İsmini vermek istemeyen bir okurumuz, birçok emekçinin sorunu olan kıdem
tazminatıyla ilgili olarak “Resul Bey sizin yazılarınızı ve programlarınızı
ilgiyle takip ediyorum. Bir yıldır kıdem tazminatı fonu ha çıktı ha çıkacak
bekliyoruz. Benim sorum şu: 10 yıldır özel bir okulda öğretmenim. Sigorta
başlangıcı 2000 sonrası olup 40 yaş sınırından dolayı MEB’de öğretmenliğe geçiş
için bu yıl son hakkım. KPSS’ye de iyi çalıştım. Ağustosta atanabilirim. Ancak
özel okulumdan istifa ederek ayrıldığım taktirde diyelim ki 1 Ocak 2013’ten
itibaren yasalaşırsa benim 10 yıllık geriye dönük tazminat hakkım ne olacak?
Yasa çıktıktan sonra istifa ederek ayrılmış olsam bile tazminatımı sonradan
alabilir miyim? Bu konu benim için çok önemli karar verme sürecindeyim?” diyor.
Bu köşede zaman zaman ele aldığımız ve yanıtladığımız okur sorularının
önemli bir kısmını kıdem tazminatı oluşturuyor. Uzun bir süre çalışıp, işverene
ve işyerine emeğini veren işçinin elbetteki en önemli hakkı kıdem tazminatıdır.
Maalesef artık mevcut kıdem tazminatı sistemi işçiyi mağdur etmekten öte bir
anlam taşımamaktadır. Mutlaka sistemin revize edilmesi ve işçi mağduriyetlerinin
giderilmesi gerekiyor.
Mevcut uygulamaya göre, bir kişinin kıdem
tazminatı almak için aşağıdaki koşullardan birisinin olması gerekiyor;
1- İşveren tarafından 4857 sayılı İş kanunu 25/2 maddesi haricinde bir
nedenle iş sözleşmesinin sona ermesi,
2- İşçi tarafından 4857 sayılı
İş kanunu 24. maddesi uyarınca fesih,
3- Kadın işçinin evlendiği
tarihten itibaren bir yıl içinde evlilik nedeniyle işten ayrılması,
4- Askerlik nedeniyle iş sözleşmesinin sona ermesi,
5- Ölüm
nedeniyle iş sözleşmesinin sona ermesi,
6- 15 yıl 3600 günle iş
sözleşmesinin sona ermesi,
7- İşçinin emeklilik, toptan ödeme
nedeniyle iş sözleşmesinin sona ermesi, durumlarında Kıdem tazminatı
ödenmektedir.
Bunun haricinde, memurluk sınavını kazanıp istifa eden,
eşinin tayinin çıkması nedeniyle istifa eden, doğum yapıp çocuğuna bakmak için
istifa eden, üniversite sınavını kazanıp istifa eden kişilerin kıdem tazminatı
hakkı olmamaktadır. Yine, 8.9.1999 tarihinden sonra işe başlayan kişilerin 15
yıl ve 3600 günü doldurup yaş beklerken kıdem tazminatı alma hakları yoktur.
Üstelik kıdem tazminatı fonu çıksa bile geçmiş yılları kapsamayacağından bir
avantajı olmayacaktır. Bu durumda okurumuzun istifa ederek ayrılması halinde
kıdem tazminatı ödenmeyecektir. Okurumuzun deyimiyle yanacaktır. İşte bu gibi
mağduriyetler nedeniyle mutlaka kıdem tazminatında değişiklik olmalıdır.
Annelerin borçlanma isyanı
Eşi adına yazan
Mehmet Erol “Sizden sigorta başlangıcı doğumlardan sonra diye hakları elinden
alınan kadınlarımızın sesi olmanızı bu haksızlığı gündemde tutmanızı, hatta bu
konuyla ilgili kişi ve kurumların adresini halkımıza açıklamanızı ve
kadınlarımızın bu adreslere mektup, mesaj, maillerle uğradıkları haksızlığı
bildirmeleri sağlayıp kamuoyu oluşturmasına önderlik yaparsanız size minnettar
kalırız” diyor.
Bu köşede daha önce de ele almıştık annelerin
mağduriyetini. SSK’lı olduğu tarihten önce doğum yapmış olan anneler
borçlanamıyor. Bu doğum borçlanması yaparak eksik günlerini tamamlamak isteyen
annelerin önemli bir beklentisidir.
Bizden de okurlarımızın, doğum
borçlanması yapmak isteyen annelerin sesini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız
Faruk Çelik’e duyurmak düşüyor.
Bu makalenin içeriği www.resulkurt.com adresinden alınmaktadır.