Okunma Sayısı : 7445
   
Mehmet MAÇ - YABANCILARIN TÜRKİYEDE İKAMETİNE VE ÇALIŞMASINA İLİŞKİN ESASLAR
Yayımlanma Tarihi: 1.09.1998
 

Mehmet MAÇ                                    
Yeminli Mali Müşavir                         
DENET Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş.
 

YABANCILARIN TÜRKİYEDE İKAMETİNE VE ÇALIŞMASINA İLİŞKİN ESASLAR

1.  YABANCILARIN TÜRKİYE’YE GİREBİLMELERİ ve İKAMET HAKKI:
Yabancıların (Yabancı uyrukların)Türkiye sınırlarından girebilme şartları ve işlemleri 5682 sayılı Pasaport Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu Kanunun  2 ve 5’ inci maddeleri uyarınca yabancıların Türkiye’ye girebilmeleri için pasaport ya da pasaport yerine geçen bir belge ile ilgili Türk makamlarından (yabancının bulunduğu ülkedeki Türk elçilikleri ya da konsoloslukları) alacakları vizeyi giriş kapısındaki yetkili kişilere ibraz etmeleri zorunluluğu getirilmiştir. Ancak vize alınması ile ilgili şart yalnızca Türkiye Cumhuriyeti tarafından vize uygulanan ülke vatandaşları için geçerlidir.
 
Ancak, bu belgeler-Türkiye’ye giriş vizesi ikamet süresi ile ilgili bir hüküm taşımıyorsa-yalnızca sınırdan geçmeye yarayan bir belge niteliğindedir. Yabancıların Türkiye’de ikamet etmelerine ilişkin esaslar, Yabancıların İkamet ve Seyahatleri Hakkındaki 5683 sayılı Kanunun hükümlerine tabidir.
 
Bu Kanun uyarınca Türkiye’de bir aydan fazla kalacak yabancılar ile çalışmak maksadıyla Türkiye’ye gelen yabancıların geldikleri tarihten itibaren bir ay içerisinde (Bu süre, NATO ve CENTO üyesi ülkeler, Avrupa Konseyine üye memleketler ve karşılıklı vize anlaşmalarımız olan devletlerin vatandaşları için 3 aydır - 25.08.1961 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan  5/1516 no.lu Kararname) ve çalışmaya başlamadan önce ikamet izni almaları gerekmektedir (Söz konusu izin “İkamet Tezkeresi” denilen bir belge ile verilir.). İkamet Tezkeresi İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü il teşkilatları tarafından düzenlenmektedir.
 
Yabancıların ikamet tezkeresi alabilmesi için bulundukları yerdeki Türk Konsolosluğundan vize almaları ve Türkiye’de geçimlerini nasıl sağlayacaklarını beyan etmeleri gerekmektedir.
 
İkamet tezkeresi alınması için il Emniyet Müdürlüğünün Yabancılar Şube Müdürlüğüne dilekçe ile başvurulması gerekir. Dilekçe ekinde verilmesi gereken belgeler şunlardır.
 
—        Pasaport aslı,
—        Çalışma izni aslı ve fotokopisi,
—        Emniyet Müdürlüğünden alınmış ve daktilo ile doldurulmuş beyanname (4 adet),
—        7 adet vesikalık fotoğraf
 
Bu belgelerle başvuru halinde geçici olarak 3 aylık ikamet tezkeresi verilir. Bu belge ikamet edilecek mahalle muhtarlığına verilerek kayıt yaptırılır.
 
Geçici ikamet süresi sonunda, Ecnebilere Mahsus İş Vaziyeti Beyannamesi (2 adet),muhtardan alınan ikamet belgesi, süre uzatılması talebini içeren beyanname (2 adet) ile başvurularak, süre uzatımı talebinde bulunulabilir.
 
İkamet süresi azami iki yıl olup, süre bitmeden ya da bitiminden itibaren 15 gün içerisinde müracaat edilirse süre yenilenir. Bu durumda tekrar beyanname verilmesine gerek yoktur.
 
Eş ve çocuklar da aynı ikamet tezkeresine kaydedilecek olup, bunlardan çalışacak olanların ikametgah tezkereleri kendi adlarına (şahsi olarak) çıkarılması gerekir.
 
İkamet tezkereleri süreye göre değişen tutarlarda harca tabidir. Söz konusu harç, Harçlar Kanunu 6 Sayılı Tarifesine göre alınmakta olup,  33 Seri no.lu Harçlar Kanunun Genel Tebliği uyarınca, 01.01.1998’ den itibaren geçerli olmak üzere,
 
6 aylık olanlar için........:  7.903.500,- TL.
1 yıllık olanlar için........: 15.822.700,- TL.
2 yıllık olanlar için........: 23.729.200,- TL. olup, bu tutarların her yıl yeniden değerleme oranında artması söz konusudur. (HK mük. md. 138)
 
Aynı Kanunun 15’inci maddesi uyarınca, çalışmaya başlayan yabancıların işe başlamalarından itibaren 15 gün içerisinde ikamet ettikleri yerin polis ya da jandarma karakoluna başvurarak bu durumu bildirmeleri ve ikamet tezkerelerine işletmeleri gerekmektedir. Bununla birlikte yanlarında yabancı personel çalıştıranlar da bu kişilerin adını, soyadını, mesleğini, taşıdıkları ikamet tezkeresinin tarih ve no’sunu, ikametgah adreslerini, yaptığı işi ve aldığı ücreti gösterir bir beyannameyi personelin işe başlamasından itibaren 15 gün içerisinde en yakın polis ya da jandarma karakoluna vermeleri gerekmektedir (YTİSHK 16’ ıncı madde).
 
Ayrıca yabancıların ikametlerinde, medeni hallerinde vb. meydana gelen değişiklikleri ilgili süreler içerisinde emniyet birimlerine bildirmeleri gerekir.
 
2.         YABANCILARA ÇALIŞMA İZNİ VERİLMESİ ve İSTİHDAMI:
2.1.  Yabancıların Türkiye’de Çalışmalarına İlişkin Yasal Düzenlemeler:
Kişiye tanınan ikamet hakkıyla, çalışma hakkı paralellik arz etmemektedir. Yabancılara ikamet hakkı verilmesi, çalışma hakkı verilmesini gerektirmediği gibi, çalışma hakkı verilmesi de her türlü işte çalışabilmesinin sağlanması anlamına gelmemektedir. Çalışma hakkı her ülkenin kendi ekonomik şartları, kamu yararı, emniyeti ve sağlığı göz önünde bulundurulmak suretiyle düzenlenmektedir.
 
TC. Anayasasının 48,49 ve 50. maddelerinde çalışma hakkı ve özgürlüğü düzenlenmiştir. Bu maddelerde, çalışmanın herkesin hakkı ve ödevi olduğuna, herkesin dilediği alanda serbestçe çalışabileceğine ve özel teşebbüsler kurabileceğine hükmedilmiştir. Söz konusu hükümlerde “herkes” tabiriyle Türk vatandaşı ve yabancı uyruklu kişiler eşit olarak değerlendirilmesine rağmen, 16’ ncı maddede temel hakların milletlerarası hukuka uygun olarak kanun yolu ile sınırlandırılabileceğine hükmedilmiş, bu kapsamda yabancıların çalışma hak ve özgürlüklerinin de, Türk vatandaşlarından farklı olarak sınırlandırılabileceği esası ortaya konulmuştur.
 
 Bu amaçla,  Türk Vatandaşlarına Tahsis Edilen Sanat ve Hizmetler Hakkın-daki 2007 sayılı Kanun uyarınca Türk vatandaşı olmayanların Türkiye dahilinde, fotoğrafçılık, berberlik, simsarlık, inşaat, demir ve ahşap sanayi işçilikleri, deniz nakliye araçlarında işçilik, kara nakliyecilik işleri, kasket ve kundura imalatçılığı, borsalarda mubayaacılık, kapıcılık, bekçilik, veterinerlik ve kimyagerlik gibi bir takım işleri yapmaları yasaklanmıştır. Yine avukatlık, hakimlik, noterlik, doktorluk, hemşirelik gibi çeşitli meslek kollarının, çalışma esaslarını düzenleyen Kanunlarında da bu meslekleri icra edebilmek için Türk vatandaşı olma şartı getirilmiştir.  
 
Bu düzenlemeler halen yürürlükte olmakla birlikte, daha sonradan yürürlüğe giren bazı yasal düzenlemelerle bir takım şartlar mucibinde, söz konusu sınırlamalar kısmen de olsa kaldırılmış ya da farklı bir esasa bağlanmıştır.
 
Mesela, 18.01.1954 tarih ve 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanununun yabancıların istihdamına ilişkin 7/a  maddesinde bu Kanuna göre kurulan işletmelerin etüt, kurulma, genişletilme  ve verimli şekilde işletilmesi için gerekli olan devrede, bu işletmelerin sahipleri, temsilcileri, uzmanlar ve diğer yetişkin personelin  çalıştırılmasında 2007 ve 2818 sayılı kanunlarla getirilen sınırlamaların uygulanmayacağına hükmedilmiştir. Yine aynı maddenin (b) fıkrasında ise bu uygulamanın ,  bu Kanunun hükümlerine uygun olduğu kabul edilen (Söz konusu uygunluk Yabancı Sermayeyi Teşvik Komitesi tarafından verilecektir.) yerli teşebbüslerin istihdam edecekleri yabancı uzman, ustabaşı ve diğer yetişkin personel hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.
 
Türkiye’ye gelecek yabancı sermayenin teşvikine ilişkin esasların belirlenmesi amacıyla yürürlüğe giren 07.06.1995 tarih ve 95/6990 sayılı Yabancı Sermaye Çerçeve Kararı (YSÇK) ve bu karara istinaden çıkarılan 2 no.lu Tebliğde yabancı personel çalıştırmayla ilgili daha genel bir düzenleme yapılmıştır.    
 
Bu düzenlemeler uyarınca, Türkiye’deki özel sektör kuruluşları tarafından istihdam edilecek yabancı uyruklu teknik ve idari personele, yeterli teknik ve idari bilgiye sahip ise çalışma izni verilmesi esası kabul edilmiştir.
 
2.2. Yabancı Personel İstihdamı  İçin Gerekli İşlemler :
 
Türkiye’ ye çalışmak için gelen yabancıların bulundukları ülkelerdeki  Türk elçiliklerinden ya da konsolosluklarından “çalışma vizesi” almaları gerekmektedir. Yine çalışma amacı dışında başka bir nedenle Türkiye’ye gelen, daha sonra Türkiye’de çalışmak isteyen yabancıların da Türkiye’deki ilgili makamlardan çalışma vizesi almaları gerekmektedir. Çalışma vizesine sahip olmayan kişiler Türkiye’de çalışamazlar.
 
Yabancının çalışma vizesi almasının yanında bu kişileri Türkiye’de istihdam etmek isteyen teşebbüslerin de ilgili makamlara başvurmaları ve izin almaları gerekir. 
 
YSÇK’ na ilişkin 2 no.lu Tebliğde yabancı personel çalıştırmak isteyen kuruluşların Hazine Müsteşarlığı Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğüne müracaat edecekleri belirtilmiş ve bu müracaat sırasında gerekli olan belgeler şöyle sıralanmıştır.
 
— Yabancı Personel Bildirim Formu ve ekleri
     Formun ekleri şunlardır :
 
            - Noter tasdikli pasaport sureti,
            - Yabancı ortak temsilcisi ise bunu tevsik eden belge,
            - TC. uyruklu kişilerle evli olanların Evlenme Cüzdanı sureti,
            - Diploma sureti,
            - Diğer bilgi ve belgeler,
 
—  Yabancı personel istihdam edecek kuruluş ile ilgili olarak,
            -  Son yıla ait vergi dairesince onaylı bilanço ve kar/zarar tabloları,   
       varsa ihracatı teşvik belgesi ve yatırım teşvik belgesi,
            - Kuruluşun özelliğine göre; özel eğitim kurumlarında Milli Eğitim   
       Bakanlığından alınmış kurum ruhsatının sureti, turizm    
       kuruluşlarında varsa Turizm Bakanlığından alınmış işletme ya da    
       yatırım belgesinin sureti, kamu ihaleleri almış kurumların işi     
       yüklendiklerinin gösterir belge.
 
YSÇK’nın 4. maddesinde özel sektör kuruluşlarının yabancı personel çalıştırma ile ilgili müracaatlarının, yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre ve  Müsteşarlıkça belirlenecek esaslar çerçevesinde incelenerek neticelendirileceği belirtilmiştir.
 
3. SERBEST BÖLGELERDE YABANCI PERSONEL İSTİHDAM EDİLME-SİNE İLİŞKİN ESASLAR:
3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanununun 10’uncu maddesinde serbest bölgelerde faaliyet gösterecek işyerlerinde yabancı uyruklu yönetici ve vasıflı personel çalıştırılabileceği belirtilmiştir. Serbest Bölgeler Uygulama Yönetmeliğinin Yabancılar İçin Çalışma İzni başlıklı 18’inci maddesinde de yanlarında yabancı yönetici ve vasıflı personel  çalıştırmak isteyen serbest bölge kullanıcılarının “ Çalışma İzin Belgesi “ almak için hazırlanmış matbu formları ve eklerini doldurup, imzalayarak,  “ Çalışma İzni “ almak üzere, ilgili Serbest Bölge Müdürlüğüne  ya da Serbest Bölgeler  Genel Müdürlüğüne müracaat etmeleri öngörülmüştür.
 
Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı  Serbest Bölgeler  Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan 98/3 sayılı Genelgede(Konuyla ilgili diğer genelgeler bu genelgeyle yürürlükten kaldırılmıştır.) serbest bölgelerde personel istihdam edilmesine ilişkin esaslar ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Bu Genelgede yer alan düzenlemeler uyarınca,
 
— Serbest bölgelerde çalışacak personelin yurt içinden temininde güçlük çekilen yönetici ya da vasıflı personel olması ve bu durumun diploma ile belgelenmesi esas olup yoksa, sertifika ya da daha önce çalıştığı firmalardan alınan referansın ibrazı gerekmektedir. (Bu kişinin firmanın sahibi ya da ortağı olması durumunda böyle bir şart aranmaz.)
 
— Çalışma izni alınması için başvurulan personele daha önce Hazine Müsteşarlığı Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğünce verilmiş bir çalışma izni varsa bunun iptal edilmesi ve bu işlemi tevsik eden belgelerin başvuru dosyasına eklenmesi gerekir. 
 
— Yabancı personelin istihdam taleplerinde Serbest Bölge Faaliyet Ruhsatı Müracaat Formunda belirtilen sayıda Türk işçisinin istihdam edilmiş olma hususunun dikkate alınacağı ve bu formda belirtilenden fazla yabancı personel istihdam edilmek istenmesi durumunda da gerekçesinin açıklanmasının isteneceğinin göz önünde bulundurulması gerekir. 
 
—        İstihdam etmek istediği yabancı personele “çalışma izni” verilebilmesi için, serbest bölge kullanıcısının bir dilekçe ve aşağıdaki belgelerle birlikte Dış Ticaret Müsteşarlığına başvurulması gerekir. (şahsen ya da postayla)
 
- Yabancı Personel Başvuru Formu,
-  6 adet fotoğraf
- Yabancı personelin ilgili Türk konsolosluğu ya da Türkiye’deki bir  
   noterden onaylı pasaport tercümesi ve sureti,
-  Son mezun olduğu okulun noter tasdikli diploma tercümesi,
(Müracaat eden kişi firma sahibi veya ortağı ise diploma sureti ve  tercümesi aranmaz. )
-  Daha önce izin alınmışsa bu izin yazısının ve belgenin fotokopileri,
-  Son 4 aylık döneme ait SSK Prim Bordrosu,
 Süre uzatımı talep edeceklerin ise,
-  Daha önce düzenlenen çalışma izin belgesinin aslı,
-  6 adet fotoğraf
- Çalışılan süreye ilişkin SSK Prim Bordroları
 
—        İç İşleri Bakanlığından ikamet izni alan yabancı personelin 1 ay içerisinde bölgede çalışmaya başlaması gerekir, aksi taktirde çalışma izni iptal edilir ve İç İşleri  Bakanlığına bildirilerek ikamet iznin iptali sağlanır.
 
— Yabancı personelin serbest bölgede çalışması için verilen çalışma izin belgesiyle Türkiye’de çalıştığı tespit edilirse, bu personeli istihdam eden serbest bölge kullanıcısının faaliyet ruhsatı iptal edilir.
 
— Çalışma İzin Belgesinin muhafazasından, personeli istihdam eden kullanıcı sorumlu olup, belgenin istihdam süresince saklanması gerekir. İşten ayrılan ya da çalışma izni iptal edilen personelin çalışma izin belgesinin aslının bir hafta içerisinde Müsteşarlığa iade edilmesi gerekir.
 
4. VERGİ KANUNLARI AÇISINDAN YABANCI PERSONEL İSTİHDAMI:
Gelir Vergisi Kanunun 1’inci maddesi uyarınca bir gerçek kişinin bir takvim yılında elde ettiği kazanç ve iratlar gelir vergisine tabidir. Kanunun 3’üncü maddesinde de Türkiye de yerleşmiş olanların tam mükellef sayılarak Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirileceğine hükmedilmiştir. Müteakip maddede ikametgahı Türkiye’de bulunanlar ya da bir takvim yılı içerisinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar Türkiye de yerleşmiş kabul edilmişlerdir.
 
Bu çerçevede ikametgahı Türkiye’de olmasa dahi bir takvim yılı içerisinde altı aydan fazla Türkiye’de oturanlar tam mükellef sayılarak, Türkiye’de ve Türkiye dışında elde ettikleri tüm kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler.
 
Ancak Kanunun 5’ inci maddesinde belli ve geçici görev veya iş için Türkiye’ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar, memurlar, basın veya yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kişilerin, altı aydan fazla Türkiye’de kalsalar dahi Türkiye’de yerleşmiş sayılmayacakları öngörülmüştür. Kanunun 6’ncı maddesinde ise Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler, dar mükellef olarak addedilmiş ve yalnızca Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilmeleri öngörülmüştür.
 
Belli ve geçici  sayılabilecek nitelikli işlerle neyin ifade edildiği açık olmamakla birlikte bize göre, Türkiye’de ikamet etme gayesi gütmeden belli bir dönem bir hizmeti ifa etmek üzere Türkiye’ye gelen kişilerin bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir. Örneğin işletmelerin kurulması, işletilmesi, genişletilmesi aşamasında Türkiye’ye gelerek hizmet veren uzmanların; sözleşmeli olarak Türkiye’ye gelip ders veren öğretim elemanlarının; belli bir mamulün tanıtımı ve pazarlanması aşamasında, bu mamulün ya da pazarlama işinin uzmanı olan kişilerin Türkiye’ye gelmesi ve durumu bunlara benzeyen diğer kişilerin bu  kategoriye girdiği söylenebilir. Bu taktirde bu gibi kişiler dar mükellef statüsüyle yalnızca Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirileceklerdir.
 
Bu kişilerin konumuzun kapsamı gereği elde ettikleri ücret gelirinin vergilendirilmesindeki esaslar şöyle özetlenebilir.
GVK’nun 61’inci maddesinde ücret, işverene tabi ve belli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen paralarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olarak tanımlanmıştır. Ücretin yerli çalışana veya yabancı çalışana verilmesi mahiyetini değiştirmez.
 
Yine aynı Kanunun vergi tevkifatı başlıklı 94. Maddesinde de  işverenlerin hizmet erbabın ücret ve ücret sayılan menfaatleri nakden ya da hesaben yaptıkları sırada, bunlar üzerinden istihkak sahibinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat  yapmaları öngörülmektedir. 
Dolayısıyla,  yerli veya yabancı ayrımı yapılmadan tüm hizmet erbabına verilen ücretler aynı şekilde ve aynı oranda gelir vergisine tabidir. Ayrıca Türk vatandaşları ile aynı şekilde özel indirim, özel gider indirimi, sakatlık indirimi gibi müesseselerden yararlanabilirler.
 
Bununla birlikte, yabancı uyruklu kişiler, Çalışanların Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve Bu Tasarrufların Değerlendirilmesine Dair 3417 Sayılı Kanunun kapsamına girmediklerinden, bunların ücretlerinden tasarruf teşvik fonu kesilmez ve işveren payı hesaplanmaz.
Bazı hallerde, Türk firmasının çalıştırmak istediği yabancı, Türkiye dışındaki bir firmanın personelidir ve o firmadan ayrılması söz konusu olmadığı için yabancı kişi, onu çalıştıran firmadan talep edilir. Talep kabul edilirse yabancının ücretini yine yurt dışındaki firma bordrolayıp öder, fakat yabancı kişi fiilen Türkiye’de çalştığı yani bir manada yabancı firma bu kişiyi Türk firmasına kiraya verdiği için, yurt dışından fatura gönderir.
 
Bu durumda ;
-          Şayet yabancı Türk firmasında, hiyerarşi zinciri içine girerek, genel müdür, pazarlama müdürü gibi belli bir unvan alarak çalışıyorsa, yurtdışından bu çalışma nedeniyle gönderilen faturanın içeriği “ücret” niteliği taşır ve KVK.’nun 24 üncü maddesi uyarınca stopaja  tabidir. (Halen geçerli stopaj oranı fon payı dahil % 27,5 dur)
 
Mesela fatura tutarı 10.000 $ ise ve stopaj bu paranın içinden kesiliyorsa, 7.250 $ dolar yurt dışındaki firmaya ödenir, bakiye 2.750 $ ın TL. karşılığı KV Md. 24 beyannamesi ile vergi dairesine yatırılır, Yabancı firma fatura tutarının tamamını istiyorsa, brütleştirme suretiyle 10.000 : 0.725 = 13.793 $ stopaj matrahı hesaplanır, 10.000 $  yabancı firmaya 3.793 $  TL. karşılığı vergi dairesine ödenir.
 
Ayrıca stopaj matrahı (örneğimizde 10.000 veya 13.793 $)             üzerinden % 15 nispetinde hesaplanan KDV, müteakip ayın ilk 25 günü içinde 2 no.lu KDV beyannamesiyle beyan edilerek ödenir ve bu ödeme aynı süre içinde verilecek 1 no.lu KDV beyannamesinde indirim tutarına dahil edilir.
 
- Eğer yabancı kişi geçici süre için, danışman sıfatıyla, unvan almaksızın ve emir komuta zinciri içine girmeksizin çalışmakta ise,  bu kişinin hizmeti nedeniyle yurt dışındaki firmanın göndereceği  fatura yukarıda izah edilen stopaj ve KDV işlemlerine tabidir fakat           burada nitelik ücret değil serbest meslek hizmeti olduğu için, stopaj oranı fon payı dahil % 22 dir. Ayrıca bu alternatif yanında, faturanın gönderildiği ülke ile Türkiye arasında vergi anlaşması varsa, duruma  göre stopajın bu anlaşma hükümlerinden etkilenmesi söz konusu olabilir. Stopaj ne olursa olsun brüt tutar üzerinden sorumlu sıfatı ile KDV ödenip indirilmesi gerekir.
(Geniş bilgi için Kurumlar Vergisi isimli kitabımızın 24 üncü maddesine, KDV Uygulaması isimli kitabımızın 9 uncu maddesine bakınız.)
 
5.         SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATI AÇISINDAN YABANCI PERSONEL İSTİHDAMI:
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun “sigortalı sayılmayanlar” başlıklı 3’ üncü maddesinin 1/ G fıkrası uyarınca, Yabancı memleketlerde kurulu teşebbüsler tarafından bunların nam  ve hesabına Türkiye’ye bir iş için gönderilen ve yabancı ülkede sigortalı olduğunu bildiren yabancılar 506 sayılı Kanunun kapsamına girmeyecek yani sigortalı sayılmayacaklardır.
 
Aynı maddenin II /A fıkrasında da bir işverenin emrinde çalışan Türk uyruklu olmayan kişilerin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının ancak Kurumdan yazılı istekte bulunmaları halinde uygulanacağı belirtilmiştir.
 
Dolayısıyla, yabancı bir ülkedeki herhangi bir işletmeye bağlı olmadan Türkiye’ye gelen ve Türkiye’de bir işverene bağlı olarak çalışmaya başlayan kişi 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılır. Bu kişilerin isteklerine bakılmadan, işe alınmalarıyla iş kazaları ve meslek hastalıkları ile hastalık ve analık sigortaları uygulanmaya başlar. Söz konusu sigortaların oranı %8,5’ i işveren payı, %5’i işçi payı olmak üzere %13,5 ‘dur.  Bu oran hesaplanırken iş kazaları ve meslek hastalıkları sigortası %1,5 olarak alınmış olup (büro işleri), bu oranın çalışılan iş kolunun tehlike derecesine göre farklılık arz edebildiği unutulmamalıdır. Malullük, yaşlılık, ölüm sigortası ise kişinin isteğine bağlı olarak uygulanır.
 
Bununla birlikte Sosyal Güvenlik Sözleşmeleri yapılmış devletlere mensup kişilerin durumu bu anlaşma hükümlerine göre ayrıca dikkate alınmalıdır. 
 
6.         İŞ KANUNU AÇISINDAN YABANCI PERSONEL İSTİHDAMI:  
 
Türkiye’ deki işçi ve işveren ilişkileri ile çalışma şartlarını düzenleyen 1475 Sayılı İş Kanununda Türk vatandaşları ile yabancı uyruklu kişiler arasında herhangi bir ayrım güdülmemiştir. Bu kapsamda Türkiye’de istihdam edilen yabancı uyruklu kişilerinde çalışma saati, fazla mesai, ücretli ve ücretsiz izinler, kıdem tazminatı ve ihbar önelleri, toplu sözleşme hakkı, hizmet sözleşmesinin akdi ve feshi gibi İş Kanunu uyarınca düzenlenen bütün konularda Türk tabiiyetli kişilerle aynı haklara sahip oldukları söylenebilir.
 
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı