Okunma Sayısı : 5618
   
Sizden Gelenler - DERNEKLERE AİT LOKAL VE BENZERİ İKTİSADİ İŞLETMELERİN VERGİLENDİRİLMESİ
Yayımlanma Tarihi: 1.10.2005
 
DERNEKLERE AİT LOKAL VE BENZERİ İKTİSADİ İŞLETMELERİN VERGİLENDİRİLMESİ
 
I. GİRİŞ
 
Dernekler konuları ve kuruluş amaçlarına göre çok çeşitli alanlarda faaliyet gösterebilmektedirler. Günümüzde derneklere bağlı olarak çalışan iktisadi işletmeler büyüklükleri ve yapmış oldukları faaliyetleri ile ticari hayatta önemli bir aktör halini almışlardır. Her ne kadar dernekler iktisadi amaçlarla kurulmasa da çeşitli sebeplerle muhtelif tür ve boyutlarda iktisadi işletmelere sahip olabilmektedirler. Bu noktada bunların vergilendirilmesi özel bir önem arz eder.
 
Diğer taraftan derneklerin, tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere, eğitim ve öğretim faaliyetleri için yurt, pansiyon ve üyeleri için lokal açmaları ve lokallerinde alkollü içki kullanılması ile bu tesislerin işletilmesi mülkî idare amirinden izin almalarına bağlıdır. Bu tesislerin açılması, işletilmesi ve kapatılmasına ilişkin esas ve usuller yönetmeliklerle düzenlenir. Türk Ticaret Kanununun 18 inci maddesine göre gayesine varmak için ticari bir işletme işleten dernekler tacir sayılırlar.
 
Bu tür tesisler iktisadi işletme niteliğine ulaştığında 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa göre kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekir. Dernekler kural olarak kurumlar vergisi mükellefi değildir. Ancak Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesine göre dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler kurumlar vergisi mükellefidir.
 
II. DERNEKLERE AİT İKTİSADİ İŞLETMELER
 
Kanun koyucunun derneklere ait iktisadi işletmeleri kurumlar vergisi mükellefi olarak saymasındaki amaç bu tür işletmelerin ulaştığı boyut ve serbest piyasa ekonomisindeki rekabet koşullarından kaynaklanmaktadır. Ayrıca, dernek hüviyeti altında ticaret yapılması önlenmek istenmiştir.
 
Derneklere ait işletmelerin Kurumlar Vergisi Kanunu açısından iktisadi işletme sayılabilmesi için bu işletmelerin;
  • Faaliyetlerinin devamlı bulunması ve
  • Ticari, sınai ve zirai işletme niteliğini haiz bulunmaları gerekir. Bunların kazanç gayesi gütmemeleri, faaliyetin kanunla tevdi edilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, müstakil muhasebeleri ve kendilerine tahsis edilmiş sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmaması mükellefiyetlerine tesir etmez.
İktisadi işletme, faaliyeti devamlı bulunan ticari, sınai ve zirai işletmelerdir. Devamlı surette ticari, sınai ve zirai faaliyetten maksat işletmenin tedavül ekonomisine katılması, işletme bünyesinde üretilen mal ve hizmetlerin bir bedel karşılığı satılmasıdır.
 
III. DERNEKLERE AİT LOKALLER
 
Dernekler Kanununun[1] 26 ncı maddesine göre derneklerin, tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere, eğitim ve öğretim faaliyetleri için yurt, pansiyon; üyeleri için lokal açmaları ve lokallerinde alkollü içki kullanılması ile bu tesislerin işletilmesi mülki idare amirinden izin almalarına bağlıdır. Bu tesislerin açılması, işletilmesi ve kapatılmasına ilişkin esas ve usuller yönetmelikte düzenlenir.
 
Dernekler Yönetmeliğinin[2]  56 ncı maddesine göre lokal, dernek üyelerinin soysal ihtiyaçlarını karşılamak üzere mülki idare amirinin izniyle açılan tesistir. Dernekler, başka bir dernek, gerçek veya tüzel kişi ile ortaklaşa lokal açmaz. Federasyon ve konfederasyonlar hariç, lokal açabilmesi için derneğin en az bir yıldan beri faaliyette bulunması şarttır. Çocuk dernekleri lokal açamaz.[3]
 
İl merkezlerinde açılacak lokaller için valiliğe, büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçeler dahil olmak üzere diğer ilçelerde açılacak lokaller için kaymakamlığa bir dilekçe ile başvurulur.
 
İl merkezlerinde açılacak lokallerin iş ve işlemleri il dernekler müdürlüklerince, diğer ilçelerde açılacak lokallerin iş ve işlemleri ilçe dernekler büro şefliklerince yürütülür. Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçelerde ise bu görevler, kaymakamlık yazı işleri müdürlüklerince yerine getirilir. Lokal olarak açılacak yerin ve bulunduğu binanın fenni ve yangın güvenliği ile toplum sağlığı ve çevre bakımından belediyece, genel güvenlik ve asayişin korunması yönünden kolluk kuvvetlerince incelenmesi istenir. Gerek görülen hallerde, ayrıca ilgili diğer kurum ve kuruluşlardan inceleme yapılması istenebilir.
 
Başvuru belgeleri ve inceleme sonuçları olumlu olan derneklere, mülki idare amirince lokal açma ve işletme izni verilir. Lokal açma ve işletme belgesinde çalışma şartları belirtir.  Lokalin hangi derneğe ait olduğunun belirtildiği en az 50x75 cm ebadında “……..Derneği Lokali” ibaresinin yazılı olduğu levha ile en az 20x30 cm ebadında “Üye olmayan giremez” ibaresinin yazılı olduğu levhanın, dışarıdan ilk bakışta görülebilecek bir yere asılması zorunludur.
 
Lokal açma ve işletme belgesi düzenlendikten sonra onbeş gün içinde dernekler birimlerince; kolluk amirliği, belediye, alkollü içki kullanılmasına izin verilenler için tekel idaresi, çevre müdürlükleri ile derneğin bağlı bulunduğu vergi dairesine lokalin açıldığı bildirilir.  Kolluk kuvvetleri bu bilgilere istinaden izinsiz açılan lokalleri men eder.
 
Dernek lokalleri, yönetim kurullarınca bu Yönetmelikte belirtilen esas ve usullere uygun olarak hazırlanan yönergeye göre işletilir. Lokal yönergesinde aşağıda gösterilen hususların belirtilmesi zorunludur.
  • Lokalin çalışma şartları,
  • Lokal müdürünün görev ve yetkileri,
  • Dernek lokalinde yapılacak faaliyetler ve verilecek hizmetler,
  • Dernek üyelerinin ve misafirlerin lokalden yararlanma şekilleri,
  • Lokalde alkollü içki kullanılıp kullanılmayacağı, kullanılacaksa şart ve şekilleri,
  • Lokalin konferans, seminer, yemek, nişan, düğün ve benzeri toplantılar için dernek üyelerine tahsis edilme şekil ve şartları.
Lokalden yararlanacak üyelere, dernek üyeliğine kabul kararının tarih ve sayısı ile dernek başkanının imzası bulunan lokal kimlik kartı verilir. Üyeler lokalde bulundukları sürece bu kimliği üzerlerinde taşımak ve denetimler sırasında bu kartı göstermek zorundadırlar.
 
Lokale o derneğin üyesi olmayanlar giremez. Ancak, üyelerin beraberindeki misafirleri lokallere kabul edilebilir. Misafirler lokalde bulundukları sürece, misafir kartlarını ilk bakışta görülecek şekilde üzerlerinde taşımak zorundadırlar.
 
Dernekler Yönetmeliğinin geçici dördüncü maddesine göre bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce faaliyette bulunmasına izin verilen lokaller durumlarını üç yıl içinde bu Yönetmelikte öngörülen koşullara uygun hale getirirler.
 
IV. DERNEKLERE AİT LOKAL VE BENZERİ  İKTİSADİ İŞLETMELERİN VERGİLENDİRİLMESİ
 
Derneklere ait iktisadi işletmeler, sermaye şirketi ve kooperatif dışında kalan işletmelerdir. Çünkü sermaye şirketleri ve kooperatifler Kurumlar Vergisi Kanununun birinci maddesine göre zaten kurumlar vergisi mükellefidirler.
 
Katma Değer Vergisi Kanununun birinci maddesinin 3/g bendine göre derneklere ait veya tabi olan ya da bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseselerin ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetleri katma değer vergisine tabidir.       
 
IV.1. İKTİSADİ İŞLETME KAVRAMI
 
Derneklere ait işletmelerin Kurumlar Vergisi Kanunu açısından iktisadi işletme sayılabilmesi için bu işletmelerin faaliyetlerinin devamlı bulunması ve ticari, sınai ve zirai işletme niteliğini haiz bulunmaları gerekir. Bunların kazanç gayesi gütmemeleri faaliyetin kanunla tevdi edilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, müstakil muhasebeleri ve kendilerine tahsis edilmiş sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmaması mükellefiyetlerine tesir etmez.
 
İktisadi işletme, faaliyeti devamlı bulunan ticari, sınai ve zirai işletmelerdir. Devamlı surette ticari, sınai ve zirai faaliyetten maksat işletmenin tedavül ekonomisine katılması, işletme bünyesinde üretilen mal ve hizmetlerin bir bedel karşılığı satılmasıdır. Devamlılık yönünden esas olan faaliyetin süresi değil niteliğidir. Bu açıdan tatil köyü, plaj ve kamp işletmeciliği gibi mevsimlik işler de devamlı niteliği haizdir.
 
Dernek tarafından sunulan mal veya hizmet bedelinin yalnızca masrafları karşılayacak tutarda olması ya da belirsiz ve ihtiyari olarak verilen bir tutar olması bu durumu değiştirmez.
 
Dernekçe verilen hizmet karşılığında alındı belgesi düzenlenmesi iktisadi işletmenin varlığına halel getirmeyecektir. Bilindiği üzere, dernekler kazanç paylaştırma dışında belli bir sosyal amacı gerçekleştirmek için kurulurlar. Vakıflar ise belli bir mal tahsisi suretiyle resmi senetlerinde belirtilen amaçlarını gerçekleştirmek üzere kurulan hayır kuruluşlarıdır. Bu durumda dernek veya vakıfların eğitim ve sağlık hizmetleri vermek üzere gerekli tesisleri kurarak (okul, hastane, sağlık ocağı gibi) faaliyette bulunması ve bu hizmetlerini bir bedel karşılığı olmaksızın yerine getirmesi halinde, bu faaliyetler dernek ve vakfa bağlı iktisadi işletme olarak nitelendirilmeyecektir. Ancak, sözü edilen eğitim ve sağlık hizmetlerinin yerine getirilmesi için yapılan masrafların hizmet verilenlerden tahsil edilmesi veya bu kişilerden veya ailelerinden bağış yoluyla alınması veya çok düşük bir bedelin alınması durumunda, bu faaliyetler, dernek veya vakfa ait iktisadi işletme olarak kabul edilecek ve kurumlar vergisine tabi olacaktır.[4]
 
Kurumlar Vergisi Kanununda vakıflar ve dernekler verginin mevzuu dışında bırakılmış, bunlara ait veya bağlı olan ve faaliyetleri devamlı bulunan iktisadi işletmeler vergi kapsamına alınmıştır. İktisadi işletmenin en önemli vasfı ise mal ve hizmet üreten bir bünyeye sahip olmasıdır. Genel anlamda mal ve hizmet üreten her ekonomik birim iktisadi işletme sayılır.
 
İktisadi işletmelerin bazı karakteristik vasıfları bulunmaktadır. Bunlar 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “İktisadi Amme Müesseseleri” başlığı altında yer alan gerekçesinde ayrıntıları ile belirtilmiştir. Anılan gerekçeye göre “....iktisadi mahiyetteki işletmelerin karakteristik vasıfları....”şunlardır:
 
1- İşletmenin mevzuunun ve faaliyetinin tedavül ekonomisine iştiraki tazammun etmesi (satış veya ücret karşılığı iş yapılması gibi);
 
2- İşletmenin işlerin idaresi ve hesap tutma bakımlarından iktisadi veya mali muhtariyeti haiz bir teşekkül halinde görülmesi (işletmenin belli bir iş mevzuu ve sahası olması amme idarelerinde cari olan usul ve nizama göre idare edilmemesi....gibi)
 
3- İktisadi faaliyetin devamlı olması.
 
Gerekçede yer alan bu hükümler iktisadi işletme kavramına genel bir açıklık getirmektedir. Öte yandan Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklikle yukarıda sıraladığımız genel gerekçenin ikinci maddesi değiştirilerek iktisadi işletmelerin, iktisadi veya mali özerkliklerinin olmamasının vergilemeyi etkilemeyeceği kanun maddesi haline getirilmiştir.
 
“Dernek veya vakfın iktisadi işletmesinin faaliyet alanı ticari, sınai ve zirai işletmelerle sınırlı tutulmuştur. İktisadi faaliyetin (ticari, sınai ve zirai faaliyet) icra edildiği ortam veya organizasyon, iktisadi işletmeyi ifade eder. İktisadi faaliyet bağımsız bir işyerinde icra edilebileceği gibi dernek veya vakfın kendi bünyesi içinde de icra edilebilir. Bağımsız bir işyerinin olup olmamasının vergilemeyi etkilemeyeceği Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinde ayrıca belirtilmiştir.”[5]
 
IV.2. KONUYLA İLGİLİ MALİYE BAKANLIĞI UYGULAMASI
 
Lokal işleten bir derneğin “lokal faaliyetinden dolayı kurumlar vergisi takdir edildiğini, lokali ticari amaçla çalıştırmadıklarını, ikram edilen içeceklerden herhangi bir ücret talep etmediklerini veya bu amaçla para toplamadıklarını” belirterek bu konuda görüş istediği İstanbul Defterdarlığınca verilen muktezada[6] şöyle denilmektedir:
 
“...derneğiniz tarafından lokal açılması, açılan lokalde herhangi bir bedel alınmaksızın ve herhangi bir gelir getirici faaliyette bulunmaksızın üyelerine dernek tarafından hizmet verilmesi halinde bir iktisadi işletme oluşmayacağından kurumlar vergisi mükellefiyeti doğmayacaktır. Sadece aidat toplanması; bedel alındığı, gelir getirici faaliyet olduğu anlamına gelmeyecek ve bu nedenle mükellefiyet gerekmeyecektir.  Ancak, kar amacı güdülmese dahi, sadece masrafların karşılanması amacıyla da olsa, hizmetten yararlananlardan dernek tarafından bedel alınması (bağış dahil) halinde, derneğe bağlı bir iktisadi işletme oluşacağından derneğin iktisadi işletmesinin kurumlar vergisi mükellefiyetinin gerekeceği tabiidir.”
 
Danıştay tarafından verilen bir kararda “...derneğe ait lokalin ticari gelir sağlama amacına yönelik olarak faaliyette bulunup bulunmadığı, dernek üyesi dışındaki kimselere hizmet verip vermediği hususlarında somut bir tespit yapılmadığının ve sadece dernek üyelerine yapılan hizmetin masrafını karşılamak için üyelerden tahsil edilen paralardan ibaret olduğunun anlaşılması karşısında anılan derneğe ait lokalin iktisadi işletme sayılması mümkün değildir” denilmektedir. [7]
 
Görüldüğü gibi yargı organları lokallerde münhasıran dernek üyelerine hizmet verilmesi durumunda kurumlar vergisi mükellefiyetinin doğmayacağını kabul etmektedir.[8] Maliye Bakanlığı tarafından verilen muktezalarda ise farklı bir tutum sergilenmektedir. Maliye Bakanlığı’nın 30.03.2005 tarih ve 14490 sayılı muktezasına göre; dernek ve vakıflar, tüzel kişiliğinden dolayı, kurumlar vergisi mükellefi olmamakla birlikte, lokal işletmeciliğinden dolayı derneğe ve vakfa ait bir iktisadi işletme oluşacağından, lokal işletmesinin kurumlar vergisi mükellefi olması gerekir. Mal satışı ya da hizmet arzı, sadece üyelere yapılsa da sonuç değişmeyecektir.
 
İstanbul Defterdarlığı tarafından, üyelerine veya yardıma muhtaç insanlara maddi veya manevi destekte bulunmak, sosyal faaliyetler düzenlemek amacıyla faaliyette bulunan, üyelerinin 5-10 yaş arasındaki çocuklarına yönelik kültür, spor, eğitim hizmeti veren, vermiş olduğunuz bu hizmetlere karşı üyelerinden herhangi bir ücret almayan ve bunlarla ilgili masrafları da kasasından karşılayan bir derneğe verilen muktezada[9];
 
“...Bir iktisadi işletmenin varlığından söz edilebilmesi için;
  • Müessesenin bir dernek ve vakfa ait olması,
  • Sermaye şirketi veya kooperatif şeklinde kurulmamış olması,
  • Ticari, sınai veya zirai alanda devamlı olarak faaliyette bulunulması, gerekmektedir
Bu durumda, dernek ve vakıflara ait veya bağlı olan ve faaliyetleri devamlı bulunan, sermaye şirketi ve kooperatif statüsünde kurulmamış olan ticari, sınai ve zirai işletmeler dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler olarak kabul edilmektedir.
 
Ayrıca, 47 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 1-2-d bölümünde, iktisadi işletmenin tanımı içinde yer alan ve devamlı olarak yapılan ticari, sınai veya zirai faaliyetten söz edilebilmesi için bu işletmenin tedavül ekonomisine katılması, başka bir ifadeyle işletmede üretilen malların veya verilen hizmetin bir bedel karşılığı satılmış olması gerektiği, aksi halde diğer unsurlar var olsa dahi bir iktisadi işletmenin varlığından söz edilemeyeceği açıklanmıştır.
 
Bu hüküm ve açıklamalara göre, derneğiniz tüzel kişiliği itibariyle kurumlar vergisi mükellefi değildir. Derneğinizce, üyelerin 5-10 yaşlar arasındaki çocuklarına yönelik kültür, spor, eğitimi vb. hizmetlerin bedelsiz olarak verilmesi ve masrafların dernek kasasından karşılanması halinde iktisadi işletme de oluşmayacağından kurumlar vergisi mükellefi doğmayacaktır.” denilmiştir.
 
İstanbul Defterdarlığının bir derneğe ait lokal işletmesinin hangi hallerde vergilendirileceğine ilişkin olarak vermiş olduğu bir diğer muktezada[10] ise
 
“...Açılan lokalde herhangi bir bedel alınmaksızın ve herhangi bir gelir getirici faaliyette bulunmaksızın üyelerine dernek tarafından hizmet verilmesi nedeniyle bir iktisadi işletme oluşmayacağından kurumlar vergisi mükellefiyeti doğmayacaktır. Sadece aidat toplanması; bedel alındığı, gelir getirici faaliyet olduğu anlamına gelmeyecek ve bu nedenle mükellefiyet gerekmeyecektir. Ancak, kar amacı güdülmese dahi, sadece masrafların karşılanması amacıyla da olsa, hizmetten yararlananlardan dernek tarafından bedel alındığının tespiti (bağış dahil) halinde ise, derneğe bağlı bir iktisadi işletme oluşacağından derneğin iktisadi işletmesinin kurumlar vergisi mükellefiyetinin gerekeceği tabiidir.” denilerek, dernek lokalince verilen hizmetten yararlananların bağış adı altında olsa da masraflara katılmaları halinde lokalin bir iktisadi işletme oluşturacağı görüşü benimsenmiştir
 
V. SONUÇ
 
Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerin vergilendirilmesindeki temel amaç, bu işletmelerin ulaştığı boyutlar göz önünde bulundurulduğunda bunların vergi dışı bırakılmaması ve aynı alanda hizmet veren diğer mükelleflerle aralarında oluşabilecek haksız rekabetin önlenmesidir.


[1] Kanun 23.11.2004 tarih ve 25649 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
 
[2] Yönetmelik 31.03.2005 gün ve 25772 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
 
[3] 05 Mayıs 2005 tarih ve 25806 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2005/8722 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre 09.07.1984 tarih ve 84/8262 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Derneklerin İzinle Kurabileceği Tesisler Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
               
[4] İstanbul Defterdarlığının hastane derneğinin büfe işletmesinin iktisadi işletme sayılıp sayılmayacağı hakkında vermiş olduğu muktezayada şöyle denilmektedir:
           
 “...Derneğiniz tüzel kişiliği itibariyle Kurumlar Vergisinden muaf olacaktır. Ayrıca gönüllü üyelerinizin evde yaptığı börek, poğaça, pasta, kek ve buna benzer unlu mamulleri gelirlerinin hastaneniz derneğine bağışlanmak üzere hastaneniz derneğine teslimi veya bizzat kendilerinin satarak bedellerin bağışı iktisadi işletmeyi oluşturmayacaktır. Ancak Derneğinizin organizasyonu üstlenerek satın aldığı emtiaları Hastanenizin her hangi bir bölümünde büfe oluşturarak veya başka şekilde hasta ve hasta yakınlarına satışı işlemleri derneğinize ait bir iktisadi olarak Kurumlar Vergisi mükellefiyetini gerektireceği tabiidir.
 
[5] Maç, Mehmet, Kurumlar Vergisi, Denet Yayıncılık, İstanbul, 1999, 3.Baskı, s. 21
 
[6] http://www.ist-def.gov.tr/Mukteza/2005/kurumlarvergisi2005/6410.htm
 
[7] 07.10.2003 tarih ve E. 2003/1298, K. 2003/2244 sayılı Danıştay Dördüncü Daire Kararı.
 
[8] Danıştay Dördüncü Daire tarafından verilen 05.11.2003 tarih ve 2002/4493 E. ve 2003/2705 sayılı diğer bir kararda, dernekçe bir bedel olmaksızın yayımlanan derginin, yayımı sırasında alınan reklam gelirlerinin, derneğin bu yayın işinin ticari faaliyet olduğu kabul edilemeyeceğinden dernek adına mükellefiyet tesis edilmesi hukuki bulunmamıştır.
 
[9] http://www.ist-def.gov.tr/Mukteza/2005/kurumlarvergisi2005/6476.htm
 
[10] http://www.ist-def.gov.tr/Mukteza/2005/kurumlarvergisi2005/6274.htm
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı