inanıyorum.
Bugün ülkemizin 81 ilinin yüzde 10 veya 15'inde çok tecrübeli yöneticilerin
alternatifleri bulunabilir. Ancak çoğunluğunda gerçek anlamda alternatif
bulunamamakta veya yeterli değil. Bu nedenle oda ve borsa başkanlıklarının 2
veya daha fazla dönem için seçilme hakkına sahip olması; belirli tecrübeye
ulaşmış, vizyon sahibi oda, borsa yönetim ve meclis başkanlığı ile gerek
ekonomik hedeflere ulaşılması gerekse demokrasimizin sürdürülebilir olması
açısından önem kazanmakta.
Aynı bakış acısıyla, TOBB başkanlarının da birikmiş geniş kapsamlı
tecrübeleri, ekonominin, özel sektörün temsilciliği gibi önemli bir vizyonla
ülke hedeflerine ulaşmasında en büyük katkıyı sağlamalarından dolayı 2 dönemden
fazla seçilmelerinin kısıtlanmaması gerekmekte. Bu seçimlerin sürdürülebilir
olması anayasanın eşitlik ilkesine uygunluk açısından da önemli.
Teklifin 2'inci maddesinde ustalık belgesi konusunda TOBB Kanunu kapsamındaki
işyerlerine uygulanan "ayrıcalığın" kaldırılacağı belirtiliyor. Kaldırılmak
istenen şey ayrıcalık olarak gösteriliyor. Yani TSO'ya kayıtlı üyeler tüccar ve
sermaye sahibi, girişimci. Esnaf ise, bir mesleği icra edebilen, yetkin olduğu
alanda kendine çalışan, bir başka işletme altında veya işverene çalışmayı tercih
etmeyen kişi. Odalara kayıtlı üyelerimiz ise şirket kurmuş, girişimci ve tüccar
olmayı, ticaret yapmayı, bu uğurda sermayesini harcamayı göze alan, risk almış,
kurduğu işle ilgili ustalık belgesine sahip kişi veya kişiler çalıştırmayı
taahhüt ederler.
Seçilme yasağı anti-demokratik
Güven Kuzu / Siirt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Siirt Ticaret ve Sanayi Odası olarak seçim yasağının kaldırılmasına ilişkin
teklifi olumlu karşılıyoruz. Üyelerimizle yaptığımız görüşmelerde, seçilip
seçilmemeyle ilgili kararın odalara kayıtlı tüccar ve sanayici seçmene
bırakılması gerektiği konusunda ortak bir görüş ortaya çıktı.
5174 Sayılı Kanun'daki seçim düzenine göre, 2 aşamada meclis başkanı, 3
aşamada da yönetim kurulu başkanı seçiminin gerçekleşebildiği bir sistemde oda
meclis ve yönetim kurulu başkanlarına 2 dönemden sonra seçilme yasağı
getirilmesini anti demokratik buluyoruz. Ticaret siciline kayıtlı olanlardan
Mesleki Eğitim Kanunu'nda öngörülen ustalık belgesi istenmemesiyse mantıklı bir
uygulama. Çünkü ticaret siciline kayıtlı sermaye sahibinin meslek sahibi
olmaması, bu kişinin işyeri açmasına engel teşkil etmemeli. Zaten, böyle bir
işyerinde Mesleki Eğitim Kanunu'nda öngörülen ustalık belgesine sahip olmayan
kimse çalıştırılamayacak. Bu hükmün kaldırılması, girişimcilerin önünü tıkayan
bir uygulama olacak. Bu nedenle, bu maddenin değiştirilmesi teklifini olumlu
karşılamamaktayız.
Kaynak: Dünya Gazetesi