Canan SAKARYA - Mehmet KAYA
ANKARA - Ekonomi yönetimi tarafından iş ve ekonomi dünyasından gelen
eleştiriler dikkate alınarak hazırlanan 55 maddelik taslak metin üzerinde
iktidar ile muhalefet arasındaki görüşmeler devam ederken, sağlanacak
mutabakatla Türk Ticaret Kanunun'da yapılacak değişikliklerin 1 Temmuz'a
yetiştirilmesi hedefleniyor. Meclis ayağında çalışmalar devam ederken Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'a da hazırlanan 55 maddelik taslak metin hakkında kapsamlı
bir sunum yapıldığı öğrenildi.
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli başkanlığında Meclis'te
muhalefetle temasların tamamlanmasının ardından sağlanacak uzlaşma
çerçevesinde, siyasi parti gruplarının ortak imzalarıyla değişiklik paketinin
yasa teklifi olarak en geç gelecek hafta ortalarında Meclis'e sunulması
bekleniyor.
Ekonomi yönetiminin iş dünyasından gelen talep ve eleştirileri de dikkate
alarak hazırladığı 55 maddelik değişikle paketinde hapis cezaları, çoğunlukla
para cezasına dönüştürülüyor. Şirket ortaklarının, şirkete borçlanmalarına
imkan sağlanarak şirkete borçlanma cezai yaptırım kapsamından
çıkarılıyor.
Taslak metinde Türk Ticaret Kanununda yapılması öngörülen değişikler ana
hatlarıyla şöyle:
Borçlanma yasağına yeni düzenleme
- Türk Ticaret Kanununun iş dünyası tarafından en çok eleştirilen maddesi
olan şirkete borçlanma yasağına ilişkin maddesi yeniden düzenlendi. Yapılan yeni
düzenlemeye göre, pay sahipleri sermaye taahhdünden doğan vadesi gelmiş
borçlarını ifa etmedikçe şirkete borçlanamayacaklar.
- Yine borçlanmayla ilgili "Şirketle işlem yapma, şirkete borçlanma yasağı"
başlıklı 395. maddede de değişikliğe gidilerek söz konusu maddenin 2., 3. ve 4.
fıkraları yürürlükten kaldırılıyor. Böylece "Yönetim kurulu üyesi, yakınları,
kendisinin ve söz konusu yakınlarının ortağı oldukları şahıs şirketleri ve en az
yüzde yirmisine katıldıkları sermaye şirketleri, şirkete nakit veya ayni
borçlanamazlar. Bu kişiler için şirket kefalet, garanti ve teminat veremez,
sorumluluk yüklenemez, bunların borçlarını devralamaz. Aksi halde, şirkete
borçlanılan tutar için şirket alacaklıları bu kişileri, şirketin
yükümlendirildiği tutarda şirket borçları için doğrudan takip edebilirler.
202'nci madde hükmü saklı kalmak şartıyla, şirketler topluluğuna dahil şirketler
birbirlerine kefil olabilir ve garanti verebilirler. Bankacılık Kanununun özel
hükümleri saklıdır" ibareleri kanundan çıkarılıyor.
Denetimde Bakanlar Kurulu'na yetki
- Kanunun 'Denetim' başlıklı 397. maddesinde yapılan değişiklikle finansal
tabloların denetçi tarafından, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartlarına
göre denetleneceği, denetime tabi olanların hazırlanmış olan finansal
tablolarınının denetimden geçip geçmediği, denetimden geçmiş ise denetçi
görüşünün ilgili finansal tablonun başlığında açıkça belirtmek zorunda oldukları
hüküm altına alınarak denetime tabii olacak şirketleri belirleme yetkisi
Bakanlar Kurulu'na verilmekte.
İmtiyazlı paylar
- Türk Ticaret Kanununun imtiyazlı payların tanımına ilişkin maddesine yeni
bir fıkra eklendi. Buna göre, sermayesininin yarısından fazlası tek başına veya
birlikte; Devlet, il özel idaresi, belediye ve diğer kamu tüzel kişileri,
sendikalar, dernekler, vakıflar, kooperatifler ve bunların üst kuruluşlarına ait
anonim şirketlerde ve bu şirketlerin aynı oranda sermaye payına sahip oldukları
iştiraklerinde, bunların sahip oldukları paylara tesis edilebilecek imtiyazlar
hariç olmak üzere, diğer paylara, belirli bir grup oluşturan pay sahiplerine,
belirli pay gruplarına Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe gireceği 1 Temmuz 2012
tarihinden sonra aleyhe imtiyaz tesis edilemeyecek.
Denetçinin ve işlem denetçilerinin sorumluluğu
- Taslak metinde denetçilerin sorumluluğu yeniden düzenleniyor. Buna göre,
şirketin ve şirketler topluluğunun yıl sonu ve konsolide finansal tablolarını,
raporlarını, hesaplarını denetleyen denetçi ve özel denetçiler; kanuni
görevlerinin yerine getirilmesinde kusurlu hareket ettikleri takdirde, hem
şirkete hem de pay sahipleri ile şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarar
dolayısıyla sorumludur.
Cezalar para cezasına çevriliyor
- Türk Ticaret Kanununda en çok eleştirilen konulardan biri olan hapis
cezaları ise ağırlıklı olarak para cezasına çevriliyor. Hükümetin, hazırladığı
taslak metinde "İşletme defteri tutmayanlar, her türlü belgenin fotokopisini
tutmayanlar, defterlerini notere onaylatmayanlar, defter ve kayıtlarını Türkçe
tutmayanlar, her faaliyet döneminin açılış ve kapanışında envanter
çıkarmayanlar, bilgisayar ortamındaki defter ve kayıtları denetim sırasında
basılı olarak hazır tutmayanlar" 4 bin lira idari para cezası çarptırılacak.
Kanunda bu işlemleri yapmayanlar için 200 günden az olmamak üzere adli para
cezası öngörülüyordu.
Yine 100 günden 300 güne kadar adli para cezası öngörülen, "defter ve
kayıtlarını Türkiye muhasebe standartlarına uygun tutmayanlara" 4 bin lira
idari para cezası verilecek. "Bağlı şirketlerle ilgili rapor tutmayanlara" 200
günden az olmamak üzere adli para cezası uygulanacak. Kanunda rapor tutmayanlar
için 2 yıla kadar hapis cezası öngörülüyordu. "Defter, kayıt ve belgeler ile
bunlara ilişkin bilgileri denetim elemanına sunmayan ve denetimi engelleyenlere"
300 günden az olmamak üzere adli para cezası verilecek. Kanun da bunlar için 2
yıla kadar hapis öngörüyordu.
- "İnternet sitesini oluşturmayan şirket yöneticilerine" 100 günden 300
güne kadar adli para cezası isteniyor. Kanunda bu durumdaki şirket yöneticileri
için 6 aya kadar hapis, 100 günden 300 güne kadar adli para cezası
öngörülüyordu. Teklifte, "İnternet sitesine konulması gereken içeriği
koymayanlar" için 100 güne kadar adli para cezası öngörülüyor.
Limited şirket kuruluşlarında kolaylığı
- Limited şirketlerin kuruluşlarında yapılan değişiklikle limited
şirketlere de anonim şirketlerde olduğu gibi sermeyenin dörtte birinin kuruluşta
ödenmesi geri kalan kısmının da 24 ay içinde ödenmesi olanağı tanınarak, esas
sermaye pay bedellerinin ödenmesi, ödeme yeri, ifa borcu, ifa etmenin sonuçları,
bedelleri tamamen ödenmiş payların devri hususlarında anonim şirketlere ilişkin
hükümlerin kıyasen uygulanacağı belirtiliyor.
İnternet sitesine yeni düzenleme
- İnternet sitesi oluşturmak durumunda olan sermaye şirketleri, sitenin
kurulma zamanı, siteye konulacak içeriklerin hangi sürede siteye konulacağı,
sitede ilan edilecek konular ve geçişe yönelik kurallar yeniden belirlendi.
İnternet sitesinde yayınlanacak bilgiler gelen eleştiriler doğrultusunda
sınırlandı.
- Yapılan diğer bir değişikliğe göre, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu tarafından belirlenen şirketler 1 Ocak 2013 tarihinde veya
özel hesap dönemi dolayısıyla daha sonraki bir tarihte başlayacak hesap dönemi
için münferit ve konsolide finansal tabloların düzenlenmesinde Türkiye Muhasebe
Standartlarını uygulamak zorunda olacak.
Veri korumada sorumluluk verildi
- Kanunun 24. Maddesinde yapılan değişiklikle, ticaret sicili kayıt
işlemlerinin elektronik ortamda tutulması nedeniyle, veri gizliliğinin korunması
kanuna eklenerek ilgili kurum bu bilgileri korumakla görevlendirilmiş oldu.
Ayrıca maddede yer alan Tüzük düzenlemesi de yönetmelik, yönetmelik de tebliğ
olarak değiştirildi. Kanunun, 25, 26, 35, 1526. maddelerinde öngörülen tüzük ve
yönetmelik düzenlemesi yapılmasına ilişkin hükümler, yönetmelik ve tebliğ ya da
Bakanlar Kurulu tarafından yayınlanacak yönetmelik olarak değiştirildi.
Yanlış tescil bilgisine hapis cezası kalktı
- Tasarının 4. Maddesiyle, Türk Ticaret Kanunu'nun 38. maddesinde yapılan
değişiklikle, "Tescil ve kayıt için bilerek gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar,
üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılır. Gerçeğe
aykırı tescilden dolayı zarar görenlerin tazminat hakları saklıdır"
ibaresindeki, hapis cezası "2 bin TL para cezası" olarak değiştirildi.
İşlem denetçisi yetkisine kısıtlama
- Tasarıda, şirketlerin bağımsız denetimi-mali müşavirlik işlemlerini
dışarıdan yürüten yetkili kişi ve tüzel kişilere işaret eden "işlem denetçisi"
yetkilerinde kısıtlamalara gidildi. İşlem denetçisinin şirket kuruluşu öncesi
zorunlu olan inceleme yapma uygulaması kaldırıldı. Ayrıca, işlem denetçilerinin
birleşme sözleşmesi ve birleşme raporlarının denetlenmesi, denetleme raporunun
incelenmesi, bölünme sözleşmesi ve raporu, bölünmeye ilişkin işlemler ve
denetleme raporları ve diğer mali raporlardaki "işlem denetçisi" ön denetimi
veya onayına ilişkin zorunluluklar kaldırıldı.
- Tasarının 5. Maddesiyle, Kanunun 27. Maddesinde yapılan değişiklikle,
işlem denetçisinin iç kaynaklardan karşılanarak sermaye artırımı yapılması
durumunda, bu tutarın varolduğuna dair onay vermesi zorunluluğu, yönetim
kuruluna verildi. Aynı maddede, yeniden yapılandırılan Bakanlığa uygun olarak
müdürlük-memurluk ifadeleri değiştirildi.
- İşlem denetçilerinin yetki dışında bırakıldığı bir başka düzenleme ise
Tasarının 12. Maddesi ile Kanunun 138. Maddesinde yapılan değişiklik oldu.
Tasfiye halindeki bir şirketin, bir birleşmeye dahil edilmesi durumunda ispat
yükümlülüğünü onaylama yetkisi ticaret sicil memurluğuna aktarıldı. Aynı
kapsamda tasfiye halindeki şirketin, bir başka birleşmeye dahil edilmesi
konusunda belge sunum makamı da (madde 139) ticaret sicil memurluğu olarak
değiştirildi.
- Tasarının 6. Maddesiyle, Kanunun 33. Maddesinde yapılan değişiklikle, 2.
fıkradaki "Sicil müdürünce verilen süre içinde tescil isteminde bulunmayan ve
kaçınma sebeplerini de bildirmeyen kişi, sicil müdürü tarafından ikiyüz Türk
Lirasından dörtbin Türk Lirasına kadar idari para cezasıyla cezalandırılır"
hükmündeki 200 ile 4 bin TL arasındaki para cezası bin TL olarak
değiştirildi.
Ticaret ünvanı ve sicil numarasının yazılacağı
yerler
- Tasarın 7, kanunun ise 39. Maddesinde tartışmalı ticaret unvanı ve sicil
numarası gibi bilgilerin nerelerle yazılacağına ilişkin değişiklik yapıldı.
Kanundaki "her türlü belge" ifadesi yerine, hangi belgelerde olacağı tek tek
sayıldı. Yeni düzenlemede, işletmeyle ilgili düzenlenen ticare mektuplar, ticari
deftere yapılan kayıtların dayandığı belgelerde sicil numarası, unvanı,
işletmenin merkezi bilgileri yer alacak. İnternet sitesi kurma yükümlülüğünde
olanlar bunlara ek olarak tescil edilen internet sitesi adına da yer verecek.
Aynı bilgiler internet sitesine de konulacak. İnternet sitesinde bunlara ek
olarak sadece anonim şirketlerde, yönetim kurulu başkan ve üyelerinin
ad-soyadları, taahhüt edilen ve ödenen sermaye, limted şirketlerde ise
müdürlerin ad-soyadları ile taahhüt edilen ve ödenen sermayeler ve yine komandit
şirketlerde yöneticilerin ad soyadları ile sermaye bilgilerine yer
verilecek.
- Tasarının 8. Maddesi ile, kanunun 39, 45 ve 48. Maddelerinde yer alan,
ticaret unvanı ve diğer bilgilerin kullanılmaması, ticari unvanın benzerlerinden
ayrılması için gerekli olan eklemenin yapılmaması, şubelerin şube olduğunu
belirtmemesi durumlarında iki bin TL para cezası verilmesi hükme
bağlandı.
Şirket isimlerinde Türk, Türkiye ve Milli kelimelerinin Bakanlar Kurulu
kararı olmadan kullanılması, tek başına ticaret yapanların bir şirket gibi
izlenim vermesi, şirketin mali ve faaliyet durumuna ilişkin yanlış bilgi
verenler üç aydan iki yıla kadar hapis cezası alacaklar. Ayrıca, ticaret ünvanı
ile işletmenin birbirinden ayrılamaz olarak devredilmesini düzenleyen 49.
Maddeye aykırı olarak unvan veya işletme devredenler de üç aydan 2 yıla kadar
hapis cezası alacaklar.
Defter tutma zorunluluğuna yumuşatma
- Tasarının 9. Maddesi ile Kanunun 64. Maddesinde yapılan değişiklikle,
bütün tacirlerin istisnasız olarak Türkiye Muhasebe Standartlarına (TMS) ve
Kanunun 88. Maddesinde belirtilen Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu'nun
yetkisi kapsamında belirleyeceği esaslara göre defterlerini tutma zorunluluğu
yumuşatıldı. Türkiye Muhasebe Standartları ifadesi madde metninden çıkarıldı.
Yapılan değişiklikte, 64. maddenin 3. ve 5. Fıkraları yeniden yazıldı. Maddeyle,
fiziki ortamda tutulan yevmiye, defteri kebir, envanter, pay defteri, genel
kurul toplantı ve müzakere defteri defterlerinin açılış-kapanış ve noter
onaylarına ilişkin zaman zorunlulukları yazıldı.
- Beşinci fıkrada yapılan değişiklikle, yevmiye, defteri kebir ve envanter
defteri dışındaki bütün defterlerin TMS Kurulu tarafından çıkarılacak
yönetmelikle esaslarının belirlenmesi hükmü kaldırılarak, defter tutmakla
yükümlü tüzel kişilerin Vergi Usul Kanunu'nun ilgili hükümlerine uymasına
yönelik atıf konuldu ve defter tutma standartlarına uyumun Vergi Usul Kanunu
hükümleri dışında değerlendirilmeyeceği hükme bağlandı.
- Tasarının 10. Maddesi ile Kanunun 65 ve 84. Maddesinde yapılan
değişiklikle, defterlerin Türkiye Muhasebe Standartlarına istisnasız olarak
uyması zorunluluğu kaldırıldı.
- Türkiye Muhasebe Standartlarına ilişkin olarak önceki maddelerde yapılan
değişiklikleri gerekli kılan düzenleme ise Tasarının 11. Maddesi ile Kanunun 88.
Maddesinde yapıldı. Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu'na,
şirket büyüklükleri ve sektörler yanında kar amacı gütmeyen kuruluşlar için de
farklılaşmış Muhasebe Standardı belirleme yetkisi tanındı. Özerk kurulların
kendi alanlarına yönelik yapacakları standart belirleme yetkisi ayrıntı
düzeyinde olarak net biçimde sınırlandı.
-Tasarının 15. Maddesinde yapılan değişiklikle, şirket birleşmelerinde
rapor düzenleme zorunluluğunda küçük işletmelere verilen rapor düzenlememe
imkanı küçük ve orta ölçekli (KOBİ) şirketlere tanındı. Aynı kapsamda, bölünme
durumunda rapor düzenleme ile halka açık olanların bölünme durumunda incelemeye
açılmasında küçük şirketlere tanınan anlaşarak bu işlemlerin yapılmaması hakkı,
orta ölçekli şirketlere de tanındı.
Birleşme durumunda alacakların korunması
- Kanunun 157. Maddesinde yapılan değişiklikle, daha önce birleşme
durumunda, alacaklılara haklarını bildirmek amacıyla Türkiye çapında yayınlanan
üç ticari gazetede ilan yapma zorunluluğu kaldırıldı. Ticaret siciline ilan
vermek ve internet sitesinde ilanı yayınlamak yeterli sayıldı. Aynı kapsamda,
diğer bazı maddelerde bulunan ticari gazetelerde ilan verme zorunluluğu da
kaldırıldı.
- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 4 ve 5'te ticari davaların içine
"çekişmesiz yargı işleri" de dahil edildi. Yapılan değişiklikle, ticari
davaların içine herhangi bir ihtilaf içermeyen, yani davalı tarafı olmayan
ticari nitelikle "çekişmesiz yargı işleri" de eklendi. Ayrıca, 5. Maddede,
yapılan değişiklikle, bir davanın hangi mahkemede görüleceğine ilişkin usul
tarifi kaldırılarak, asliye hukuk ve ticaret mahkemesi arasında ilişkinin "görev
ilişkisi" olduğu belirtilerek, hangi mahkemenin görevli sayılacağına usul
hükümlerine göre karar verilmesi esasa bağlandı.
- Tasarıda, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na ait atıflar ve yetkiler Gümrük
ve Ticaret Bakanlığı olarak değiştirildi.
Tasarıda, TTK geçici madde 2, 3 ve 5. Madde yürürlükten kaldırıldı. Bu
maddeler, Türkiye Muhasebe Standartları Kurumu ile diğer denetim organları
kuruluncaya kadar TÜRMOB, Maliye ve ilgili üst kurullarca standardı belirleme
yetkisi veriliyordu. Yeni düzenleme ile standartların geçerli olması, kanunda
öngörülen üst kurulların kurulmasına kadar ertelenmiş oldu.
Kaynak: Dünya Gazetesi