Okurumuz Ömer Kılınç, “Emekliliği teşvik için devletin askerlik borçlanmasını
üstleneceğini duydum, doğruluk payı nedir? Ben özel sektör çalışanıyım
emekliliği hak etmiş durumdayım. Askerliği borçlansam menfaatime olur mu?” diye
soruyor.
Er veya erbaş olarak silah altında veya yedek subay okulunda
geçen sürelerin borçlandırılması mümkündür. Askerlik yapmayanlar, askerlikten
muaf tutulanlar askerlik borçlanması yapamazlar. Askerlik borçlanması en fazla
askerlik süresi kadar yapılabilir.
Askerlik hizmetini yapanların bu
süreye ait borçlanma primleri (askerlik borçlanması) halen kişiler tarafından
ödeniyor. Yani, mevcut uygulamada askerliğini yapanlar askerlik borçlanması
yapmak suretiyle sigortalılığına saydırmaktadır. Askerlik borçlanması, asgari
ücretin yüzde 32’si ile asgari ücretin 6,5 katının yüzde 32’si arasında kendi
belirlediği tutar üzerin borçlanma yapabilir. Asgari ücret üzerinden, 1
Temmuz-31 Aralık 2012 döneminde 1 aylık askerlik borçlanması için en az 300,96
TL ödenmesi gerekiyor. Eğer bir kişi 18 ay üzerinden askerlik borçlanması yapmak
isterse, en az 5.417,28 TL ödemek zorunda. Hesaplanacak primlerini borcun
tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri şarttır.
Geçtiğimiz günlerde “askerlikte geçen sürelerin priminin asgari ücret
üzerinden devlet tarafından ödenmesi” yönünde basında haberler yer aldı. Ancak
henüz buna ilişkin bir yasal düzenleme yapılmış değil. Askerlik borçlanmasının 2
yararı var.
Birincisi askerlik borçlanması yapıldığında gün
sayısının artmasıdır.
İkincisi ise önce askere gidip,
askerlik sonrasında ilk defa sigortalı olanların sigorta başlangıç tarihleri
geriye gider ve daha erken emeklilik hakkı olabilir. Sigortalılığın başlangıç
tarihinden önceki süreler için borçlandırılma hâlinde, hem sigortalılığın
başlangıç tarihi borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülür, hem de prim
gün sayısı artar. Ancak askerden önce sigortalı olanlar için sadece prim gün
sayısında artış getirir. Gün sayısı yeterli olanların asgari ücret üzerinden
borçlanmaları emekli maaşlarında çok fazla bir artış sağlamaz. Bu arada Devletin
emekliliği teşvik etmesi gibi bir düzenleme yoktur. Bunu da belirtmiş olalım.
İşten çıkan işçinin hakları
İşten ayrılan işçilerin İş Kanunundan doğan bazı hakları vardır. Bunlardan
belli başlıları ücret ve yan haklarla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı,
kullanılmayan izinlerin ücretinin ödenmesi olarak sayılabilir. Kıdem
tazminatından yararlanmak için İş Kanunu kapsamında olması, bir yılı doldurmuş
olması ve kanunda aranan kıdem tazminatı ödenecek koşulların gerçekleşmesi
gereklidir.
Okurumuz Murat Kolçak”Resul bey, ben 31 temmuz 2012 tarihi
itibariyle 4 yıldır çalıştığım iş yerimden istifa ettim. Sormak istediğim soru
şu, 2012 yılında hiç izin kullanmadım bu kullanmadığım izinlerin ücretlerini
işverenden talep edebilir miyim?” diyor. İstifa eden işçilerin işverenden kıdem
tazminatı ve ihbar tazminatı alma hakkı yoktur. Ancak ücret ve yan haklarının
çalışma süresine karşılık gelen bölümünü isteyebilirler. Ayrıca istifa etseler
dahi kullanmadıkları izinlerin ücretini işverenden alma hakları vardır. Yani,
kişinin istifa etmiş olduğu tarihte yıllık izne hak kazanılmış ve izin de
kullanılmamış ise bu sürenin son ücret üzerinden işçiye ödenmesi gerekir.
Kamuoyunda bilindiğinin aksine ister işveren tarafından işten çıkartılsın, ister
istifa etsin tüm işten ayrılan işçiler kullanmadıkları izinlerin parasını
alabilmektedir. Hatta hırsızlık, taciz, işverenin güvenini kötüye kullanma gibi
nedenlerle tazminatsız işten çıkartılan işçilerin dahi kullanmadıkları yıllık
izinlerin ücretini isteme hakkı vardır.