İSTANBUL - Türkiye'nin cari işlemler açığı, 2011 yılında 2010'a kıyasla yüzde 65,3 artarak, 77 milyar 89 milyon dolara ulaştı. Aralık 2011'de ise cari açık 6 milyar 573 milyon dolar oldu. Buna rağmen biz hâlâ milli kaynaklarımızı plansızca harcamaya devam ediyoruz. Enerji ithalatı cari açığın yüzde 67'si kadar olan ülkemizde, her yıl ortalama 7,5 milyar dolar yalıtımsızlık nedeniyle israf ediliyor. Ortaya çıkan bu rakam, bir aylık cari açığı tamamen kapatabildiği gibi, genel cari açığın da yaklaşık onda birine denk geliyor.

Bugün ülkemizde yaklaşık 18 milyon konutun yüzde 90'a yakını hâlâ yalıtımsız olduğu için, israf edilen enerjinin bedeli yılda ortalama 7,5 milyar dolar… Türkiye'deki kaçak yapılaşma standartlara uygun olmayan yapıların artmasına neden oluyor. Bu durum da yalıtım uygulamalarının artmasının önündeki en büyük engellerden biri olarak karşımıza çıkıyor.

Cari açığın yüzde 67'si kadar

Yalıtımsızlığın neden olduğu mali yükü ortaya koymak için çok basit bir hesap yapan XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Yörük, ülkemizin en büyük sorunlarından bir olan cari açıkla kıyaslama yapıyor. Yörük, ısı yalıtımı olmayan binalar yüzünden her yıl israf edilen 7,5 milyar doların, Aralık 2011 cari açığını kapatabileceğini ve 2011 yılı cari açığının da onda birine denk geldiğini anlatıyor. Yörük, enerjisinin yüzde 73'ünü ithal eden Türkiye'de enerji ithalatının, cari açığın yüzde 67,42'si olduğunu vurguluyor.

Isı yalıtımı enerji maliyetlerinde yüzde 50 tasarruf sağlıyor

Ülkemizde ısı yalıtımı konusunda hâlâ tam olarak bilinç oluşmadığı için yalıtım maliyeti masraf olarak görülüyor. Oysa ısı yalıtımın getirdiği maliyetin payı, bir binanın toplam maliyeti içinde yüzde 3 ila 5 arasında değişiyor ve sağladığı tasarrufla birkaç yıl içinde kendini ödüyor. Ayrıca mantolama olarak adlandırılan dış cephe ısı yalıtımı, binayı dış etkenlere ve korozyona karşı koruyor. Doğru ürün ve uygulamalarla yapıldığı zaman ısıtma ve soğutma giderlerini ortalama yüzde 50 azaltıyor.

Finansal teşvik şart!

Yaşanan enerji ve çevre sorunlarıyla birlikte önemi iyice anlaşılan ısı yalıtımının isteğe bağlı olmaktan çıkıp zorunlu bir uygulama haline geldiğini belirten Yörük, Ocak 2011'den itibaren yeni binalarda zorunlu olan ve mevcut binalar için 2017'e kadar zaman tanınan "Enerji Kimlik Belgesi” ile ısı yalıtımı uygulamalarının artacağını söylüyor. Uygulamaların artması için finansal teşviklerin şart olduğunu vurgulayan Yörük, devlet destekli, çok düşük faizli ve uzun vadeli yalıtım kredileri, yalıtım ürün ve uygulamalarındaki KDV'nin düşürülmesi, yalıtımlı binaların enerjiyi daha ucuza satın alması gibi teşviklerin en kısa zamanda yapılması gerektiğini sözlerine ekliyor.

Kaynak: Dünya Gazetesi