Ülkemizin en sık değişen mevzuatının iş hukuku ve sosyal güvenlikle ilgili
olduğunu söylesek abartmış olmayız. Neredeyse her ay yeni bir uygulama, yeni bir
yasa geliyor. Heyecanla iki yeni yasayı bekliyoruz. İş Sağlığı Ve Güvenliği
Yasası İle Toplu İş İlişkileri Yasasını, gazetemiz ekonomi editörlerinden
İbrahim Acar İş Ve Çalışma Hayatında Yeni Dönem başlıklı yazı dizisinde
ayrıntılarıyla ele aldı.
İş sağlığı ve güvenliği yasasında işverenler temkinli ve uzak dururken, işçi
ve kamuoyu bir an önce yasalaşmasını istiyor. Toplu İş İlişkileri Yasasında ise
durum çok daha karmaşık. Burada sendikalar kendi aralarında bölünmüş durumda ve
işveren tarafı da tasarıya şiddetle muhalefet ediyor. Bu tasarı yasalaşırsa
toplu iş ilişkilerinde yeni bir dönem başlayacak.
İş Sağlığı Ve Güvenliği Yasası İle Toplu İş İlişkileri Yasası yakında TBMM
genel kurulunda görüşülecek. Umarız bir an önce yasalaşır ve iş barışı ve
işletmelere iş sağlığı ve güvenliğini getirir.
Akyaka’da mevzuat günleri
Çok yoğun bir tempoda çalışmak yorucu olsa da, bazen eğlenceli oluyor. Hele
benim gibi işkolik ve çalışmayı seven birisi için günün nasıl geçtiğini anlamak
zor geliyor.
İşte yorucu hayatımızın içerisinde bazen öyle dinleniyorum ki, bir yıl
yetiyor bana. İki günden bu yana Muğla Akyaka’dayım. Her yıl Muğla SMMM Odası
tarafından düzenlenen ve elimden geldikçe katılmaya çaba gösterdiğim “Vergi,
Muhasebe ve Sosyal Güvenlik Mevzuatı Sempozyumu”nun altıncısı 27-28-29 Nisan
2012 tarihlerinde yine Akyaka/Muğla’da Yücelen Otelde yapıldı. Ben de sosyal
güvenlik ve iş hukuku konularında son gelişmeleri değerlendirdiğim bir sunum
yaptım. İnsan burada çalışırken bile dinleniyor.
Muğla’nın Ula ilçesi sınırlarında Akyaka, Gökova Körfezi’nin doğu ucunda,
deniz orman, doğa ve harika bir dinlenme yeri. Akyaka / Gökova’da geleneksel
Anadolu Mimarisi ile Ağa Han Mimarlık ödülü sahibi Mimar / Şair Nail ÇAKIRHAN’ın
doğayla yapıyı barıştıran mimarisini görünce insan kendini hayran kalmaktan
alıkoyamıyor. Ömrünü Akyaka’ya veren Yücelen Tesislerinin sahibi, değerli
ağabeyim Hamdi Yücel Gürsoy’a bu eşsiz güzelliği koruduğu için bize de teşekkür
etmek düşüyor. Muğla Akyaka’yı görmediyseniz mutlaka acele etmelisiniz.
Borcu kesilenlerin mağduriyeti bitiyor
İdarelerce işverenlerin hakedişleri, SGK’na sigorta primi, işsizlik sigortası
primi, idari para cezası ve bu borçlara ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı ve
diğer ferilerinden oluşan borçlarının bulunmaması kaydıyla ödeniyor. Bu
özellikle ihale konusu işlerde SGK’nın prim kaybının önlenmesinde önemli bir
argüman.
Hakediş ödemesi yapılacak olan işverenlerin, SGK’na yasal ödeme süresi geçmiş
sigorta primi, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası ile bunlara ilişkin
gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunması halinde bu borcun, idarece
hakedişten kesilmesi ve yapılan bu kesintinin ödeme makamınca muhasebe
kayıtlarına intikal tarihinden itibaren on beş gün içinde SGK hesabına
yatırılması gerekmektedir. Ancak bazen kesinti yapılmasına rağmen SGK
hesaplarına yatırılmadığı için işverenler borcu olmamasına rağmen borçlu
göründüklerinden mağduriyet yaşıyorlardı. SGK borçları hakedişinden kesildiği
halde, ihale makamı tarafından kesintinin on beş gün içinde SGK hesaplarına
aktarılmaması halinde, hakedişten yapılan kesinti tarihinin idareden alınacak
ıslak imzalı belge ile kanıtlanması halinde, bu borçlar SGK borcu yok
sorgulamalarında dikkate alınmayacak. SGK’da daha yapılacak çok iş var. SGK
İşverenler Prim Daire Başkanı Dr. Mehmet Bulut beyin çözüm ve hukuk odaklı
yaklaşımlarıyla adeta kangren olmuş ve bizim de artık eleştirmekten bıktığımız
konularını birer birer çözüyor.
Bu makalenin içeriğinde www.resulkurt.com adresinden alınmaktadır.