BEDELSİZ DAĞITILAN GAZETELER
I. GİRİŞ
Son zamanlarda bazı yayın organlarında sıkça tartışılan konulardan birisi bedelsiz dağıtılan gazetelerdir. Bazı yazarlar ve gazeteciler isimlerini verdikleri bazı gazetelerin havaalanları, istasyonlar, garajlar vb. bazı kalabalık yerlerde ücretsiz olarak dağıtıldığını belirtmekte ve genellikle işin siyasi yönüne değinmektedirler. Zaman zaman Maliye Bakanlığı’nın bu konu ile ilgilenmesi gerektiği yönünde de görüşler beyan etmektedirler. Aslında Maliye Bakanlığı daha önce bu konuda bir mukteza yayımlayarak bir düzenleme yapmıştır. İstanbul Defterdarlığı bu konuyu 1996 yılında verdiği bir özelgesinde oldukça ayrıntılı bir biçimde ele almıştır. İstanbul Defterdarlığı'nın 18.12.1996 tarih ve 4893-11902 sayılı özelgesi, konuyu bütün ayrıntıları ile ortaya koymaktadır. Bu makalede, bu özelgeden hareket ederek bedelsiz dağıtılan gazetelerin vergi kanunları karşısındaki durumu irdelenmeye çalışılacaktır.
II. BEDELSİZ GAZETE DAĞITMAK İSTEYEN MÜKELLEFİN SAİKİ
Mükteza için başvuran şirket, bir dağıtım şirketidir. Bedelsiz dağıtılmak istenen gazeteyi çıkaran şirket, bu gazeteleri X Basın Dağıtım A.Ş. veya X isimli diğer dağıtıcı şirketlere satmaktadır. Mükteza için başvuran şirket, bu dağıtım şirketlerinden gazete almakta ve bu gazetelerin dağıtım işi ile uğraşmaktadır. Bu şirket gazetelerin dağıtım şirketlerinden satın alınarak abonelerin adreslerine ulaştırma işini yapmaktadır. Bu nedenle Mükteza için başvuran şirket abone sayısını artırmak amacıyla bazı faaliyetler yapmak istemektedir.
Şirket;
-Her ay, aboneliği olmayan makul sayıda kişiye 10-15 gün süreyle bedava gazete bırakarak bu kişileri gazeteyle tanıştırmak ve böylelikle bu sürenin sonunda kendilerini abone yapmak,
-Doktor, berber v.b gibi her gün bir çok kişinin bulunduğu ortamlara gazete bırakarak buraya gelenler arasından abone bulmak gibi,
satışı artırıcı faaliyetlerde bulunmak istemektedir.
III. GAZETELERİN MALİYET BEDELLERİ
Bilindiği gibi, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40’ncı maddesinin birinci bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan giderlerin genel gider olduğu ve safi kazancın tespitinde gider olarak indirileceği hükme bağlanmıştır. Bu açıklamalara göre ticari faaliyetle ilgili genel giderler vergi matrahının tespitinde indirim konusu olarak dikkate alınabilecektir.
Söz konusu genel giderler, ticari faaliyetlerle ilgili genel giderler, ısınma, aydınlatma, kırtasiye, temsil, ağırlama, reklam, tanıtma, mesleki aidat gibi giderlerdir.
Bir giderin genel gider olabilmesi için;
-Giderler ile faaliyet arasındaki açık ve kesin bir ilişki olmalıdır.
-Giderler, kazanç sağlamaya yönelik yapılmalıdır.
-Giderler, işletme sahibinin kişisel ihtiyaçları için yapılmamalıdır.
Bu hükme göre, ticari faaliyet ile ilgili olarak yapılan eşantiyon malzemelere ait harcamalar dolayısıyla bedelsiz dağıtılan gazetelerin maliyet bedeli, Gelir Vergisi Kanununun 40’ncı maddesinin birinci bendi uyarınca ticari kazancın elde edilmesi ve devamı için yapılmış genel giderler kapsamına girmektedir. Bu nedenle bedelsiz dağıtılan gazetelerin maliyet bedeli, vergi matrahının tespitinde bir indirim unsuru olarak dikkate alınabilecektir.
Bunun için muhasebe kayıtlarında fazladan bir işlem yapmaya gerek yoktur. Alınan bütün gazetelerin maliyeti zaten alım sırasında maliyet hesaplarına intikal ettirilmektedir. Satılan gazetelerden elde edilen hasılat, 600- Yurtiçi Satışlar Hesabına kaydedilmektedir. Bedelsiz dağıtılan gazeteler için bir hasılat elde edilemeyeceği için gelir hesaplarına herhangi bir kayıt yapılamayacaktır. Dönem sonunda ise bedel karşılığı satılan ve bedelsiz dağıtılan bütün gazetelerin maliyeti, 623- Satılan Ticari Mallar Maliyeti hesabına intikal ettirilecektir.
Öte yandan, ticari hayatta kendini gösteren eşantiyon, ticari faaliyette numunelik eşya, bir malın niteliğini belirtmek amacıyla bu maldan alınan örnek üretilen ya da teslim edilecek mala örnek oluşturmaya yarayacak parça bir ürünün halka tanıtılması amacıyla ücretsiz dağıtılan maldır.
Ticari hayatta, eşantiyon, işletme sahibinin şahsi düşünceleri nedeniyle verilmemekte, aksine ticari faaliyetin idame ettirilmesi, malı tanıtarak pazar payını artırması ve fazla satış yaparak fazla kazanç elde etmek amacıyla verilmektedir. Bu nedenle eşantiyon olarak verilen mallar genel gider mahiyetindedir.
IV. OLAYIN ÖRTÜLÜ KAZANÇ KARŞISINDAKİ DURUMU
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun örtülü kazanç başlıklı 17 nci maddesinin 1 nci fıkrasında (2362 sayılı kanunun 12 nci maddesiyle değişen bent); "şirket kendi ortakları, ortakların ilgili bulunduğu gerçek ve tüzel kişiler, idaresi, murakabesi veya sermayesi bakımlarından vasıtalı vasıtasız olarak bağlı bulunduğu veya nüfuzu altında bulundurduğu gerçek ve tüzel kişilere düşük fiyat veya bedeller üzerinden yahut bedelsiz olarak alım, satım, imalat, inşaat muamelelerinde ve hizmet ilişkilerinde bulunursa; "Kazanç tamamen veya kısmen örtülü olarak dağıtılmış sayılır" hükmü yer almıştır.
Ayrıca 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13 üncü maddesine göre, kurumların, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunmaları durumunda, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacaktır.
Mal veya hizmet alım ya da satımı; alım, satım, imalat ve inşaat, kiralama ve kiraya verme, ödünç para alınması ve verilmesi işlemleri ile ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren diğer işlemleri ifade etmektedir.
Bu nedenle bedelsiz gazete dağıtımının örtülü kazanca yol açacak şekilde ilişkili kişi ve kurumlara yapılmaması gerekmektedir.
V. OLAYIN KDV KARŞISINDAKİ DURUMU
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun birinci maddesine göre, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabi bulunmaktadır.
Özel matrah şekilleri ise yine aynı kanunun 23. maddesinde sayılmış olup, bu maddenin (f) fıkrasına göre, özel matrah şekillerini tespit etmeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Bu yetkiye dayanılarak Maliye Bakanlığı'nca 11 Seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin (A) bölümünde gazete, dergi ve benzeri periyodik yayınların satışlarında perakende safhaya ait katma değer vergisinin doğrudan perakendeci bayiye satış yapan baş bayiler tarafından, bu safhanın karını da ihtiva edecek şekilde hesaplanıp ödeneceği, bu durumda, sözü edilen yayınların perakende satış fiyatları vergili olarak tespit edilip, üzerlerine tek tutar halinde yazılacağı, perakendeci bayiye satış yapanların bu tutarı
vergili bedel X vergi oranı / 100 + vergi oranı
formülünü kullanarak (iç yüzde) vergiyi hesaplayacakları ve beyan edecekleri, bu yayımların perakende satışını yapan gazete bayilerinin kendi satışlarında vergi uygulamayacakları, katma değer vergisi beyannamesi veriliyorsa bu neviden satışlarını beyannameye intikal ettirmeyecekleri ve perakendecilerin tüketiciye satışta vergili fiyat üzerinden yapacakları indirimlerin vergi hesabında dikkate alınmayacağı ayrıca bu yayınların perakendeciye doğrudan satış yapılan safhaya kadar olan (bu safha dahil) teslimleri Katma Değer Vergisi Kanunu'nun genel hükümlerine göre vergilendirileceği belirtilmiştir.
Ayrıca, 39 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği (F) bölümüyle getirilen düzenleme ile bu kapsamda işlem yapan ve başka işlemleri nedeniyle katma değer mükellefi olanların özel matrah şekline tabi işlemlerini de beyannamelerine dahil etmeleri uygun görülmüştür. Buna göre vergisi önceki safhalarda beyan edilen özel matrah şekline tabi işlemlerle diğer işlemleri birlikte yapan mükellefler beyannamede hem diğer işlemlere hem de vergisi önceki safhalarda beyan edilerek ödenen özel matrah şekline tabi işlemlere ait bedelleri gösterecekler, matrahın hesaplanması sırasında özel matrah şekline tabi işlem bedellerini "Teslim ve hizmet karşılığını teşkil eden bedel" den indireceklerdir.
Ayrıca, 50 Seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin (A/2) bölümünde;
"Firmaların belirli zamanlarda, özellikle dini bayramlarda ve yılbaşında kendi tanıtımlarını yapmak amacıyla herhangi bir bedel almaksızın kalem, anahtarlık, ajanda, takvim ve benzeri eşya dağıtmaları geleneksel hale gelmiştir. Ticari hayatta eşantiyon olarak adlandırılan bu ürünler, her ne kadar işletmede tüketilmemekte ise de ayni pazarlama gideri niteliğinde olduğundan, bu ürünlerin müşterilere ayrıca bir bedel alınmaksızın teslimi katma değer vergisi hesaplanmasını gerektirmemektedir.
Diğer taraftan, firmalar halen satışını yaptıkları veya piyasaya yeni çıkardıkları bir ürünün tanıtımını sağlamak amacıyla numune üretmekte ve bu malları da ayrıca bir bedel tahsil etmeksizin vermektedir. Ana malın bütün özelliklerini taşımakla birlikte, satışa konu edilmeyecek bir miktarla sınırlı olan ve üzerinde "Numunedir, parayla satılmaz, v.b." ibareleri taşıyan bu mallar da, işletmede tüketilmemekle birlikte ayni pazarlama gideri özelliğini taşıdığından, bu malların bedel alınmaksızın teslimi de eşantiyonlarda olduğu gibi katma değer vergisi hesaplanmasını gerektirmemektedir.
Bu açıklamalar çerçevesinde gerek numune, gerekse eşantiyon adı altında teslim edilen malların;
· Ticari teamüllere uygun nitelikte ve miktarda olması,
· bir satışa konu olmayacak şekilde verilmesi, halinde katma değer vergisi hesaplanmayacak,
· Ayrıca numune malların firmanın unvanı ve para ile satılmayacağını belirten bir şerhi taşıması gerekmektedir.
denilmektedir.
Yukarıda değinilen yasal açıklamalardan anlaşılacağı üzere, özelge için başvuran şirket, özel matrah şekline tabi olan X Basın Dağıtım A.Ş.’den gazete alan ve bu gazetelerin abonelere ulaşması işiyle uğraşan bir perakendeci dağıtım şirketidir. Özel matrah şekline tabi olan X Basın Dağıtım A.Ş., özelge alan şirkete gazeteleri satarken, bu safhanın karını da ihtiva edecek şekilde katma değer vergisi dahil olarak satış yapacak ve beyanlarına aktaracaktır. Abonelere dağıtım işini yapan perakendeci şirket ise kendi satışlarında katma değer vergisi hesaplamayacak, başka faaliyetlerinden dolayı katma değer vergisi beyannamesi veriyorsa, bu neviden satışlarını beyannameye intikal ettirmeyecektir.
Ayrıca şirketin bedelsiz gazete dağıtması ticari hayatta yerini bulan bir promosyondur. Bedelsiz dağıtılan gazetelerin maliyet bedeli şirket açısından ayni nitelikli pazarlama gideridir. Dolayısıyla bedel tahsil edilmeksizin eşantiyon olarak gazetelerin müşterilere verilmesi işlemi katma değer vergisine tabi değildir. Ancak, bu ürünleri bedelsiz olarak alan kişi ve kuruluşların, söz konusu malları gerçek usulde katma değer vergisi mükellefi olarak ticari bir işleme konu etmeleri halinde bu teslim işleminin katma değer vergisine tabi olacağı ve malın ait olduğu oran üzerinden vergi hesaplanması gerekeceği açıktır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde, fatura "satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır." şeklinde tanımlanmış ve 232 nci maddesinde fatura kullanmak mecburiyetinde olanlar belirtilmiştir. Şirketin, abone sayısını artırmak maksadıyla dağıttığı bedelsiz gazeteler için fatura düzenlemesine gerek bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Bedelsiz gazete dağıtan şirketin abone sayısını artırmak maksadıyla bedelsiz olarak dağıttığı gazeteler, ticari kazancın elde edilmesi ve devam ettirilmesi ile ilgili olup, bedelsiz gazete dağıtmanın amacı, pazar payının genişletilerek ticari kazancın artırılmasıdır. Ticari kazancın elde edilmesi ve idamesine yönelik makul miktarda (Adet) olması ve gazeteyi çıkaran veya dağıtımı yapan dağıtıcı şirketlerle, bedelsiz dağıtım yapan şirket arasında Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13’ ncü maddesi gereğince örtülü kazanç oluşturacak mahiyet ve tutarda olmaması şartıyla, Gelir Vergisi Kanununun 40’ncı maddesinin birinci bendi uyarınca söz konusu gazetelerin alış bedelleri gider olarak dikkate alınabilecektir.
Perakendeci bayiye satıştan önceki bayiler arasındaki satışlarda; katma değer vergisi, genel hükümlere göre hesaplanıp beyan edilecektir. Perakendeci bayiye satış yapan bayiler, gazetenin perakende satış fiyatı üzerinden yürürlükteki vergi oranına göre iç yüzde uygulamak suretiyle hesaplayacakları katma değer vergisini ilgili dönemde beyan edeceklerdir.
Perakendeci bayi niteliğinde olan ve bedelsiz gazete dağıtan şirket tarafından abonelere yapılan gazete teslimleri ile abone bulmak amacıyla diğer kişilere yapılan bedelsiz teslimler sırasında katma değer vergisi hesaplanmayacaktır. Bedelsiz gazete dağıtan şirket aboneleri ile diğer tüketicilere bedelli veya bedelsiz teslim edeceği gazetelerin iktisabında yüklendiği katma değer vergileri de indirim konusu yapılmayacaktır.
Makalenin giriş bölümünde de belirttiğimiz gibi, bazı medya gruplarının gazetelerini bedelsiz olarak dağıttığı tartışma programlarında sık sık gündeme gelmektedir. Olayın siyasi boyutunun yanı sıra ekonomik ve vergisel boyutu da bu programlarda sıkça tartışılmaktadır. Olayın ekonomik ve siyasi yönü uzmanlık alanımıza girmemektedir. Fakat olayın vergisel yönünü analiz edebiliriz. Bedelsiz gazete dağıtımının vergisel yönünü makalenin önceki bölümlerinde detaylı olarak ele aldık. Makalede ele alınan vergisel yükümlülüklere uyulması şartıyla medya kuruluşlarının çıkardıkları gazeteleri bedelsiz olarak dağıtmalarında vergisel yönden bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak bunların vergisel yükümlülüklerini yerine getirmemeleri durumunda ortaya bir vergi ziyaı çıkacaktır. Zayi olan vergi bu şirketlerden tahsil edilecek ve zayii edilen vergi tutarında vergi ziyaı cezası kesilecektir. Ayrıca makalede ele alınan hususlar bedelsiz gazete dağıtımın muvazaadan ari olduğu ve özel hukuk kurallarına riayet edildiği varsayımıyla yapılmıştır.
Zeliha GÜNDOĞDU
Vergi Denetmeni