SGK da çözüm bekleyen sorunlar
Geçen hafta SGK Başkanı sayın Yadigar Gökalp İlhanla görüşmemizde yeni dönemdeki çalışmalarını konuşmuştuk. Yeni dönemde SGK başta emeklilik yaşına ilişkin mutfak çalışması olmak üzere diğer bir çok konuda çalışmalar yapıyor. Bu toplantıda Yadigar Başkana uygulamadan kaynaklanan sorunlara ilişkin bir rapor takdim etmiştim. İşte uygulamada sorun yaşanan konuların satırbaşları;
Aylık bildirge teke indirilmeli
Sigortalıların tabi oldukları sigorta kollarına ve Kanun türüne göre çok sayıda Aylık Prim ve Hizmet Belgesi düzenlenmektedir. Bu durum gereksiz zaman kaybına neden olduğu gibi, gereksiz damga vergisi ödenmesine de neden olmakta ve hatalı bildirim yapılmasına da neden olmaktadır. Aylık Prim ve Hizmet Belgesi satırı içerisine tabi olduğu kanun türü ve belge türü yazılarak tek belge düzenlenmesi sağlanırsa bu sorun çözülecektir. Yani tek bildirgede tüm çalışanlar bildirilebilecektir.
4/b (Bağ-Kur) SGDP uygulamasında sorunlar?
4/b (Bağ-Kur) SGDP ödeme yükümlülüğü için gelir vergisi mükellefi olmak veya şirket ortağı olmak gerekli ve yeterli şart sayıldığından uygulamada hakkaniyete uygun olmayan durumlar çıkmaktadır.
Örneğin ticari araç plakası olan ancak faaliyette olmadığı halde aracını satıp vergi kapanışını yapmayan, yada gayrı faal olmasına rağmen diğer ortakları bulamadığı için şirketin tasfiye işlemlerini başlatamayan ve gerçekte hiçbir geliri ve çalışması olmadığı halde bu durumdaki kişilerden SGDP kesilmektedir.
Yine 4/a (SSK)'lı çalışırken aynı zamanda 4/b (Bağ-Kur) SGDP kapsamında faaliyeti olan sigortalılardan her iki destek primi de alınıyor. Burada SGK sisteminde, 4/a (SSK)'lı çalışanlar için 4/b (Bağ-Kur) SGDP kesilmemesi gerekliliği yönünde programlama yapılması sorunları çözecektir. Ayrıca bu şekilde yapılan kesintiler de mutlaka uzatılmadan iade edilmelidir.
Ayrıca 4/a SGDP ve 4/b SGDP çakışması durumunda hangi statüden bildirim yapılmışsa o statünün kabul edilmesi ve sadece boş kalan dönemlerin primlerinin tahsili cihetine gidilerek bu sorun çözülebilir.
Malul çocuklar çözüm bekliyor?
Sigortalı veya emekli olan ana babasının sağlığında malul olduğu için SGK tarafından sağlık yardımı verilen 18 yaşından büyük özürlü çocuklar, ana babası vefat edince ölüm aylığı bağlanması için SGK Bölge Sağlık Kuruluna sevk edilmektedir.
SGK Bölge Sağlık Kurulu sigortalının sağlığında özürlü çocuğunun malul olduğuna karar vermiş olmasına rağmen daha sonra malul değildir raporu vermektedir.
Bu işlem nedeniyle düzelmeyecek düzeyde özrü bulunan ve 18 yaşını dolduran çocuklara emekli aylığı bağlanması için yeniden maluliyet süreci başlatılmakta ve çoğu mental özürlü yada yatağa bağımlı bu çocukların hastanelerde ve sağlık kurulu kuyruklarında eziyet çekmesine neden olunmaktadır.
Ayrıca bu kişilerin ana veya babası da hayatta olmadığından diğer akrabaları tarafından bu işlemlerinin yapılması da uygulamada sorunlara neden olmaktadır. Sigortalı veya emekli olan ana babasının sağlığında malul olduğu için SGK tarafından sağlık yardımı verilen 18 yaşından büyük özürlü çocuklara anne babasının ölümü sonrasında malullük sevk işlemi yapılmaksınız ölüm aylığı bağlanmalıdır.
Stajyer öğrencilerin sorunları
Yurt dışında öğrenim gören Türk ve Yabancı uyruklu öğrencilerin Ülkemizde bulunan bir işyerinde staj yapmak istemesi durumunda diğer stajerler gibi 5510 sayılı Kanunun 5. Maddesi kapsamında bildirilememesi sorunu yaşanıyor. Aynı şekilde yurtdışından gelen yabancı uyruklu syajyer öğrencilerin Türkiye'deki işyerlerinde staj yapmak istemesi durumunda da sorunlar yaşanıyor ve mevzuatta bu yönde boşluk var.
Söz konusu öğrencileri çalıştıran işverenlere 5510 sayılı Kanun 5/b maddesi kapsamında bildirim yapması için gerekli olan prim belgesini vermesi için aktivasyon işlemi yapılarak söz konusu öğrencilerin işverenlerince stajyer olarak bildirimlerinin yapılması sağlanabilir.
Eksik Gün Bildirimi İle İlgili Yaşanan Sorunlar
SGK na 30 gün üzerinden bildirmeyen kişilerle ilgili istenilen eksik gün bildirimleri ile ilgili sorunlar yaşanıyor. İşverenlerin eksik gün bildirim zorunluluğu kaldırılmalı ve eksik gün bildirimi yapan işverenlere söz konusu durumu tevsik edecek belgeleri muhafaza şartı ile bildirimde bulunmalarına gerek bulunmadığına dair düzenleme yapılmalıdır.
Veya eksik gün bilgi formu e-bildirge şifresi ile pdf ortamında verilmelidir. Uygulamada maktu ücret ödemesi yapan işverenlerin, bu sürede personeline ücretlerini tam ödemelerinden dolayı geçici iş göremezlik ödeneğinin işveren primlerinden mahsubu veya işverene iadesi yönünde düzenleme yapılmalıdır. Özellikle inşaat-ihale konusu işler gibi asgari işçilik yapılan işyerlerinde eksik gün bildirimi kaldırılmalıdır.
İşe İade Davalarında Yaşanan Sorunlar
SGK uygulamasında, kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının işçiye tebliğ edildiği tarihten itibaren (tebliğ edilen gün hariç) onuncu iş gününün içinde bulunduğu ayı takip eden ayın 23 üne kadar verilmesi ve muhteviyatı prim tutarlarının da aynı süre içinde ödenmesi istenmektedir.
İşe iade kararları gereği düzenlenecek aylık prim ve hizmet belgesi için 16-370 sayılı Genelgede belirlenen süre İş Kanununun ilgili hükümleri ile çelişmektedir.
İşe iade nedeniyle düzenlenecek APHB'nin İşçinin işverene işe iade talebinde bulunduğu tarihi izleyen 30. günü takip eden ayın 23'üne kadar verilmesi ve muhteviyatı prim tutarlarının da aynı süre içinde ödenmesi uygulaması getirilmelidir.
Ayrıca işe iade davalarında da e-bildirge sistemi üzerinden geriye dönük ek bildirge verilebilmelidir. Çünkü her SGK müdürlüğü farklı işlem yapıyor..
Bu makalenin içeriği www.resulkurt.com adresinden alınmaktadır.