2006 VERGİLENDİRME DÖNEMİ İÇİN MENKUL SERMAYE İRATLARININ VERGİLENDİRİLMESİNDE USUL VE ESASLAR
Mustafa ÇOLAK - Maliye Müfettişi
I- GİRİŞ
Menkul sermaye iratlarının vergilendirilmesi ile ilgili yapılan değişiklikler ve düzenlemeler kapsamında, 2006 vergilendirme dönemine ilişkin olarak beyan esasları bu yazımızda irdelenmeye çalışılacaktır.
II- VERGİLEMEDE ESAS ALINACAK USUL VE ESASLAR
1- Mevduat Faizleri
Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesi ikinci fıkrası 7 numaralı bendinde, Mevduat faizleri (Bankalara, bankerlere, tasarruf sandıklarına, tevdiat kabul eden diğer müesseselere yatırılan vadeli, vadesiz paralara ödenen faizler, bunlar dışında kalan kişi ve kuruluşlardan devamlı olarak para toplama işi ile uğraşanların her ne şekil ve ad altında olursa olsun toplanan paralara sağladıkları gelirler ve menfaatler ile bankalar ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan aracı kurumlar arasındaki borsa para piyasasında değerlendirilen paralara ödenen faizler de mevduat faizi sayılır) kaynağı ne olursa menkul sermaye iradı sayılmıştır.
Yine anılan Kanunun geçici 67 nci maddesinde , Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (5) numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratlarından, ödemeyi yapanlarca, banka veya aracı kurumlara veya bunlar aracılığıyla diğer gerçek ve tüzel kişilere ödenenler hariç, % 15 oranında vergi tevkifatı yapılacağı (menkul sermaye iratlarında elde etme tahsil esasına bağlı olduğundan, 01/01/2006 tarihinden itibaren ödemeyi yapanlarca %15 oranında vergi tevkifatı yapılacaktır. Söz konusu gelirlere ilişkin hesapların açılış tarihinin 2005 yılı olması veya 2005 yılında vadesinin yenilenmiş bulunması durumu değiştirmeyecektir), bu iratlar üzerinden 94 üncü madde veya Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesi kapsamında ayrıca tevkifat yapılmayacağı hükme bağlanmıştır.Tevkifata tâbi tutulan kazançlar için gerçek kişilerce yıllık veya münferit beyanname verilmeyecek, diğer gelirler dolayısıyla verilecek yıllık beyannameye bu gelirler dahil edilmeyecektir.
Bu kapsamda, gerek dar mükellefler ve gerekse tam mükellefler açısından 2006 vergilendirme döneminde elde edilen ve tevkifat yolu ile vergilendirilen mevduat faizlerinin beyanı sözkonusu olmayacak veya diğer gelirler nedeniyle verilen beyannamelere ithal edilmeyecektir.
2- Repo Gelirleri
Gelir vergisi kanununun 75 nci maddesinin ikinci fıkrası 14 nolu bendinde, bu maddenin ikinci fıkrasının 5 numaralı bendinde yer alan Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresi'nce çıkarılan menkul kıymetleri geri alım ve satım taahhüdü ile iktisap veya elden çıkarılması karşılığında sağlanan menfaatler menkul sermaye iradi addedilmiştir.
Öte yandan, Kanunun geçici 67 nci maddesinde, Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (14) numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratlarından (Hazine tarafından yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilenler hariç), ödemeyi yapanlarca, banka veya aracı kurumlara veya bunlar aracılığıyla diğer gerçek ve tüzel kişilere ödenenler hariç, % 15 oranında vergi tevkifatı yapılacağı, bu iratlar üzerinden 94 üncü madde veya Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesi kapsamında ayrıca tevkifat yapılmayacağı hükme bağlanmış olup ayrıca tevkifata tâbi tutulan kazançlar için gerçek kişilerce yıllık veya münferit beyanname verilmeyecek, diğer gelirler dolayısıyla verilecek yıllık beyannameye bu gelirler dahil edilmeyecektir.
Bu kapsamda, gerek dar mükellefler ve gerekse tam mükellefler açısından 2006 vergilendirme döneminde elde edilen ve tevkifat yolu ile vergilendirilen kısaca repo gelirlerin beyanı söz konusu olmayacak ve diğer gelirler nedeniyle verilen beyannamelere ithali gerekmeyecektir.
3- Kâr ve zarara katılma kâr payları
Gelir vergisi kanununun 75 nci maddesinin ikinci fıkrası 12 nolu bendinde, faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları ve özel finans kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları menkul sermaye olarak tanımlanmıştır.
Öte yandan, Kanunun geçici 67 nci maddesinde, Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (12) numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratlarından, ödemeyi yapanlarca, banka veya aracı kurumlara veya bunlar aracılığıyla diğer gerçek ve tüzel kişilere ödenenler hariç, % 15 oranında vergi tevkifatı yapılacağı, bu iratlar üzerinden 94 üncü madde veya Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesi kapsamında ayrıca tevkifat yapılmayacağı hükme bağlanmış olup ayrıca tevkifata tâbi tutulan kazançlar için gerçek kişilerce yıllık veya münferit beyanname verilmeyecek, diğer gelirler dolayısıyla verilecek yıllık beyannameye bu gelirler dahil edilmeyecektir.
Bu kapsamda, gerek dar mükellefler ve gerekse tam mükellefler açısından 2006 vergilendirme döneminde elde edilen ve tevkifat yolu ile vergilendirilen kar zarara katılma hesapları kar payı gelirlerinin beyanı sözkonusu olmayacak ve diğer gelirler nedeniyle verilen beyannamelere ithal edilmeyecektir.
4- Devlet Tahvili ve Hazine Bonolarından Elde Edilen Gelirler
Devlet tahvili ve hazine bonosu gelirlerinin vergilemesi açısından ayrı bir vergileme rejimi benimsenmiştir. Bu bağlamda indirim ve istisna uygulamasına tabi bu tür gelirler açısından indirim oranının ve uygulanacak istisna tutarının tespiti önem taşımaktadır.
Öncelikle belirtilen düzenlemelere değinilerek vergileme ana hatları ortaya konulacaktır.
4.1- İndirim oranı uygulaması
Gelir Vergisi Kanununun 76 ncı maddesinin 5281 sayılı Kanunun 44 üncü maddesiyle kaldırılan ikinci fıkrasında, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 5, 6, 7, 12 ve 14 numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratlarına (döviz cinsinden açılan hesaplara ödenen faiz ve kar payları, dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetler ile döviz cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilenler hariç) fıkrada belirtilen indirim oranının uygulanması suretiyle bulunacak kısmın, bu iratların beyanı sırasında indirim olarak dikkate alınacağı, indirimin menkul kıymetler yatırım fonları ve ortaklıkları, risk sermayesi yatırım fonları ve ortaklıkları ve gayrimenkul yatırım fonları ve ortaklıklarından sağlanan kar payları hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.
İndirim oranı; Vergi Usul Kanununa göre o yıl için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranının, aynı dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan bileşik ortalama faiz oranına bölünmesi suretiyle tespit edilmektedir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre 2006 yılı için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranı % 7,8’ dir.Bu dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan bileşik ortalama faiz oranı ise % 16,76’dır. Buna göre, 2006 yılı gelirlerine uygulanacak indirim oranı (% 7,8 / % 16,76 =) % 46,5 olmaktadır.
4.2-İstisna uygulaması
Gelir Vergisi Kanununun Geçici 59 uncu madde hükmü ile 31/12/2007 tarihine kadar, 26/07/2001-31/12/2005 tarihleri arasında ihraç edilen Devlet tahvilleri ve Hazine bonolarının faiz gelirleri ve elden çıkarılmasından sağlanan diğer kazançlar toplamının 2001 yılında 50 milyar lirası, 2002 ve izleyen yıllarda bu tutarın veya artırılmış tutarın her yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılması ile bulunacak tutar gelir vergisinden istisna edilmiştir.
Bu hükme göre, 2006 yılında söz konusu gelirlere uygulanacak istisna tutarı; 2005 yılı istisna tutarı olan 174.033,88 YTL’nin 2005 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılması sonucu (174.033,88 YTL x % 9,8 =) 191.089,20 YTL olmaktadır. İstisna kapsamına giren söz konusu kazançlar için yıllık beyanname verilmeyeceği gibi, diğer gelirler dolayısıyla verilecek yıllık beyannameye de bu kazançlar dahil edilmeyecektir.
İstisna; faiz gelirleri açısından indirim oranı, elden çıkarma dolayısıyla elde edilen diğer kazançlar açısından ise maliyet bedeli endekslenmesi uygulandıktan sonra bulunan tutara uygulanacaktır
4.3- Beyana tabi tutarın hesaplanması
Gelir Vergisi Kanununun indirim oranı uygulamasına yönelik 76 ncı maddesinin ikinci fıkrası 01/01/2006 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere 5281 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmakla birlikte, anılan Kanunun Geçici 67 nci maddesinin 9 numaralı fıkrası hükmü gereğince 01/01/2006 tarihinden önce ihraç edilen her nevi tahvil ve Hazine bonolarından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesinde 31/12/2005 tarihinde yürürlükte olan hükümler esas alınacaktır.
Bu bağlamda, indirim ve istisna uygulamasına tabi olacak tahvil ve bono gelirleri açısından, 2006 yılında söz konusu gelirlere uygulanacak istisna tutarı; 2005 yılı istisna tutarı olan 174.033,88 YTL’nin 2005 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılması sonucu (174.033,88 YTL x % 9,8 =) 191.089,20 YTL olmaktadır. İstisna kapsamına giren söz konusu kazançlar için yıllık beyanname verilmeyeceği gibi, diğer gelirler dolayısıyla verilecek yıllık beyannameye de bu kazançlar dahil edilmeyecektir
Diğer taraftan, İndirim oranı uygulaması 01/01/2006 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere 5281 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmış olup, yukarıda açıklanan Geçici 67 nci maddenin (9) numaralı fıkrası ile getirilen hüküm 01/01/2006 tarihinden önce ihraç edilen her nevi tahvil ve Hazine bonolarından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesine yöneliktir.
Sonuç olarak, İndirim ve istisna uygulanmış Hazine bonosu ve devlet tahvili gelirleri, Kanunun 86 ncı maddesine göre 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan 18000 YTL yi aşması halinde yıllık beyanname ile beyan edilecektir. Dar mükellefler için ise tevkifat nihai vergileme olacaktır.
5- Kar Payları
Gelir vergisi kanunun 94 üncü maddesi 6 ncı bendi b alt bendinde,
……
b) (4842 sayılı Kanunun 12. maddesiyle değiştirilen ve 24.4.2003 tarihinden itibaren yürürlüğe giren alt bent) (i) Tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara dağıtılan, 75. maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz (2006/10731 sayılı BKK ile 23.7.2006’dan itibaren % 15),
ii)Tam mükellef kurumlar tarafından; dar mükellef gerçek kişilere, dar mükellef kurumlara (Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç) ve gelir ve kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan, 75. maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) (2006/10731 sayılı BKK ile 23.7.2006’dan itibaren % 15),
oranında tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Öte yandan Kanunun 22 nci maddesinde,
“……………
2. Tam mükellef kurumlardan elde edilen, 75. maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarının yarısı gelir vergisinden müstesnadır. İstisna edilen tutar üzerinden 94. madde uyarınca tevkifat yapılır ve tevkif edilen verginin tamamı, kâr payının yıllık beyanname ile beyan edilmesi durumunda yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilir. “
Geçici 62 nci maddesinde ,
“1. Kurumlar vergisi mükelleflerinin;
a) 31.12.1998 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kazançlarının,
b) (a) bendi kapsamı dışında kalan ve 31.12.2002 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilen, kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlarının,
c) Geçici 61. madde kapsamında tevkifata tâbi tutulmuş kazançlarının,
Dağıtımı halinde 94. madde uyarınca tevkifat yapılmaz.
2. Gerçek kişilerce (1) numaralı fıkranın (a) bendi kapsamında elde edilen kâr payları gelir vergisinden müstesnadır.
3. Gerçek kişilerce (1) numaralı fıkranın (b) ve (c) bendi kapsamında elde edilen kâr paylarının net tutarına elde edilen kâr payının 1/9’u eklendikten sonra, bulunan tutarın yarısı vergiye tâbi gelir olarak dikkate alınır. Bu gelirler ile ilgili olarak yıllık beyanname verilmesi halinde, beyannameye intikal ettirilen tutarın 1/5'i beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir.
4. Kurumlar vergisi mükelleflerinin doğrudan veya iştirakleri aracılığıyla, bu maddenin (1) numaralı fıkrasında belirtilen nitelikte kâr payı elde etmeleri halinde, bu kâr paylarının dağıtımı ve kâr payı elde eden gerçek kişilerce bu kâr paylarının beyanı ile ilgili olarak (1), (2) ve (3) numaralı fıkra hükümleri uygulanır.
5. Bu madde kapsamındaki kâr payları için 22. madde hükümleri uygulanmaz. “
Hükümlerine yer verilmiştir.
Bu bağlamda, Kurumlarca kar dağıtımlarından %15 oranında tevkifat yapılacak, kâr paylarının yarısı gelir vergisinden müstesna tutulacak ve kalan tutarın Kanunun 86 ncı maddesine göre 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan 18000 YTL yi aşması halinde yıllık beyanname ile beyan edilecektir. Dar mükellefler için ise tevkifat nihai vergileme olacaktır.
- Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 62. Maddesi Uygulaması
(31.12.1998 ve öncesi hesap dönemi kazançları ile istisna kazançlarda tevkifat)
Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/6-b maddesinde yapılan söz konusu değişiklik 4842 sayılı Kanun’un yayımı tarihi olan 24.04.2003 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, istisna kazançlar ve kâr paylarının geçiş dönemlerinde ne şekilde vergilendirileceği hususu da anılan Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 62. maddede düzenlenmiştir.
Söz konusu geçici maddede yer alan düzenleme uyarınca, kurumlar vergisi mükelleflerinin 31.12.1998 ve daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilmiş kârlarının dağıtımı halinde, bu kâr payları üzerinden tevkifat yapılmayacaktır. Aynı şekilde 01.01.1999 ve 31.12.2002 tarihleri arasındaki hesap dönemlerinde elde edilen kurumlar vergisinden istisna kazançlar ile Gelir Vergisi Kanunu’na 4842 sayılı Kanunla eklenen geçici 61. madde kapsamında tevkifata tabi tutulacak olan kazançların dağıtılması halinde de bu kâr payları üzerinden ayrıca tevkifat yapılmayacaktır.
Bu madde hükmüne göre, dağıtılan kâr 31.12.2002 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilen ve Kurumlar Vergisi Kanunu veya özel kanunları uyarınca kurumlar vergisinden istisna edilen kazanca ilişkin ise (serbest bölge kazancı, teknoloji geliştirme bölge kazancı, Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin işletilmesinden elde edilen kazanç, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici 24 ve geçici 28. maddelerinde düzenlenen istisna kazançlar gibi) dağıtılan kârın bu kazançlara isabet eden kısmı üzerinden dağıtım sırasında gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Ancak, 2003 ve müteakip yıllardaki hesap dönemlerinde elde edilen söz konusu istisna kazançların dağıtılması halinde, dağıtılan bu tutarlar üzerinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/6-b maddesi uyarınca, kâr dağıtımına bağlı tevkifatın yapılması gerekecektir.
Diğer taraftan, 01.01.1999 - 31.12.2002 tarihleri arasındaki hesap dönemlerine ilişkin normal kazançların dağıtıma tabi tutulması halinde ise dağıtılan bu kâr payları üzerinden, gelir vergisi ve fon payı tevkifatı yapılacağı tabidir.
Örnek:
(Y) Anonim Şirketince 1999 yılında 4325 sayılı Kanun kapsamında elde edilen kazancın 2003 yılında dağıtılması sonucu, ortağı olan Bayan (D) net 27 milyar lira kâr payı elde etmiştir. Bayan (D)’nin beyanı gereken başka bir geliri bulunmamaktadır.
Bu kazançlarla ilgili olarak kâr dağıtımı aşamasında geçici 62. maddeye göre tevkifat yapılmamıştır.
Bu durumda Bayan (D)’nin ödeyeceği gelir vergisi aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.
Kâr payı net tutarı
|
27.000.000.000
|
Kâr Payının 1/ 9
|
(27.000.000.000 x 1/9) 3.000.000.000
|
Kâr Payı Tutarı
|
30.000.000.000
|
Beyan Edilmeyecek Tutar
|
(30.000.000.000 x1/2) 15.000.000.000
|
Beyan Edilecek Tutar
|
15.000.000.000
|
Hesaplanan Gelir Vergisi
|
3.650.000.000
|
Mahsubu Gereken
|
(1/5‘lik tutar) 3.000.000.000
|
Ödenecek Gelir Vergisi
|
650.000.000
|
Fon payı uygulaması 01.01.2004 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırıldığından, hesaplanan gelir vergisi üzerinden fon payı hesaplanmayacaktır.
6- Alacak Faizleri
İndirim oranı uygulaması 01/01/2006 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere 5281 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmış olup, yukarıda açıklanan Geçici 67 nci maddenin (9) numaralı fıkrası ile getirilen hüküm 01/01/2006 tarihinden önce ihraç edilen her nevi tahvil ve Hazine bonolarından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesine yöneliktir.
Her nevi alacak faizine ilişkin olarak böyle bir hükme yer verilmediğinden, 01/01/2006 tarihinden itibaren elde edilen alacak faizlerine indirim oranı uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Ancak bu gelirlerin, tevkifat ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul sermaye iratlarına ilişkin 2006 yılı beyan haddi olan 875 YTL’yi aşması halinde yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekeceği de açıktır.
7- 875 YTL Tutarı Aşmaması Halinde Beyan Edilmeyecek Menkul Sermaye İratları
Türkiye’de vergi kesintisine tabi olmayan ve istisna uygulanmayan aşağıda belirtilen menkul sermaye iratlarının 2006 vergilendirme dönemi için, 875 YTL tutarı aşmaması halinde bu iratlar beyan edilmeyecektir.
- Kıyı bankacılığından (off-shore bankacılık) elde edilen faiz gelirleri,
- Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından elde edilen bedeller,
- İştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kâr paylarının devir ve temliki karşılığında alınan para ve ayınlar,
- Her çeşit senetlerin iskonto edilmesi karşılığında alınan iskonto bedelleri,
- Yurt dışından elde edilen diğer menkul sermaye iratları.
875 YTL’lik tutar bir istisna olmayıp, gelirin beyan edilip edilmeyeceğine yönelik tespitte dikkate alınacak bir haddir. Bu had yukarıda belirtilen gelirlerin her biri için ayrı ayrı uygulanmayacak olup, bu gelirler ile vergi kesintisine tabi olmayan ve istisna uygulanmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarının toplam tutarı dikkate alınarak hesaplanacaktır.
8- Menkul Kıymetler ve Diğer Sermaye Piyasası Araçlarında Vergileme İlkeleri
Gelir Vergisi Kanunun geçici 67 nci maddesi
7 numaralı bendinde,
“Bu maddenin (1), (2), (3) ve (4) numaralı fıkra hükümleri uyarınca tevkifata tâbi tutulan kazançlar için gerçek kişilerce yıllık veya münferit beyanname verilmez. Diğer gelirler dolayısıyla verilecek yıllık beyannameye bu gelirler dahil edilmez”
8 numaralı bendinde,
Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul kıymetler yatırım fonları (5527 sayılı Kanunun 1/ç maddesiyle değiştirilen ve 1.10.2006 tarihinden itibaren yürürlüğe giren parantez içi hüküm) (borsa yatırım fonları ile konut finansman fonları ve varlık finansman fonları dahil) ile menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının Kurumlar Vergisinden istisna edilmiş olan portföy kazançları, dağıtılsın veya dağıtılmasın % 15 oranında vergi tevkifatına tâbi tutulur. Bu kazançlar üzerinden 94. madde uyarınca ayrıca tevkifat yapılmaz. Bu fon veya ortaklıklarının katılma belgelerinin ilgili fona iadesinden elde edilen gelirler ile hisse senetlerinin alım satımından elde edilen kazançlar için yıllık beyanname verilmez. Diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmez. Ticarî işletmeye dahil olan bu nitelikteki gelirler, bu fıkra kapsamı dışındadır.
10 numaralı bendinde ise
Bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce iktisap edilmiş olan menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından veya elde tutulma sürecinde elde edilen gelirler (5436 sayılı Kanunun 14/d maddesiyle kaldırılan parantez içi hüküm. Geçerlilik; 01.01.2006)için bu madde hükümleri uygulanmaz. Bu gelirlerin vergilendirilmesinde 31.12.2005 tarihi itibarıyla geçerli olan hükümler uygulanır
Denilmektedir.
Öte yandan, 22/7/2006 Tarihli ve 2006/10731 Sayılı Kararname Eki Karar İle, (8) numaralı fıkrada yer alan Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul kıymetler yatırım fonları (borsa yatırım fonları ile konut finansmanı fonları ve varlık finansmanı fonları dahil) ile menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliği kazançları üzerinden;
1) Borsa yatırım fonları ile konut finansmanı fonları ve varlık finansmanı fonları için % 0,
2) (1) numaralı alt bent dışında kalanlar için 1 Ekim 2006 tarihine kadar uygulanmak üzere % 10, 1 Ekim 2006 tarihinden itibaren uygulanmak üzere % 0,
-Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul kıymetler yatırım fonları (borsa yatırım fonları ile konut finansmanı fonları ve varlık finansmanı fonları dahil) ile menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının (1), (2), (3) ve (4) numaralı fıkralarda belirtilen gelirleri üzerinden yapılacak tevkifat oranları;
1) Borsa yatırım fonları ile konut finansmanı fonları ve varlık finansmanı fonları için % 0,
2) (1) numaralı alt bent dışında kalanlar için 1 Ekim 2006 tarihine kadar uygulanmak üzere % 10, 1 Ekim 2006 tarihinden itibaren uygulanmak üzere % 0,
Olarak tespit edilmiştir.
Buna göre, menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılması ve elde tutulması sürecinde elde edilen gelirler banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla tevkifat yapılmak suretiyle Bakanlar Kurulu ve anılan madde hükümlerine göre saptanan oranlarda vergilendirilecek olup, bu gelirler için tutarı ne olursa olsun gerçek kişilerce yıllık ve münferit beyanname verilmeyecektir. Diğer gelirlerin beyanı halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir.
Ancak; 01/01/2006 tarihinden önce iktisap edilmiş menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılması ve elde tutulması sürecinde elde edilen gelirlerin,
vergilendirilmesinde yeni sisteme göre %15 oranında tevkifat yapılmayacak olup, söz konusu gelirler 31/12/2005 tarihinde geçerli olan eski hükümlere göre vergilendirilecektir.[1]
Dolayısı ile elde edilecek gelirler için, menkul kıymetlerin iktisap tarihleri de dikkate alınarak, vergilemesinde normal kar paylarında olduğu gibi Kanunun 22, mülga 76 ve 86 ncı maddeleri kapsamında işlem tesis edilmesi gerektiği düşünülmektedir
[1] GİB Menkul Sermaye İradı Elde Edenlerin Gelir Vergisi Beyanname Düzenleme Rehberi (2006)