Bu köşede daha önce de önemli bir sorunu dile getirmiştik. 1 Ocak 2012'de yürürlüğe giren bir düzenleme ile part-time çalışan işçilerin genel sağlık sigortası primlerini 30 güne tamamlama zorunluluğu getirilmişti.
5510 sayılı Kanunun 88. maddesine göre, eksik gün nedeni "kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışma ile ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışma" olan kişiler eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerini 30 güne tamamlamaları gerekiyor.
Aylık prim ve hizmet belgesinde eksik gün nedeni "06- Kısmi istihdam" ve "17- Ev hizmetlerinde 30 günden eksik çalışma" seçeneğinin işaretlenmesi halinde eksik günlere ait GSS primleri 30 güne tamamlanacak, Aylık prim ve hizmet belgesinde eksik gün nedeni bu iki neden dışında olanlar bu zorunluluk dışında kalacak. Bu da uygulamada önemli bir haksızlığı beraberinde getiriyor.
Örneğin, bir kişinin puantaj usulüyle bir işyerinde çalışması halinde, puantaj sistemi, çalışma günlerinin puantaj kaydının tutulması ve puantaj belgesinde gösterilmesidir. Bir kişinin çalıştığı gün sayısının puantaj kaydı ile belgelendirilmesi ve eksik gün nedeninin "07 Puantaj kayıtları" olarak aylık prim hizmet belgesinde gösterilmesi ve "İşverenin veya sigortalının imzasını da taşıyan puantaj kayıtları"nın eksik gün nedeni olarak SGK'na bildirilmesi halinde, eksik günlere ait GSS primleri 30 güne tamamlanmasına gerek olmayacak.
Part time veya çağrı usulüyle çalışanların büyük bir bölümü, üniversite öğrencilerinden oluşuyor. Ve bunlar hem çalışarak ülke ekonomisine katkıda bulunuyor, hem de vergi ve sigorta primi ödüyor hem de kimseye muhtaç olmadan eğitimlerini kendi çabalarıyla devam ettiriyorlar.
Ancak, hem çalışıp hem de okumak isteyenler 1 Ocak 2012 tarihine kadar sağlıktan yararlanabilirken, artık ciddi bir sıkıntı ile karşılaşıyorlar. Özellikle gelir testine girmeyenler kazandıklarından daha fazlasını GSS primi olarak ödemek zorunda kalıyor.
Part-time çalışanlar birer birer işten ayrılmaya başladı. Part-Time kapsamında yaklaşık 140 bin kişi çalışmaktayken bu sayı bugün 30 binli rakamlara inmiş durumda. Bu kişilerin büyük bir bölümü üniversite öğrencisi olup, zaten çalışmazlarsa anne-babalarından 25 yaşını dolduruncaya kadar sağlık yardımı alabilmektedir. Hatta çalışmayan-ev hanımı olan eşler yaş şartı aranmaksızın sağlık yardımlarından yararlanabilmektedir. Sonuçta part-time çalışanlar ya kayıtdışı çalışacaklar, ya da artık çalışmayacaklar.
***
Bir kişinin part-time çalışması halinde bunun hem aylar itibariyle takibi, hem primlerinin ödenmesi hem de uygulamanın zorluğu göz önüne alındığında atılan taş ürkütülen kurbağaya değmiyor. Örneğin 138.000 kişinin tamamının aylık 39,14 TL kapsamında olduğu kabul edilse bile, bu tutar üzerinden hesaplama yapıldığında 15 gün çalışıp 15 gün için GSS primi ödenmesi halinde;
138.000 x 19,57= 2.700.660 TL olacaktır. Görüleceği üzere satın alınan programa da, binlerce memuru bu işe koşturmaya da değecek bir rakam değildir. Bugün bu konuya ilişkin mevzuat değiştirilmelidir. Maliye'nin değişiklik yapılmasını gelir kaybı olarak gördüğü/göreceği bu konu sosyal bir kangrene dönüştüğü gibi aslında maliyenin de ciddi bir gelir kaybını ortadan kaldıracak. Eğer bu işçiler işten ayrılırsa (ki bunların büyük bölümü kayıtdışı çalışmak için işten ayrıldı) SGK işten ayrılanlardan dolayı kişi başına yaklaşık 160 TL sigorta priminden ve 25 TL vergi gelirinden mahrum kalınca, aylık toplam 25 milyon TL kayıp oluşmuş... Rakamlar ortada
. 2,7 milyon gelir elde etmek için mahrum kalınan tutar ise yaklaşık. Yani, bir kişinin 2.7 milyon TL kazanmak için, 25 milyon TL kaybetmesinin hiç bir mantıklı izahı yoktur.
****
Ne Yapılması Gerekiyor
5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde yer alan
"4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olmakla birlikte, 4857 sayılı Kanunun 13 ve 14 üncü maddelerine göre kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar ile bu Kanuna göre ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışan sigortalılar için eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerinin 30 güne tamamlanması zorunludur. Bu durumda olan sigortalıların eksik günlerine ilişkin genel sağlık sigortası primleri, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi veya (g) bendi kapsamında ödenir." Hükmünün kaldırılmasıdır.
Bu hüküm kaldırıldığında hem part-time çalışanlar için 30 güne tamamlama zorunluluğu olmayacağından sigortasız çalışılmayacak hem de SGK prim kaybına, maliye de vergi kaybına uğramayacaktır.
Bu köşede daha önce de önemli bir sorunu dile getirmiştik. 1 Ocak 2012'de yürürlüğe giren bir düzenleme ile part-time çalışan işçilerin genel sağlık sigortası primlerini 30 güne tamamlama zorunluluğu getirilmişti.
5510 sayılı Kanunun 88. maddesine göre, eksik gün nedeni "kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışma ile ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışma" olan kişiler eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerini 30 güne tamamlamaları gerekiyor.
Aylık prim ve hizmet belgesinde eksik gün nedeni "06- Kısmi istihdam" ve "17- Ev hizmetlerinde 30 günden eksik çalışma" seçeneğinin işaretlenmesi halinde eksik günlere ait GSS primleri 30 güne tamamlanacak, Aylık prim ve hizmet belgesinde eksik gün nedeni bu iki neden dışında olanlar bu zorunluluk dışında kalacak. Bu da uygulamada önemli bir haksızlığı beraberinde getiriyor.
Örneğin, bir kişinin puantaj usulüyle bir işyerinde çalışması halinde, puantaj sistemi, çalışma günlerinin puantaj kaydının tutulması ve puantaj belgesinde gösterilmesidir. Bir kişinin çalıştığı gün sayısının puantaj kaydı ile belgelendirilmesi ve eksik gün nedeninin "07 Puantaj kayıtları" olarak aylık prim hizmet belgesinde gösterilmesi ve "İşverenin veya sigortalının imzasını da taşıyan puantaj kayıtları"nın eksik gün nedeni olarak SGK'na bildirilmesi halinde, eksik günlere ait GSS primleri 30 güne tamamlanmasına gerek olmayacak.
Part time veya çağrı usulüyle çalışanların büyük bir bölümü, üniversite öğrencilerinden oluşuyor. Ve bunlar hem çalışarak ülke ekonomisine katkıda bulunuyor, hem de vergi ve sigorta primi ödüyor hem de kimseye muhtaç olmadan eğitimlerini kendi çabalarıyla devam ettiriyorlar.
Ancak, hem çalışıp hem de okumak isteyenler 1 Ocak 2012 tarihine kadar sağlıktan yararlanabilirken, artık ciddi bir sıkıntı ile karşılaşıyorlar. Özellikle gelir testine girmeyenler kazandıklarından daha fazlasını GSS primi olarak ödemek zorunda kalıyor.
Part-time çalışanlar birer birer işten ayrılmaya başladı. Part-Time kapsamında yaklaşık 140 bin kişi çalışmaktayken bu sayı bugün 30 binli rakamlara inmiş durumda. Bu kişilerin büyük bir bölümü üniversite öğrencisi olup, zaten çalışmazlarsa anne-babalarından 25 yaşını dolduruncaya kadar sağlık yardımı alabilmektedir. Hatta çalışmayan-ev hanımı olan eşler yaş şartı aranmaksızın sağlık yardımlarından yararlanabilmektedir. Sonuçta part-time çalışanlar ya kayıtdışı çalışacaklar, ya da artık çalışmayacaklar.
***
Bir kişinin part-time çalışması halinde bunun hem aylar itibariyle takibi, hem primlerinin ödenmesi hem de uygulamanın zorluğu göz önüne alındığında atılan taş ürkütülen kurbağaya değmiyor. Örneğin 138.000 kişinin tamamının aylık 39,14 TL kapsamında olduğu kabul edilse bile, bu tutar üzerinden hesaplama yapıldığında 15 gün çalışıp 15 gün için GSS primi ödenmesi halinde;
138.000 x 19,57= 2.700.660 TL olacaktır. Görüleceği üzere satın alınan programa da, binlerce memuru bu işe koşturmaya da değecek bir rakam değildir. Bugün bu konuya ilişkin mevzuat değiştirilmelidir. Maliye'nin değişiklik yapılmasını gelir kaybı olarak gördüğü/göreceği bu konu sosyal bir kangrene dönüştüğü gibi aslında maliyenin de ciddi bir gelir kaybını ortadan kaldıracak. Eğer bu işçiler işten ayrılırsa (ki bunların büyük bölümü kayıtdışı çalışmak için işten ayrıldı) SGK işten ayrılanlardan dolayı kişi başına yaklaşık 160 TL sigorta priminden ve 25 TL vergi gelirinden mahrum kalınca, aylık toplam 25 milyon TL kayıp oluşmuş... Rakamlar ortada
. 2,7 milyon gelir elde etmek için mahrum kalınan tutar ise yaklaşık. Yani, bir kişinin 2.7 milyon TL kazanmak için, 25 milyon TL kaybetmesinin hiç bir mantıklı izahı yoktur.
****
Ne Yapılması Gerekiyor
5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde yer alan
"4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olmakla birlikte, 4857 sayılı Kanunun 13 ve 14 üncü maddelerine göre kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar ile bu Kanuna göre ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışan sigortalılar için eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerinin 30 güne tamamlanması zorunludur. Bu durumda olan sigortalıların eksik günlerine ilişkin genel sağlık sigortası primleri, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi veya (g) bendi kapsamında ödenir." Hükmünün kaldırılmasıdır.
Bu hüküm kaldırıldığında hem part-time çalışanlar için 30 güne tamamlama zorunluluğu olmayacağından sigortasız çalışılmayacak hem de SGK prim kaybına, maliye de vergi kaybına uğramayacaktır.
Bu makalenin içeriği www.resulkurt.com adresinden alınmaktadır.