Okunma Sayısı : 2024
   
Sizden Gelenler - SON DÜZENLEMELERE GÖRE ANADOLU YAKLAŞIMI KAPSAMINDA KOBİLERİN MALİ SEKTÖRE OLAN BORÇLARININ YAPILANDIRILMASI
Yayımlanma Tarihi: 12.09.2007
 
 
I- GİRİŞ
 
Bilindiği üzere, kamuoyunda İstanbul Yaklaşımı olarak da bilinen Finansal Yeniden Yapılandırma Programı ile Türkiye'de faaliyette bulunan bankalar ve diğer mali kurumlar ile kredi ilişkisi içinde bulunup finansal darboğaz yaşayan borçluların borçlarının vadelerinin uzatılması, kredilerinin yenilenmesi, ilave yeni kredi verilmesi, anapara ve/veya faiz indirilmesi ve faizden vazgeçilmesi gibi alınacak tedbirlerle malî kesime olan geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine ve katma değer yaratmaya devam etmelerine imkân verilmesinin sağlanması amaçlanmıştır.
Son olarak yasalaşan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Malî Sektöre Olan Borçlarinin Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun ile de Anadolu yaklaşımı kapsamında yaşanan krizler sonrasında işletme sermayesi yetersizliği çeken küçük ve orta büyüklükteki işletmeler (KOBİ)'in ekonomiye kazandırılmak suretiyle istihdamın artırılması için finansal destek sağlanması hedefi güdülmekte,  yeniden yapılandırılmaları halinde yaşaması mümkün olan ve katma değer yaratma kabiliyetini haiz mal ve hizmet üreten KOBİ'lere, faaliyetlerini verimli bir şekilde sürdürebilecekleri bir ortamın sağlanması, bu şekilde KOBİ'lerin ticarî faaliyetlerinin genişlemesi yoluyla, tedarikçi ve alıcı durumunda olan diğer işletmelere iş ortamı yaratılması, bunların sonucu olarak da istihdamın ve üretimde kapasite kullanımının artırılması planlanmaktadır.
 
Bu çerçevede, yazının ilerleyen bölümlerinde KOBİ lerin mali borçlarının yeniden yapılandırılması düzenlemeleri ışığında bankacılık, vergi ve sosyal güvenlik mevzuatları açısından getirilen olanaklar ele alınmaya ve ayrıntılarına değinilmeye çalışılacaktır.
 
II- YASAL DÜZENLEME
 
1- Temel Çerçeve
 
5569 Sayılı Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Malî Sektöre Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun ile getirilmek istenen, KOBİ lerin, Tür­ki­ye’de fa­ali­yet­te bu­lu­nan ban­ka­lar ve di­ğer ma­lî ku­rum­lar­dan al­mış ol­duk­la­rı ve 31/10/2006 ta­ri­hi iti­ba­riy­le bu ku­ru­luş­lar nez­din­de do­nuk ve­ya şüp­he­li ala­cak­lar he­sa­bı­na in­ti­kal et­miş bu­lu­nan kre­di borç­la­rı­na iliş­kin ola­rak, çer­çe­ve an­laş­ma ve söz­leş­me­le­ri kap­sa­mın­da;

a) Söz ko­nu­su kre­di borç­la­rı­nın va­de­le­ri­ni uzat­mak,
b) Bu iş­let­me­le­rin kre­di­le­ri­ni ye­ni­le­mek,
c) İş­let­me­le­re ila­ve ye­ni kre­di ver­mek,
ç) Ana­pa­ra ve/ve­ya as­li fa­iz ve/ve­ya te­mer­rüt fa­izi ve­ya kâr pay­la­rı­nı in­dir­mek ve­ya bunlar­dan vaz­geç­mek,
d) Ana­pa­ra, fa­iz ve­ya kâr pa­yı ala­cak­la­rı­nı; kıs­men ve­ya ta­ma­men iş­ti­ra­ke çe­vir­mek, aynî, nak­dî  ya da tah­sil şar­tı­na bağ­lı bir be­del kar­şı­lı­ğı de­vir ve­ya tem­lik et­mek, borç­lu ya da üçüncü ki­şi­le­re ait aynî de­ğer­ler kar­şı­lı­ğın­da kıs­men ve­ya ta­ma­men tas­fi­ye et­mek,
e) Di­ğer ban­ka­lar­la bir­lik­te ha­re­ket ede­rek pro­to­kol­ler yap­mak,

şek­lin­de alı­na­cak ted­bir­ler­le, malî ke­si­me olan ge­ri öde­me yü­küm­lü­lük­le­ri­ni ye­ri­ne getirebil­me­le­ri­ne ve is­tih­da­ma kat­kı­da bu­lun­ma­ya de­vam et­me­le­ri­ne im­kân ve­ril­me­si­ni sağlamak­tır.

Bu çerçevede,
 
1.      Ban­ka­lar ile di­ğer malî ku­rum­la­rın ve Ta­sar­ruf Mev­du­atı Si­gor­ta Fo­nu ile Tas­fi­ye Ha­lin­de Tür­ki­ye Em­lak Ban­ka­sı Ano­nim Şir­ke­ti­nin ala­cak­la­rı; Bir­lik (Türkiye Bankalar Birliği ve/veya Türkiye Katılım Bankaları Birliği) ta­ra­fın­dan hazırla­na­cak, ala­cak­lı ku­rum­la­rın yet­ki­li tem­sil­ci­le­rin­ce im­za­la­na­cak ve onay­la­ma ve ka­bu­le iliş­kin ge­nel şart­la­rı Ku­rul (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu) ta­ra­fın­dan çı­ka­rı­la­cak yö­net­me­lik­te gös­te­ri­le­cek olan Fi­nan­sal Ye­ni­den Ya­pı­lan­dır­ma Çer­çe­ve An­laş­ma­la­rı kap­sa­mın­da ve bu an­laş­ma­la­rın Ku­rul ta­ra­fın­dan onay­lan­dı­ğı ta­rih­ten iti­ba­ren iki yıl­lık bir sü­re için­de fi­nan­sal ye­ni­den ya­pı­lan­dır­ma söz­leş­me­le­ri­ne bağ­lan­mak şar­tıy­la gerekti­ğin­de, ih­ti­yaç du­ya­cak­la­rı ma­ki­ne-ekip­ma­nın te­mi­ni­ne yö­ne­lik bun­la­rın reh­ni kar­şı­lı­ğı kre­di kul­lan­dı­rı­mı da da­hil ol­mak üze­re, ila­ve fi­nans­man sağ­lan­mak su­re­tiy­le ye­ni­den yapılan­dı­rı­la­bi­lir ve­ya ye­ni it­fa plan­la­rı­na bağ­la­na­bi­lecektir.
2.      Ge­rek­ti­ğin­de ila­ve fi­nans­man da sağ­lan­mak su­re­tiy­le ye­ni­den ya­pı­lan­dı­rı­la­cak ve­ya ye­ni bir it­fa pla­nı­na bağ­la­na­cak ala­cak­la­rın kap­sa­mı; borç­lu­la­rın ni­te­lik­le­ri, as­ga­ri tu­tar ve şart­la­rı ve ala­cak­lı­lar ile borç­lu­lar ara­sın­da ay­rı ay­rı im­za­la­na­cak fi­nan­sal ye­ni­den yapılandırma söz­leş­me­le­ri­nin as­ga­ri un­sur­la­rı Fi­nan­sal Yeniden Ya­pı­lan­dır­ma Çer­çe­ve An­laş­ma­la­rıy­la be­lir­le­nir. Fi­nan­sal Ye­ni­den Ya­pı­lan­dır­ma Çer­çe­ve An­laş­ma­la­rı­nı im­za­la­ma­yan­lar ta­ra­fın­dan ya­pı­la­cak söz­leş­me ve iş­lem­ler için anılan Kanun hü­küm­le­ri uy­gu­lanamayacaktır.
3.      Fi­nan­sal  Ye­ni­den Ya­pı­lan­dır­ma Çer­çe­ve An­laş­ma­la­rı hü­küm­le­ri kap­sa­mın­da düzenlene­cek fi­nan­sal  ye­ni­den ya­pı­lan­dır­ma söz­leş­me­le­ri­ni im­za­la­mış KO­Bİ’le­rin, 31/10/2006 ta­ri­hi­ne ka­dar va­de­si gel­di­ği hal­de öden­me­miş bu­lu­nan; elek­trik, do­ğal­gaz, telefon ve­ya su kul­la­nı­mın­dan  kay­nak­la­nan borç­la­rı ile Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğı­na bağ­lı ver­gi dairele­ri ile sos­yal gü­ven­lik ku­rum­la­rı­na olan ve 21/7/1953 ta­rih­li ve 6183 sa­yı­lı Am­me Alacak­la­rı­nın Tah­sil Usu­lü Hak­kın­da Ka­nun ve­ya tâbi ol­duk­la­rı mev­zu­at hü­küm­le­ri­ne gö­re ta­kip edi­len borç­la­rı, il­gi­li­le­rin  söz­leş­me ta­ri­hin­den iti­ba­ren iki ay için­de baş­vur­ma­la­rı halinde, teminat aranmaksızın ka­nu­nî fa­iz ora­nı uy­gu­lan­mak su­re­tiy­le 24 aya ka­dar tecil edi­le­bi­lir. Bu kapsamdaki borçlar nedeniyle daha önce uygulanmış hacizler, yapılan ödemelere paralel olarak kaldırılır.
 
2- Kapsam
 
5569 sayılı Küçük Ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Malî Sektöre Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun uygulaması açısından uygulamayı yapacak birimler, yararlanacaklara dair şartlar ile boç türlerine aşağıda değinilmektedir:
 
a- Yararlanacak Yönünden
 
Yukarıda belirtilen ve 5569 sayılı Kanun ile getirilen düzenelemerden KOBİ’ler yararlanabilir. Bundan yararlanabilecek KOBİ’lerin de, aşağıdaki şartlara haiz olmaları gerekmektedir:
 
•         250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden veya yıllık net satış hasılatı ya da bilanço yıllık net satış toplamı 25 milyon YTL’yi aşmayan bir işletme olmak,
•         Mali sektöre (bankalar ve diğer mali kurumlar) olan kredi borçlarının, bu kurumların muhasebe kayıtlarında 31/10/2006 ta­ri­hi iti­ba­riy­le nez­din­de do­nuk ve­ya şüp­he­li ala­cak­lar he­sa­bı­na in­ti­kal et­miş olmak,
•         Bünyesinde bir mal ve/veya hizmet üretilen ve alacaklı kuruluşlar tarafından istihdama katkıda bulunmaya devam edeceğine kanaat getirilmek (bu durumun alacaklı kurumlar tarafından yerinde yapılacak inceleme ve denetimler sonucu düzenlecenek raporlarla da ayrıca desteklenmesi gerekecektir),
•         Yapılandırıldığı takdirde borçlarını ödeme kabiliyeti kazanabilecek nitelikte olmak,
•         Daha önce İstanbul Yaklaşımı (30/1/2002 ta­rih­li ve 4743 sa­yı­lı Malî Sek­tö­re Olan Borç­la­rın Ye­ni­den Ya­pı­lan­dı­rıl­ma­sı  ve Ba­zı Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun) uygulamasından yararlanmamış olmak.
•         Çerçeve Anlaşmaları, her bir borçlu KOBİ ile bankalar ve/veya diğer mali kurumların yetkili temsilcileri arasında imzalanacak sözleşmeler ile uygulamaya konulacağından sözleşmelerin geçerli olabilmesi için, Çerçeve Anlaşmasının Kurulca onaylanmasını takiben iki yıl içinde imzalanmış olmak.
•         Elektrik, doğalgaz, telefon veya su kullanımından  kaynaklanan borçları ile Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri ile sosyal güvenlik kurumlarına olan ve 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun veya tâbi oldukları mevzuat hükümlerine göre takip edilen borçları açısından ise Finansal  Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları hükümleri kapsamında düzenlenecek finansal  yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalanma tarihinden itibaren iki ay içinde ilgili kurumlara başvurmak.
 
b- Borç Türü Yönünden
 
1- KOBİ’lerin, mali sektörden (bankalar ve diğer mali kurumlardan) almış oldukları ve 31.10.2006 tarihi dahil bu tarihe kadar bu kuruluşlar nezdinde Bankalarca Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 31/10/2006 tarihi itibariyle üçüncü, dördüncü ve beşinci grup krediler arasında sınıflandırılanlar ile söz konusu Yönetmelikte belirlenen süre sonunda Yenilenen ve İtfa Planına Bağlanan Krediler Hesabına aktarılması gereken kredilerden bu süreyi tamamlamamış bulunan kredilerinden donuk ve şüpheli alacaklar hesabına intikal etmiş bulunan kredi borçları,
 
2- Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları hükümleri kapsamında düzenlenecek finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalamış KOBİ'lerin, 31/10/2006 tarihine kadar vadesi geldiği halde ödenmemiş bulunan; elektrik, doğalgaz, telefon veya su kullanımından kaynaklanan borçları
 
3- Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları hükümleri kapsamında düzenlenecek finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalamış KOBİ'lerin, 31/10/2006 tarihine kadar vadesi geldiği halde ödenmemiş bulunan Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri olan ve 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre takip edilen borçları
 
4- Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları hükümleri kapsamında düzenlenecek finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalamış KOBİ'lerin, 31/10/2006 tarihine kadar vadesi geldiği halde ödenmemiş bulunan sosyal güvenlik kurumlarına olan tâbi oldukları mevzuat hükümlerine göre takip edilen borçları
 
c- Uygulamayı Yapacaklar ( Faydalandıracak) Yönünden
 
•         Bankalar
•         Katılım Bankaları
•         Finansal Kiralama Şirketleri
•         Faktoring Şirketleri
•         TMSF (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu)
•         Tasfiye Halindeki Türkiye Emlak Bankası A.Ş.
•         Varlık Yönetim Şirketleri
•         Tüketici Finansman Şirketleri
•         Kredi Garanti Fonu İşletme ve Araştırma A.Ş.’dir.
•         Maliye Bakanlığı (Vergi daireleri..)
•         Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (Sigorta müdürlükleri..)
 
III- YENİDEN YAPILANDIRMADA UYGULAMA ESASLARI
 
5569 Sayılı Küçük Ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Malî Sektöre Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun uygulamasınında bankalar başta olmak üzere diğer mali kurum ve kuruluşlar ile Maliye Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından yapılacak iş ve işlemler sırasıyla irdelenmeye çalışılmıştır:
 
1- BANKALAR VE DİĞER MALİ KURULUŞLARCA YENİDEN YAPILANDIRMA
 
KOBİ’lerden alacaklı bankalar ve diğer mali kurumların sisteme katılımı ihtiyari veya gönüllülük prensibi esasına dayanmaktadır. Bu sebeple, alacaklı tüm bankalar ve diğer mali kurumların KOBİ’lerden olan alacaklarını yeniden yapılandırmaya tabi tutmaları veya Kanun hükümleri gerekçe gösterilerek KOBİ lerin yeniden yapılandırma taleplerinin her halükarda olumlu olarak karşılanması zorunlulukları bulunmamaktadır
 
5569 sayılı Kanunla genel çerçevesi çizilen şekliyle KOBİ lerin, Tür­ki­ye’de fa­ali­yet­te bu­lu­nan ban­ka­lar ve di­ğer ma­lî ku­rum­lar­dan al­mış ol­duk­la­rı ve 31/10/2006 ta­ri­hi iti­ba­riy­le bu ku­ru­luş­lar nez­din­de do­nuk ve­ya şüp­he­li ala­cak­lar he­sa­bı­na in­ti­kal et­miş bu­lu­nan kre­di borç­la­rı­na iliş­kin ola­rak, çer­çe­ve an­laş­ma ve söz­leş­me­le­ri kap­sa­mın­da;

a) Söz ko­nu­su kre­di borç­la­rı­nın va­de­le­ri­ni uzat­mak,
b) Bu iş­let­me­le­rin kre­di­le­ri­ni ye­ni­le­mek,
c) İş­let­me­le­re ila­ve ye­ni kre­di ver­mek,
ç) Ana­pa­ra ve/ve­ya as­li fa­iz ve/ve­ya te­mer­rüt fa­izi ve­ya kâr pay­la­rı­nı in­dir­mek ve­ya bunlar­dan vaz­geç­mek,
d) Ana­pa­ra, fa­iz ve­ya kâr pa­yı ala­cak­la­rı­nı; kıs­men ve­ya ta­ma­men iş­ti­ra­ke çe­vir­mek, aynî, nak­dî  ya da tah­sil şar­tı­na bağ­lı bir be­del kar­şı­lı­ğı de­vir ve­ya tem­lik et­mek, borç­lu ya da üçüncü ki­şi­le­re ait aynî de­ğer­ler kar­şı­lı­ğın­da kıs­men ve­ya ta­ma­men tas­fi­ye et­mek,
e) Di­ğer ban­ka­lar­la bir­lik­te ha­re­ket ede­rek pro­to­kol­ler yap­mak,

şek­lin­de alı­na­cak ted­bir­ler­le, malî ke­si­me olan ge­ri öde­me yü­küm­lü­lük­le­ri­ni ye­ri­ne getirebil­me­le­ri­ne ve is­tih­da­ma kat­kı­da bu­lun­ma­ya de­vam et­me­le­ri­ne im­kân ve­ril­me­si­ sağlanmaktadır.
 
Anılan Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen KOBİ’ ler,  27/12/2006 tarihli ve 5569 sayılı Hakkında Kanunun 3 üncü maddesine dayanılarak hazırlananan Yönetmelik düzenlemelerine göre[1], kayıtlı bulundukları resmi mercilere sundukları ve/veya bu mercilerden edinecekleri Kanun ile aranan KOBİ olma vasıflarını  teyit eden belgeleri, yatırım ve üretim planları ekinde ilgili bankalar ile diğer mali kurumlara sunarlar. Bahse konu planların ekinde sunulmak üzere, yaratacakları firma değerine ilişkin öngörülerini yansıtmak amacıyla proforma olarak nakit giriş ve çıkışları ile ilgili bilgileri içeren bir rapor da hazırlayabilirler
 
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca imzalanacak Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları Bankalar Birliği tarafından diğer mali kurumları ilgilendiren hükümlerine ilişkin Dernekleri (Finansal Kiralama Derneği ve/veya Faktoring Derneği) görüşleri alınarak hazırlanır ve bankaların ve diğer mali kurumların yetkili temsilcilerince kabul edilerek imzalanır. Çerçeve anlaşmalarında,
          -Borçlu KOBİ’lerin, Yönetmelikte belirtilen niteliklerin hangilerine haiz oldukları.
          -Finansal yeniden yapılandırma kapsamındaki kredilere, 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanuna göre kanuni faiz ve temerrüt faizi hesaplanırken bileşik faiz yürütülemeyeceği.
          -Anlaşmaların taraflara yüklediği yükümlülükler.
          - Anlaşmalara aykırılık halleri.
          -Alacaklılar ile borçlu KOBİ’ler arasında imzalanacak sözleşmelerin asli unsurları ve taraflara yükleyeceği hak ve yükümlülüklerin asgari çerçevesi.
          -Sözleşmelerin imzalanması halinde daha önceden başlatılmış bulunan iflas ve haciz takibatları ile ilgili hususlar belirtilir.
 
          Çerçeve Anlaşmalarında, taraflarca kabulü halinde; sözleşmelerin tarafları arasındaki ihtilafların değerlendirilmesini ve uzlaşma ile çözüme kavuşturulmasını temin etmek üzere Hakem Kurulu oluşturulur. Hakem Kurulu, Birlik Yönetim Kurulunun görevlendireceği tarafsız ve görevinin gerektirdiği, bilgi ve birikime sahip üç kişiden oluşur. Hakem Kurulu kararlarını en az iki üyenin aynı yöndeki oyu ile alır. Uyuşmazlıkların çözümü ile ilgili tereddüt oluşması halinde Hakem Kurulu meslek kuruluşları da dahil olmak üzere ilgili kuruluşlardan görüş alabilir. Hakem Kurulunun Birlikçe hazırlanan ve Kurulca onaylanan çalışma esas ve usulleri ile aldığı kararların hüküm ve sonuçları Çerçeve Anlaşmalarında gösterilir.

İlgili Derneklerin görüşü alınarak, Türkiye Bankalar Birliği ve/veya Türkiye Katılım Bankaları Birliği tarafından hazırlanacak ve alacaklı kurumların yetkili temsilcileri arasında imzalanacak Çerçeve Anlaşmaları, Kurulun onayına sunulur. Kurul anlaşmaların Kanuna ve bu Yönetmelik hükümlerine uygunluğunu inceler ve varsa düzetilmesini istediği hususları Birliğe bildirir. Birlik tarafından bu hususlara göre yeniden düzenlenen ve taraflarca imzalanan Çerçeve Anlaşmaları Kurulca onaylanmalarını müteakiben geçerlilik kazanır.
 
Çerçeve Anlaşmalarının uygulamaya konulabilmesi , her bir borçlu KOBİ ile bankalar ve/veya diğer mali kurumların yetkili temsilcileri arasında imzalanacak sözleşmeler ile gerçekleştirilir. Sözleşmelerin hüküm ifade edebilmesi ise, Çerçeve Anlaşmasının Kurulca onaylanmasını takiben iki yıl içinde imzalanmış olmaları ile sağlanacaktır. Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarını imzalamayanlar tarafından yapılacak sözleşme ve işlemler için bu Kanun hükümlerinin uygulanmayacaktır.
 
  İşletme bazında gündeme gelen finansal yeniden yapılandırma programları, bu Anlaşma
kapsamında en geniş şekliyle ele alınır. Bu kapsamda, (Alacaklı Bankalar Konsorsiyumu)
ABK’nın uygun görmesi halinde;
  1. mevcut riskin yeniden ve işletme bazında belirlenecek koşullarla vadeye bağlanması,
     
  2. ilave finansman sağlanması, (işletme sermayesi amaçlı ve/veya gerek duyulduğunda yarım kalmış yatırımın veya yeni yatırımın finansmanı amacıyla),
  3. işletmenin ana faaliyeti ile doğrudan ilgili olmayan faaliyetlerinin tasfiyesi,
  4. sermaye artırımı,
  5. yönetim değişikliği,
  6. halka açılma,
  7. iştirak ve gayrimenkul satışı,
  8. ortaklık yapısının değiştirilmesi,
  9. şirket hisse senetleri üzerinde ABK lehine rehin ve/veya intifa hakkı tesis edilmesi
dahil, burada sayılmayan ancak ilgili işletmenin ekonomiye kazandırılmasını teminen gerekli görülen değişiklikler (tek başına veya bir kısmı ya da tamamı bir arada olmak üzere) yapılabilir ya da yapılması ilgili işletmeden talep edilebilir.
 
Çerçeve Anlaşmasının taraflarını oluşturan Alacaklı Kuruluşlardan sadece birine borçlu bulunan işletmelerle ilgili olarak, ilgili Alacaklı Kuruluş tarafından uygun görülmesi halinde işbu Anlaşmanın dayandığı Kanun ve Yönetmelik hükümlerine uygun olmak üzere serbestçe Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmeleri düzenlenebilir.
 
Sonuç itibari ile 5569 sayılı Kanun uygulamasında banka ve diğer mali kurumların çerçeve anlaşmalarını imzalamaları, anlaşmayı müteakip 2 yılı içinde sözleşme yapmaları ve sözleşme hükümlerine göre de KOBi lere sağlanan ve donuk alacak niteliğine haiz kredilerin yukarıda belirtildiği şekilde değişik alternatiflere göre yeniden yapılandırma sürecini kesinleştirmeleri gerekecektir.
 
2- MALİYE BAKANLIĞINCE YENİDEN YAPILANDIRMA

            2.1- Genel Esaslar

a - Kapsam
             5569 sayılı Kanun uygulamasında Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine, anılan Kanun kapsamında borcu olmakla birlikte, bankalar ve/veya diğer mali kurumlara borçlarının olmaması ya da borçlu oldukları bankalar ve/veya diğer mali kurumların Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmasını imzalamaması nedeniyle finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalayamayan KOBİ'lerin, madde ile getirilen tecil müessesesinden yararlanma imkanı bulunmamaktadır.

             Diğer taraftan, 5569 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerden, yalnızca finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalayan KOBİ'ler yararlanabileceğinden, bu işletmelerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları ile ilgili olarak, haklarında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 6183 sayılı Kanunda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle takibat yapılan mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi amme borçlusu sayılan kişilerin, sorumlu oldukları tutarlar için bu madde hükmünden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.

             Ayrıca, finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış KOBİ'lerin, Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamındaki borçları dışında, KOBİ kapsamında olsun ya da olmasın üçüncü şahıslara olan kefaletlerinden, ortaklıklarından, kanuni temsilci sıfatlarından kaynaklanan borçları ile mirasçı sıfatından doğan borçları için Kanun hükmünden yararlanmalarına imkan bulunmamaktadır.

             b- Alacağın Türü
             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, KOBİ'lerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip edilen borçlarının tecil edilebileceği belirtilmiştir.

             Madde hükmünde, alacağın türüne yönelik herhangi bir sınırlama getirilmediğinden, Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri tarafından bu kapsamda yapılacak tecillerde, amme alacaklarının türü açısından herhangi bir ayırım yapılmayacaktır.

             c- Alacağın Vadesi
             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, "...31/10/2006 tarihine kadar vadesi geldiği halde ödenmemiş bulunan..." ibaresi yer almaktadır.

             Buna göre, 31/10/2006 tarihine kadar (bu tarih hariç) vadesi geldiği halde, tecil başvuru tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan amme alacakları tecil edilebilecektir.

             Dolayısıyla, vadesi 31/10/2006 ve daha sonraki bir tarihe rastlayan amme alacaklarının anılan Kanun kapsamında tecili mümkün bulunmamaktadır.

             2.2- Uygulama Esasları

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının uygulamasına ilişkin esaslar aşağıda açıklanmıştır.

             a- Başvuru Süresi ve Şekli
             Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları için, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ'lerin, sözleşme tarihinden itibaren 2 ay içinde, sözleşmenin bir örneği ile birlikte bağlı bulundukları vergi dairelerine ekteki örneğe uygun dilekçe ile yazılı olarak müracaat ederek tecil ve taksitlendirme talebinde bulunmaları gerekmektedir.

             Buna göre, finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış olmakla birlikte, sözleşme tarihinden itibaren 2 ay içinde bağlı olduğu vergi dairesine başvurarak tecil ve taksitlendirme talebinde bulunmayan KOBİ'lerin, bu tarihten sonra yapacakları başvurular dikkate alınmayacaktır.

             Diğer taraftan, anılan fıkra hükmünde, kapsam dahilindeki işletmelerin "çok zor durum" hali ile ilgili bir düzenleme yer almadığından, vergi dairelerine yapılacak tecil ve taksitlendirme başvurularında, "Erteleme ve Taksitlendirme Talep ve Değerlendirme Formu" aranılmayacak, yazılı olarak yapılacak başvuruya sadece finansal yeniden yapılandırma sözleşmesinin bir örneğinin eklenmesi yeterli olacaktır.

             Aynı il veya farklı illerde birden fazla vergi dairesine olan borçları için madde hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ'lerin, her bir vergi dairesine ayrı ayrı yazılı başvuruda bulunmaları ve sözleşmenin bir örneğini de başvurularına eklemeleri zorunludur.

             Madde hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ'ler, kapsama giren toplam borçları için talepte bulunabilecekleri gibi sadece istedikleri dönem ve  türler açısından da talepte bulunabileceklerdir. Bu durumda, tecil taleplerinin alacak aslı ile birlikte fer'ilerini de içermesi şartı aranılacaktır. Ancak, motorlu taşıtlar vergisinden borcu olan KOBİ'lerin, bu madde hükmünden yararlanmak üzere her bir taşıt itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı için başvuruda bulunmaları zorunludur.

             5569 sayılı Kanun uyarınca yapılacak başvuruların, posta yoluyla yapılması mümkün olup, bu takdirde başvuru dilekçelerinin taahhütlü posta veya APS ile gönderilmesi halinde postaya verildiği tarih, adi postayla gönderilmesi halinde ise vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarih başvuru tarihi olarak dikkate alınacaktır.

             b- Tecil Süresi, Teminat ve Uygulanacak Tecil Faizi Oranı

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, madde kapsamına alınan borçların, teminat aranmaksızın kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle yirmidört aya (24) kadar tecil edilebileceği belirtilmiştir.

             Buna göre, anılan fıkra kapsamında yapılacak tecil ve taksitlendirmelerde;

             a- Teminat aranılmayacaktır.
             b- Başvuru tarihini izleyen aydan itibaren (bu tarih dahil) azami;
             -10.000,- YTL'ye kadar olan borçlara 12 ay,
             -10.001,-YTL ila 50.000 YTL arasındaki borçlara 16 ay,
             -50.001,-YTL ve üzeri borçlara 22 ay,
             süre ile tecil yapılabilecektir. Ancak, amme borçlusu tarafından daha kısa süreli tecil talep edilmesi halinde talep edilen süre dikkate alınacaktır.
             c- Tecil kapsamına alınan borçlar, belirlenen sürelere göre aylık eşit taksitler halinde ve faiz ödemesi yapılacak şekilde yapılandırılacaktır.
             d- Verilecek sürelerin hesabında her bir vergi dairesine yapılacak başvuru ve her başvuru dilekçesi ayrı ayrı dikkate alınacaktır. Başvuru dilekçesinde tutar belirtilmemesi halinde borçlunun başvuru yaptığı daireye olan tüm borçları dikkate alınacaktır.
             e- Bu Kanun uyarınca yapılacak tecillerde, başvuru tarihi itibarıyla uygulanmakta olan kanuni faiz oranında tecil faizi hesaplanacaktır.

             Kanuni faiz oranı, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 1 inci maddesine göre belirlenmektedir.

             Anılan madde hükmünün Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye istinaden bu oran; 19/12/2005 tarihli ve 2005/9831 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere yıllık %9 olarak belirlenmiştir.

             Kanuni faiz oranında değişiklik yapılmadığı sürece, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası çerçevesinde yapılacak tecillerde uygulanacak tecil faizi oranı yıllık %9 olacaktır. Ancak, taksitlendirme süresi içerisinde kanuni faiz oranının düşmesi halinde bu değişiklik dikkate alınacak, yükselmesi halinde ise başvuru tarihindeki  kanuni faiz oranına göre işlem yapılacaktır.

             c- Borç Tutarının Tespiti
             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasına göre tecil talebinde bulunan KOBİ'lerin, tecilini talep ettikleri borç asıllarına (gecikme zammı tatbik edilen amme alacakları için), vade tarihinden tecil talep tarihine kadar (bu tarih hariç) geçen süre için 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre gecikme zammı hesaplanacaktır.

             Tecil talebinin kabul edilmesi halinde ise borca, tecil talep tarihinden (bu tarih dahil), ayrı ayrı her bir takside ödeme tarihine kadar (bu tarih dahil) geçen süre için kanuni faiz oranında tecil faizi (yıllık %9) uygulanacak ve taksitlerle birlikte tahsil edilecektir.

            c.1- 5569 sayılı Kanun kapsamına girmekle birlikte, finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce tecil edilip de tecil şartlarına uygun ödenmekte olan borçlar
             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamına girmekle birlikte, finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi çerçevesinde tecil edilip de tecil şartlarına uygun ödenmekte olan borçları için anılan madde hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ'ler, kalan taksit tutarlarının bu madde kapsamında tecilini talep edebilirler.

             Bu durumda, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca tecil başvuruları kabul edilen KOBİ'lerin, daha önce tecil şartlarına uygun olarak ödedikleri taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılacak, ancak kalan borçları için verilecek sürenin hesabında, daha önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca yapılan tecilin talep tarihi dikkate alınarak bu tarihten itibaren anılan maddede belirtilen iki yıllık süre aşılmayacağı gibi, bu belirtilen süreler de aşılmayacaktır.

             Örnek - Borçlu (B) 20/12/2006 tarihinde müracaat ederek, 72.000,00 YTL borcunun taksitlendirilmesini talep etmiş, söz konusu borç Ocak 2007 ayından başlamak ve 18 ayda 18 eşit taksitte ödenmek üzere tecil ve taksitlendirilmiştir.

             Borçlu, 6 taksidi süresinde ödedikten sonra, 21/07/2007 tarihinde bağlı olduğu vergi dairesine müracaat ederek, mevcut tecilin geçerli sayılması ve kalan taksit tutarlarının 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca tecil ve taksitlendirilmesini talep etmiştir.

             Bu durumda, borçluya verilecek süre hesaplanırken, kalan taksit tutarlarının toplamı olan 48.000,00 YTL dikkate alınarak Ağustos 2007 ayından başlamak üzere azami 16 ay süre verilebilecektir. Bu süre, borçlunun 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca borçlarının tecilini talep ettiği müracaat (20/12/2006) tarihi dikkate alındığında anılan maddede düzenlenen iki yıllık süreyi aşmamaktadır. Dolayısıyla kalan taksit tutarlarının 16 eşit taksitte ödenmesi mümkün bulunmaktadır.

             Bu şekilde tecil edilen borçlar için, 5569 sayılı Kanun kapsamında yapılan tecil talep tarihine (bu tarih hariç) kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca belirlenen oranda, bu tarihten itibaren de uygulanmakta olan kanuni faiz oranında tecil faizi uygulanacaktır.

             Daha önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca 5569 sayılı Kanun kapsamına giren borçlar ile vadesi 31/10/2006 tarihi ve daha sonraya rastlayan borçların birlikte tecil edilmiş olması durumunda, borçlu KOBİ'nin talep etmesi halinde, söz konusu borçların 5569 sayılı Kanun kapsamına giren ve girmeyen borçlar olarak ayrıştırılması, kapsama giren borçlar için yukarıda belirtilen açıklamalar çerçevesinde yeni bir ödeme planı hazırlanması, kapsama girmeyen borçlarla ilgili tecilin ise o tecil için öngörülen şartlar çerçevesinde devam ettirilmesi gerekmektedir.

             c.2- Finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce yapılan tecil talepleri
             Finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca başvuruda bulunulan, ancak 5569 sayılı Kanun kapsamında yapılan tecil başvuru tarihi itibarıyla henüz sonuçlandırılamamış olan tecil talepleri, 5569 sayılı Kanun kapsamındaki borçlar için reddedilmiş sayılacak, 5569 sayılı Kanun çerçevesinde yapılan tecil başvurusu üzerine işlem yapılacaktır.

             Ancak, daha önce yapılan tecil başvurusu içerisinde vade tarihi itibarıyla 5569 sayılı Kanun kapsamına girmeyen borçların da olması halinde, bu borçların 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca ayrıca değerlendirileceği tabiidir.

             2.3- Vergi Dairelerince Yapılacak İşlemler
             1- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasından yararlanmak üzere başvuruda bulunan KOBİ'lerden, ekteki örneğe uygun dilekçenin yanı sıra, bankalar ve/veya diğer mali kurumlarla borçlu sıfatıyla imzalamış oldukları finansal yeniden yapılandırma sözleşmeleri aranılacaktır.

             Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması imzalayan bankalar ve/veya diğer mali kurumlar ile KOBİ'ler arasında imzalanmış sözleşmeler için bu Kanun hükümleri uygulanacağından, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması imzalamamış bankalar ve/veya diğer mali kurumlar ile yapılan sözleşmelere istinaden 5569 sayılı Kanun uyarınca yapılan tecil talepleri bu Kanun kapsamında değerlendirmeye alınmayacaktır.

             2- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasından yararlanmak üzere başvuruda bulunan KOBİ'lerin tecil talepleri, amme alacağının nev'i ve tutarına bakılmaksızın Vergi Dairesi Müdürlükleri/ Malmüdürlükleri tarafından değerlendirilerek ve bu bölümde yapılan açıklamalara göre sonuçlandırılacaktır.

             3- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamında tecil edilen borçlar için borçlulara; ödenecek taksit tutarının, faiz tutarının ve taksitlerin vade tarihlerini gösteren yazı tebliğ edilecektir. Ayrıca gönderilecek yazıda, teminat gösterilmesi istenilmeyecek, tecil edilen borçların tecil şartlarına uygun ödenmemesi halinde, tecil şartlarının ihlal edilmiş olacağı ve amme alacağının cebren takip ve tahsil edileceği hususuna yer verilecektir.

             4- Borçlulara verilecek ödeme planlarında, ilk taksit başvuruyu izleyen aydan başlatılacak, her ayın son iş günü taksit ödeme günü olarak belirtilecektir.

             Öte yandan, borçlular tarafından, ödeme planlarında yer alan taksit ödeme günlerinden önceki bir tarihte ödeme yapılmak istenilmesi halinde, ödeme planında ilgili taksit için öngörülen ödeme tarihine göre hesaplanan faiz tutarı yerine, tahsil günü itibarıyla hesaplanacak faiz tutarının dikkate alınması ve buna göre tahsilat yapılması gerekmektedir. [2]
 
3- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞINCA YENİDEN YAPILANDIRMA
 
3.1- Genel Açıklamalar
            27.12.2006 tarihli 5569 sayılı Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Malî Sektöre Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanunnun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında da, Finansal  Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları hükümleri kapsamında düzenlenecek finansal  yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalamış küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ), 31/10/2006 tarihine kadar vadesi geldiği halde ödenmemiş bulunan sosyal güvenlik kurumlarına olan ve 6183 sayılı Kanun veya tabi oldukları mevzuat hükümlerine göre takip edilen borçlarının da tecil edilebilmesine ilişkin düzenleme yapılmıştır.
 
            Anılan Kanun hükümlerine istinaden finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalamış küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ), Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına (Kurum) olan borçlarının tecil ve taksitlendirilmesine ilişkin yürütülecek işlemler aşağıda açıklanmıştır.
 
            3.2- Kapsama Giren Kuruluşlar 
            Sosyal Sigortalar Kurumuna(Devredilen) olan borçların 5569 sayılı Kanuna göre tecil ve taksitlendirilmesi uygulamasına sadece Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları hükümleri kapsamında düzenlenecek finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalamış KOBİ’ler başvurabilecektir. 
 
            Bu durumda Kuruma borcu olup, bunun yanında bankalara ve diğer mali kurumlara borçları olmaması nedeniyle finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalamamış işletmelerin 5569 sayılı Kanunda tanımı yapılan KOBİ niteliğinde olsa dahi anılan Kanun hükümlerine istinaden Kuruma olan borçlarının tecil ve taksitlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
 
            Diğer taraftan, 5569 sayılı Kanun hükmünden yalnızca Kanunda tanımı yapılan KOBİ niteliğindeki ve finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalayan işletmeler yaralanabileceğinden bu işletmelerin borçlarının ödenmesinden 506 sayılı Kanunun 80 inci, 6183 sayılı Kanunun 35 inci ve Mükerrer 35 inci maddelerine istinaden şahsen sorumlu olan kanuni temsilcileri, üst düzey yöneticileri ve ortakların sorumlu oldukları tutarlar için bu Kanun hükmünden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.
 
            3.3- Başvuru Süresi ve Şekli 
            5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında,  “…sosyal güvenlik kurumlarına olan ve 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun veya tâbi oldukları mevzuat hükümlerine göre takip edilen borçlarının, ilgililerin  sözleşme tarihinden itibaren iki ay içinde başvurmaları halinde, …” tecil edilebileceği öngörülmüştür.
 
            Söz konusu düzenleme uyarınca, KOBİ’lerin  Kuruma olan borçlarının tecil ve taksitlendirilebilmesi için sözleşme tarihinden itibaren iki ay içinde ilgili SSK Sigorta İl/Sigorta Müdürlüğüne(Devredilen) yazılı olarak başvurulması gerekmektedir.
 
            Birden fazla Sigorta İl/Sigorta Müdürlüğünde tescilli işyeri olan ve bu işyerlerinin borçlarını tecil ve taksitlendirmek isteyen KOBİ’ler, başvurularını, işyerlerinin işlem gördüğü Sigorta İl/Sigorta Müdürlüklerine ayrı ayrı ve yazılı olarak yapacaklardır.
 
            KOBİ’ler, yazılı başvurularına 5569 sayılı Kanun uyarınca  yapılmış olan finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerinin onaylı suretini veya aslını ekleyeceklerdir.
 
            Finansal yeniden yapılandırma sözleşmesini imzalamış olmakla birlikte Kanunda belirtilen iki aylık süre içinde başvuruda bulunmayan KOBİ’lerin daha sonraki bir tarihte borçlarının 5569 sayılı Kanuna göre tecil ve taksitlendirilmesi mümkün olmayacaktır.
 
            KOBİ’lerin, aynı Sigorta İl/Sigorta Müdürlüğünde birden fazla tescilli işyerinin olması ve bu işyerlerinin borçlarını tecil ve taksitlendirmek  istemeleri halinde, her bir işyeri için ayrı ayrı başvuruda bulunabilecekleri gibi, tek bir başvuru dilekçesinde bütün işyeri sicil numaralarını eksiksiz olarak yazmak suretiyle de başvurabileceklerdir. Yine borçlu KOBİ’lerin  kapsama giren tüm borçları için Kanun Hükmünden yararlanabilecekleri gibi sadece talep ettikleri işyerleri ve borç türü bazında da getirilen hükümlerden yararlanabileceklerdir. Başvuru dilekçesinde (form) yazılmayan işyerlerinin borçlarının tecil ve taksitlendirilmesi yapılmayacaktır
 
            SSK Sigorta İl/Sigorta Müdürlüklerine(Devredilen) elden verilen, veya posta yoluyla gelen tüm başvuru formlarına Evrak Servisleri tarafından aynı gün içinde gelen evrak tarih ve numarası verilerek, ilgili servislere dağıtımı yapılacaktır. Şayet dilekçe veya forma birden fazla işyeri numarası yazılmış ise, başvuru formları işyeri sayısı kadar çoğaltılarak ilgili servislere verilecektir.
           
            Borçlarını tecil ve taksitlendirmek isteyen KOBİ’lerin  başvurularını posta yolu ile yapmaları halinde, taahhütlü, iadeli taahhütlü veya APS yolu seçilmişse, başvuru formunun postaya veriliş tarihi, adi posta yolu seçilmiş ise, Kurum kayıtlarına intikal tarihi başvuru tarihi olarak kabul edilecektir. Posta yoluyla Sigorta İl/Sigorta Müdürlüklerine intikal eden başvuru formu ve zarfların üzerine mutlaka gelen evrak tarih ve numarası kaydedilecek ve  bu formlar zarfları ile birlikte işyeri dosyasında muhafaza edilecektir.
 
            Başvuruların adi posta yolu ile yapılması ve Kurum kayıtlarına son başvuru tarihi geçtikten sonra intikal etmesi halinde, tecil ve taksitlendirme başvurusu yapılmamış sayılacaktır.
 
            3.4- Kapsama Giren Borç Türleri 
            5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, “….. sosyal güvenlik kurumlarına olan ve 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun veya tâbi oldukları mevzuat hükümlerine göre takip edilen borçların…” tecil edilebileceği belirtilmiştir.
 
            Buna göre, Kanunda  borç türü bazında herhangi bir ayrıma gidilmediği ve 6183 sayılı Kanun kapsamında  takip edilen borçlar  ifade edildiğinden, finansal  yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalamış olan KOBİ’lerin, Kurumumuzca 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip edilen sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası, eğitime katkı payı, özel işlem vergisi, damga vergisi ve bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı borçları 5569 sayılı Kanun kapsamında  tecil ve taksitlendirilebilecektir. 
 
            Diğer taraftan, İcra ve İflas Kanununa göre takip edilen rücuan tazminatlar ile 6183 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması öncesine ait işveren borçları da işverenlerin talebi halinde bu genelgede belirtilen esaslar dahilinde ayrıca tecil ve taksitlendirilebilecektir.
 
            3.5- Kapsama Giren Borçların Dönemi 
            5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, “…..31/10/2006 tarihine kadar vadesi geldiği halde ödenmemiş bulunan… borçların tecil edilebileceği”  belirtilmiştir.
 
            Buna göre;       5569 sayılı Kanun kapsamında borçları tecil ve taksitlendirilecek KOBİ’lerin en son, ödeme vadesi 31.10.2006 tarihine kadar olan 2006/Eylül ayı ile  önceki aylardan kaynaklanan sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi, eğitime katkı payı, özel işlem vergisi, damga vergisi ve bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı borçları kapsama girmektedir.
 
            Öte yandan, 506 sayılı Kanunun 140 ıncı maddesinde idari para cezalarının ilgililere tebliğ edilmekle tahakkuk edeceği ve tebliği tarihinden itibaren on beş gün içinde ödeneceği, ödenmemesi halinde onaltıncı günden başlanarak gecikme cezası ve gecikme zammı alınacağı öngörüldüğünden, 16.10.2006 tarihi (bu tarih dahil) ve bundan önceki tarihlerde tebliğ edildiği halde on beş günlük süre içinde ödenmemiş olan idari para cezaları 5569 sayılı Kanuna göre tecil ve taksitlendirilebilecektir.
             
            3.6- Tecil ve taksitlendirmede uygulanacak faiz           
             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, borçların “….. kanunî faiz oranı uygulanmak suretiyle …  tecil edilebileceği  belirtilmiştir.
                       
            Söz konusu hüküm gereğince; 5569 sayılı Kanuna göre yapılacak tecil ve taksitlendirme işleminde tecil faizi değil, kanuni faiz uygulanacaktır.
 
            3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun “Kanuni faiz” başlıklı 1 inci maddesine istinaden Bakanlar Kurulunun 19.12.2005 tarihli ve 2005/9831 sayılı kararı ile 1/1/2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kanuni faiz oranı % 9 (yüzde dokuz) olarak belirlenmiş olup, 2007 yılında da bu oranda her hangi bir değişiklik yapılmamıştır.
 
            Buna göre, 5569 sayılı Kanun uyarınca yapılan tecil ve taksitlendirme işleminde; talepte bulunulan tarihte yürürlükte olan kanuni faiz oranı kullanılacak, tecil ve taksitlendirme süresi içinde meydana gelebilecek kanuni faiz oranı değişiklikleri dikkate alınmayacaktır.
 
            3.7- Başvuru Üzerine Yapılacak İşlemler 
            Sigorta İl/Sigorta Müdürlüklerince KOBİ’lerin kapsama giren borç asıllarına ödeme vadesinin bittiği tarihten yazılı müracaatta bulundukları tarihi içine alan ayın sonuna kadar mevcut mevzuata göre gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanmak suretiyle, tecil ve taksitlendirmeye esas borç bulunacaktır.
 
            Bu şekilde borç hesaplandıktan sonra, 24 ayı aşmamak ve ilk taksit ödemesini müracaatta bulunulan tarihi takip eden aydan başlatmak üzere ödeme planı hazırlanacaktır.
           
            İlk taksit ödemesi müracaatta bulunulan tarihi takip eden ay içinde yapılacağından tecil ve taksitlendirilen borca ilişkin aylık taksit tutarlarına, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden yapılan tecil ve taksitlendirme işlemlerinde olduğu gibi tecil faizi hesaplama yöntemine göre (gecikme cezası ve gecikme zammının durduğu tarihten itibaren) kanuni faiz oranına göre faiz hesaplanarak taksit tutarı ile faizi birlikte tahsil edilecektir.
 
            Başvurular, müracaat tarihinden itibaren en geç 30 gün içinde sonuçlandırılacak, hazırlanan ödeme planı başvuru sahibine imza karşılığı teslim edilecek ya da iadeli taahhütlü olarak başvuru formunda belirtilen adrese posta yoluyla gönderilecektir.
  
3.8- Tecil Ve Taksitlendirme Süresi, Taksit Tutarları ve Taksitlerin Ödeme Zamanı
 
            5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, “borçların yirmidört aya kadar tecil edilebileceği” belirtilmiştir.
 
             Buna göre, tecil ve taksitlendirilmesi talep edilen borçlar, azami 24 aya kadar eşit taksitler halinde ödenebilecektir.
 
            5569 sayılı Kanun uyarınca talepte bulunan KOBİ’lerin tecil ve taksitlendirmeye konu tüm borçları hesaplanacak ve bulunan borç tutarına göre taksit sayısı tespit edilecektir.
 
            Bu durumda tecil ve taksitlendirmeye esas borç tutarı (borç aslı ve yazılı müracaatta bulunan tarihi içine alan ayın sonuna kadar hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammı toplamı);
 
a)      10.000.- YTL’ye kadar olan borçlar 12,
b)      10.001.- ila 50.000,- YTL arasında olan borçlar 16,
c)      50.001.- ila 100.000.- YTL arasında olan borçlar 20,
d)     100.0001.-YTL ve üzerinde olan borçlar 24
 
aya kadar, eşit taksitler halinde tecil ve taksitlendirilecektir.
 
            Buna karşın borçluların talep etmesi halinde borç tutarına göre tespit edilecek taksit sayısından daha az bir süre de tecil ve taksitlendirme yapılabilecektir.
 
            5569 sayılı Kanun hükmüne istinaden yapılan tecil ve taksitlendirme işleminde aylık taksitlerin, içinde bulunulan ay içinde ödenmesi gerekmektedir. Her ayın son günü o ayın taksitinin ödeme vadesinin son günüdür.
 
            Ancak, herhangi bir aya ilişkin taksit tutarının ödenmesi gereken aydaki son günün resmi tatile rastlaması halinde, o ayın taksitinin takip eden ilk iş günü içinde ödenmesi halinde söz konusu taksitin süresi içinde ödenmiş olduğu kabul edilecektir.
 
5569 sayılı Kanun kapsamına en son, 2006 Eylül ayı ve önceki aylardan kaynaklanan borçlar girdiğinden tecil ve taksitlendirme işlemi yapılan KOBİ’lerin, varsa 2006 Ekim ve sonraki aylardan kaynaklanan borçları ile tecil ve taksitlendirme süresi içinde tahakkuk edecek cari ay borçları cari usul ve esaslara göre takip edilecek olup, talep edilmesi halinde, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirme işlemi yapılabilecektir.
 
3.9- Aylık Taksitlerin Aksatılması
 
5569 sayılı  Kanun uyarınca yapılacak tecil ve taksitlendirme işleminde aylık taksitlerin düzenli ödenmesi esas olmakla birlikte, daha önce yapılmış olan taksitlendirme ve yeniden yapılandırma gibi ödeme kolaylığı uygulamalarında görüldüğü üzere borçluların zaman zaman ellerinde olmayan sebeplerle ödeme yükümlülüklerini süresinde yerine getirememeleri söz konusu olabilmektedir
 
            Bu nedenle;
           
            a) 5569 sayılı Kanun uyarınca yapılan tecil ve taksitlendirme işleminde, borç türü bazında tecil ve taksitlendirmeye konu borçlarla ilgili taksit ödeme yükümlülüklerinin tecil ve taksitlendirme süresinde iki defadan fazla yerine getirilmemesi halinde 5569 sayılı Kanun uyarınca yapılmış olan tecil ve taksitlendirme işlemi bozulacaktır.
 
            Taksit ödeme yükümlülüğünün eksik olarak yerine getirilmesi ödeme yükümlülüğünün ihlali sayılacaktır.
 
            b) 5569 sayılı Kanun uyarınca yapılan tecil ve taksitlendirme süresi içinde, tecil ve taksitlendirilen borçlara ilişkin taksit tutarlarının ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ikiden fazla ihlal yapılmamış olması ve taksitlendirme süresinin aşılmaması kaydıyla, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının ödendiği tarihe kadar hesaplanacak kanuni faiz ile birlikte ödenmesi durumunda, tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmayacaktır.
 
            Dolayısıyla, aksatılan ödeme yükümlülüklerinin, tecil ve taksitlendirme süresi içinde (ikiden fazla ihlal yapılmamış olması kaydıyla) üçüncü ihlalden önce yerine getirilmesi halinde, ödeme yükümlülüğü ihlali yapılmamış sayılacak ve tecil ve taksitlendirme işlemi devam ettirilecektir.
 
Örnek : (ES) ünvanlı KOBİ işletmesi, 2007 Nisan ayında 5569 sayılı Kanun uyarınca tecil ve taksitlendirme talebinde bulunmuş, işletmeye aynı ay içinde ödeme planı hazırlanarak teslim edilmiş ve 2007 Mayıs  ayına ait taksit tutarı işletme tarafından süresinde ödenmiştir. Daha sonra, 2007 Haziran ve Temmuz ayı taksitleri süresinde ödenmeyerek iki ihlal gerçekleştirilmiştir. Bu durumda; işletme tarafından Ağustos taksiti süresi içinde ödenirse, tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmayacaktır. Ancak ödenmeyen Haziran ve Temmuz taksitlerinin yanında, üçüncü bir taksitin de ödenmemesi halinde, ikiden fazla ihlal yapılmış olması nedeniyle taksitlendirme işlemi bozulacaktır.
 
Yukarıdaki örnekte tecil ve taksitlendirme yapılmış olan KOBİ’nin ödememiş olduğu 2007 Haziran ve Temmuz ayı taksit tutarlarını, Ağustos ayı içinde ödemesi halinde, yapmış olduğu ihlaller ortadan kalkacağından, takip eden aylarda ikiden fazla ihlal yapmaması halinde tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmayacaktır.
 
c) Tecil ve taksitlendirme işleminin bozulması üzerine tecil ve taksitlendirme işleminin başladığı tarih itibariyle durmuş olan gecikme cezası ve gecikme zammının yeniden başlatılarak ödenen taksit tutarlarının (tecil faizinin irat kaydedilmesi gibi bir uygulama yapılmaksızın) ödeme tarihleri dikkate alınarak 16-180 Ek sayılı Genelge hükümlerine göre mahsubunun  yapılmasının ardından bakiye borcun cebri icra hükümlerine göre takip ve tahsiline devam edilecektir
 
            Borçlu KOBİ’lere 5569 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan tecil ve taksitlendirme işleminin bozulduğu ve cebri takibat işlemlerine başlanıldığı bir yazı ile bildirilecektir.
  
            3.10- Tecil ve Taksitlendirmede Teminat Aranmaması- Hacizler             
            5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında; “borçların teminat aranmaksızın tecil edilebileceği, bu  kapsamdaki borçlar nedeniyle daha önce uygulanmış hacizlerin, yapılan ödemelere paralel olarak kaldırılacağı”  belirtilmiştir.
 
            Söz konusu hüküm uyarınca; KOBİ’lerin  Kuruma olan borçlarının tecil ve taksitlendirilmesi sırasında (5569 sayılı Kanun kapsamında) ayrıca bir teminat istenilmeyecektir.
 
            Diğer taraftan, KOBİ’lerin  borçlarının 5569 sayılı Kanuna göre tecil ve taksite bağlanması durumunda, bu borçlardan dolayı daha önce 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre uygulanmış bir haciz işlemi varsa, söz konusu hacizlerin ödemeler nispetinde kaldırılması gerekmektedir.
 
            Buna göre;
 
            a) 5569 sayılı Kanun kapsamına giren  borçlardan dolayı daha önce 6183 sayılı Kanunun 79 uncu maddesine istinaden, istihkak, mevduat, maaş, kira vs. gibi üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklara uygulanan hacizler; ilk taksitin ödenmesinden sonra, icra takibine geçilmiş başkaca borcu yoksa kaldırılacaktır.
 
            b) Kanun kapsamına giren borçlardan dolayı daha önce menkul veya gayrimenkul mal haczi yapılmış ise, hacze konu malların birden fazla sayıda olması halinde, her birinin değerinin ayrı ayrı belirlenebilir nitelikte olması ya da ayrı ayrı tescile konu olması ve her halükarda yapılmış olan hacizlerin değerinin en az bakiye tecil ve taksitlendirilen borç tutarını karşılaması şartıyla, yapılan ödemeler nispetinde daha önce konulmuş olan hacizler talep edilmesi üzerine kısmen kaldırılacak, yine alınmış teminatlar var ise bunlar da kısmen iade edilecektir
 
            Ancak, 5569 sayılı Kanun kapsamına KOBİ’lerin 31.10.2006 tarihine kadar vadesi geldiği halde ödenmemiş borçları girdiğinden, bu işletmelerin söz konusu tarihten sonra ödeme vadesi geldiği halde ödenmemiş bir borcu varsa ve bu borçlar için de aynı mallar üzerine haciz tatbik edilmiş ise bu defa yalnızca 5569 sayılı Kanun kapsamında tecil ve taksitlendirmeye bağlanmış borçlar için uygulanmış olan hacizler, ödemeler nispetinde kısım kısım kaldırılacak, ancak kapsam dışındaki borçlar ödenmediği veya başka bir şekilde teminat altına alınmadığı sürece, bu borçlardan dolayı konulmuş olan hacizlerin kaldırılması mümkün olmayacaktır.
 
Ayrıca, 5569 sayılı Kanuna istinaden tecil ve taksitlendirme  yapılmış olması durumunda KOBİ’lerin daha önce haczedilmiş mallarının yerine başkaca mallarının teminat olarak gösterilip hacizlerin değiştirilmesi talebinde bulunulması halinde, değişiklik talep edilen tarihe kadar olan taksitlerinin ödenmiş ve başkaca borcunun bulunmaması kaydıyla borcu karşılayacak tutarda olması ve satış kabiliyeti, kolay paraya çevrilebilmesi gibi özellikleri de dikkate alınarak başkaca menkul ve gayrımenkul  ile değiştirilebilecektir.
           
            3.11- Diğer Hususlar 
            4734 sayılı Kamu İhale Kanunu uyarınca çıkarılan Uygulama Yönetmeliklerinde, Türkiye’deki “kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu”nun değerlendirilmesinde, isteklinin vadesi geçtiği halde ödenmemiş, ancak ilgili Kurum tarafından belli bir vadeye bağlanarak tecil edilmiş prim borçlarının, vadesindeki ödemeler aksatılmadığı sürece kesinleşmiş  prim borcu olmadığının kabul edileceği öngörülmüştür.
 
            Dolayısıyla, ilgili makamlara sunulmak üzere “borcu yoktur yazısı” almak için Kuruma başvurulması halinde ilgili Genelgelere göre yapılacak sorgulamalarda borcu olduğu görülen işverenler tarafından bu işyerlerine ilişkin borçlarının 5569 sayılı Kanuna göre tecil ve taksitlendirilmiş olması halinde (söz konusu kanunun kapsamı dışında kalan başka bir borcu da yoksa), vadesindeki ödemeler aksatılmadığı sürece, bu işverenlere Kuruma olan ve yapılandırılan borç miktarı ile tecil ve taksitlendirme tarihi de belirtilmek suretiyle söz konusu borçlarının taksitlendirildiği ve taksitlendirmeye ilişkin ödeme yükümlülüklerinin düzenli olarak yerine getirildiği hususunda yazı verilecektir.
 
            Ancak, borcu yoktur yazısı için başvuran KOBİ’lerin kapsama giren borçları taksitlendirilmiş olmasına rağmen, ödeme yükümlülükleri yerine getirilmemiş ise, bu işverenlere yukarıda belirtilen nitelikte bir yazı verilmeyecektir.
 
            Yine, Kurumda tescilli işyerlerinden Kamu İhale Kanunu kapsamı dışındaki işler nedeniyle “borcu yoktur yazısının” istenilmesi halinde, işyeri kayıtlarının incelenmesine başvurulmaksızın, bu konudaki taleplerin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihe kadar Ünitelerimize verilmiş olan prim belgelerinde kayıtlı muaccel sigorta primi, işsizlik sigortası primi, aylık sosyal güvenlik destek primi ile idari para cezaları, fark işçilik üzerinden tahakkuk ettirilmiş olan prim borcu, eğitime katkı payı, özel işlem vergisi, damga vergisi, tasarrufu teşvik kesintisi ve katkı tutarı, konut edindirme yardımı borcu ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zamları, borç kapsamına dahil edilecektir.
 
            Ancak, bu durumdaki işverenlerin Kuruma olan borçlarının 5569 sayılı Kanun kapsamında tecil ve taksitlendirilmiş olması halinde, vadesindeki ödemeler aksatılmadığı sürece, bu işverenlere Kuruma olan ve bu Kanun kapsamında tecil ve taksitlendirilen borç miktarı da belirtilmek suretiyle söz konusu borçlarının tecil ve taksitlendirildiği ve ödeme yükümlülüklerinin düzenli olarak yerine getirildiği (varsa 5569 sayılı Kanun kapsama girmeyen borç türü ve miktarları da ayrıca belirtilerek) hususunda yazı verilecektir.
 
            İhale makamlarınca işverenlerin istihkakları ödenmeden önce Kuruma borçlarının olup olmadığının sorulması halinde, borçlarını 5569 sayılı Kanun kapsamında tecil ve taksitlendirerek ödeme yükümlülüklerini düzenli olarak yerine getiren işverenlere hakediş ödemesine esas olmak üzere, vadesindeki ödemeler aksatılmadığı sürece, tecil ve taksitlendirilen borç miktarı da belirtilmek suretiyle söz konusu borçlarının taksitlendirildiği ve buna ilişkin ödeme yükümlülüklerinin düzenli olarak yerine getirildiği hususunda (5569 sayılı Kanun kapsama girmeyen borç türü ve miktarları ayrıca belirtilerek) yazı verilecektir.
 
            Öte yandan, özel bina inşaatı işyerleri ile Sigorta Primlerinin Hakedişlerden Mahsup Edilmesi ve Ödenmesi ile Kesin Teminatların İadesi Hakkında Yönetmelik kapsamındaki ihale konusu işyerlerine ait borçlar 5569 sayılı Kanuna göre tecil ve taksitlendirilmiş olsa dahi, kendilerine teminat iadesi veya yapı kullanma izin belgesi alınmasına esas olmak üzere “ilişiksizlik yazısı” verilmeyecektir.

            Bu durumda olan işverenlere, asıl ve gecikme cezası ile gecikme zammından oluşan toplam borçlarını karşılayacak miktarda nakit, süresiz banka teminat mektubu, Devlet tahvili, Hazine kefaletini haiz tahvil veya bonoların teminat olarak  Kuruma verilmesi halinde, ilişiksizlik belgesi verilecektir.
 
            Bununla birlikte, kendilerinden teminat alınarak ilişiksizlik belgesi verilen işverenlerin tecil ve taksitlendirme işlemlerinin bozulması halinde, alınan teminatlar derhal nakde çevrilecektir.  [3]


[1] 31 Ocak 2007 tarih ve 26420 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır
[2] 443 nolu Tahsilat Genel Tebliği, 18.05.2007 tarih ve 26526 sayılı RG de yayımlanmıştır.
[3] Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü 2007- 33 nolu Genelgesi
 
 
Mustafa ÇOLAK-Maliye Bakanlığı Daire Başkanı
 
 
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı