5766 SAYILI KANUN İLE DAMGA VERGİSİ ve HARÇLAR KONUSUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
I. GİRİŞ
5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 04.06.2008 tarihinde kabul edilmiş ve 06.06.2008 tarih ve 26898 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yürürlüğe giren bu kanun ile Gelir Vergisi Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu, Özel Tüketim Vergisi Kanunu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Damga Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanunu’nda bazı değişiklikler yapılmıştır. 5766 sayılı kanun ile Damga Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanunu’nda yapılan değişiklikler makalenin konusunu oluşturmaktadır.
II. DAMGA VERGİSİ KANUNU’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
A. Tabir Değişikliği
1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun; 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “genel ve katma bütçeli daire ve idarelerle,” ibaresi “genel ve özel bütçeli idarelerle,” şeklinde; 19 uncu maddesinin birinci fıkrasında ve (2) Sayılı Tablosunun “V- Kurumlarla ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün (1) numaralı fıkrasında yer alan “katma bütçeli” ibaresi “özel bütçeli” şeklinde değiştirilmiştir.
Düzenleme ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu açısından 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile tanımı yapılan bütçe uygulamalarına paralellik sağlanmaktadır. Zira artık 5018 sayılı kanunda Katma bütçeli idare şeklinde bir tanımlama yoktur.
B. İkinci El Araçlarla İlgili Düzenleme
Daha önce 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun (1) Sayılı Tablosunun “I. Akitlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün A/6 fıkrası “Kontrol İkinci el araç satış sözleşmeleri” şeklindeydi. Bu fıkra “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca kayıt ve tescil edilmiş ikinci el araçların satış ve devrine ilişkin sözleşmeler” şeklinde değiştirilmiştir. Bu sözleşmelerin damga vergisi oranı yine önceden olduğu gibi binde 1,5 olacaktır. Kanunda orana ilişkin herhangi bir düzenleme yoktur.
C. İhale Kararlarına İlişkin Değişiklik
Daha önce 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun (1) Sayılı Tablosunun “II. Kararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün 2 nci fıkrası;
“İhale kanunlarına tabi olan veya olmayan daire ve kurumların yetkili organlarınca verilen her türlü ihale kararları (Binde 4,5)”
şeklindeydi. 5766 sayılı yasa ile bu fıkra aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“2. İhale Kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararları Binde 4,5”
Bu şekilde daireden kastın resmi daire olduğu ve kurumların da yine resmi kurumlar olduğu kanunda yapılan düzenleme ile açıklığa kavuşturulmuştur.
D. Avans Ödemelerinin Durumu
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun (1) Sayılı Tablosunun "IV. Makbuzlar ve diğer kâğıtlar" başlıklı bölümünün l/b fıkrasına "hizmet karşılığı alınan paralar" ifadesinden sonra gelmek üzere "(avans olarak ödenenler dahil)" ibaresi eklenmiştir.
Bu düzenleme ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun istihkaktan kesinti şekliyle ödemeyi düzenleyen 19 uncu madde hükmü gereğince işverenlerce çalışanlarına hizmet karşılığı olarak yapılan avans ödemelerinin de damga vergisine tabi olduğu hususu net bir biçimde belirlenerek uygulamada bu hususta meydana gelen tereddütlerin giderilmesi amaçlanmaktadır. Yoksa Maliye Bakanlığı’nın eski uygulamasında da avans ödemeleri damga vergisine tabiydi. Dolayısıyla yeni bir vergi ihdası sözkonusu değildir. Kaldı ki “hizmet karşılığı alınan paralar” ibaresi avansları da kapsamaktadır. Bu düzenleme ile avans ödemelerinden damga vergisi hesaplanacağı net bir biçimde ortaya konmuştur.
E. Nüshalarla İlgili Düzenleme
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun vergiden istisna edilen kağıtların yer aldığı (2) Sayılı Tablosunun "I. Resmi işlerle ilgili kâğıtlar:" başlıklı bölümünün C/11 fıkrasındaki "saklanacak nüshaları" ibaresi "çıkarılarak saklanacak örnekleri" şeklinde değiştirilmiştir.
Damga vergisi uygulaması açısından, kişilerce hariçte düzenlenerek imza ve tarih tasdiki veya suret çıkarılması ya da tercüme için notere getirilen kâğıtların, düzenlenip imzalandıkları anda taraflarca düzenlenen nüsha sayısına göre damga vergisine tabi olacağı; nüshaların kâğıt aslı ile aynı mahiyette olduğu; 1512 sayılı Noterlik Kanununda, hariçte düzenlenip tasdik, tercüme veya suret çıkarılması için getirilen kâğıtların aslının ilgilisine verilerek bir örneğinin noterde saklanacağının hükme bağlandığı dikkate alındığında, istisna uygulanacak kâğıdın kişiler tarafından hariçte düzenlenen ve kâğıt aslını da ifade eden nüshaların dışında noter tarafından çıkarılacak örnek olduğu hususuna açıklık getirilmektedir.
F. Cenazelerle İlgili Kağıtlar
5766 sayılı yasa ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun vergiden istisna edilen kağıtların yer aldığı (2) Sayılı Tablosunun "I. Resmi işlerle ilgili kâğıtlar:" başlıklı bölümünün "C- Kişilerden resmi dairelere verilen kâğıtlar" başlıklı alt bölümüne aşağıdaki (19) numaralı fıkra eklenmiştir.
19. Yurt dışında hayatını kaybeden kişilerin cenazesinin Türkiye'ye girişi sırasında düzenlenerek gümrük idaresine verilen kâğıtlar.
Yurt dışında hayatını kaybeden kişilerin cenazelerinin Türkiye'ye girişindeki gümrük işlemleri sırasında düzenlenen kâğıtlar, söz konusu cenazelerin herhangi bir eşya olmadığı hususu ile cenaze sahiplerinin psikolojik durumları ve etik değerler de göz önünde bulundurulmak suretiyle damga vergisinden istisna edilmektedir.
G. Toplu Konut İdaresi ve Sözleşmeleriyle İlgili Düzenlemeler
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun vergiden istisna edilen kağıtların yer aldığı (2) Sayılı Tablosunun "IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümünde yer alan (28) numaralı fıkrası,
“2985 sayılı Toplu Konut Kanununa 10.5.1990 tarihli ve 3645 sayılı Kanunla eklenen ek 1 inci maddesi kapsamında kullandırılacak kredilere ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar.” şeklindeydi. Bu fıkradaki "ek 1 inci" ibaresi "ek 2 nci" şeklinde değiştirilmiştir.
2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’nun ek 1’nci maddesi Toplu Konut İdaresi’nin görev ve yetkilerini düzenlemektedir. Bahsi geçen (28) numaralı fıkrayla atıf yapılan kredilere ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar ise daha önce yapılan bir değişiklikle 2985 sayılı Kanunun ek 2’nci maddesine alınmıştı. Bu düzenleme sonucu (28) no’lu fıkra ile yapılan atıf havada kalmaktaydı. Bunun üzerine fıkradaki "ek 1 inci" ibaresi "ek 2 nci" şeklinde değiştirilmiştir.
2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’nun ek 2’nci maddesi ise aşağıdaki gibidir.
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 64 üncü maddesi, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun, 2566 sayılı Bazı Kamu Görevlilerine Nakdi Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun, 2453 sayılı Yurt Dışında Görevli Personele Nakdi Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun, 2629 sayılı Uçuş, Paraşüt, Denizaltı, Dalgıç ve Kurbağa adam Hizmetleri Tazminat Kanunu ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamındaki görevler nedeniyle şehit olanlar ile barışta ve olağanüstü hallerde yapılan tatbikat ve manevralar sırasında bu harekat ve hizmetlerin sebep ve etkileriyle hayatlarını kaybedenlerin; dul eşine, eşi hayatta değilse veya evlenmişse maaşa bağlanmış çocuklarına müştereken, bunlar bulunmadığı takdirde bakmakla yükümlü olduğu ana veya babasına konut sahibi yapmak amacıyla Toplu Konut İdaresince faizsiz olarak kredi verilir.
Böylece şehit yakınlarının Toplu Konut İdaresi’nden faizsiz olarak aldıkları kredi işlemlerinde kullanılan tüm kağıtlar damga vergisinden müstesna tutulmaktadır.
Ayrıca 5766 sayılı yasa ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun vergiden istisna edilen kağıtların yer aldığı (2) Sayılı Tablosunun “V- Kurumlarla ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümünde yer alan (24) numaralı fıkrası metinden çıkarılmıştır.
5766 sayılı Kanun ile Toplu Konut kanunu’na eklenen Ek 12’nci madde ile TOKİ (Toplu Konut İdaresi Başkanlığı) 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uygulaması bakımından özel bütçeli idareler kapsamına alınmıştır. Bu durumda 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli "V-Kurumlarla ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümünde yer alan (24) numaralı fıkra hükmü gereksiz hale gelmiştir.
Türkiye'nin üyesi olduğu uluslararası kuruluşlarca gerçekleştirilecek ülke incelemesi, araştırma, proje v.b. faaliyetler nedeniyle düzenlenecek kâğıtlar bakımından bu kuruluşlara damga vergisi muafiyeti tanınmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşlarının talebi üzerine uluslararası kuruluşlarla ülke incelemesi, araştırma, proje v.b. faaliyetler nedeniyle sözleşmeler düzenlenmektedir. Yapılan bu işlemler nedeniyle damga vergisi doğmakta ve bu verginin ödenmesi konusunda bu kuruluşlarla ülkemiz arasında zaman zaman problemler ortaya çıkmaktadır. Yapılan düzenlemeyle, Türkiye'nin üyesi olduğu uluslararası kuruluşlarca gerçekleştirilecek ülke incelemesi, araştırma, proje v.b. faaliyetler nedeniyle düzenlenecek kâğıtlar bakımından bu kuruluşlara damga vergisi muafiyeti tanınarak damga vergisi açısından ortaya çıkabilecek ihtilafların bertaraf edilmesi sağlanmaktadır.
Öte yandan 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun vergiden istisna edilen kağıtların yer aldığı (2) Sayılı Tablosunun "IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümüne aşağıdaki (37), (38) ve (39) numaralı fıkralar eklenmiş ve yeni istisnalar yaratılmıştır.
“37. 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu uyarınca, idare ile istekli arasında imzalanan çerçeve anlaşması ve bu anlaşmaya esas ihale kararı ile isteklilerin dinamik alım sistemine kabul edilmesine ilişkin kararlar.
38. Kamu kurum ve kuruluşlarının talebi üzerine Türkiye'nin üyesi olduğu uluslararası kuruluşlar tarafından gerçekleştirilecek olan ülke incelemeleri, araştırma, proje ve benzeri faaliyetler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar.
39. Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca satışı yapılan ve net alanı 80 m²’yi geçmeyen konutlara ilişkin olarak, İdare ile alıcı arasında imzalanan satış sözleşmeleri ve bu satışa ilişkin diğer kağıtlar.”
488 sayılı Kanuna ekli 2 Sayılı Tablonun IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar bölümüne eklenen (37) numaralı fıkra hükmü 1/1/2008 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde, Damga Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklikler kanunun yayım tarihi olan 06.06.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
III. HARÇLAR KANUNU’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
A. Tabir Değişikliği
2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun; 59’ uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan "Genel ve katma bütçeli dairelerle" ibaresi "Genel ve özel bütçeli idarelerle” değiştirilmiştir.
Düzenleme ile 492 sayılı Harçlar Kanunu açısından 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile tanımı yapılan bütçe uygulamalarına paralellik sağlanmaktadır. Zira artık 5018 sayılı kanunda Katma bütçeli idare şeklinde bir tanımlama yoktur.
B. Noter Harçlarıyla ilgili Düzenlemeler
2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 41’inci maddesi uyarınca; Noter harçları (2) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer veya ağırlık ölçüsüne göre nispi, işlemin nevi ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır. Aynı kanunun 42’nci maddesi de aşağıdaki gibiydi.
“Değer veya ağırlık ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (2) sayılı tarifede yazılı değer veya ağırlık esastır.
Menkul ve gayrimenkul mallar hakkında alım, satım, taahhüt ve rehinle ilgili her nevi mukavele, senet ve kağıtlarda değer gösterilmesi mecburidir. Rehin bordroları hakkında bu hüküm uygulanmaz.”
5766 sayılı kanun ile 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun; 42 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Menkul ve gayrimenkul mallar hakkında alım, satım, taahhüt ve rehinle ilgili her nevi mukavele, senet ve kâğıtlarda değer gösterilmesi mecburidir. Rehin bordroları ile kamu idarelerine verilmek üzere ilgili mevzuatla belirlenen kurallara uyulacağına ilişkin olarak düzenlenen taahhütnameler hakkında bu hüküm uygulanmaz.”
Kararname ve diğer mevzuatla oluşturulan kurallara uyulacağına dair kamu idarelerine verilecek taahhütnameler doğrudan ticari mahiyette değildir. Bu tür taahhütnameler, ilgili mevzuatla belirlenen kurallara uyulacağına ilişkin olarak düzenlenmektedir. Bu nedenle bu tür taahhütnamelerde değer gösterilme mecburiyeti aranılmayacaktır.
Ayrıca, noterde düzenlenen ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 42 nci maddesi kapsamında değer gösterilmesi gereken gayrimenkullere ilişkin işlemlerde, harç matrahının gayrimenkulün emlak vergisi değerinden az olamayacağı belirlenmiştir.
Harçlar Kanunu’nun 43’üncü maddesi uyarınca; tarifede yazılı nispi harçların hesabında, sulh işlemlerinde sulh olunan bedel, rehin işlemlerinde rehin bedeli, kiralarda mukaveledeki süreye göre kira karşılığının toplamı, süre belli değilse bir yıllık kira tutarı, hizmet akdinde süreye göre verilecek ücretin toplamı, süre belli değilse bir yıllık ücret tutarı, sermaye şirketlerinde konulan ve ileride konulması taahhüt edilen sermayenin toplamı, kaydı hayatla irat bağlanmasında bir yıllık irat tutarı, harca esas alınmaktadır.
Yapılan yeni düzenleme ile, kapsam dışında kalan gayrimenkullere ilişkin noter işlemlerinde harç matrahının asgari tutarı, emlak vergisi değeri olarak belirlenmek suretiyle Kanunun diğer tarifeleri ile paralellik kurulmaktadır.
C. TOKİ ile İlgili Düzenlemeler
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 59’uncu maddesinde Tapu ve Kadastro harcından müstesna tutulan işlemler yer almaktadır. Bahsi geçen maddenin (l) bendi
“2985 sayılı Toplu Konut Kanununa 10.5.1990 tarihli ve 3645 sayılı Kanunla eklenen ek 1 inci maddesi kapsamında kullandırılacak kredilerle ilgili ipotekler ile bu konutların hak sahipleri adına tapuya tescili.” şeklindeydi. Bu bentteki "ek 1 inci" ibaresi "ek 2 nci" şeklinde değiştirilmiştir.
2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’nun ek 1’nci maddesi Toplu Konut İdaresi’nin görev ve yetkilerini düzenlemektedir. Daha önce yapılan bir değişiklikle Harçlar Kanunu’nun 59’uncu maddesinin (l) bendiyle atıf yapılan hükümler ise 2985 sayılı Kanun’un ek 2’nci maddesine alınmıştı. Bu düzenleme sonucu 59’uncu maddenin (l) bendi ile yapılan atıf havada kalmaktaydı. Bunun üzerine fıkradaki "ek 1 inci" ibaresi "ek 2 nci" şeklinde değiştirilmiştir. Böylece şehit yakınlarının Toplu Konut İdaresi nezdinde yaptıkları tapu işlemleri harçtan müstesna tutulmaktadır.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 59’uncu maddesinin (r) bendi uyarınca; Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından konut satışları nedeniyle tesis olunacak ipotek işlemleri Tapu ve Kadastro harcından müstesna tutulmuştur. 5766 sayılı yasa ile bahsi geçen maddenin (r) bendi yürürlükten kaldırılmıştır. 5766 sayılı Kanun ile Toplu Konut kanunu’na eklenen Ek 12’nci madde ile TOKİ (Toplu Konut İdaresi Başkanlığı) 492 sayılı Harçlar Kanunu uygulaması açısından özel bütçeli idareler kapsamına alındığından, mükerrerlik teşkil etmemesi amacıyla 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 59 uncu maddesinde yer alan istisna hükmü yürürlükten kaldırılmaktadır. Ancak TOKİ bir özel bütçeli idare olduğundan istisna devam etmektedir.
D. Tapudaki Devir İşlemleriyle İlgili Düzenlemeler
Harçlar Kanunu’nun 63’ncü maddesi aşağıdaki şekildeydi.
“Bu Kanunda sözü edilen "kayıtlı değer" veya "emlâk vergisi değeri" deyimi; 1319 sayılı Emlâk Vergisi Kanununun 29 uncu maddesine göre belirlenen vergi değerini ifade eder.
Tapu ve kadastro harcı, vergi değeri ile mükellef tarafından beyan edilmiş olan değerlerden yüksek olanı üzerinden hesaplanır.
Mükelleflerin vergi değerinden daha düşük beyanda bulunmaları halinde, harcın hesabında vergi değeri esas alınır. Aradaki farka isabet eden harç, 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre hesaplanan vergi ziyaı cezası % 25 oranında uygulanmak suretiyle ikmalen tarh edilir.”
5766 sayılı yasa ile 63 üncü maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Gayrimenkul devir ve iktisaplarında tapu ve kadastro harcı, emlak vergisi değerinden az olmamak üzere, beyan edilen devir ve iktisap bedeli üzerinden hesaplanır.
Tapuda yapılan işlemden sonra, emlak vergisi değerinden daha düşük bir bedel üzerinden harç ödendiğinin veya beyan edilen devir ve iktisap bedelinin gerçek durumu yansıtmadığının tespit edilmesi halinde, aradaki farka isabet eden harç ikmalen veya re’sen tarh edilir. Bu suretle tarh edilecek tapu ve kadastro harcı için, 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan vergi ziyaı cezası % 25 nispetinde uygulanır. Takdir komisyonu kararlarına istinaden bu fıkra uyarınca tarhiyat yapılamaz.”
Daha önce Gayrimenkul alım-satımlarında; tapuda beyan edilen alım-satım bedeli ile alım-satıma konu olan gayrimenkulün emlak vergisi değeri mukayese edilmek suretiyle, bunların yüksek olanı üzerinden tapu harcı hesaplanmaktaydı. Ancak, gayrimenkullerin gerçek alım-satım bedellerinin tapu işlemlerine yansıtılmaması, tapu harcının çoğunlukla emlak vergisi değeri üzerinden beyan edilmesi ve tapuda yapılan işlemden sonra gerçek alım-satıma ilişkin harici bulguların tespit edilmesi nedeniyle, vergi dairelerince tarhiyatlar yapılmakta ve bu konuda sürekli ihtilaflar yaşanmaktadır.
Öngörülen bu düzenlemeyle, gayrimenkul devir ve iktisaplarında beyan edilen devir ve iktisap bedelinin gerçeği yansıtmadığının Takdir Komisyonu Kararları dışında belirlenmesi halinde, "Vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır." ilkesinin gereği olarak gerçek devir ve iktisap bedeli üzerinden tapu harcı alınması sağlanmaktadır.
E. Sermaye Artırımı, Birleşme, Bölünme, Devir ve Kredilere İlişkin Düzenleme
Harçlar Kanunu’nun 123’ncü maddesinin son fıkrası aşağıdaki şekildeydi.
“Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev'i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler ile Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri (Bu kooperatifler ile Kredi Garanti Fonu İşletme ve Araştırma Anonim Şirketi tarafından bankalardan kullandırılacak krediler için verilecek kefaletler dahil) bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve bunların teminatları ile geri ödenmelerine ilişkin işlemler harca tabi tutulmaz.”
Burada yer alan "harca tabi tutulmaz." ibaresi "Bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır." şeklinde değiştirilmiştir. Böylece kredilere ilişkin istisna hükmünün yargı harçları da dahil olmak üzere bütün harçları kapsamı içine aldığı hususu açıklığa kavuşturulmuş ve uygulamadaki tereddütler giderilmiştir.
F. Mahkeme Harçlarına İlişkin Düzenleme
Harçlar, verilen hizmetler karşılığı alınan bedeller olup, 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı tarifelerde ayrıntılı olarak sayılmıştır. Ancak gerek adli gerekse idari yargı ve bu kapsamda vergi yargısına ilişkin olarak yüksek yargı organlarına temyiz veya bölge idare mahkemelerine itirazen başvurularda herhangi bir harç öngörülmemiştir. Yapılan yeni düzenlemeyle, temyiz ve itiraz başvurularına ilişkin olarak "başvuru harcı" öngörülmüştür. Bu amaçla Harçlar Kanunu’na bağlı (1) Sayılı Tarifenin "A) Mahkeme Harçları" bölümünün sonuna aşağıdaki (IV) numaralı bölüm eklenmiştir.
"IV. Temyiz ve itiraz harçları:
a) Yargıtay ve Danıştay’a yapılacak temyiz başvurularında 60 YTL
b) Yürütmenin durdurulmasına ilişkin itirazlar dahil olmak üzere Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerine itirazen yapılacak başvurularda 40 YTL
c) Ağır Ceza Mahkemelerine itirazen yapılacak başvurularda 30 YTL
Harçlar Kanunu’na bağlı (3) Sayılı Tarifenin "I- Başvurma harcı" başlıklı bölümüne aşağıdaki (c) ve (d) fıkraları eklenmiştir.
c) Danıştay’a temyiz başvurularında 60 YTL
d) Bölge İdare Mahkemesine itirazen yapılan başvurularda 40 YTL
harç ödenecektir.
G. Transfer fiyatlandırması ile ilgili Düzenleme
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13 üncü maddesinin beşinci fıkrasında, “ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanacak fiyat veya bedelin tespitine ilişkin yöntemler, mükellefin talebi üzerine Maliye Bakanlığı ile anlaşılarak belirlenebilir. Bu şekilde belirlenen yöntem, üç yılı aşmamak üzere anlaşmada tespit edilen süre ve şartlar dahilinde kesinlik taşır.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre uygulayacağı yöntem konusunda tereddüdü bulunan mükelleflerin gerekli bilgi ve belgelerle birlikte Maliye Bakanlığı’na başvurarak belli bir dönem için yöntem tespiti talebinde bulunabilmesi mümkündür. Yapılan düzenlemeyle, söz konusu anlaşma sürecinde Maliye Bakanlığı tarafından tesis edilecek işlemler harca tabi tutulmaktadır. Bu amaçla 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (8) Sayılı Tarifenin sonuna "XII- Transfer fiyatlandırması ile ilgili yöntem belirleme anlaşması harçları" bölümü eklenmiştir.
“XII- Transfer fiyatlandırması ile ilgili yöntem belirleme anlaşması harçları:
1- Başvuru harcı 25.000 YTL
2- Yenileme harcı 20.000 YTL”
IV. SONUÇ
5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 04.06.2008 tarihinde kabul edilmiş ve 06.06.2008 tarih ve 26898 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yürürlüğe giren bu kanun ile Damga Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanunu’nda bazı değişiklikler yapılmıştır. Her şeyden önce “katma bütçeli daire” tabirleri, “özel bütçeli idare” olarak değiştirilmiştir. İkinci el araçlara ait sözleşmeler, ihale kararları ve avans ödemeleriyle ilgili yapılan düzenlemelerle, bu unsurların damga vergisi karşısındaki durumu netleştirilmiştir. Ayrıca yurt dışından getirilen cenazelerle ilgili kağıtlar damga vergisinden müstesna tutulmuştur. Toplu Konut Kanunu ile ilgili gerek Damga Vergisi Kanunu gerek Harçlar Kanunu’nda yeni düzenlemelere gidilmiştir. Öte yandan noter harçlarıyla ilgili düzenleme yapılırken yeni mahkeme harçları ihdas edilmiştir. En önemlisi Transfer fiyatlandırması ile ilgili yöntem belirleme anlaşmalarıyla ilgili olarak başvuru ve yenileme harçları belirlenmiştir. Son olarak da tapudaki devir işlemleriyle ilgili harç tutarının belirlenmesine yönelik olarak Harçlar Kanunu’nun 63’üncü maddesi değiştirilmiştir.
YARARLANILAN KAYNAK
5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ve Gerekçesi
ZELİHA GÜNDOĞDU
Vergi Denetmeni