İş barışı ve işçinin işine devamlılığının sağlanması işletmelerdeki en önemli konuların başında gelir. İş güvencesi kapsamında olmayan işçiler için yasal hakların ödenmesi suretiyle iş sözleşmesinin işveren tarafından feshi mümkündür.
Ancak, iş güvencesi kapsamında bir işçinin herhangi bir haklı yada geçerli sebep olmadan işten çıkartılması durumunda işçinin işe iade davası açarak kazanmasına bağlı olarak tazminat ve ücret ödenmesini gerektirecektir. İşverenden beklenen feshe en son çare olarak bakmasıdır. Bu nedenle sürekli olarak fesihten kaçınma olanağının olup olmadığı araştırılmalıdır. İşçi çıkarma uygulamasına giderken, öncelikle fazla çalışmalar kaldırılmalı, işçinin rızası ile çalışma süreleri kısaltılmalı, iş zamana yayılmalı, kısacası fesih en son çare olarak düşünülmelidir.
Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. İşçinin altı aylık kıdemi, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri iş güvencesi hükümlerinden yararlanamaz.
İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. İşçinin mahkemeden aldığı işe iade kararı üzerine işveren 1 ay içinde işçiyi işe almak zorundadır. İşçiyi işe alan işveren işçinin çalışmaksızın geçirdiği en çok 4 aylık süreye ilişkin ücretini ona öder.
Bu durumda iş ilişkisi hiç kopmamış gibi sürer. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, boşta geçen sürenin ücretine ilave olarak ayrıca işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarındaki işe başlatmama tazminatını ödemekle yükümlü olur. İş Kanununa göre, İşçinin Yetersizliğinden Kaynaklanan Sebepler, İşçinin Davranışlarından Doğan Sebepler ve İşletmenin, İşyerinin Veya İşin Gereklerinden Kaynaklanan Sebepler geçerli neden olarak sayılmaktadır.
***
İşçinin Yetersizliğinden Kaynaklanan Sebepler
Bu nedenler işçinin Ortalama olarak benzer işi görenlerden daha az verimli çalışma; gösterdiği niteliklerden beklenenden daha düşük performansa sahip olma, işe yoğunlaşmasının giderek azalması; işe yatkın olmama; öğrenme ve kendini yetiştirme yetersizliği; uyum yetersizliği gibi sebeplerdir.
***
İşçinin Davranışlarından Doğan Sebepler
İşverene zarar vermek ya da zararın tekrarı tedirginliğini yaratmak; işyerinde rahatsızlık yaratacak şekilde çalışma arkadaşlarından borç para istemek; ücretine sık sık haciz konmasına sebep olmak; arkadaşlarını işverene karşı kışkırtmak; işyerinde iş akışını ve iş ortamını olumsuz etkileyecek bir biçimde diğer kişilerle ilişkilere girmek; işin akışını durduracak şekilde uzun telefon görüşmeleri yapmak; sık sık işe geç gelmek ve işini aksatarak işyerinde dolaşmak; amirleri veya iş arkadaşları ile ciddi geçimsizlik göstermek, sıkça ve gereksiz yere tartışmaya girişmek gibi sebeplerdir.
***
İşletmenin, İşyerinin Veya İşin Gereklerinden Kaynaklanan Sebepler
İşyeri dışından kaynaklanan sebepler; talep ve sipariş azalması; enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi sebeplerdir.
İşyeri içi sebepler ise; yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması; işyerinin daraltılması; yeni teknolojinin uygulanması; işyerlerinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi; bazı iş türlerinin kaldırılması gibi sebeplerdir.
Bu makalenin içeriği www.resulkurt.com adresinden alınmaktadır.