MALİYE BAKANLIĞINDAN MÜKELLEFLERE TEKLİF:
‘DAVADAN VAZGEÇ, UZLAŞ TAKSİTLE ÖDE’
Tunahan SOYLU
Vergi Denetmeni
1-GİRİŞ
Bilindiği üzere mükellefler ve kendilerine vergi cezası kesilenler, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde tebliğ tarihini takip eden 30 gün içerisinde dava açabilirler.(VUK mad.377, İYUK mad.7)
Ancak Mükellefler beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamazlar. Ancak vergi hataları nedeniyle dava açılabilir. (VUK mad.378) Bununla birilikte ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan tarhiyatlar için de dava açılabilir.
Mükellefler de bu yasal haklarını çoğu zaman kullanarak dava açmaktadırlar. Açılan davaların büyük bir bölümünün idare aleyhine sonuçlandığı da herkesin malumudur. Maliye bakanlığı da durumun farkında olmasından dolayı konuya kısa süreli de olsa kendi lehine olarak çözüm bulmak amacıyla konu ile ilgili olarak kanun tasarısı hazırlamış ve tasarı, ‘BAZI KAMU ALACAKLARININ UZLAŞMA USULÜ İLE TAHSİLİ HAKKINDA KANUN’ adıyla 27.02.2008 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ayrıca yasanın 1. maddesinin 8.bendinde uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye maliye bakanlığı yetkili kılınmıştır. Bakanlık ta yetkisini kullanarak 04/02/2008 tarihinde 1 seri numaralı tebliği yayımlamıştır. Yasa genel itibariyle kamu alacaklarının hızlı bir şekilde tahsilini öngörmekte olup, 1. maddesi de VUK’a göre ikmalen, re’sen ve idarece yapılan tarhiyatlardan dolayı dava aşamasında olan kamu alacaklarının, davadan vazgeçilerek uzlaşma yoluyla tahsili ile ilgilidir. Makalemizin konusunu da yasanın 1. maddesi oluşturmaktadır.
2-YASAYA GÖRE UZLAŞMA KAPSAMINA GİREN VERGİ VE CEZALAR
Yasa maddesinden anlaşıldığı üzere; her türlü kamu alacağı uzlaşma kapsamına girmemektedir. Yasa maddesi kapsamına giren kamu alacakları şunlardır;
-213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ikmalen, re'sen ve idarece tarh edilmiş olan Vergi, resim, harç, fon payı ve bunlara bağlı vergi ziyaı cezaları ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarıdır.
-Bu vergi ve cezalar yasanın yürürlüğe girdiği 27.02.2008 tarihinden önce tarh edilmiş olmalıdır. Beyana dayanan vergilerde de bu tarihten önce verilmesi gereken beyannamelere ilişkin olmalıdır.
-Tarh edilen bu vergi ve cezalar için vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay nezdinde dava açma, ilgisine göre itiraz ve temyiz süreleri geçmemiş veya ihtilaflı olup kanun yolu tüketilmemiş olmalıdır.
-Diğer taraftan, 5736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca bir vergi aslına bağlı olmaksızın, bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmemek gibi nedenlerle kesilen ve maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilgilisine tebliğ edilmiş ancak kesinleşmemiş olan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları Kanun kapsamına girmektedir.
Öte yandan yasa maddesinin yürürlüğe girdiği tarih olan 27/02/2008 tarihi itibariyle uzlaşma veya tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunulmuş ancak,
- Tarhiyat öncesi uzlaşma taleplerinde uzlaşma günü verilmiş olmakla birlikte henüz uzlaşma günü gelmemiş,
- Diğer uzlaşma taleplerinde ise henüz uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş
uzlaşma talepleri 213 sayılı Kanun hükümlerine göre sonuçlandırılacaktır.
Ancak 5736 sayılı Kanun, bu safhada bulunan vergi ve cezaların, talep edilmesi halinde Kanunda öngörülen sürede 18 taksitte ödenebilmesine imkân tanımaktadır. Bu nedenle, uzlaşma talepleri 213 sayılı Kanun hükümlerine göre sonuçlandırılan mükelleflerin, bu maddede yer alan taksitlendirme hükümlerinden yararlanmak istemeleri halinde kendilerine tayin edilen uzlaşma gününde bu taleplerini yazılı olarak komisyona beyan etmeleri gerekmektedir.
Yine maddenin yürürlüğe girdiği 27/2/2008 tarihi itibarıyla;
-Uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağa yazılan nihai teklifin kabulü için henüz süresi geçmemiş olan mükellefler ise dava açma süresi içinde tarha yetkili vergi dairesine yazılı başvuruda bulunmak, dava açmamak ve nihai teklifte yazılı tutarı kabul etmek koşuluyla bu yasada yer alan taksitlendirme hükümlerinden yararlanabileceklerdir.
-Belirtilmesi gereken bir husus ta yasaya açıklık getirmek üzere yayımlanmış olan 1 seri numaralı tebliğin I-C bölümünde belirtildiği üzere; yasanın yürürlüğe girdiği tarih olan 27/2/2008 günü kesinleşmiş ancak taraflardan hiçbirine tebliğ edilmemiş olan vergi ve cezalar Kanundan yararlanabilecek iken, taraflardan herhangi birine yada her ikisine tebliğ edilmiş ise kanundan yararlanamayacaktır.
Eğer mükellefler daha önce uzlaşma talebinde bulunmuşlar ve uzlaşma sağlanamaması nedeniyle dava açmış iseler ve dava henüz sonuçlanmamış ise bu yasadan yararlanabilecekler midir? Bu konuyla ilgili olarak ne yasada ne de tebliğde bir açıklama yapılmamıştır. Kanaatimizce bu durumda olan mükellefler için yeniden uzlaşma talep etmelerine engel bir durum bulunmamaktadır.
3-YASAYA GÖRE UZLAŞMA KAPSAMINA GİRMEYEN VERGİ VE CEZALAR
Yukarıda belirtildiği üzere her türlü vergi ve ceza 5736 sayılı yasa ile getirilen uzlaşma hükümlerinden faydalanması mümkün değildir. Yeni yasa ile Uzlaşma kapsamına girmeyen vergi ve cezalar ise şunlardır;
-Sahte fatura düzenleme yada kullanma fiilleri gibi VUK 359. maddesinde belirtilen fiiller nedeniyle VUK’un 344 ve geçici 27. maddelerine göre üç kat (iştirak halinde ise bir kat) olarak uygulanan tarhiyata ilişkin vergi ve cezalar ile bunlara bağlı usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları,
- İl özel idareleri ile belediyelere ait vergi, resim ve harçlar,
-VUK kapsamına girmeyen gümrük vergileri, ithalde alınan katma değer vergisi ile özel tüketim vergisi, kaynak kullanımını destekleme fonu kesintileri, trafik para cezaları gibi idari para cezaları ve benzeri alacaklar,
-Kapsama girmekle beraber davası neticelenmiş vergi ve cezalar Yasanın kapsamı dışında tutulmuştur. şöyle ki; dava sonuçlanmış ve taraflardan herhangi birine ya da her ikisine tebliğ edilmiş ise yeni uzlaşma kapsamında yer almazken, taraflara tebliğ edilmemişse uzlaşma kapsamında yer almaktadır.
-213 sayılı Vergi Usul Kanununun 124 üncü maddesinden hareketle açılmış olan davalar ile yargı kararları kesinleştikten sonra kullanılabilen kanun yolu olan yargılamanın yenilenmesi başvurusu yapılmış ihtilaflara konu vergi ve cezalar, kesinleşmiş alacak oldukları için Kanun kapsamına girmemektedir.
Özellikle belirtmeliyiz ki; yasanın yürürlüğe girdiği 27/2/2008 tarihi itibarıyla tarhiyat öncesi uzlaşma talep edilmesine rağmen gün verilmemiş (uzlaşma gününü belirten davetiye yazısı mükellefe tebliğ edilmemiş) vergi incelemelerine ilişkin olan talepler, 5736 sayılı Kanun kapsamında bulunmamaktadır. Yine halen devam etmekte olan incelemeler neticesinde tarh edilecek vergi ve kesilecek cezalar da bu yasa kapsamı dışında yer almaktadır.
4-YASA HÜKMÜNDEN FAYDALANMAK İÇİN TAKİP EDİLECEK YOLLAR
Yasadan yararlanmak için takip edilecek yollar açısından, kamu alacağının hangi aşamada olması önem arz etmektedir. Kamu alacağın bulunduğu konuma göre takip edilecek başvuru yolları aşağıda açıklanmaya çalışılacaktır.
4.1-Vergi Mahkemelerinde Dava Açma, Vergi Mahkemeleri Kararı Üzerine İtiraz Veya Temyiz Başvuru Süreleri Ve Bölge İdare Mahkemeleri Ve Danıştay Nezdinde Karar Düzeltme Başvuru Süreleri Geçmemiş Olanlar
Daha önceki bölümlerde açıkladığımız üzere yasadan yararlanmak isteyen mükellefler 31 mart 2008 tarihine kadar uzlaşma komisyonlarına başvuru yapmaları gerekmektedir. (Ancak yasanın 1/8. maddesinde başvuru süresini bir aya kadar uzatma konusunda Maliye Bakanı yetkili kılınmıştır. Daha önceki uygulamalardan da bilindiği üzere başvuru süresinin Nisan/2008’in sonuna kadar uzayacağını şimdiden söyleyebiliriz.)
Ancak önemle belirtilmelidir ki; Vergi mahkemelerinde dava açma, vergi mahkemeleri kararı üzerine itiraz veya temyiz başvuru süreleri ve bölge idare mahkemeleri ve Danıştay nezdinde karar düzeltme başvuru süreleri geçmemiş olanlar için sürelerde herhangi bir değişme meydana gelmemektedir. Örneğin, tarh edilen vergi ve kesilen cezaya ilişkin ihbarnamenin 25/2/2008 tarihinde mükellefe tebliğ edildiği varsayıldığında, bu tarhiyata karşılık mükellefin 26/3/2008 tarihi mesai saati sonuna kadar vergi mahkemesinde dava açma hakkı bulunmaktadır. Uzlaşma için 31/03/2008 tarihine kadar başvurabilecek olması ve daha sonraki bir tarihte kendisine uzlaşma günü verilmesi ve uzlaşma sağlanamaması durumunda dava açma süresi yine 31/3/2008 tarihinde dolmaktadır. Bu durumda olan mükelleflerin hem dava açmaları hem de uzlaşma talebinde bulunmaları menfaatlerine olacaktır. Eğer kendisine verilen uzlaşma gününde uzlaşabilirse davadan vazgeçme dilekçesi vererek 5736 sayılı kanundan yararlanabilecek ve borcunu taksitlendirebilecektir.
Kanun uygulamasından yararlanabilmek için yapılacak başvuruların tarha yetkili vergi dairesine yapılması gerekmektedir. Tarha yetkili vergi dairesi, mükellefin halen bağlı bulunduğu vergi dairesi olmayıp, ihtilaflı olan vergi ve cezaların ait olduğu dönemde bağlı bulunduğu vergi dairesidir.
4.2-Vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay nezdinde devam eden davalar
Eğer dava Vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay nezdinde devam ediyorsa mükelleflerin bu madde hükmünden yararlanmak üzere başvurularını; tarha yetkili vergi dairesine dilekçe ile 31/3/2008 tarihi mesai saati bitimine kadar yazılı olarak yapmaları gerekmektedir.
4.3-Uzlaşma Veya Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Safhasında Bulunan Vergi Ve Cezalar
Henüz dava açılmamış ve Yasanın yürürlüğe girdiği tarih olan 27/2/2008 tarihinde kendisine tarhiyat öncesi uzlaşma davetiyesi tebliğ edilmiş olan mükellefler en geç uzlaşma gününde, yasadan faydalanmak istediklerini belirten bir dilekçeyle uzlaşma komisyonuna başvurmaları gerekmektedir.
Dava açılmamış ve henüz tarhiyat sonrası uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş vergi ve cezalar için bu Kanundan yararlanılmak üzere yapılacak başvuruların; en geç uzlaşma gününde uzlaşma komisyonuna dilekçe ile yapılması gerekmektedir.
4.4-Uzlaşmanın Vaki Olmadığına Dair Tutanağa Yazılan Nihai Teklifin Kabulü İçin Henüz Süresi Geçmemiş Olan Vergi Ve Cezalar
Bilindiği üzere mükellef ile vergi idaresinin her zaman uzlaşması mümkün olmayabilmektedir. Uzlaşma mümkün olmaması durumunda kimi zamanlarda idare mükelleflere bir teklif sunarak 15 günlük süreler tanımaktadır. İdarece sunulan nihai teklifin kabulü için henüz süresi geçmemiş olan mükellefler ise dava açma süresi içinde tarha yetkili vergi dairesine yazılı başvuruda bulunmak, dava açmamak ve nihai teklifte yazılı tutarı kabul etmek koşuluyla bu madde hükmünden yararlanabileceklerinden, başvurularını en geç dava açma süresinin bitim tarihinde yapmaları gerekmektedir.
5-YASA KAPSAMINA GİREN VE UZLAŞILAN VERGİ VE CEZALARIN ÖDENME ŞEKİLLERİ
Bilindiği üzere Uzlaşma vâki olduğu takdirde, uzlaşma tutanağı vergi ve cezaların ödeme zamanlarından önce ilgiliye tebliğ edilmişse kanuni ödeme zamanlarında; ödeme zamanları kısmen veya tamamen geçtikten sonra tebliğ edilmişse ödeme süreleri geçmiş olanlar uzlaşma tutanağının tebliğinden itibaren bir ay içinde tamamının ödenmesi gerekmektedir.(VUK Ek mad.8/1)
Bu Yasa İle Getirilen düzenlemede ise, farklı olarak taksit imkanı getirilmektedir. Yasa maddesine göre aylık binde iki faiz oranı uygulanmak şartıyla uzlaşılan tutar ile uzlaşılan vergi üzerinden hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte 18 ayda 18 eşit taksit uygulaması getirilmektedir.
Uzlaşıp taksit imkanından faydalanan mükellefler taksitlerini ödemekte gecikirlerse yada eksik öderlerse ne olacaktır.
Yasa koyucu bu düzenlemeyi de yapmıştır. şöyle ki; ödenmeyen yada eksik ödenen her bir taksit için 18. taksidin ödenmesi gerektiği tarihe kadar %5 oranında, Tahsil edildiği tarihe kadar ise, halen geçerli olan ve 6183 sayılı yasada belirtilen %2,5 oranında gecikme zammı uygulanacaktır. Ödenmeyen taksit 18. taksit olur ise; takip eden ayın sonuna kadar %5, tahsil edildiği tarihe kadar %2,5 gecikme zammı uygulanacaktır.
Öte yandan ödenmeyen taksitler için ayrıca ödeme emri gönderilmeyecek, 6183 sayılı yasa hükümlerine göre cebren takip ve tahsil yoluna gidilecektir.
6-DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Makalemizin yukarıdaki bölümlerinde yeni ama geçici bir süre uygulanacak uzlaşma yasasının şartlarını ve başvuru yollarını ayrıntılı olarak açıklamaya çalıştık. Yasal düzenleme ve konuyla ilgili olarak yayımlanmış olan tebliğ göstermekte ki; mükelleflere daha önce sahip olmadıkları yeni bir hak getirmemektedir. Zira daha önceki uzlaşmaya ilişkin yasal düzenlemelerde uzlaşma kapsamı dışında tutulan kaçakçılık suçlarına ilişkin vergi ve cezalar yeni yapılan düzenlemede de kapsam dışında tutulmuştur. sadece uzlaşılan tutar üzerinden 18 taksit imkanı tanınmaktadır. Burada akla şu soru gelmektedir; daha önce de uzlaşma hakkı olduğu halde uzlaşma imkanından yararlanmayan, ya da uzlaşamayarak dava açma yolunu seçen mükelleflerin davadan vazgeçip yeniden uzlaşmaya teşvik edecek taksit imkanından başka ciddi bir unsur görülmemektedir. Hal böyle iken daha önceden uzlaşma yolunu seçmeyip, dava açma yolunu seçen mükellefler bu defa uzlaşabilecekler mi bunu önümüzdeki gün ve aylarda göreceğiz.