İSTANBUL - Batman'da pazar günü düzenlenecek Uluslararası Dağ Bisikleti
Şampiyonası dolayısıyla katıldığı bir programda konuşan Maliye Bakanı Mehmet
Şimşek,
yüksel özel iletişim vergisinden rahatsızım dedi.
Beklenmeyen
bir şok yaşanmadıkça Türkiye için öngörülen yüzde 4'lük büyümenin makul olduğunu
ve bu doğrultuda bir gelişme yaşanacağına inandığını ifade eden Şimşek , ancak
yine de ilk ayları bir tedirginlikle izlediklerini, harcamaları daha temkinli
götürdüklerini ve bu sayede gelir performansını görmek istediklerini
aktardı.
5-10 yılda cari açığı kapatabiliriz
Cari
açığın, ciddi bir yapısal sorun olduğunu kaydeden Şimşek, şunları kaydetti:
"Yani konjonktürel boyutları, dış talepteki nispi zayıflık var ama bu, rekabet
gücüyle, katma değer zincirindeki konumumuzla ilgili bir sorun. Cari açık sadece
enerjiyle veya başka bir şeyle anlatılacak sorun değil. Burada iç talebi daha
makul düzeye çekme, onun dışında belki finansman ayağında bir çalışma içerisine
girmemiz gerekiyor. Nitekim mütekabiliyeti esnekleştiriyoruz. Özellikle bize
Körfez'den veya Kazakistan'dan olsun, aklınıza gelecek bir çok ülkeden yoğun
talep geliyor. Tabii yatırım ortamını iyileştirerek, Türkiye'yi biraz daha
çekici hale getirerek, doğrudan yatırımları da çekmemiz çok önemli. Bu konuda
arzulanan noktada değiliz. Büyük bir potansiyele ve pazara sahip, çevresiyle
beraber ele aldığımızda çok dinamik bir bölge olan Türkiye'ye baktığımız zaman
bu ülkenin yılda çok rahat bir şekilde 20-30 hatta daha fazla milyar dolar
çekebilmesi gerekiyor. Zaten biz önümüzdeki 5-10 yıllık süreçte cari açığın
yarısını, üçte ikisini doğrudan yatırımlarla finanse edebilsek biz o açığı
kapatırız. Eğitimde ve ARGE'de yapacağımız yenilikler bizi o noktaya
getirir."
Tek atımlık barut istihdama
gider
Şimşek, özel iletişim vergisinin yüksekliğinin kendisini
de rahatsız ettiğini belirterek, "İmkan olsa ikincil önceliği bu tür alana
verirdim. Çünkü bu özellikle rekabet gücünde de çok önemli faktör" dedi.
Elektrik, su, doğalgaz sayaçlarının, merkezdeki makinelerle GSM kartıyla
haberleşmesine olanak sağlayacak, maliyeti sıfırlayacak, verimliliği artıracak
bir çalışmaları bulunduğuna değinen Şimşek, "Verginin tabana yayılmasında çaba
harcıyoruz, mesafe de katediyoruz ama arzulanan noktada değiliz. Biz o mesafeyi,
daha hızlı bir şekilde katedebilir de imkan oluşturabilirsek, indirim yapılması
gereken alanlardan biri budur. Farkındayım, bu, sektörün de gelişmesi önünde bir
engel. Ama yine bana sorsanız, 'Bir tek atımlık barutunuz var' deseniz, ben onu
yine istihdamdan yana kullanırım" diye konuştu.
Şimşek, pırlanta
sektöründe vergi indirimi teklifinin Ekonomi Koordinasyon Kuruluna taşınmasından
memnun olacaklarını ifade etti.
Kira beyanname sayısında artış olup
olmadığına ilişkin bir soru üzerine Şimşek, "En son geçen hafta bana bir rapor
geldi. Bir önceki yıla göre -aynı dönemi kast ediyorum- ikiye katlanmış durumda"
dedi.
Şimşek, Türkiye'de dolaylı vergilerin nispeten yüksek olduğunu
belirterek, sorunu "vergi tabanının dar olması" şeklinde açıkladı.
Gelir
vergisi reformuna değinen Şimşek, "Maliye olarak biz aslında ilk taslağı
tamamladık. O taslak üzerine bir takım gözlemler, ilave çalışmalar yapılıyor.
Onu da yakın zamanda bitireceğiz. Sonra EKK'ya gidecek. EKK'dan sonra süreçleri
takip edecek. Bu yılın ilk yarısında -ideal olarak- Meclis'te müzakereleri
başlatılabilir diye ümit ediyorum" dedi.
Pedallar kardeşlik için
dönecek
Şimşek, katıldığı programda, çocukken köylerinde hiç
bisiklet olmadığını kaydederek, dün ilk dersini aldığını söyledi. Bakan
Şimşek, "Üzerinde durabiliyorum ama zaman zaman da inişli-çıkışlı olabiliyor.
Aslında benim niyetim vardı geçen sene bir ara bisiklet edindim ve öğrenmek
istiyordum. O dönemde bir iki düşüşten sonra vazgeçtim. Batman'da uluslararası
nitelikte bir bisiklet yarışı yapılacağı için mecburum öğrenmeye. Bir tek cuma
günüm kaldı. Cumartesi günü de Batman'dayım, il kongremiz var. Ama yarın bu işi
bitirmiş olacağım. Dağda hiç süremem de düz yolda sürmeye çalışıyorum" diye
konuştu.
"Kardeşlik için pedalları çevireceklerini" söyleyen Şimşek,
terör konusunda sessiz bir şekilde hassasiyet göstermenin yetmediğini ifade
ederek, şöyle dedi: "Bölgede huzur için çabalıyoruz. Fakat milletin desteği,
Kürt kardeşlerimizin de vicdanı olan, insafı olan vatandaşlarımızın da bu
yöndeki tavrı çok önemli. Gerçekten şiddet için, terör için gerekçeler kalmadı.
Neden? Çünkü bu ülkede eğer Batman'ın bir dağ köyünden okuma yazma bilmeyen bir
çiftçi aileden gelen bir çocuk, bugün bu ülkenin maliye bakanı olabiliyorsa,
Kürtçe'nin önünü açabiliyorsak, bahane kalmadı. Mesele hak ve özgürlükse, mesele
toleranslı bir toplumsa, gerçekten sebepler kalmadı. Terör maalesef ne
Türkiye'de ne başka taraflarda hiçbir zaman bunu amaç edinmedi."
Kaynak: Dünya Gazetesi