Okunma Sayısı : 1357
   
Resul KURT - Kıdem tazminatında püf noktası
Yayımlanma Tarihi: 23.01.2014
 
Okurumuz S. Faydacı, “16/09/1996 tarihinden itibaren sigortalıyım. 23/02/2003 tarihinden beri özel sektör'de (hizmet sektörü) çalışıyorum ve şu anda 3811 prim günüm var. İstifa ettiğim takdirde kıdem tazminatı talep edebilir miyim?

Merak ettiğin diğer bir konu ise çevremde bu konu ile ilgili danıştığım kişiler aynı iş yerinde 15 yılı doldurduğum takdirde tazminat alabileceğimi söylediler. Genelde mi 15 yılımı, yoksa aynı iş yerinde mi 15 yılı doldurmam gerekiyor?” diyor.

Bu köşeye okurlarımızdan gelen soruların önemli bir kısmı kıdem tazminatı, emeklilik, yıllık izin gibi doğrudan herkesin cebini ilgilendiren sorunlar olduğunu söylemeliyiz. Bu köşede 15 yıl ve 3600 günü dolduranların kıdem tazminatı konusuna ilişkin ayrıntıları zaman zaman paylaşmıştım. Bugün önemli bir yanlış anlamayı açıklığa kavuşturmak gerektiğini düşünüyorum.

08/09/1999 tarihinden önce çalışmaya başlayanlar için aylığa hak kazanma koşullarından yaş dışında en az 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün sayısı koşullarını yerine getirdikleri tarihte, kıdem tazminatına ilişkin yazının verilmesi uygun görülmüştür.

Buna ilişkin düzenlemede “506 Sayılı Kanun'un 60'ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81'inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle feshedilmesi halinde işçilere kıdem tazminatı ödenir” hükmü getirilmiştir. 

SGK, aynı işyerinde veya aynı sektörde olup olmadığına bakılmaksızın 15 yıl ve 3600 gün sayısını doldurup emeklilik yaşını bekleyen sigortalılara 1475 sayılı iş kanununun 14. maddesine göre “kıdem tazminatı alabilir” yazısı vermektedir. Bu yazıyla işverene başvurulduğunda da kıdem tazminatı alınabilecektir. 15 yılın aynı işyerinde olması gerekmemektedir.

Farklı işyerlerinde 15 yılın ve 3600 günü doldurulması halinde de kıdem tazminatı ödenir.

**********

Şirket devrinde sorunlar yaşanıyor
Okurumuz İlhan TUĞUZ, “Resul bey, kendim emekli memurum, 2010 yılında bir limited şirkete ortak oldum. 2012 yılı haziran ayında noter aracılığı ile ortaklıktan ayrıldım ve hisse devrini yaptım. Ancak şirket bu belgeleri ticaret odasına gönderip ticaret sicil gazetesinde yayınlatmadı. SGK ise benden ticaret odasından şirket ortaklığından ayrıldığıma dair belge ve yayınlanmış ticaret sicil gazetesini istiyor. Dolayısıyla bende destek primini alamıyorum. Şirkete defalarca gittim, gerekse defalarca telefonla aradım, tamam evrakları göndereceğiz diyorlar. Fakat bugüne kadar herhangi bir belge göndermediler. Bu konuda benim ne yapmam gerekiyor?” diyor.

Esasen bu sorun bir çok kişinin canını yakıyor ve mağdur ediyor. Şirketlerin hisse devirlerinin noterden yapılmasına rağmen ticaret sicil gazetesinde yayınlatılmadığı takdirde bir önemi kalmıyor.

SGK uygulamasına göre, Limited şirketlerin ortaklarının sigortalılıkları hisse devrine ilişkin alınan ortaklar kurulu kararı ile hissenin devrine ilişkin tanzim edilen noter devir sözleşmesinin ve devrin pay defterine işlendiği sayfanın birer suretlerinin birlikte ibraz edilmesi veya hisse devri ticaret sicil memurluğuna tescil edilmiş ise ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği nüshasının ibraz edilmesi kaydıyla ortaklar kurulu karar tarihi itibariyle sona ermektedir. Bu tarih sigortalılar veya şirket yetkililerince en geç on gün içinde işten ayrılış bildirgesiyle SGK’na bildirilmelidir.

Burada ilgili şirketin en kısa zamanda noter tescilini yaptırmasını talep etmeniz gerekiyor. Ancak hisse devrine ilişkin alınan ortaklar kurulu kararı ile hissenin devrine ilişkin tanzim edilen noter devir sözleşmesinin ve devrin pay defterine işlendiği sayfanın birer suretlerinin SGK müdürlüğüne ibrazı halinde de sorununuz çözülebilecektir.

Aslında burada mevzuat değişikliğine gidilmek suretiyle (araç satışlarında olduğu gibi) noterlerin doğrudan ticaret sicilde tescil yapılacak şekilde şirket hisse devrini yapabilmelerine olanak tanınmalıdır. Burada Noterler Birliği, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın eşgüdümünde noterlerin doğrudan şirket hisse devirlerinde tescil yapabilmelerine yönelik mevzuat değişikliği yoluna gidilmesinde yarar vardır.

Bu makalenin içeriği www.resulkurt.com adresinden alınmaktadır.

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı