Cumhuriyet
Yahya Arıkan
Başlığa bakıp da aldanmayın! Vergi Usul Kanununun 114. maddesi, takdir komisyonuna başvurunun zamanaşımı süresini bir yılı aşmamak üzere uzatacağını söylüyor.
Ancak bu hüküm, vergi incelemeleri sırasında; inceleme süresini uzatma, incelemeyi ve dolayısıyla vergi ve cezayı zamanaşımına uğratmama aracı olarak kullanılıyor. Zamanaşımı süresinin son yılında başlayan vergi incelemelerinde, zamanaşımından kurtulmak için takdir komisyonuna sevk işlemi yapıldığı gözlemleniyor.
Elbette takdir komisyonu incelemeleri zamanaşımından kurtarma makamı değil. Ama fiili uygulamada bu hali almış.
Sevk devam ediyor!
Vergi Usul Kanununun 114. maddesinde 6009 sayılı kanun ile değişiklik yapılarak zamanaşımı sürelerinin belirsiz, öngörülemez ve keyfi olarak kullanılmasını engellemek amacıyla takdir komisyonuna başvurmak suretiyle duran zamanaşımı süresinin her halükârda 1 yılı aşamayacağı düzenleme altına alınmıştı.
Yapılan düzenleme ile zamanaşımının durması bir yıllık süre ile sınırlandırılarak vergilemede belirlilik, yasallık ve hukuk devleti ilkelerine uygunluk sağlanması amaçlandı. Ayrıca, takdir komisyonuna başvurulmak suretiyle zamanaşımı süresinin durdurulması uygulamasının Vergi İdaresi tarafından keyfi olarak kullanılmasının önüne geçilmek istendi.
Ancak, bu olumlu yasal düzenlemelere rağmen, sadece zamanaşımı süresinin mükellef aleyhine uzatılması amacıyla takdir komisyonuna sevk işlemleri devam etmekte. İnceleme zamanaşımına uğramış olmasına rağmen vergi inceleme elemanı tarafından incelemeye devam edilmekte, tutanak düzenlenmekte ve rapor düzenlenerek söz konusu rapora istinaden takdir komisyonu tarafından tarhiyat yapılmaktadır.
Yargı dur diyor
Söz konusu husus yargının da dikkatini çekmiş ve Danıştay 9. Dairesinin 22.05.2013 E:2012/9726, K:2013/5028 sayılı kararında;
Sırf zamanaşımını kesmek amacıyla takdire sevk işlemi 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 114. maddesinde belirtilen zamanaşımı süresini durdurmayacağından ve olayda; davacı hakkında uyuşmazlık konusu husus ile ilgili olarak inceleme yapılmadan zamanaşımı gerekçe gösterilerek takdir komisyonuna sevki üzerine, takdir işlemlerine esas teşkil etmek üzere zamanaşımı süresinin dolmasından sonra düzenlenen basit rapor dikkate alınarak takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığından yazılı gerekçeyle davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır ifadelerine yer verilmiştir.
Yine aynı sonuca Danıştay 4. Dairesinin 14.10.2014 tarih ve E:2013/3222 K:2014/5621 sayılı kararında da ulaşılmıştır.
Takdir komisyonuna sevk edilmiş olan bir incelemenin devam ettirilmesi, tutanak düzenlenmesi, rapor tanzim edilmesi ve takdir komisyonu tarafından herhangi bir inceleme yapmaksızın inceleme elemanı tarafından düzenlenen rapora istinaden vergi istenmesi yukarıda açıklanan sebeplerle VUKnin zamanaşımı ve incelemeye ilişkin düzenlemelerinin getiriliş amacına ve anayasada düzenleme altına alınan vergilerin kanuniliği ve hukuk devleti ilkelerine aykırılık teşkil ediyor.