Okurumuz H.A. 5 yıldan bu yana çalışmakta olduğu işyerinde bazı işçilik haklarını alamadığı için işvereni şikayet ettiğini ve bunu öğrenen işverenin de kendisini kıdem, ihbar tazminatı gibi hiçbir hakkını ödemeden işten çıkardığını ve hangi hakları talep edebileceğini ve ne yapması gerektiğini soruyor.
Bir işçinin şikayet yoluna başvurması halinde (asılsız ihbar ve isnad söz konusu değilse) işçinin iş güvencesi kapsamında olması halinde öncelikle işe iade davası açılması gerekmektedir.
İşçinin iş güvencesinden yararlanabilmesi için, çalıştığı işyerinde otuz veya daha fazla işçi istihdam edilmesi, İşçinin aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde en az altı aylık kıdeminin bulunması ve belirsiz süreli sözleşmeyle çalışılması gerekiyor. Yine, işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri, iş güvencesinden yararlanamazlar.
İş güvencesi kapsamında bulunan işçi fesih bildiriminde bir sebep gösterilmez yada geçerli neden olmadan iş sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürerek fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde işe iade talebine ilişkin dava açabilecektir. Okurumuzun çalıştığı işyerinde 30 kişinin üzerinde işçi çalışması halinde öncelikle işe iade davası açması gerekmektedir.
İşçiye tanınan bir aylık süre, hak düşürücü süre olup, sürenin geçirilmesinden sonra işçi, artık feshin geçersizliğini ileri sürüp işe iade talebinde bulunamayacaktır; şartlar oluşmuşsa, ihbar ve kıdem tazminatı alma hakkı doğacaktır.
İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verilir ve işçi işe iade davasını kazanırsa, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorunda olup, işveren işçiyi işe başlatsın veya başlatmasın, işçinin çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücretini ve diğer haklarını ödeyecektir. Ayrıca işçiyi işe başlatmadığı takdirde en az dört en çok sekiz aylık ücret tutarında tazminat (iş güvencesi tazminatı) ödenmesi gerekecek.
***
Tazminat ve izin parası
Eğer okurumuzun işe iade davası açma hakkı yoksa bu durumda kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kullanılmayan yıllık ücretli izin parasının son ücretinden ödenmesi ve ayrıca kötüniyet tazminatı talep edilmesi mümkündür.
***
Kötüniyet tazminatı
İşçinin istirahat raporu alması, alacaklarının ödenmemesi nedeniyle Bölge Çalışma Müdürlüğü’ ne şikâyette bulunması, işçinin başka nedenlerle şikâyet hakkını kullanması ve tatil günlerinde gelip çalışmaması, işyerinden çok sayıda işçi çıkarılıp yerine çok sayıda işçi alınması, sendika temsilcisinin işçilerin örgütlenmesi için faaliyette bulunması, işçinin sendikaya üye olması gibi durumlarda, sözleşmenin işverence feshinde kötü niyetli feshi söz konusu olmaktadır.
4857 sayılı kanuna göre iş güvencesine ilişkin koruyucu hükümlerin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, işverence fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirilmesi halinde işveren tarafından işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında kötüniyet tazminatı ödenir. Fesih için bildirim şartına da uyulmaması ayrıca ihbar tazminatı ödenmesi gerekecek.
Hemen belirtelim, eğer işçinin işe iade davası açma olanağı varsa, kötüniyet tazminatı istenilemez.
Fesih hakkının kötüye kullanılması işveren için olduğu kadar, işçi içinde mümkün olabileceği düşünülebilir. Ancak, İş Kanunu’nun da fesih hakkının kötüye kullanılmasını sadece işveren için öngörmüştür. Benzeri şekilde işçi haklı nedenle dahi olsa kendisi iş sözleşmesini feshederse kötüniyet tazminatı isteğinde bulunamaz.
Bu makalenin içeriği www.resulkurt.com adresinden alınmaktadır.