Geçen hafta perşembe günkü köşe yazımızda bu köşeden ayrıntılarını
duyurduğumuz yeni kıdem tazminatı tüm hafta boyunca yazılı ve görsel basında
tartışıldı. Okurlarımızın konuya ilişkin soru ve yorumları oldu. İşte STAR
okurlarının görüşleri..
Asgari ücretten ödeme olur
mu?
Bülent A. “Ben 1995’ten beri SSK’lı olarak çalışıyorum.
SSK Primlerim hep asgari ücretten ödeniyor. Kıdem tazminatı ile ilgili yeni
kanundan bahsediliyor. İşyerim asgari ücret üzerinden fona veya bana ödeme
yaparsa ben ne yapabilirim?” diye soruyor.
Türkiye’nin en büyük
sorununun kayıtdışılık olduğunu söylesek yanılmış olmayız. Özellikle vergi
yükünün yüksekliğinin kayıtdışını tetiklediği dikkate alınırsa, Ücretlere
Uygulanacak Gelir Vergisi Tarifesi’nin yeniden elden geçirilmesinin zorunluluğu
ortaya çıkıyor. Mevcut uygulamada da en büyük sorunlardan birisi asgari ücretten
kıdem tazminatının ödenmesi olduğu için iş mahkemelerinde yüzbinlerce dava devam
ediyor. Eğer böyle bir eksik yatırma olursa yine işçi ve işveren davalık olacak
demektir. Zaten yasanın en önemli eksikliği ücreti düşük gösterilenlerin durumu
ile kıdem priminin ödenmemesi halinde nasıl tahsil edileceğine ilişkin
belirsizliktir. Bu konular da ayrıntılı olarak düzenlenmelidir.
Eski yıllar nasıl alınacak?
Okurumuz Mustafa
Akıncı ise “Burada yasa yürürlüğe girmeden önceki hakların saklı kalacağı ve
işverenin yükümlülüğünde olacağı belirtilmektedir fakat bu yükümlülüğün nasıl
olacağını merak etmekteyim. Örneğin ben şu anda 15 yıl 3600 gün prim şartını
sağlamış durumdayım yasa yürürlüğe girdiğinde bu hakkım işveren tarafından
sıfırlanacak mı? Yoksa bu hakkım fondaki hesabıma devredilecek ve fonda
birikecek miktarlarla birlikte 10 yıl bekledikten sonra mı alabileceğim?” diyor.
Okurumuz Turgay Anık “Bir fabrikada çalışıyorum. 4 yıllık tazminatım var. Kanun
yürürlüğe girdiğinde şimdiye kadarki kazandığım tazminatımı ödeyecekler mi?
Yoksa fona mı devredilecek?” diye soruyor.
Yasa çıktığında, eski
yıllar için yine eski koşullarla kıdem ödeneceğinden dolayı, 15 yıl 3600 günü
doldurulması şartıyla yasanın yürürlüğe gireceği tarihe kadar olan kısım
işverenden alınarak ayrılma imkanı olacak. Ancak yasanın yürürlüğe girdiği
tarihten sonraki yıllar içinse kıdem priminin alınması farklı koşullarla
alınabilecek. Yani 15 yılı ve 3600 günü doldurup emeklilik yaşını beklemek
nedeniyle işten ayrılacaklar yeni kıdem tazminatı yasasından önceki sürelerin
kıdem tazminatını alabilecek. Çalışmaya devam edenlere, herhangi bir kıdem
tazminatı ödenmeyecek, ileride ödenme koşulları gerçekleştiğinde ödenecek. Yeni
dönemde ev alana, kıdem tazminatının bireysel hesaba ödendiği sürelerde 15 yılı
3600 günü doldurana, emekli olana veya işten ayrılıp beş yıl işsiz kalana kıdem
tazminatı tamamen veya kısmen ödenebilecek. Ancak evlenme, askerlik gibi
durumlarda kıdem tazminatının bireysel hesaba ödendiği sürelerde kıdem tazminatı
yeni dönemler için ödenmeyecek.
Çalışanlara eski haklarla ilgili
olarak, işverenleri ile yapacakları sözleşme ile Kanunun yürürlük tarihinden
önceki döneme ait kıdem tazminatının işçi tarafından bireysel kıdem hesabına
dâhil edilebileceği düzenlenmiş. İşçinin bireysel kıdem hesabına dâhil olmadan
önceki hizmet süresi bu Kanunun prim ödeme gün sayılarının hesabında dikkate
alınacak.
İstanbul’un anahtarı Aydos Kalesi gün
sayıyor
Önceki gün Osmanlı’nın tarihte ilk fethettiği kale
olan Aydos Kalesi’ndeydim. Fethinin oldukça ilginç olduğu anlatılan Aydos
kalesinin eteklerinden Sultanbeyli’yi ve neredeyse Levent’e kadar olan tüm
İstanbul’u seyretme imkanı var. Osmanlı’nın savaşmadan, aşk ile fethettiği Aydos
kalesi Sultanbeyli Belediyesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın çabalarıyla
yeniden gün yüzüne çıkıyor. Kalenin onarılmaya başlayan 1500 yıllık surlarından
İstanbul’u seyrederken “Şehirlerin emanetçileri olan belediye başkanları oraya
verdiği önemle anılacak. Hüseyin Keskin de sanırım yeni şehir kurmanın
başarıları ve zahmetleri ile hep alkışlanacak” diye düşündüm. Umarım bu tarih
yadigarı eseri onarım ve restorasyon sonrasında da görmek nasip olur.
Bu makalenin içeriği www.resulkurt.com adresinden alınmaktadır.