Aile hukuku ve boşanma davalarına bakan avukat Mehmet Şerif Sağıroğlu, Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün 2012 yılına ilişkin yayınladığı boşanma davaları istatistiğini değerlendirdi. Boşanmak için dava açanlarının sayısının uzun zamandır her yıl artış gösterdiğini belirten Sağıroğlu, bu sayının ilk kez 2012 yılında düştüğünü söyledi.
Sağıroğlu, 2011'de 200 bin 767 olan boşanma davası sayısının 2012'de yüzde 5,1 düşüşle 190 bin 564'e gerilediğini ifade ederek, geçen yıl en çok boşanma davası açılan ilk üç ilin sırasıyla İstanbul (42 bin 221), Ankara (16 bin 565) ve İzmir (16 bin 464) olduğunu kaydetti.
Bunu Bursa (7 bin 75), Adana (5 bin 854) ve Gaziantep'in (3 bin 667) takip ettiğini, 2012'de en az boşanma davasının Bayburt'ta (63) açıldığını dile getiren Sağıroğlu, boşanma oranlarında bölge bazında ilk sırayı Marmara Bölgesi'nin, son sırayı da Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin aldığını aktardı.
Sağıroğlu, rakamların oluşumunda kentlerin nüfus yoğunluğunun etkili olduğuna, kentsel yaşam ile sosyo-ekonomik şartların boşanma rakamlarına etki ettiğine dikkati çekti.
4 davadan birinde boşanma olmadı
Türkiye'de geçen yıl aile mahkemelerine açılan boşanma davalarıyla ilgili de bilgi veren avukat Sağıroğlu, 2012'de 190 bin 564 boşanma davasından 11 bin 768'inin mahkemeler tarafından "boşanma şartları oluşmadığı" gerekçesiyle reddedildiğini, bu davaların 22 bin 325'inin ise feragat sebebiyle ortadan kalktığını anlattı.
Sağıroğlu, 10 bine yakın davanın da farklı nedenlerle boşanmayla sonuçlanmadığını ve açılan her dört boşanma davasından birinde boşanmanın gerçekleşmediğini bildirdi.
Anlaşmalı boşanma davaları daha çok
Boşanma davaları içerisinde ilk sırayı anlaşmalı boşanmaların aldığını belirten Sağıroğlu, Türk Medeni Kanunu'nun, çiftlerin anlaşmalı boşanmasına imkan tanıdığını hatırlattı.
Sağıroğlu, "Türk Medeni Kanunu'na göre anlaşmalı boşanma için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması, bir yılın sonunda mahkemeye müracaat edilmesi, eşlerin hakim tarafından bizzat dinlenilmesi ve eşler arasında yapılan anlaşmanın hakim tarafından uygun bulunması şart. Böylece tarafların kısa sürede boşanmaları mümkün. Bu nedenle en çok anlaşmalı boşanma yolu tercih ediliyor ve çekişmeli boşanma davaları, Yargıtay aşaması dahil en iyi ihtimalle iki yılda sonuçlanıyor" diye konuştu.
Ekonomik kriz dönemlerinde boşanma rakamlarında ciddi artışlar gözlendiğini belirten Sağıroğlu, toplumsal barış, ekonomik gelişmeler ve eğitim gibi unsurlardaki iyileşmelerin aile yaşamını etkilediğini, boşanmaların azaldığını söyledi.
Kaynak: Bugün