Emeklilerin en büyük geçim kaynağının SGK'dan aldıkları emekli (yaşlılık) aylığı olduğu dikkate alındığında, emekli haczedilmesi emeklileri sıkıntılara sebebiyet verdiğini anlamak zor değil. Okurumuz Ferhat Sarı, emekli aylığının haczedilip edilemeyeceğini sormuş.
Yaşlılık aylığının haczedilemeyeceğine ilişkin hüküm 5510 sayılı Kanun'un 93'üncü maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde hükmüne göre, 5510 sayılı Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez.
Gelir, aylık ve ödenekler; 88'inci maddeye göre ve takip tahsili gereken alacaklar yani SGK'nın ilgili emekli kişiden prim, SGDP gibi bir alacağı var ise haczedilebilir. Özellikle belirtelim ki; 88'inci madde SGK alacaklarını düzenlemekte ve SGK'ya borcu olan ve emekli aylığı alanların maaşlarının dörtte biri haczedilebilmektedir. Böylesi bir durumda haczedilecek maaş miktarı da emekli maaşının % 25'inden fazla olamaz.
Örneğin; emekli aylığı 1500 TL olan emeklinin 2010 ila 2012 yılları arası için SGK'ya 6 bin TL SGDP borcu bulunmakta ise emekli maaşının %25'i olan 375 TL emekli maaşından kesilir.
Yine emekli kişinin maaşı nafaka borçları dışında haczedilemez. Buna göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakatinin bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir. Kanun hükmüne göre emeklinin maaşına, üçüncü kişilere olan borcu nedeniyle haciz konulabilmesi için borçlu emeklinin izninin rızasının olması gerekmektedir. Alacağın takibini yapan icra daireleri, emeklinin maaşına haciz konulması için yazılı rızası yok ise haciz taleplerini reddetmektedir.
İcra daireleri tarafından emeklinin maaşından kesinti yapılması için SGK'ya yazı yazılmış ise SGK emekli maaşına haciz uygulamaktadır. Ancak bu haciz yazısı borçlu emeklinin izni olmadan yapılmış ise bu suç oluşmaktadır. Emekli kişi, emekli maaşının rızası olmadan haczedilmesi halinde icrayı koyanlar yani icra daireleri hakkında şikayette bulunabilir. Esasında, maaşına rızası dışında haciz konulan emekli İcra dairesine durumunu anlatır bir dilekçe yazar ise ilgili İcra dairesi hatalı işlemi geri çekmekte, SGK'ya yeni bir yazı yazarak maaşa konulan haczin kaldırılmasını talep etmektedir.
5510 sayılı Kanun'a konan bu hüküm ile kurumdan gelir ve aylık alan emeklilere, ekonomik durumlarının zayıf olduğundan hareketle özel bir koruma getirilmiştir. Ancak, kurum alacakları ile nafaka borçları haciz, devir ve temlik yasağının dışında tutulmuştur. Nafaka borcundan dolayı sigortalı veya hak sahiplerine ödenen sigorta yardımları ile gelir ve aylıklarına haciz konulabilir. Kanunun bu istisna hükmünün haklılığını tartışmaya gerek yoktur.
Memur emeklilerinde durum biraz daha farklıdır. Memur emeklileri 5434 sayılı Kanun'a tabi olduklarından mevzuatlarında emekli maaşlarının haciz edilemeyeceğine dair bir hüküm bulunmadığından, memur emeklilerin maaşlarına haciz konulabilmektedir. Dolayısıyla devlet memuru emekliliği dışındakilerden yani SSK, Bağ-Kur, banka ve borsa sandıklarından emekli olanların maaşına rızası olmazsa haciz konulamaz iken devlet memuru emeklisi olanların rızası olmasa dahi icra müdürlükleri tarafından alınmış bir haciz kararı var ise maaşlarına haciz konulabilmektedir.
******
Alkışlar Tekirdağ SGK'ya
Geçen hafta bu köşede "SGK soygunu devam ediyor!" başlıklı yazımdan sonra çok sayıda okurumuzdan teşekkür maili aldım. Bu okurlarımızın sorumlulukları noktasında beni ziyadesiyle sevindirdi.
Tesadüfen aynı gün basında SGK Tekirdağ İl Müdürlüğü'nün sahte sigortalılıkla ilgili açıklamaları yer aldı. Başarılı çalışmalarını uzaktan takip ve takdir ettiğim SGK Tekirdağ İl Müdürü ve SGK Teftiş Kurulu'ndan eski meslektaşım Mahmut Kotan Beyin, SGK denetmenleri tarafından yapılan ve yaklaşık bir yıl süren araştırma, inceleme ve denetimler sonucunda, 21 iş yerinden sahte sigortalı bildirimi yapıldığını tespit ettiklerini açıklaması konunun ne kadar önemli olduğunu ve tespitlerimle ilgili SGK Başkanı Sayın Yadigar Gökalp İlhan'ın acil ve ciddi önlemler alması gerektiğini göstermiştir.
SGK Tekirdağ İl Müdürlüğü'nün tespitlerine göre, sadece bu İl'de sahte iş yeri ve sahte sigortalı bildirimlerinin toplam mali boyutu 2 milyon 947 bin TL imiş. Burada hem İl Müdürümüzü ve yönetici ekibini, hem de özverili çalışmalarından dolayı SGK denetmenlerini tebrik etmek lazım.
Bu çok önemli bir konudur. SGK nezdinden müfettiş ve denetmenlerden oluşan ciddi bilgi ve deneyime sahip bir ekip kurularak her yerde pıtırak gibi yeşeren ve hem vatandaşın hem SGK'nın hem de işverenlerin kanını emen sahte işyeri konusu çözülmelidir. Gerekiyorsa ciddi cezai ve hukuki yaptırımlar getirilmelidir.
Bu makalenin içeriği www.resulkurt.com adresinden alınmaktadır.