Okurumuz T. Kıvılcım “1973 yılı doğumluyum ve 1993’ten beri
sigortalı olarak çalışıyorum. En son şu an çalıştığım şirkette hizmetim 9.5 sene
ve toplam prim günüm 4145 gün. Kıdem tazminatımı alarak ayrılmak istiyorum. 1475
Sayılı İş Kanunu’nun 14. Maddesi’ne göre kıdem tazminatımı alabiliyorum. ‘Kıdem
tazminatını alabilir’ yazısını SGK il müdürlüğünden aldıktan sonra işverene
müracaatım ne şekilde olacak?” diyor.
Son dönemlerde, 15 yılını ve 3600 gününü doldurup kıdem tazminatı almak
isteyen okurlarımızdan çok soru geliyor. Daha önce de çeşitli yazılarda zaman
zaman değinmiştik. 1999 yılında yapılan kademeli emeklilikle ilgili yasa
değişikliğiyle emeklilik için gereken 15 yıl sigortalılık süresi ile 3600 prim
gün sayısını doldurup yaşını doldurmayı bekleyen sigortalılara kıdem tazminatı
verilmesi gerekmektedir. 08/09/1999 tarihinden önce çalışmaya başlayanlar için
aylığa hak kazanma koşullarından yaş dışında en az 15 yıllık sigortalılık süresi
ve 3600 prim ödeme gün sayısı koşullarını tamamlayıp, yaşını bekleyen
sigortalılara SGK tarafından 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesine göre
“Kıdem Tazminatı Alabilir” yazısı verilmektedir.
Bu gerekçeyle ve kendi isteğinizle kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde
işten ayrıldığınızı işverene kıdem tazminatı alabilir yazısı eklenmiş bir
dilekçe ile yazılı olarak vermeniz veya noter aracılığıyla göndermeniz halinde
işveren tarafından kıdem tazminatı verilmesi gerekmektedir.
Yaş büyütenler erken emekli olabilir mi?
Okurlarımızdan gelen soruların önemli bir kısmını emeklilik konuları
oluşturuyor. Özellikle mahkemeden yaş tashihi yapıp, yaşını büyütenler emekli
olurken hangi yaşın dikkate alınacağını soruyor.
Sosyal güvenlik hukukumuzda; kısa vadeli sigorta hükümleri açısından, iş
kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim veya sağlık kurulu raporu ile
ilk defa tespit edildiği tarih sonrasında oluşacak; uzun vadeli sigorta
hükümleri açısından ise ilk defa sigortalı olunan tarihten sonra yapılacak yaş
düzeltmelerinin sonuç doğurmaması esası getirilmiş bulunmaktadır.
Söz konusu esas ile bireye dair oluşmuş olan statükonun korunması, tahsis
hükümlerinin bir temele dayandırılması, bu çerçevede makro planda sosyal
güvenlik sisteminin aktüeryal dengesinin korunmasının amaçlanmış olduğu
görülmektedir.
Sosyal güvenlik mevzuatına göre, ilk defa sigortalı olduğu tarihte geçerli
olunan emeklilik açısından dikkate alınmakta olup, işe giriş tarihinden sonra
yaptırılan yaş düzeltmeleri emeklilik hesabında dikkate alınmamaktadır.Yargı
içtihatlarında da genel kabul gören ve eşitlik ilkesine uygun bulunan bu hukuki
durum çerçevesinde sosyal güvenlik sistemi kaynaklı tahsislerde, tahsisi doğuran
olgudan sonra yapılacak yaş düzeltmesi işlemleri bir hüküm ifade etmemektedir.
Diğer bir deyişle, sigortalı olduğu tarihten sonra yaşını mahkeme kararıyla
büyütenler için erken emeklilik söz konusu olmayacaktır.
Bu makalenin içeriği www.resulkurt.com adresinden alınmaktadır.