Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamında bulunan sigortalılara, yetkili hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu almaları şartıyla,
a) İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle çalışamadıkları her gün için,
b) Hastalanmaları durumunda ise çalışamadıkları tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün prim ödemiş olmaları şartıyla çalışamadıkları 3. günden başlamak üzere her gün için,
c) Sigortalı kadının analığı halinde ise doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki 10 haftalık sürede çalışamadığı her gün için geçici iş göremezlik ödemesi yapmaktadır.
SGK sigortalılarına yaptığı geçici iş göremezlik ödeneğini, yatarak tedavilerde sigortalının SGK prime esas kazancının yarısı tutarında ayaktan tedavilerde ise üçte ikisi oranında yapmaktadır. Yani günlük 150 TL prime esas kazancı olan bir sigortalı ayakta tedavi gördüğünde günlük 100 TL yatarak tedavi gördüğünde ise 75 TL geçici iş göremezlik ödeneği alabilmektedir. Burada SGK'nın amacı yatarak tedavilerin daha pahalı olduğu düşüncesi ile sigortalıdan kesinti yapmak olabilir. Ancak 01.10.2008 tarihi sonrasında Genel Sağlık Sigortası yürürlüğe girdiği için bu gerekçenin bir anlamı kalmamıştır. Yatarak tedavi görecek kadar ağır hasta olan bir sigortalının geçici iş göremezlik ödeneğini ayakta tedavi görene göre daha az vermenin adaletli olmadığı aşikardır. Bu nedenle SSK döneminden kalan ve SSK hastalık sigortası kapsamında olanlara yapılan bu uygulamanın Kanun değişikliği ile bir an önce düzeltilmesi gerekmektedir.
Adaletsizde olsa sigortalılara yapılan yukarıda açıkladığımız geçici iş göremezlik ödemesini SGK bizzat sigortalıların kendilerine yapmaktadır. Ancak yine 5510 sayılı Kanun'un geçici iş göremezlik ödemesini düzenleyen 18. Maddesinde; "Geçici iş göremezlik ödenekleri, toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri ile kamu idarelerinin işverenleri tarafından Kurumca belirlenen usul ve esaslara göre Kurum adına sigortalılara ödenerek, daha sonra kurum ile mahsuplaşmak suretiyle tahsil edilebilir" denilmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu yayınladığı 2013- 33 sayılı genelgesi ile toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri ile kamu idarelerinin işverenleri için çalışanlarına ödedikleri geçici iş göremezlik ödemelerini mahsuplaşma yoluyla tahsil etme olanağı tanımıştır.
Ancak 4857 sayılı Kanun gereğince maktu ücretle işçi çalıştıran bir çok işveren özellikle Bankalar çalışanlarına raporlu oldukları sürelerin ücretlerini de ödemekte daha sonrada bu kişilerin SGK dan aldıkları geçici iş göremezlik ödemelerini talep ederek dolaylı bir mahsuplaşma işlemi yapmaktadırlar. Ülkemizin ekonomik gelişmişlik düzeyi artıkça beyaz yakalı çalışan sayısı artmakta ve beyaz yakalı çalışanların da büyük çoğunluğu maktu ücret almaktadır.
Bu nedenle 5510 sayılı Kanun'un 18. maddesinde yer alan; "Geçici iş göremezlik ödenekleri, toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri ile Kamu idarelerinin işverenleri tarafından kurumca belirlenen usul ve esaslara göre kurum adına sigortalılara ödenerek, daha sonra kurum ile mahsuplaşmak suretiyle tahsil edilebilir" ibaresi "Geçici iş göremezlik ödenekleri, toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri, aynı il sınırları içerisinde 50 den fazla işçi çalıştıran ve maktu ücret ödeyen işyerleri ile Kamu idarelerinin işverenleri tarafından kurumca belirlenen usul ve esaslara göre kurum adına sigortalılara ödenerek, daha sonra kurum ile mahsuplaşmak suretiyle tahsil edilebilir" şeklinde değiştirilmeli ve maktu ücret ödeyen işverenlerin mağduriyetleri önlenmelidir.
Ayrıca mahsuplaşma yoluyla geçici iş göremezlik ödemesi yapan işverenlerin ve maktu ücret ödeyen işverenlerin çalışamazlık kaydı yapma zorunlulukları kaldırılmalı ve bu işverenleri haksız idari para cezasına maruz kalmaları önlenmelidir. Çünkü çalışanına raporlu olduğu dönemde ücretini tam olarak ödeyen yani bir anlamda SGK tarafından ödenmesi gereken geçici iş göremezlik ödemesini peşin olarak yapan işverenler çalışamazlık kaydını girmedi diye cezalandırılmamalıdır.
5510 sayılı Kanun'un 18. maddesi güncelliğini yitirmiştir. İvedi olarak ele alınmalı ve önümüzdeki süreçte meclise gelecek torba kanun ile değiştirilmelidir. Bu değişiklilerden birincisi, yatarak tedavi görenleri cezalandıran %50 oranında geçici iş göremezlik ödemesine dayanak olan; "
yatarak tedavilerde 17'nci maddeye göre hesaplanacak günlük kazancın yarısı" ibaresinin Kanun'un 18. maddesinden çıkarılmasıdır.
İkinci yapılması gereken değişiklik ise 5510 sayılı Kanunun 6. Fıkrasının "Geçici iş göremezlik ödenekleri, toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri, aynı il sınırları içerisinde 50 den fazla işçi çalıştıran ve maktu ücret ödeyen işyerleri ile Kamu idarelerinin işverenleri tarafından kurumca belirlenen usul ve esaslara göre kurum adına sigortalılara ödenerek, daha sonra kurum ile mahsuplaşmak suretiyle tahsil edilebilir. Geçici iş göremezlik ödemelerini mahsuplaşma yoluyla yapan işverenlerin çalışamazlık kaydı girişi yapma zorunlulukları bulunmamaktadır" şeklinde değiştirilmesidir.
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun tüm vatandaşlarımızın hayatları üzerindeki etkileri tartışmasızdır. Bu nedenle kurum uygulamalarının basit ve kolay anlaşılabilir olması elzemdir. SGK uygulamaları cezalandırıcı olmamalı ve çağın gereklerine göre güncellenmelidir. sosyal güvenlik uygulamalarının güncellenmesi ve uygulamayı rahatlatıcı önerilerimiz takip eden yazılarımızda devam edecektir.
Bu makalenin içeriği www.resulkurt.com adresinden alınmaktadır.