Okunma Sayısı : 16481
   
Mehmet MAÇ - YURTDIŞI TAŞERONLUK İŞLERİ HAKKINDA İKİ MUKTEZA VE AÇIKLAMALARIMIZ
Yayımlanma Tarihi: 3.10.2006
 
Lebib Yalkın Dergisi

Mehmet MAÇ
Yeminli Mali Müşavir
mehmet.mac@bdodenet.com.tr
 
 
YURTDIŞI TAŞERONLUK İŞLERİ
HAKKINDA İKİ MUKTEZA VE AÇIKLAMALARIMIZ
  
1.   GENEL AÇIKLAMA :
  
Türk müteahhitlerinin yurtdışında taahhüt işi üstlenmeleri, ekonomimize önemli katkılar sağlayan bir faaliyet alanı oluşturmaktadır.
 
Müteahhitlerimiz, bu taahhütlerini yerine getirebilmek için işin bazı bölümlerini hatta tamamını, yerli veya yabancı taşeronlara yaptırmaktadır.
 
Bir Türk firmasının, yurtdışında taahhüt işi üstlenmiş olan firmalara taşeronluk hizmetinde bulunmasına ilişkin bazı vergisel sorulara açıklık getiren, aynı firmaya verilmiş iki adet mukteza elimize geçmiş olup, ilgi çekici bulduğumuz bu muktezaların metinleri aşağıda okuyucuların bilgisine sunulmuş ve devamında bu konu ile ilgili açıklamalarımıza yer verilmiştir.
 
2.   YURTDIŞINDA YAPILAN TAŞERONLUK İŞLERİ İLE İLGİLİ İKİ ADET MUKTEZANIN METİNLERİ :
      
“T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü
 
 
SAYI   : B.07.0.GEL.0.50/5011-391                                                                  18.04.2005*017234
KONU :
 
 
……………………A.Ş.
……………………………….
……………………………….
 
 
Dilekçede, ana çalışma alanınızın muhtelif inşaatların dış cephe kaplamaları ile taş işlerinin yapılması işi olduğu; Şirketinizin Katar’ın başkenti Doha’da bir Türk şirketi tarafından taahhüt edilmiş ………  ………….. ………..Projesi İnşaatının taş işlerini taşeron olarak üstlendiği; Şirketinizin taahhüt ettiği işin toplam bedelinin 24.000.000 .- ABD Doları olduğu, tedariki öngörülen malzemelerin yurt dışından temin edilerek Doha/Katar’daki inşaat sahasına tesliminin tarafınızca organize edileceği, tedariki öngörülen malzemelerin bedelinin işvereniniz tarafından ödeneceği; tedarik edilen malzeme tutarının inşaat bedelinden de düşüleceği; Türkiye’den göndereceğiniz sabitleme malzemeleri bedelinin de sözleşmede bu kapsamda kabul edildiği; açıklanan tedarik işlemlerinin tahmini maliyetine bağlı olarak kuruluş ve ön çalışmalarının tahmini toplam değerinin sözleşmede 5.700.000.- ABD Doları olarak belirlendiği belirtilerek ;
 
1.     Yurt dışında şube olarak faaliyet gösteren bir Türk firmasına taahhüt ettiğiniz sözü edilen işten elde edilecek kazancın Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8/7 nci maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ;
 
2.     İşveren Şirketin yurt dışındaki şubesince firmanıza yapılacak ödemeler üzerinden, Katar Vergi Kanunları uyarınca, %35 oranında vergi kesileceği; sözü edilen işten elde edilen kazancın kurumlar vergisi uygulamasında istisna olmasına rağmen bahse konu oranda kesilen vergilerin Şirketinizin konsolide edilmiş bilançosuna göre ödenmesi gereken kurumlar vergisinden mahsubunun mümkün olup olmayacağı;
 
3.     Tarafınızca kurulumu yapılmak üzere gözetiminizde yurt dışından temin edilerek, işveren firma inşaat sahasına yurt dışı satıcılar tarafından teslim edilecek malzemelerin bedeli, işveren firma tarafından ödeneceğine göre, yurt dışından tedarik edilen malzeme miktarını kapsayan fatura düzenlenmesine gerek olup olmayacağı ;
 
4.     Üstlendiğiniz iş kapsamında Türkiye’den tedarik ederek yurt dışına göndereceğiniz malzemeler nedeniyle elde edeceğiniz kazancın, inşaat sözleşmesi kapsamında inşaat kazancı olarak mı yoksa başlı başına bir ihracat işlemi olarak mı değerlendirileceği ;
 
5.     Bahse konu işten elde edeceğiniz kazancın Katar Devletince %35 oranında vergilendirilmesinden korunmak için işveren inşaat şirketinin yurt dışındaki şubesi adına düzenlenen faturaların Türkiye’deki şirket merkezi adına düzenlemesi halinde ;
 
-       Bu işten elde edilecek kazancın Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8/7 inci maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği,
 
-       Yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj ve teknik hizmetlerinden elde edilecek kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmiş olmasına rağmen, bu iş nedeniyle işveren şirketin Türkiye’deki merkezine fatura düzenlenmesi halinde, bahse konu işin yıllara yaygın inşaat işleri niteliğinde değerlendirilerek Şirketinize yapılacak ödemeler üzerinden %5 oranlı gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı,
 
hususlarında tereddütlerinizi giderecek uygulamaya esas Bakanlığımız görüşünün bildirilmesinin istenildiği belirtilmektedir.
 
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8 inci maddesinin (7) numaralı bendinde, yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel netice hesaplarına intikal ettirilen kazançların, kurumlar vergisinden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır.
 
Anılan madde metninin incelenmesinden de anlaşılacağı üzere, yurt dışı inşaat taahhüt kazançlarının kurumlar vergisinden müstesna tutulabilmesi için gerekli şartlardan bir tanesi; bu tür faaliyetlerin yabancı bir ülkede yapılmış olmasıdır. Yurt dışındaki bu tür faaliyetlerin, Türkiye’de mukim bir firmanın yurt dışındaki bir şubesine ya da herhangi bir yabancı ülke firmasına taahhüt edilmiş olması, sözü edilen faaliyetten elde edilecek kazancın kurumlar vergisinden istisna tutulmasına engel teşkil etmeyecektir.
 
İstisna uygulamasında gerekli diğer bir şart ise ; yabancı bir ülkede yapılan inşaat taahhüt işinden elde edilen kazancın, Türkiye’de genel netice hesaplarına intikal ettirilmiş olmasıdır. Türkiye’de genel netice hesaplarına aktarılan kazanç kısmı kadar istisna uygulanabilecektir.
 
Yurt dışı inşaat taahhüt işlerine ilişkin kazançlarda elde etme zamanının faaliyette bulunulan ülke yasalarına göre tespit edilmesi hususunda 34 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde belirleme yapılmıştır. Bu belirleme, Türkiye’de genel netice hesaplarına intikal ettirilecek yurt dışı kazancın, elde edildiği ülkenin vergi yasalarına göre tespit edilmesini gerektirir.
 
Bu açıklamalara göre, Şirketinizin yurt dışında faaliyet gösteren bir Türk firmasına taahhüt ettiği sözü edilen işten elde ederek Türkiye’de genel netice hesaplarına aktaracağı kazanç, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8/7 nci maddesi uyarınca kurumlar vergisinden müstesna olacaktır.
 
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 43 üncü maddesi çerçevesinde, yabancı memleketlerde elde edilerek Türkiye’de genel netice hesaplarına intikal ettirilen kazançlardan mahallinde ödenen benzeri vergiler Türkiye’de tarh olunan kurumlar vergisinden indirilebilecektir. Ancak, sözü edilen işten elde edilen kazanç, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8/7 nci maddesi uyarınca kurumlar vergisinden istisna olduğundan, bu kazanç üzerinden Katar Devletince tahsil olunan vergilerin Türkiye’de tarh olunan kurumlar vergisinden indirilmesi mümkün değildir.
 
Tarafınızca kurulumu yapılmak üzere Firmanız gözetiminde yurt dışından temin edilerek inşaat sahasına yurt dışı satıcılar tarafından teslim edilecek malzemelerin bedelleri işveren firma tarafından ödeneceği, tedarik edilen malzeme tutarının da inşaat bedelinden düşüleceği hususu dikkate alındığında; yurt dışından tedarik edilen bu malzemeler için Firmanızca fatura düzenlenip düzenlenemeyeceği konusunun işveren firma ile Şirketiniz arasında imzalanan sözleşme hükümleri dikkate alınarak çözümlenmesi gerekir.
 
Şirketinizce işveren firmaya taahhüt edilen bahse konu iş, topyekün malzemeli bir kurulum işi olsa bile Türkiye’den tedarik edilerek yurt dışına malzeme gönderme işleminin, kambiyo mevzuatı gereğince ihracat işlemi olarak değerlendirilmesi ve bu işten elde edilen kazancında bu mevzuat gereğince Türkiye’ye döviz olarak intikal ettirilmiş olması gerekir.
 
İnşaat taahhüt işinin Katar Devletinde yüksek oranlı vergiye tabi olması dolayısıyla bu işe ilişkin faturaların işveren firmanın anılan Ülkedeki şubesi adına değil de Türkiye’deki ana merkezi adına düzenlenerek ödemelerin Türkiye’de yapılmış olması; işin yurt dışı niteliğini değiştirmediği gibi, şirketinizin bu işten elde etmiş olduğu kazancın da kurumlar vergisinden müstesna tutulmasına engel teşkil etmeyecektir. Ancak, ana merkez adına düzenlenecek bu faturalarda, faturanın yurt dışında yapılan bir iş için düzenlendiğine ilişkin şerh konulması ve bu faturanın da Şirketinizin ana merkez kayıtlarında izlenmemesi; yurt dışında da bahse konu işin Şirketinizce taahhüt edilerek yapıldığının ilgili makamlardan alınacak belgelerle tevsik edilmiş olması gerekir.
 
Yurt dışında taahhüt edilen inşaat ve onarma işlerinin Gelir Vergisi Kanunu’nun 42 inci maddesi kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmaması ve bu işlere ilişkin kazancın da anılan madde uyarınca kurumlar vergisinden istisna olması hususları dikkate alındığında, Türkiye’de işi üstlenen kuruma yapılacak hakediş ödemeleri üzerinden vergi tevkif edilmesi söz konusu olmayacaktır.
 
 
Bilgi edinilmesini rica ederim”
 
 “T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü
 
 
SAYI   : B.07.0.GEL.0.53/5301-3091                                                                 14.05.05*021209
KONU :
 
……………………A.Ş.
……………………………….
……………………………….
 
 
İlgi (a)’da kayıtlı dilekçenizde sorulan kurumlar vergisi uygulamasına ilişkin sorulara ilgi (b)’de kayıtlı yazımız ile cevap verilmişti. Söz konusu dilekçenizdeki, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 12. maddesinin 2. bendine göre yurtdışındaki müşteri konumundaki Türk Şirketine (yurt dışındaki şubenin şantiyesinde) yapılan hizmetler nedeniyle Türk Şirketinin yurt içindeki merkezine kesilecek faturaların katma değer vergisinden muaf olup olmadığı hususuna ilişkin açıklamalara ise aşağıda yer verilmiştir.
 
3065 sayılı Katma Değer Kanunu’nun 1 inci maddesinde “Türkiye’de yapılan aşağıdaki işlemler katma değer vergisine tabidir.” hükmüne yer verilmek suretiyle Türkiye’de yapılan ve bu maddede sayılan mal teslimleri ile hizmet ifalarının katma değer vergisine tabi olacağı hüküm altına alınmıştır.
 
Aynı Kanun’un 6 ncı maddesinde de işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, malın teslim anında Türkiye’de bulunmasını, hizmetin Türkiye’de yapılması ve hizmetten Türkiye’de yararlanılmasını ifade ettiği belirtilmiştir.
 
Bu açıklamalar çerçevesinde, bir işlemin katma değer vergisine tabi olabilmesi için ;
 
-       işlemlerin anılan Kanunun 6 ncı maddesinde belirtildiği şekilde Türkiye’de yapılmış olması,
-       işlemlerin Kanunun 1 inci maddesinde sayılan mal teslimleri ve hizmet ifaları kapsamında değerlendirilebilmesi,
 
gerekmekte olup, Türkiye’de yapılmayan ya da yapılmış sayılmayan işlemler katma değer vergisine tabi bulunmamaktadır.
 
Ayrıca, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11/1-a maddesi ile ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler, katma değer vergisinden istisna edilmiş ve bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için gerekli olan şartlar Kanunun 12 nci maddesinde sayılmıştır. Mal ve hizmet ihracı ile ilgili çeşitli tarihlerde yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Tebliğlerinde gerekli açıklamalara yer verilmiştir.
 
Buna göre ;
 
-       Şirketiniz tarafından Katar’ın başkenti Doha’da yapılan……………. Projesi İnşaatı Taş İşleri Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1 ve 6 ncı maddeleri gereğince katma değer vergisine tabi olmayacaktır. Bu nedenle yurtdışındaki müşteri konumundaki Türk şirketine (yurt dışındaki şubenin şantiyesinde) yapılan hizmetler nedeniyle Türk Şirketinin yurt içindeki merkezine kesilecek faturalarda katma değer vergisi hesaplanıp gösterilmeyecektir.
 
-       Şirketiniz tarafından Katar’da yapılacak işler nedeniyle bir daha geri getirilmemek üzere anılan ülkeye makine, teçhizat, inşaat malzemeleri ve işçilerin ihtiyacı olan tüketim maddelerinin götürülmesi de Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11 ve 12 nci maddeleri ve 4 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği gereğince mal ihracatı olarak değerlendirilebilecektir.
 
Bilgi edinilmesini rica ederim.”
 
3. YUKARIDAKİ MUKTEZALAR İLE İLGİLİ AÇIKLAMALARIMIZ :
 
3.1.   Yurtdışı Taşeronluk İşlerinde Kurumlar Vergisi İstisnası Ve Belge Düzeni Hakkındaki İlk   
Mukteza İlgili Açıklamalarımız :
 
·         Yurtdışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetler, kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Bu işlerin taşeron sıfatı ile yapılması halinde de istisna uygulanmaktadır. Buna ilişkin istisna hükmü yürürlükten kalkmış olan 5422 sayılı eski Kurumlar Vergisi Kanunun 8/7. maddesinde bulunmaktaydı. Bu hüküm aynı ifadelerle 5520 sayılı yeni Kurumlar Vergisi Kanunun 5/1-h maddesinde yer almaktadır. Yurtdışında yapılacak taşeronluk işinin bir Türk müteahhidine karşı üstlenilmiş olması istisna uygulamasına engel değildir. Bu istisnanın uygulanabilmesi için, istisnaya konu kazancın, müteahhidin veya taşeronun Türkiye’deki genel netice hesaplarında (gelir tablosunda) gösterilmiş olması zorunludur. Bu kazancın Türkiye’ye döviz olarak getirilmesi mecburiyeti yoktur. Yurtdışı taahhüt işlerinden sağlanan dövizlere serbestçe tasarruf edilebilir.
 
·         Yurtdışında elde edilen kazançlar üzerinden ilgili ülkeler tarafından alınmış olan kazanç vergilerinin Türkiye’de verilecek Gelir veya Kurumlar Vergisi tutarından belli şart ve sınırlar çerçevesinde indirilmesi imkanı vardır. (5520 sayılı yeni KVK’nun 34. maddesi) Ancak, kurumlar vergisi istisnasına konu olan yurtdışı taahhüt işlerinden sağlanan kazançlarla ilgili olarak, ilgili ülkede ödenmek zorunda kalınan kazanç vergisinin Türkiye’de hesaplanacak kurumlar vergisinden indirilmesi mümkün değildir.
 
·         Muktezada, taşeronun istihkakının yurtdışında vergi kesintisine uğramaması için, taşeronun faturasının müteahhidin Türkiye’deki ana merkezi adına düzenleneceği, faturanın Türkiye adresli olmasının istisna uygulamasını engellemeyeceği, ancak bu fatura, içeriği itibariyle yurtdışı işle ilgili olduğu için taşeron tarafından Türkiye’deki kayıtlarda izlenemeyeceği ifade edilmiştir. Bu ifadeyi faturanın hiç kayda alınmaması olarak anlamak  mümkün değildir. Bize göre muktezadaki “… ana merkez kayıtlarında izlenmemesi ….” ibaresinden anlaşılması gereken husus, söz konusu faturanın istisna kapsamında olmayan işlere ilişkin hesaplarla karışmayacak şekilde muhasebeleştirilmesi gereğidir. Yani kesilen faturalar kesildiği dönemde merkez geliri olarak beyana konu edilmemeli, yurt dışı müteahhitlik geliri olarak pasifte bir geçici hesapta bekletilmeli ve işin bitiminde yurt dışı müteahhitlik gelirinin bir unsuru olarak yurtdışı müteahhitlik kazancının tespitinde dikkate alınmalıdır. Bu faturaların merkezde vergi matrahına dahil edilmesi söz konusu değildir. (Bu konuda aşağıdaki 3.2. no.lu bölüme bakınız) Burada önemli olan Türkiye’deki merkez adına kesilen faturanın yurtdışı taşeronluk işi ile ilgili olduğunun muteber belgelerle ispat edilebilmesidir.
 
·         Taşeronun, taşeronluk işinin kapsamında bulunan malzemeleri Türkiye’den tedarik ederek, yurtdışında kurduğu şantiye’ye veya müteahhidin yurtdışındaki şantiyesine göndermesi ihracat hükmündedir. Bu malzemeler Türkiye’den veya yurtdışından tedarik edilerek şantiyeye gönderildiğinde tedarik maliyetiyle şantiyeye gönderilim bedeli arasındaki fark bize göre herhangi bir alım satım işleminin karı veya zararı değil, yurtdışı taşeronluk işinin kar veya zararına dahil bir unsurdur. Ancak, bu konudaki tereddütlerin önlenmesi için taşeronların (ve müteahhitlerin) taahhüt ettikleri  malzemeli işle ilgili malzeme sevkiyatlarında gösterdikleri fiyatın, bu malzemeye ait maliyet bedeline eşit tutulması tavsiye olunur. Yine muktezada görüleceği üzere taşeronun yapacağı işe dahil malzemenin ilgili şantiyeye sevkine ilişkin fatura düzeni tarafların tercihine bırakılmıştır. Ancak taşeron Türkiye’den tedarik ettiği malı yurtdışındaki şantiyeye gönderirken ihracat hükümleri uyarınca ihraç faturası düzenlemek zorundadır. Aynı malzemelerin ihraç faturası satıcı tarafından müteahhit adına da düzenlenebilir. Bu takdirde malzeme satıcısı ihracatçı konumunda olur ve taşeronun ayrıca fatura düzenlemesi gerekmez. Müteahhidin bu satıcıya yapacağı ödeme taşeronun istihkakından mahsup edilir. Aynı alternatifler Türkiye dışından tedarik edilecek malzeme için de geçerlidir.
 
·         Gelir Vergisi Kanunu’nun 42. maddesi kapsamındaki işlerle ilgili olarak yapılan ödemeler stopaj’a tabi olmakla beraber, stopaja tabi tutulabilecek işler, Türkiye’de yapılan yıllara sari inşaat onarım işleridir. Yurtdışında yapılan inşaat veya onarım işleri birden fazla yıla sirayet etse bile stopaj söz konusu olmaz. İstihkakların Türkiye’de ödenmesi durumu değiştirmez.
 
3.2. Yurtdışı Taşeronluk İşlerinde KDV Uygulaması Hakkındaki Mukteza ve Açıklamalarımız :
 
·         Yukarıdaki ikinci muktezada yurtdışında üstlenilen taşeronluk işinin ilgili ülkede icra edilmesinin Türkiye’de KDV kapsamına girmeyen bir işlem olduğu belirtilmektedir. Bu görüş doğru ise, söz konusu taşeronluk işinin faturası Türkiye’den kesilip gönderilse, hatta bu fatura yukarıda belirtildiği şekilde işveren durumundaki müteahhit firmanın Türkiye’deki merkezi adına düzenlenmiş olsa bile, bu faturada KDV gösterilmeyecektir. İşlemin KDV kapsamı dışında olması söz konusu faturaların KDV beyannamesinde de hiç gösterilmemesini gerektirir. Yine bu görüş doğru ise, yurt dışı iş için Türkiye’de yüklenilen KDV nin indirilmesi yasaktır. (KDV Kanunu Md.30)
 
Ancak bu konuda bizim anlayışımız farklıdır.
 
Bir hizmetin faturası Türk vergi mevzuatına göre düzenlenmişse, bu faturadaki hasılat Türkiye’deki defterlere kaydedilmişse ve  işin maliyeti Türkiye’de tutulan defterlerde oluşmuşsa bu hizmet Türkiye menşeli bir hizmettir. Bu hizmetten yurtdışında faydalanılıyor olması, Türkiye’de üreyen söz konusu hizmetin ihraç edildiğini gösterir. Çünkü, böyle bir durumda hizmet ihracına ilişkin tüm şartlar oluşmaktadır. Ancak bunun için yurt dışında bir işyerinin teşekkül etmemiş olması gerekir. Yurt dışında işyeri oluşup oluşmadığı (yurt dışındaki şantiyenin işyeri sayılıp sayılmayacağı) ise vergi anlaşmalarındaki işyeri tanımına göre belirlenmelidir. Vergi anlaşmalarında genellikle süresi altı aydan fazla olmayan şantiyeler işyeri sayılmamaktadır. Dolayısıyla şantiye süresi altı aydan az ise ve mükellef yurt dışı işin hasılat ve maliyetini Türkiye’deki defterlerinden izlemişse, hizmet ihracı var demektir. Buna mukabil şantiye süresi altı ayı aşıyorsa yurt dışında işyeri oluşmuş demektir. Yurt dışında işyerinin oluşması ise hizmetin menşeinin yurt dışında olduğunu gösterir. Böyle bir durumda ise, hizmet ihracından değil, yurt dışı işten söz edilebilir. Bizim bu farklı anlayışımıza göre, yurtdışındaki taahhüt işleri ile ilgili olarak yurtdışında defter tutulmayıp hasılat ve maliyetlerin Türkiye’de oluştuğu altı aydan kısa süren yurt dışı taahhüt ve montaj işlerinde Türk mevzuatına göre düzenlenen müteahhitlik veya taşeronluk faturaları hizmet ihracı gerekçesiyle yine KDV’siz olmalı, bu fatura KDV beyannamesinde hizmet ihracı olarak gösterilmeli, varsa, bu fatura ile ilgili KDV indirimleri yapılabilmeli, indirimle giderilememe halinde KDV iadesi alınabilmelidir. Belge ve kayıt düzeninin böyle olması kurumlar vergisi istisnasına engel değildir. (Yurt dışı işin hasılat ve maliyeti Türkiye’deki defterlerde kayıtlı ise, kurumlar vergisi istisnası için aranan şartlardan biri olan, kazancın Türkiye’de genel netice hesaplarına intikal ettirilmesi şartı da yerine getirilmiş olmaktadır.) Kurumlar vergisi istisnasının uygulanıyor olması, işlemin hizmet ihracı sayılmamasını gerektirmez.
 
·         Yukarıda belirttiğimiz gibi, yurtdışındaki taahhüt işlerinde kullanmak üzere, Türkiye’den tedarik edilip yurtdışındaki şantiyeye malzeme gönderilmesi mal ihracatı hükmündedir.Yurtdışı şantiyeye malzeme sevki için düzenlenecek ihraç faturasında KDV kanununun 11. maddesi uyarınca KDV gösterilmez. Bu şantiye müteahhit veya taşeronun kendi şantiyesi de olabilir. Bir firmanın kendi kendisine mal ihraç etmesi garipsenebilir ise de, gümrük ve kambiyo uygulamaları açısından, yurtdışında oluşturulan şube (veya şantiye) yurtdışındaki herhangi bir müşteri konumundadır. Bu nedenle yurtdışındaki şantiyeye gönderilmek üzere, Türkiye’de satın alınan  veya Türkiye’ye ithal edilen mallarla ilgili olarak yüklenilen KDV, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca indirim konusu yapılabilir, indirimle giderilememe halinde, mal ihracına ilişkin esaslar uyarınca iade alınabilir.
 
·         KDV mevzuatı ve uygulamaları konusunda detaylı bilgi için www.bdodenet.com.tr adresli sitemizdeki yeni KDV kitabımıza (e-kitap) bakabilirsiniz. (Yurt dışı işlem-hizmet ihracı ayırımına ilişkin detaylı görüşlerimiz e-kitabımızın 14 üncü maddeye ait 5 no.lu bölümündedir.)
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı